Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 27. Hukuk Dairesi 2020/486 E. 2022/451 K. 21.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 27. HUKUK DAİRESİ
Esas No: 2020/486 – Karar No:2022/451
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
27. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2020/486
KARAR NO : 2022/451

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 02/12/2019
NUMARASI : 2016/920 E-2019/968 K

DAVACI :
VEKİLLERİ :

DAVALI :
VEKİLİ :
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ : 21/04/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 28/04/2022
Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan itirazın iptali davasında mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen karara karşı süresi içinde davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulması üzerine yapılan incelemede;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili; taraflar arasında 06/08/2015 tarihli “… A.Ş.’nin dijital ajanslık hizmetlerinin ve kurumsal web sitesinin tasarım – yazılım hizmetlerinin hazırlanması, yayımlanması ve planlanması” konulu ve 01/02/2016 tarihli “… ve …, e-ticaret sitelerinin dijital danışmanlık hizmetlerinin hazırlanması, yayımlanması ve planlanması” konulu iki ayrı sözleşme bulunduğunu, davalının sözleşmeler karşılığında davacıya 06/08/2015 tarihli sözleşme karşılığı aylık 3.000,00 USD+KDV, 01/02/2016 tarihli sözleşme karşılığı aylık 25.000,00 TL + KDV ödemeyi kabul ettiğini, davalının her iki sözleşme gereği ödeme edimlerini Haziran 2016 tarihine kadar yerine getirdiğini, bu tarihten sonra ödeme yapmadığını, 01/06/2016 tarih … Seri … Sıra Nolu İnteraktif Ajanslık Hizmet Bedeli olarak 10.266,00 TL, 01/06/2016 tarih … Seri … Sıra nolu E-Ticaret Dijital Ajanslık Hizmeti olarak 29.500,00 TL, 01/07/2016 tarih … Seri … Sıra nolu İnteraktif Ajanslık Hizmet Bedeli olarak 10.230,60 TL ve 01/07/2016 tarih … Seri … Sıra nolu E-Ticaret Dijital Ajanslık Hizmeti olarak 29.500,00 TL bedelli faturaların ödenmemesi üzerine bu faturalara dayanılarak Ankara 24.İcra Müdürlüğümün 2016/15092 esas sayılı dosyası üzerinden genel haciz yolu ile takip başlatıldığını, davalının iş bu takibe haksız olarak itiraz ettiğini belirterek; davalının Ankara 24. İcra Dairesinin 2016/15092 esas sayılı icra takibine yaptığı itirazın iptali ile davalı aleyhine takip konusu alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatı takdirini talep etmiştir.
Davalı vekili; davacı tarafın dilekçesinde hiçbir iddiasının delillerle ispat edilmediğini, soyut açıklamalarla kişisel yorumlara yer verildiğini, yapılacak yargılama neticesinde davacının davalıdan hiçbir alacağı olmadığının tespit edileceğini, davalı şirketin 1996 yılında … Birliği iştiraki olarak kurulduğunu, kuruluşundan bu yana Türkiye … Birliğine bağlı tüm kooperatiflere, bölge birliklerine ve iştiraklerine hizmet verdiğini, müvekkili davalı şirket ile davacı firma arasında 06/08/2015 tarihinde ve 01/02/2016 tarihinde “… Medya Hizmet Alım Sözleşmeleri” akdedildiğini, sözleşmeler içeriğindeki hizmetlerin verilmediğini, bundan dolayı davacının alacağının olmadığını, sözleşme kapsamındaki e-ticaret sitelerinin aktif olmadığını belirterek; davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece; davanın eser sözleşmesi nedeni ile düzenlenen faturalara dayalı başlatılan icra takibine itirazın iptali ve icra inkar tazminatı istemi olduğu, davaya konu 06/08/2015 tarihli sözleşmenin “… AŞ’nin dijital ajanslık hizmetlerinin ve kurumsal web sitesinin tasarım- yazılım hizmetlerinin hazırlanması, yayımlanması ve planlanması” işine, 01/02/2016 tarihli sözleşmenin ise “… ve …, e-ticaret sitelerinin dijital danışmanlık hizmetinin hazırlanması, yayımlanması ve planlanması” işlerine ait olduğu ve nitelikleri itibari ile eser sözleşmesi oldukları, TBK’nın 471. maddesine göre yüklenicinin sorumluluğunun; üstlendiği edimleri iş sahibinin haklı menfaatlerini gözeterek, sadakat ve özenle ifa etmek olduğu, davacının iddiasını ticari defteler ile ispat edebileceği, ticari defterlerin kesin delillerden olduğu ve HMK 222. maddesindeki koşullar çerçevesinde ispat aracı olabileceği, ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması gerektiği, davacının ve davalının ticari defterlerinin incelenmesinde ticari defterlerin lehine delil teşkil edebilecek vasıfta olduğu ve dava konusu 06/08/2015 tarihli sözleşme ve 01/02/2016 tarihli sözleşme nedeni ile 01/06/2016 tarihinde düzenlenen Haziran hakedişine ilişkin faturaların (2 adet … ve … nolu faturalar) ticari defterlere kayıtlı olduğu, davalının faturaya itirazının bulunmadığı, tarafların ticari defterlerinin bu faturalar açısından uyumlu olduğu, sözleşmelerin 8.3 maddesinde geçtiği şekilde davalı tarafından davacıya gönderilmiş, fatura konusu işlerin eksik yada ayıplı olduğunu gösteren ihtar veya belge de bulunmadığı, davalı tarafın ödeme yapmadığının da kabulünde olduğu, şu halde bu iki fatura yönünden davacının davasını ispat ettiği, bununla birlikte dava konusu sözleşmeler nedeni ile 01/07/2016 tarihinde düzenlenen Temmuz hakedişine ilişkin faturaların (2 adet) davacının ticari defterlerine kayıtlı olduğu halde davalının ticari defterlerine kayıtlı olmadığı, bu iki fatura yönünden ticari defterlerin ispata elverişli olmadığı, davacının iddiasını başka belgeler ile ispat etmesi gerektiği, davacının ve davalının dosyaya ibraz ettiği tüm delillerin bu kapsamda incelendiği ve teknik inceleme sonucunda bilirkişi raporları ile sabit olduğu üzere; dosyada 489 adet mail yazışmasına ait veri olduğu, dosya ekinde de sunulan belgelerin taraflar arasındaki yazışmaları, çeşitli sunu lansman dosyalarını içerdiği, bu sunuların sözleşmeye konu yapılan işleri tariflediği, çok çeşitli logo tasarımlarının hazırlandığı, çeşitli sosyal medya görsellerinin hazırlandığı, … web sayfası için ana sayfa, ilan, kategori, ön izleme, ürün detay, v.b. sayfalarına ait tasarımların yapıldığı, bilgilendirme e-postalarına ilişkin tasarım ve içeriklerin hazırlandığı, ürünlere ilişkin görsel çalışmalarının yapıldığı, … web sitesine ilişkin tasarımların hazırlandığı ve tüm sayfaların tasarımının yer aldığı, … web sitesine ilişkin tasarımların hazırlandığı ve tüm sayfaların tasarımının yer aldığı, … web sitesi içeriklerinin İngilizceye çevrildiği, … web sitesi haritası oluşturulduğu, tarnetusb kart çalışmasının yapıldığı, … için kurumsal kimlik çalışmalarının tam olarak yapıldığı, … ve … web sitesine ilişkin kaynak kodların sunulduğu ve geliştirme eforunun sarf edildiği, teknik olarak sözleşmelere konu edilen dijital ajanslık hizmetleri ve kurumsal web sitesi tasarım ve yazılımı işlerinin yerine getirilmiş olduğu, davalının iki sözleşmenin 8.3 maddesinde geçtiği halde, davalı tarafa iddia ettiği gibi fatura konusu işlerin eksik yada ayıplı olduğuna dair ihtar da çekmediği, şu halde davalının ticari defterlerinde yer almayıp iade edilen 01/07/2016 tarihinde düzenlenen Temmuz hakedişine ilişkin faturaların (2 adet … ve … nolu faturalar) ihtivasında geçen hizmetlere ilişkin edimin, davacı tarafça ifa edildiğinin anlaşıldığı, TBK’nın 479. maddesine ve sözleşmelerde belirlenen aylık vadelere göre iş sahibinin bedel ödeme yükümlülüğü bulunduğu, tarafların ticari defterlerinin ve dosyaya sunulu tüm belgelerin bilirkişi vasıtası ile incelenmesi sonucu davalıların davacıya takip tarihi itibariyle 78.131,16 TL borçlu olduğunun anlaşıldığı, davacı tarafından icra takip tarihinden önce davalıya çekilmiş ihtar bulunmadığı, çekilen ve dosyaya sunulan ihtarların tamamının takip tarihinden sonra olduğu nazara alındığında davalının temerrüte düşmediği, davacının işlemiş faiz talep edemeyeceği gerekçesiyle; davanın kısmen kabulüne davalı tarafından Ankara 24. İcra Dairesinin 2016/15092 esas sayılı icra dosyasına yapılan itirazın kısmen iptali ile 78.131,16 TL asıl alacak, üzerinden takibin devamına, asıl alacak olan 78.131,16 TL’ye takip tarihinden itibaren avans faizi işletilmesine, İİK’nun 67/2. ve 4 . maddesi hükmü gereğince kabul edilen 78.131,16 TL TL’nin % 20 oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemlerin reddine karar verilmiştir. Yine mahkeme gerekçesine göre, her ne kadar davacı vekilince dava değeri talep edilen icra inkar tazminatının da eklenmesi ile 91.142,67 TL olarak gösterildi ise de olması gereken hukuki dava değerinin icra takibinde talep edilen miktar olması karşısında dava değerinin 78.703,05 TL olarak kabul edilmekle yargılama gideri ve avukatlık ücretinin bu değer üzerinden hesap edildiği belirtilmiştir.
Davalı vekili istinaf başvurusunda; davacının, taraflar arasında düzenlenen 06/08/2015 tarihli ”… Medya Hizmet Alım Sözleşmesi”nde yapılması kararlaştırılan dijital ajanslık hizmetleri ve kurumsal web sitesi tasarımı ve yazılımı hizmetlerini vermediğini, sözleşme süresinin 12 ay olup, bu süre 06/08/2016 tarihinde dolmasına rağmen sözleşme süresi içerisinde yukarıda bahsedilen hizmetlerin yapım aşamasında kaldığını ve neticelendirilmediğini, bu sebeple davacı firmanın herhangi bir alacağı da bulunmadığını, yine davacının, taraflar arasında düzenlenen 01/02/2016 tarihli ”… Medya Hizmet Alım Sözleşmesi”nde yapılması kararlaştırılan … ve …, e-ticaret sitelerinin dijital danışmanlık hizmetinin hazırlanması, yayımlanması ve planlanması hizmetinin ”Dijital Danışmanlık Hizmeti” içerisinde bahsi geçen hizmetlerin hiçbirini vermediğini, belirtilen e-ticaret sitelerinin aktif olmayıp hiçbir zaman da aktif hale gelmediğini, bu hususların dosyada rapor düzenleyen Serbest Muhasebeci Mali Müşavir …’un 08/05/2018 tarihli raporunda da belirtildiğini, davacı edimini ifa etmediği halde sözleşmelerin 8.3 maddesinden bahisle ve davalı … ’nin hizmette eksiklik ya da kusur olduğunu davacı … Medya’ya önceden ilettiğini gösteren herhangi bir yazılı bildirim bulunmadığından bahisle davacının 78.131,16 TL alacağının olduğunun kabul edilmesinin hakkaniyete ve hukuka aykırı olduğunu, her ne kadar Mahkemece hükme esas alınan 05/07/2019 tarihli bilirkişi raporunda ‘gerekli çabanın gösterildiği’ kanaatine ulaşılmışsa da bu kanaatin yeterli kabul edilebilmesinin mümkün olmadığını, zira müvekkili şirket açısından önem arz eden hususların en başında web içeriklerinin devreye alınması ve söz konusu internet sitelerinin aktif olarak kullanılmasının geldiğini, dava bu açıdan da değerlendirildiğinde yalnızca birkaç hazırlık girişiminde bulunulmasından yola çıkılarak müvekkili şirketin bu hizmeti satın almasındaki amaca ulaştığının, yükümlülüklerin doğru ve yeterli bir şekilde yerine getirildiğinin kabul edilmesinin mümkün olmadığını, sonuç olarak her iki sözleşmede var olan 4.2 ve 8.2 maddeleri değerlendirildiğinde; davacı taraftan talep edilen hizmetlerin ne çerçevede ve hangi beklentiyle sunulması gerektiği, ayrıca yine sözleşme konusunda da ifade edildiği üzere hazırlanan içeriklerin yayınlanmasının mutlak surette zorunlu olduğu ve müvekkili şirketin aktif kullanımına açık olması gerektiği sabit olup, tüm bu açıklamalar ışığında varsayımlarla düzenlenmiş bilirkişi raporu esas alınarak eksik inceleme ve değerlendirme ile verilen hükmü kabul etmediklerini, mahkemece icra inkar tazminatına ilişkin verilen kararın da usul ve yasaya aykırı olduğunu, Mahkemenin teknik incelemeler sonucunda belirlemeye çalıştığı ve takipte belirlenen alacak miktarından farklı bir tutara hükmettiği göz önüne alındığında davalı müvekkili açısından alacağın belirlenebilmesinin mümkün olmadığını, bu sebeple alacağın likid olmadığı açık olup, likid yani belirlenebilir olmayan bir alacak için ise borçlu lehine icra inkar tazminatına karar verilemeyeceğini belirterek; mahkeme kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan faturaya dayalı iş bedelinin tahsili için yapılan ilamsız takibe itirazın iptali istemine ilişkin olup, mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen karara karşı davalı vekilince istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK)’nun 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Mahkemece, dosya kapsamındaki bilgi, belge ve toplanan deliller değerlendirilerek yasal düzenlemelere uygun ve isabetli gerekçeyle karar verilmiş olduğu, ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkeme kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla, davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 5.337,13 TL istinaf karar harcından peşin alınan 1.335,00 TL’nin mahsubu ile bakiye 4.002,13‬ TL harcın davalıdan tahisili ile Hazine’ye irat kaydına,
3-İstinaf başvurusu nedeniyle davalı tarafından yatırılan istinaf kanun yoluna başvurma harcı ile yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 362/1.a maddesi gereğince KESİN olmak üzere 21/04/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …