Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 27. Hukuk Dairesi 2020/561 E. 2022/175 K. 17.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 27. HUKUK DAİRESİ
….
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
27. HUKUK DAİRESİ

….

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
…..

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 18/06/2019
NUMARASI …..

DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)

KARAR TARİHİ : 17.02.2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 17.02.2022
Eser sözleşmesinden kaynaklanan itirazın iptali istemine ilişkin davada mahkemece davanın kısmen kabulüne verilen karara karşı süresi içinde taraf vekillerince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine yapılan incelemede;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili özetle; müvekkilinin … AVM’de restaurant işlettiğini, tente ve cam yaptırmak istediğini, tarafların 26.10.2017 tarihli “…” akdettiklerini, sözleşmede tüm donanımların belirtildiğini, camların eşit olması konusunda anlaşıldığını, müvekkilinin iş bedelini ödediğini, ancak davalı tarafın camları sözleşmeye uygun olarak imal etmediğini, davalının camları değiştirdiğini, ancak yine camların eksik ve kusurlu olduğunu, müvekkilinin yağmur sızdırması ve soğuk nedeniyle ilgili bölümü kullanamadığını, müşteri kabul edemediğini, müvekkilinin davalıya yaptığı ihbarlardan netice alamadığını, Ankara 6. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2017/240 D.İş sayılı dosyası ile delil tespiti yaptırıldığını, bilirkişinin sökme ve takma masraflarıyla birlikte giderleri KDV hariç 27.900 TL olarak belirlediğini, KDV’nin 5.022 TL olduğunu, delil tespiti için 221,80 TL keşif harcı, 478 TL gider avansı ve 70,80 TL harç ödediğini, bu kalemlerin tahsili için başlatılan Ankara 12. İcra Dairesi’nin 2018/6139 takibin itiraz sonucu durduğunu öne sürerek itirazın iptaline, takibin 33.692,60 TL üzerinden takip tarihinden itibaren işleyecek faiziyle tahsiline ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili özetle; davacının hem tente hem de cam sistemi yaptırmak istediğini, tente işi için bir başka firmayla anlaştığını, müvekkili ile de cam sistemi için sözleşme yaptığını, davacının her iki işin montajının birlikte yapılmasını istediğini, müvekkilinin tente işinin önce yapılması, müvekkilinin tenteye göre ölçü alması gerektiği aksi halde hataya neden olacağı hususunda davacıyı uyardığını, davacının ısrarcı olduğunu, bu nedenle müvekkilinin ölçüyü tente projesi üzerinden aldığını, ancak tenteyi üreten firmanın imal ederken bir takım değişiklikler yaptığını, davacının ilk alınan ölçülere uygun imal edilmeyen tente hakkında görüşeceğini, düzelttireceğini söylemesine rağmen değişiklik yapılmadığını, bu nedenle müvekkilinin iyi niyetle imal edilen tenteye uygun olarak ikinci kez yeniden üretim yaptığını, AVM yönetiminin gündüz çalışmaya izin vermediğini, montajın gece yapıldığını, birçok kez restoran gidilmesi gerektiğini, davacının edimi kabul ettiğini, süresinde ayıp ihbarında bulunmadığını, delil tespit raporunun gerçeğe uygun olmadığını, kusurlu imalat olarak gösterilen pek çok hususun davacının ısrarlı talepleri neticesi yapılan işlere ilişkin olduğunu, ön camların kısa kalmasının davacının daha fazla masa koymak için tente firmasının orta yere direk koymasına izin vermemesinden kaynaklandığını, tente için konulan direğin tente altına denk gelmemesi nedeniyle giriş kapısında yamukluk oluştuğunu, müvekkiline atfedilebilecek bir kusur bulunmadığını, alacak likit olmadığından icra inkar tazminatı talep edilemeyeceğini savunarak davanın reddine ve kötüniyet tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
İlk Derece Mahkemesince; “… işin yapıldığı restaurantta refakate bir hesap ve iki inşaat mühendisi bilirkişi de alınarak keşif yapıldığı, söz konusu keşif neticesinde düzenlenen 17/12/2018 tarihli rapora göre, davalı tarafından yapılan imalatın ayıplı olduğu, ayıbın davacıyı kabule icbar olunmayacak ağırlıkta olmadığı, davacı tarafından %40 oranında bedelden indirim istenebileceği, takip tarihi itibariyle 11.328,00-TL olarak davacının alacağının hesaplandığı, davalının takip öncesi temerrüte düşürüldüğüne ilişkin herhangi bir kaydın bulunmadığının rapor edildiği, söz konusu rapora itiraz edilmesi üzerine aynı heyetten 09/05/2019 tarihli ek raporun aldırıldığı, söz konusu ek raporda; kök rapordaki görüşlerinde değişiklik olmadığının rapor edildiği, söz konusu rapor ve ek raporun usul ve yasaya uygun olarak hazırlanması, denetime elverişli olması nedeniyle mahkememizce kabul görmüş olup tüm bu hususlar birlikte değerlendirildiğinde; davacının davasının bilirkişi rapor ve ek raporu doğrultusunda 11.328,00-TL yönünden kabulüne, söz konusu alacağın likit olmaması nedeniyle davacının inkar tazminatı talebinin reddine karar vermek…” gerektiği gerekçesiyle “… Davanın KISMEN KABULÜ ile; Ankara 12. İcra Dairesinin 2018/6139 esas sayılı dosyasına davalı-borçlu tarafından yapılan itirazın 11.328,00 TL asıl alacak yönünden iptali ile, takibin kaldığı yerden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren avans faizi işletilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, Davacının inkar tazminatı talebinin reddine…” karar vermiştir.
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; bilirkişi heyetinin tente firmasının yaptığı imalatı da dikkate alarak işin kabul edilemeyecek nitelikte olmadığının tespiti ile kusur oranında değerlendirme yaptığı halde, davalının sorumluluğu belirlenirken sadece cam imalatının hesaba katıldığı, oysa tente imalat bedeli de dahil edilerek hesaplama yapılması gerektiği, delil tespiti ile bilirkişi heyetinin belirlediği kusurlu imalatların aynı olduğu, buna rağmen delil tespitinde ayıbın kabule icbar olunamayacak ağırlıkta olduğunun rapor edildiği, ayıbın kabul edilemeyecek düzeyde olduğunun açık bulunduğu nedenleriyle mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkilinin üzerine düşen görevi yerine getirdiği, hiçbir kusuru ve ihmali bulunmadığı, müvekkili ile davacının davacıya ait … AVM’de bulunan … Restoran’ın cam işlerini yapmak üzere 24.000 TL + KDV olmak üzere anlaştıkları, müvekkilinin sözleşme ile üzerine düşen edimini yerine getirdiği ve işin montajını tamamlayarak davacıya teslim ettiği, davacının müvekkilinin uyarılarına rağmen müvekkilini dinlemeyerek, kendi talepleri doğrultusunda yapılan iş neticesinde, davacının kendi kusurunu müvekkiline atfetmesinin hukuken mümkün olmadığı, davacının müvekkili tarafından teslim edilen cam balkon sistemini kabul ettiği ve süresinde ayıp ihbarında bulunmadığı, hükme esas alınan bilirkişi raporunun eksik ve hatalı olduğu, müvekkilinin basiretli bir iş adamı olarak davranmadığına yönelik tespitin doğru olmadığı, müvekkili tarafından kurulan sistemin davacı tarafından yaklaşık 2 yıldır kullanıldığı nedenleriyle, mahkeme kararının kaldırılmasına davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan itirazın iptali istemine ilişkin olup mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen karara karşı taraf vekillerince istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK) 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Mahkemece, dosya kapsamındaki bilgi, belge ve toplanan deliller değerlendirilerek yasal düzenlemelere uygun ve isabetli gerekçeyle karar verilmiş olduğu, ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkeme kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla taraf vekillerinin istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-) Taraf vekillerinin istinaf başvurularının HMK 353/1-b.1 madde gereğince esastan reddine,
2-) Harçlar Kanunu gereğince davacıdan alınması gereken 80,70 TL istinaf karar harcından peşin alınan 54,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 26,30 TL harcın davacıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
3-) Harçlar Kanunu gereğince davalıdan alınması gereken 773,82 TL istinaf karar harcından peşin alınan 54,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 719,42 TL harcın davalıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
4-) İstinaf başvurusunda bulunan taraflarca yapılan istinaf yargılama giderleri ile ödenen istinaf başvurma harçlarının kendileri üzerinde bırakılmasına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK 362/1-a madde gereğince KESİN olmak üzere 17.02.2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

….

e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır