Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 27. Hukuk Dairesi 2020/542 E. 2022/274 K. 10.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 27. HUKUK DAİRESİ
….
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
27. HUKUK DAİRESİ

….
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
….

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 05/02/2020
NUMARASI…..
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ : 10/03/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 10/03/2022
Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan eser sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili için yapılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkin davada , mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen karara karşı süresi içinde davacılar vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine yapılan incelemede;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili özetle; müvekkil şirket ile davalı arasında … projesindeki laminat kapak ve mobilya işlerinin her türlü malzeme ve işçilik dahil olmak üzere …, detay, sözleşme ve eklerine uygun olarak taşerona yaptırılması, müteahhit, müşavir ve idareye eksiksiz teslimi işleri konulu sözleşmenin 25.09.2014 tarihinde imzalandığını, sözleşmenin 3. maddesinde şartnamelerin sözleşmenin eki olarak kararlaştırıldığını, tarafların 12.01.2016 tarih 2015/1-2 numaralı kesin hakediş raporunu ihtirazi kayıt ileri sürmeden imzaladıklarını, Yapım İşleri Genel Şartnamesinin 39. ve 40. maddesine göre hakkedişlerin kesinleştiğini, davalının … satış müdürü …’ın 02.02.2016 tarihli e-mailinde kesin hakediş raporunda belirtilen ve davalının ödemesi gereken 45.894.48 TL’nin ödeneceğinin bildirildiğini fakat 12.05.2016 tarihine kadar müvekkil şirkete 39.912,57 TL ödeme yapıldığını, 12.05.2016 tarihli ihtarnameyle 12.01.2016 tarih 2015/1-2 numaralı kesin hakkediş alacağı 5.981,91 TL ve sözleşmenin Ek-4 maddesi gereğince şantiye elektrik ve su giderlerinden davalı payına düşen 4.367,44 TL olmak üzere toplam 10.349,35 TL’nin ödenmesinin talep edildiğini, davalının 17.05.2016 tarihli cevabi ihtarname ile 5.981,91 TL’nin fatura edilmesi halinde ödeneceğini, 4.367.44 TL ısıtma ve elektrik giderlerinin ödenmeyeceğini bildirdiğini, bunun üzerine davalı hakkında Ankara 25. İcra Müdürlüğü’nün 2016/172881 esas numaralı dosyasında icra takibi başlatıldığını, davalının icra takibine haksız olarak itiraz ettiğini ileri sürerek, itirazın iptali ile takibin asıl alacağa takip tarihinden itibaren değişen oranlarda avans faizi işletilmek suretiyle devamına , müvekkili lehine %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili özetle; taraflar arasındaki sözleşme kapsamında, müvekkil şirketin, 515.000,00 TL+KDV bedel karşılığında, …. İnşaatı projesi kapsamında laminant kanat ve mobilya işlerinin her türlü malzeme ve işçilik dahil olmak üzere yapılması işini yüklendiğini, müvekkil şirketin yüklendiği işi sözleşme şartlarına uygun şekilde ifa ederek davacı tarafa teslim ettiğini, cari hesap ekstresine göre, söz konusu iş kapsamında, müvekkil şirket ile davacı şirket arasındaki alacak-borç hesabının kapatıldığını, buna göre tarafların birbirlerinden herhangi bir alacağı ve borcu bulunmadığını, her iki tarafın ticari defter ve kayıtlarında davaya konu edilen alacağın karşılığının gözükmediğini, müvekkil şirketin cari hesap ekstresinden de anlaşılacağı üzere, 2015 yılından 2016 yılma devreden 39.912,97 TL borcu bulunduğunu ve bunu 09.03.2016 tarihinde davacı şirkete ödemesi nedeniyle borcu kalmadığını, 12.01.2016 tarihli kesin hakediş raporundaki hesap ile tarafların ticari defter ve kayıtlarında hesabın örtüşmemesinin sebebinin ise, davacı tarafın yanlış hakediş hazırlaması olduğunu, zira davacı tarafın 12.01.2016 tarihli olarak hazırladıkları ilk kesin hakediş raporunda müvekkil şirketin davacıya iade etmesi gereken paranın 40.292,69 TL olarak hesap edilmiş iken, daha sonradan davacı tarafın söz konusu kesin hakediş de revizyon yaparak, müvekkil şirketin davacı tarafa iade etmesi gereken parayı 45.894,48 TL olarak hesapladığını, müvekkil şirket de ticari defter ve kayıtları incelemeksizin, davacının hazırladığı kesin hak edişe güvenerek raporu imzaladığını savunarak , davanın reddi ile müvekkil şirket lehine, takip miktarının %20’sinden aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece; dosya kapsamında aldırılan bilirkişi raporlarında taraf ticari defterlerinde, gerek faturalar yönünden gerekse, ödemeler/tahsilat konusunda bir uyuşmazlık bulunmadığı rapor edilmekle, tarafların ticari defterlerindeki kayıtların birbiri ile örtüştüğü, davacı yanın itirazın iptaline konu 25/09/2014 tarihli sözleşme ve 12/01/2016 tarihli hak ediş bedelinden kaynaklı toplam alacak miktarının 0,40 TL olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile Ankara 25. İcra Müdürlüğü’nün 2016/17288 sayılı dosyasındaki takibin 0,40 TL asıl alacak, 0,01 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 0,41 TL ile sınırlı olarak ve takip tarihinden itibaren yıllık % 10,50 avans faizi işletilerek devamına, 0,40 TL’nin % 20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin istemin ve davalının kötüniyet tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir.
Davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı arasındaki 25.09.2014 tarihli sözleşmenin 3. maddesinde şartnamelerin sözleşmenin eki olarak kararlaştırıldığını, tarafların 12.01.2016 tarih 2015/1-2 numaralı kesin hakkediş raporunu ihtirazi kayıt ileri sürmeden imzaladıklarını, Yapım İşleri Genel Şartnamesinin 39. ve 40. maddesine göre hakkedişlerin kesinleştiğini, davalının … satış müdürü …’ın 02.02.2016 tarihli e-mailinde kesin hakkediş raporunda belirtilen ve davalının ödemesi gereken 45.894,48 TL’nin ödeneceğinin bildirdiğini, fakat 12.05.2016 tarihine kadar müvekkiline 39.912,57 TL ödeme yapıldığını, bunun üzerine müvekkili tarafından 27.04.2016 tarihli iadeli taahhütlü yazının davalıya gönderildiğini ve fazla ödenen 10.349,35 TL’nin (5.981,91TL+4.367,44TL) ihtarnamenin tebliğinden itibaren 7 gün içerisinde iadesinin talep edildiğini, bu yazının 02.05.2016 tarihinde davalıya tebliğ edildiğini ve davalının 02.05.2016 tarihli yazısı ile ödeme yapmayacağını müvekkili şirkete bildirdiğini ve herhangi bir ödeme yapmadığını, Ankara 44. Noterliği’nin 12.05.2016 tarihli ihtarnamesinin davalıya keşide edildiğini, bu ihtarnamede 12.01.2016 tarih 2015/1-2 numaralı kesin hakkediş alacağı 5.981,91 TL ve sözleşmenin ek-4 maddesi gereğince şantiye elektrik ve su giderlerinden davalı payına düşen 4.367,44 TL olmak üzere toplam 10.349,35 TL’sinin ödenmesinin talep edildiğini, bu ihtarnamenin 16.04.2016 tarihinde davalıya tebliğ edildiğini, davalının Büyükçekmece 5. Noterliği’nin 17.05.2016 tarihli ihtarnamesi ile 5.981,91 TL’nin fatura edilmesi halinde ödeneceğini, 4.367,44TL ısıtma ve elektrik giderlerinin ödenmeyeceğini bildirdiğini, bunun üzerine davalı hakkında Ankara 25. İcra Müdürlüğü’nün 2016/17288 sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, mahkemenin gerekçeli kararında davanın kısmen reddine gerekçe olarak ticari defter kayıtlarının birbirini teyit etmesini hususunu gösterdiğini, ticari defter kayıtlarının birbirini teyit etmesinin normal olduğunu, çünkü davaya konu icra takibinde davalıya yapılan fazla ödemenin iadesinin talep edildiğini, davalının 5.981,91TL borçlu olduğunu kabul ettiğini fakat davalı adına fatura edilmesi kaydı şartıyla ve iş ortaklığı hesabına ödeyeceğinin bildirildiğini, davalıya fatura kesilmediğini, müvekkili şirkete herhangi bir mal satmadığını veya bir hizmet sunmadığını, müvekkil şirketin yüklenici konumunda olduğunu, taşeron olmadığını, verilmeyen bir mal, hizmet veya eser sebebiyle fatura kesilmesinin söz konusu olamayacağını, davalıdan talep edilen alacağın kesin hakediş gereğince fazla ödenen para olduğunu, sözleşmenin ek-4 maddesi gereğince şantiye elektrik ve su giderlerinden davalının payına düşen 4.367,44 TL’nin de talep edilmesine rağmen sözleşme hükümlerine aykırı olarak bu parayı da ödemediğini, davalının sözleşme hükümlerine aykırı olarak müvekkilinden tahsil etmiş olduğu 10.349,35 TL’nin iadesinin istenildiğini, hükme esas alının bilirkişi raporunun gerekçesiz ve eksik inceleme ile tanzim edildiğini, bilirkişi kuruluna yorumda yardımcı bir hukukçu bilirkişinin ilave edilerek bilirkişi kurulundan itirazlarını karşılar nitelikte ek rapor alınmasını talep etmelerine rağmen mahkemece itirazları karşılar nitelikte ek rapor alınmadığını belirterek, mahkeme kararının kaldırılarak, davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili için yapılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkin olup, mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen karara karşı davacılar vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Taraflar arasındaki 25/09/2014 tarihli “… İşi projesindeki laminant, kapak ve mobilya işlerinin her türlü malzeme ve işçilik dahil yapılması işini konu alan sözleşme 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 470 ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesi olup, davacılar yükleniciler, davalı ise taşerondur.
Dosya kapsamından sözleşme kapsamında yapılan imalatlara yönelik Aralık 2015 yılı sonuna kadar olan süreç için faturaların düzenlenip ödemelerin yapıldığı ve taraflarca 12/01/2016 tarihi itibariyle kesin hakedişin düzenlendiği ve hakedişte davalı taşerona yapılan toplam fazla ödemenin 45.894,48 TL’nin TL olarak belirtildiği, kesin hakedişin taraflarca imzalandığı ve davalı tarafça da 02/02/2016 tarihinde davacılara gönderilen yazıda, hazırlanan son hakedişteki tespit ve belirlemelerin mevcut şekliyle kabul edildiği ve ödemelerin yapılacağının belirtildiği, davalının Büyükçekmece 5. Noterliği’nin 17.05.2016 tarihli ihtarnamesi ile 5.981,91 TL’nin fatura edilmesi halinde ödeneceğini beyan ettiği anlaşılmıştır. Yine dosya kapsamıyla kesin hakedişte belirlenen bu miktara ilişkin 09/03/2016 tarihinde davalı tarafından 39.912,57 TL ödemenin yapıldığı anlaşılmıştır.
Mahkemesince, taraflar arasında düzenlenen 12/01/2016 tarihli kesin hakedişteki tespit ve hesaplamalar ile davalının yukarıda belirtilen yazı ve ihtardaki beyanı dikkate alınmaksızın Aralık 2015 sonuna kadarki fatura ve ödemelere dayanak kayıtlar esas alınıp, yukarıda belirtilen kesin hesaptaki 39.912,57 TL ödemenin mahsubuyla davacının 0,40 TL bakiye alacağının kaldığına ilişkin tespiti doğru olmamıştır.
Mahkemece yapılması gereken iş, taraflarca birlikte yapılan ve davalı tarafça açıkça kabul edilen 45.894,48 TL fazla ödemeden, bu tarihten sonra ödendiği anlaşılan 39.912,57 TL’nin mahsubuyla bakiye 5.981,91 TL fazla ödeme yönünden davanın kısmen kabulüne, davalı adına yapıldığı ve davalının sorumlu olduğu belirtilen diğer alacak kalemi yönünden davacının iddiasını ispat edememesi nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması hatalı olmuştur.
Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, mahkeme kararının HMK’nun 353/1-b.2 maddesi uyarınca kaldırılmasına, davanın kısmen kabulü ile davalının Ankara 25. İcra Müdürlüğü’nün 2016/172881 sayılı takip dosyasına yaptığı itirazın 5.981,91 TL asıl alacak ve davalıyı temerrüde düşürücü nitelikte olduğu anlaşılan 27/04/2016 tarihli ihtarın tebliğ edildiği 28/04/2016 tarihinden itibaren ihtarnamede belirtilen 7 günlük ödeme süresinin sona erdiği 06/05/2016 tarihinden takip tarihi olan 24/08/2016 tarihine kadarki dönem için işlemiş faiz miktarı ( 5.981,91 TL x 111 gün x 10,50 avans faizi / 36500 = ) 191,01 TL yönünden iptali ile takibin bu miktar üzerinden devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine, mahkemece verilen davanın kısmen kabulüne dair kararında davacı lehine icra inkar tazminatına hükmedildiği ve bu hususun davalı tarafından istinaf edilmediği anlaşılmakla oluşan müktesep hak dikkate alınarak davacı lehine kabul edilen 5.981,91 TL asıl alacak üzerinden % 20 icra inkar tazminatına hükmedilmesine, koşulları oluşmadığından davalının kötü niyet tazminatı taleplerinin reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacılar vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne,
2-Ankara 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 05/02/2020 tarih ve 2016/832 E-2020/76 K sayılı kararının HMK’nun 353/1-b.2 maddesi gereğince kaldırılmasına,
3-Davanın kısmen kabulüne,
4-Davalının Ankara 25. İcra Müdürlüğü’nün 2016/172881 sayılı takip dosyasına yaptığı itirazın 5.981,91 TL asıl alacak ve 191,01 TL işlemiş faiz yönünden iptali ile takibin bu miktar üzerinden takipteki koşullarla aynen devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine,
5-Davacı lehine asıl alacak olan 5.981,91 TL üzerinden hesaplanan %20 oranındaki 1.916,38 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacılara verilmesine,
6-Davalının kötüniyet tazminatı talebinin reddine,
7-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 408,62 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 183,15 TL’nin mahsubu ile bakiye 225,47 TL harcın davalıdan alınarak Hazine’ye irat kaydına,
8-Davacılar tarafından yatırılan 183,15 TL peşin harcın davalıdan alınarak davacılara verilmesine,
9-Davacılar tarafından 29,20 başvuru harcı, 1.500,00 TL bilirkişi ücreti, 605,00 TL posta ve tebligat masrafı olmak üzere toplam 2.134,20 TL yargılama giderinden davanın kabul oranına göre hesaplanan 1.190,24 TL’nin davalıdan alınarak davacılara verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
10-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
11-Davacılar kendilerini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinden yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. gereğince kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacılara verilmesine,
12-Davalı kendini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. gereğince reddedilen miktar üzerinden hesaplanan 4.742,56 TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalıya verilmesine,
13-6100 sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince gider ve delil avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde yatıran ilgili tarafa iadesine,
İstinaf incelemesi yönünden;
14-Davacılar tarafından yatırılan 54,40 TL istinaf karar harcının talep halinde kendisine iadesine,
15-İstinaf başvurusu nedeniyle davacılar tarafından yatırılan 148,60 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı, 16,50 TL tebligat gideri ile 45,50 TL dosya posta masrafı olmak üzere toplam 210,6‬0 TL istinaf yargılama giderinin davalıdan alınarak davacılara …