Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 27. Hukuk Dairesi 2020/539 E. 2022/199 K. 22.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 27. HUKUK DAİRESİ

T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
27. HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 19/12/2019
NUMARASI ….
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ : 22/02/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 22/02/2022

Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan eser sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkin davada mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen karara karşı süresi içinde taraf vekillerince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine yapılan incelemede;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili özetle; müvekkili ile davalının, Ankara ili…. bulunan tapunun 90842 ada, 1 parseldeki binaya ait 29 adet çelik kapının anahtar teslimi yapım ve montajı konusunda anlaştıklarını, söz konusu işin toplam bedelinin 26.100,00 TL olduğunu, müvekkilinin işi eksiksiz ve hasarsız yaptığını, yapılan iş karşılığı 12.11.2016 tarih ve 097340 nolu faturanın düzenlendiğini ve davalı tarafa iş ile beraber teslim edildiğini, faturaya ilişkin ödeme yapılmaması üzere Ankara 1. İcra Müdürlüğü’nün 2017/13793 sayılı dosyası ile takibin başlatıldığını, davalının haksız ve hukuka aykın olarak borca itiraz ettiğini, 29 adet çelik kapı ile ilgili edimin tarafların arasında anlaşıldığı gibi ifa edildiğini, düzenlenen faturanın da davalı tarafından “eksiksiz teslim” aldım şeklinde … tarafından imzalandığını, davalının davacıya herhangi bir ödeme yapmadığını, ancak icra dosyasına 13.347,00 TL kısmi ödeme yaptığını, kalan 12.753,00 TL’nin halen tahsil edilmediğini belirterek, bakiye 12.753,00 TL yönünden itirazın iptali ile takibin devamına ve icra inkar tazminatına karar verilmesini, ıslah dilekçesiyle davalının ayıp ihbarının süresinde olmadığını ileri sürerek , davanın kabulüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili özetle; davacının, …. uhdesinde bulunan binanın 29 adet çelik kapının anahtar teslimi yapım ve montajını (eşik mermerleri dahil) toplam 26.100,00 TL karşılığında yapmayı taahhüt ettiğini, buna ilişkin taraflar arasında yazılı bir belge olmamasına rağmen, 12.11.2006 tarih ve … nolu … TL bedelli açık faturayı düzenlediğini, buna göre işin bedelinin davacı şirket tarafından taahhüt edilen işin tamamlanılarak eksiksiz teslimi halinde ödeneceğini, davacı tarafın kapıları taktığı, ancak betonlama ve sabitleme yapmadığı, kapıların korunmasına yönelik herhangi bir önlem almadığı, kapıların kulplarının ve kilitlerinin bulunmadığı, conta ve lastiklerinin olmadığı, eşik mermerlerinin takılmadığı, kapı ayarlarının yapılmadığı görüldüğünden ve inşaatın devamı için bazı işlerin yapılması zorunlu olduğundan eşik mermerlerin her birinin 75,00 TL’den alınarak müvekkil tarafından yapıldığını, kapı betonlaması ve sabitlemesi işlemleri için 3.000 TL harcandığını, buna rağmen davacının haksız ve hukuka aykırı olarak icra takibine geçtiğini, taraflarınca tespit edilen eksikler ile ilgili olarak Ankara 9. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2017/134 D. İş sayılı dosyasında yaptırılan tespitte alınan bilirkişi raporunda; icra takibine konu faturada yer alan işlerle ilgili olarak 12.753,00 TL eksik imalat olduğunun tespit edildiğini, bunun üzerine takip tutarından tespit edilen tutarın düşülmesi sonucu, 13.347,00 TL+masrafların icra dosyasına ödendiğini belirterek, haksız davanın reddi ile müvekkili yararına kötü niyet tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece; bilirkişi kurulunca, Ankara 9. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2017/134 D.İş sayılı dosyası, iddia, savunma ve dayanılan deliller bütün olarak değerlendirilip taraf itirazları da ek raporla karşılanmak sureti ile davacı yüklenicinin yapmış olduğu eksik imalatların iş bedelinden mahsubu sonrasında talep edebileceği alacak miktarının 18.914,00 TL olduğunun belirlendiği, raporun gerekçeli ve denetime elverişli olduğu, itirazlar da ek raporla karşılanmış olmakla, davacının takip tarihi itibari ile sözleşme kapsamında yapmış olduğu işin parasal tutarının bilirkişi raporunda olduğu gibi 18.914,00 TL olarak kabul edildiği, takip aşamasında yapılan 13.347,00 TL ödemenin mahsubu sonrasında davacının takip nedeni ile bakiye 5.567,00 TL alacağının kaldığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; mahkemece verilen kararın TTK’nun 23 (c), TBK’nun 223, TBK’nun 475 ve TBK’nun 477/f. II maddelerine aykırı olduğunu, teslim edilen eserin ayıplı olduğunu kabul etmemekle birlikte bir an için eserin ayıplı teslim edildiği kabul edilse bile ayıp ihbarının zamanında yapılmadığını, bu konuda yapılan itirazların bilirkişi raporunda ve mahkemenin gerekçeli kararında karşılanmadığını, bu taleplerinin yok sayıldığını, bu konuda yapılan ıslahın bile değerlendirilmediğini, dava dilekçesinin ekinde sunulan irsaliyeli faturaya göre ürünlerin 12.11.2016 tarihinde davalıya sevk edildiği ve davalının iş yerinde … tarafından …’ya tam ve eksiksiz olarak teslim edildiğinin belirtildiğini, teslimle mülkiyetin davalıya geçtiğini ve malı kontrol edip ayıp varsa ihbar etme yükümlülüğünün de teslimle başladığını, davacının teslim aldıktan 257 gün sonra icra takibi başladıktan sonra delil tespiti yaptırdığını, kabul anlamına gelmemekle birlikte irsaliyeli faturadaki malların eksik teslim edildiği kabul edilse bile davalının dosyaya sunduğu 20/05/2017 tarihli teslim tesellüm belgesiyle “kapılan betonlanması ve sabitleme işlemlerinin yapılması işleri için” üçüncü bir şahsa 3.000,00 TL bedel ödendiğinin belgelendiğini, kapıların betonlama ve sabitleme işinin kapı kasaları monte edilip kapılar teslim alındıktan sonra ayıbın fark edilebilecek ve düzeltilebilecek bir iş olduğunu, davacının iddiasına göre 20/05/2017 tarihinde ayıbı gidermişse ayıp ihbarının bu tarihte başlaması gerektiğini, Yargıtay 15.Hukuk Dairesi’nin yerleşmiş içtihatlarında belirtildiği üzere açık ayıpların işin kabulü anında, gizli ayıpların ortaya çıktığında vakıf olur olmaz bildirilmesi gerektiğini, aksi takdirde ayıptan ötürü başvuru hakkının düşeceğini, Ankara 9. SHM’nin 2017/134 D.İş sayılı dosyası ile yapılan tespiti sonucu alınan bilirkişi raporuna müvekkilinin itiraz ettiğini, tek taraflı yapılan delil tespitindeki rapora dayanarak hüküm kurulamayacağının Yargıtay içtihatlarıyla istikrar kazandığını, mahkemece yapılan yargılamada bilirkişilerin mahallinde inceleme yapmadığını, tespit dosyası üzerinden değerlendirme yapılarak rapor hazırlandığını belirterek, mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda 20.05.2017 tarihli işçiliğe ilişkin 3.000,00 TL bedelli teslim-tesellüm belgesinin yapılan işe ilişkin olduğunu, raporda bu belgenin fatura özelliği taşımadığı iddiasıyla değerlendirme dışı bırakılmasının haklı gerekçesi olamayacağını, işin davacı şirket tarafından yapılmadığı tespit edildiğinden, müvekkili tarafından yapıldığının açık olduğunu, bilirkişinin yapılan imalatın kaç kişi ile kaç günde ve ne kadar bedelle yapılacağını tespit etmesi gerektiğini, raporun bu yönüyle eksik ve hatalı olduğunu, müvekkilinin 29 kapı eşiğinin mermerlerini de aldığını, davacının kapıların eşiğine konulan/monte edilen mermerleri almadığının açık olduğunu, işçiliğini de müvekkilinin yaptırdığını, müvekkilinin davacı şirketin sadece 29 adet çelik kapıyı inşaat alanına bırakarak gitmesi nedeniyle taahhüt ettiği yükümlülüklerini yerine getirmemesi nedeniyle eksikliklerin müvekkil tarafından tamamlandığı hususunda uyuşmazlık bulunmadığını belirterek, mahkeme kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkin olup, mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen karara karşı süresi içinde taraf vekillerince istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Taraflar arasında 29 adet çelik kapının aksesuarlarıyla birlikte imal ve montajı konusunda eser sözleşmesi bulunduğu ihtilafsız olup, davacı yüklenici, davalı ise iş sahibidir. Davacı tarafça sözleşme kapsamında işin yapıldığı belirtilerek, iş bedeli olan 26.100,00 TL hakediş alacağının olduğu iddiasıyla faturaya dayalı icra takibi yapılmış, takibe konu bedelden davalı tarafça icra takip aşamasında 13.347,00 TL ödenmiş, bakiye 12.753,00 TL yönünden eksik ve ayıp ifa olduğu ve davalı tarafından giderildiği iddia edilerek ödeme emrine itirazda bulunulmuş, davacı tarafça itiraz edilen bu miktar yönünden itirazın iptali davası açılmıştır.
Dava konusu icra takibine dayanak 12/11/2016 tarihli faturada sözleşmeye konu kapıların davalıya eksiksiz olarak teslim edildiği, bu faturaya dayalı takibin 12/07/2017 tarihinde yapıldığı, takipten çok kısa süre sonra davalı tarafça 20/07/2017 tarihinde tespit için mahkemeye başvurulduğu, Ankara 9.Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2017/134 D.iş dosyasıyla yapılan tespitte, tespit tarihi itibariyle sadece 22 no’lu dairede eksikliklerin bulunduğu tespit edilmiş, davalı tarafça takip ve tespit tarihinden sonrasına ilişkin eksik ve ayıpların kendisi tarafından giderildiğine ilişkin 2 adet fatura ve 1 adet tutanak sunduğu görülmüştür.
Yargıtay’ın yerleşmiş içtihatlarında kabul edildiği üzere , taraflar arasında eser sözleşmesi ilişkisi bulunduğu konusunda uyuşmazlık bulunmadığından sözleşme ilişkisi ayakta olduğu sürece kural olarak işin yüklenici tarafından yapıldığının kabulü gerekir. Davalı tarafça işin eksik bırakıldığı ve 3. kişiye yaptırıldığı iddia edilmiş ise de, bu kapsamda mahallinde yapılan keşif sonucu düzenlenen tespit raporundan, takip ve tespit tarihi itibariyle 1 adet daire dışında eksik ve ayıp olduğuna ilişkin herhangi bir tespitin bulunmadığı, yine bu tarihler öncesi davalı tarafça davacı yükleniciye gönderilmiş bir ihtarın da bulunmadığı dikkate alındığında mahkemece, bir adet daire dışındaki dairelerin işlerinin yukarıda belirtilen karine kapsamda davacı tarafça yapıldığının kabulü gerekirken halen bir dairede eksiklik bulunduğuna göre diğer dairelerdeki eksikliklerin davalı tarafça giderildiği varsayımına dayalı olarak yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamıştır.
Yukarıda açıklanan ilkeler çerçevesinde 29 adet daireye ilişkin eksik işlerin giderimine yönelik davalı tarafından sunulan 2 adet fatura ve 1 adet tutanaktaki bedeller esas alınarak halen eksik iş olduğu anlaşılan 1 daireye yönelik Dairemizce re’sen yapılan hesaplanmada; (29 adet kapı kulpu için 3.000,00/29=103,44, 29 adet kapı eşiği 2.567/29=88,51, 29 adet kapı aksesuarları için 7.186,00/29=247,79) 439,74 TL eksik iş bulunduğu, davacının bakiye alacağından bu miktarın yani 439,74 TL’nin mahsup edilmesi gerektiği anlaşılmakla, davacının talep edebileceği alacak miktarının 12.753,00-439,74=12.313,26 TL olduğu sonucuna varılarak bu miktar yönünden davanın kısmen kabulüne, davalının icra takibine itirazında haksız olmadığı ve alacağın mahallinde yapılan keşif sonucu yargılamayla belirlendiği, likit olmadığı anlaşılmakla icra inkar tazminatının ve davacı takibinde kötüniyetli olmadığından davalının kötüniyet tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, mahkemesi kararının HMK’nın 353/1-b.2 maddesi gereğince kaldırılmasına, davanın kısmen kabulüne, verilen karar gereği davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine dair aşağıdaki kararı vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-)Davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine,
2-)Davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne,
3-)Ankara 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 19/12/2019 tarih, 2017/913 E-2019/1195 K sayılı kararının 6100 sayılı HMK’nun 353/1.b-2 maddesi gereğince kaldırılmasına,
4-) Davanın kısmen kabulüne, Ankara 1.İcra Müdürlüğü’nün 2017/13793 sayılı takip dosyasına davalı tarafından yapılan itirazın kısmen iptali ile takibin 12.313,26 TL asıl alacak üzerinden takip tarihinden itibaren takipteki koşullarla devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine,
5-)Davacının icra inkar tazminatı talebinin reddine,
6-)Davalının kötüniyet tazminatı talebinin reddine,
7-)Alınması gereken 841,11 TL karar ve ilam harcından davacı tarafça yatırılan 217,79 TL peşin harç ile 270,00 TL ıslah harcı toplamı 487,79 TL’nin mahsubuyla bakiye 353,32 TL harcın davalıdan alınarak Hazine’ye irat kaydına,
8-)Davacı tarafından yatırılmış olan 217,79 TL peşin harç ve 270,00 ıslah harcı olmak üzere toplam 487,79 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
9-)Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanan 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
10-)Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince reddine karar verilen miktar üzerinden hesaplanan 439,74 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
11-)Davacı tarafından yapılan ilk yargılama gideri bilirkişi ücreti, posta masrafı olmak üzere toplam 2.344,40 TL yargılama giderinin kabul oranına 2.263,51 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
12-) Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda bir karar verilmesine yer olmadığına,
13-)6100 sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince, taraflarca yatırılan gider ve delil avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde yatıran ilgili tarafa iadesine,
İstinaf incelemesi yönünden;
14-)Davacı tarafından yatırılan 54,40 TL istinaf karar harcının talep halinde davacıya iadesine,
15-)Davalıdan alınması gereken 380,30 TL istinaf karar harcından peşin alınan 95,08 TL harcın mahsubu ile bakiye 285,22 TL harcın davalıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına,
14-)Davacı tarafından istinaf başvurusu nedeniyle ödenen 148,60 TL istinaf kanun yoluna başvuru harcı ve 31,50 TL posta masrafı olmak üzere toplam 180,10 TL istinaf yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
15-) Davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin davalı üzerinde bırakılmasına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince KESİN olmak üzere 22/02/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
..

e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır