Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 27. HUKUK DAİRESİ
….
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
27. HUKUK DAİRESİ
…
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
…
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 2. ASLİYE … MAHKEMESİ
TARİHİ : 26/04/2019
NUMARASI :…..
DAVANIN KONUSU : İstirdat (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ : 09/03/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 09/03/2022
Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan istirdat davasında mahkemece davanın kabulüne dair verilen karara karşı süresi içinde davalı vekilince istinaf başvurusunda bulunulması üzerine yapılan incelemede;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili; müvekkili şirket ile davalı şirket arasında Azerbaycan – … … … Faz 1 projesi ile ilgili sözleşmenin 04/05/2005 tarihinde akdedildiğini, 30/12/2006 tarihinde geçici kabulün yapıldığını, 18/01/2013 tarihi itibariyle kesin kabulün yapıldığını, diğer yandan, dava dışı … Projesini yüklendiğini, işin geçici kabulünün 24/11/2008 tarihinde ve kesin kabulünün de 13/10/2010 tarihinde yapıldığını, İstanbul 18. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2012/ 102 Esas sayılı dosyasıyla anılan sözleşme gereğince işin yapımında kullanılmak üzere … plakalı 2005 model 4×4 … … marka kamyonetin davalı …’a teslim edildiği, işin 13/10/2011 tarihinde tamamlanmış olmasına rağmen aracın kendilerine iade edilmediği belirtilerek aracın iadesi eğer bu mümkün değilse bedelinin iadesine karar verilmesi talebiyle davacı … İnş…Ltd.Şti. ile davalı … A.Ş. arasında dava görüldüğünü, davalı … tarafından anılan aracın müvekkili şirkete teslim edildiği iddiası ile, davanın taraflarına ihbar edildiğini, ihbar olunan olarak dava dışı … … … Tur. Ltd. Şti.’ye ait olduğu bildirilen … plakalı aracın taraflarına asla teslim edilmediği, taraflarına teslim edilmeyen aracın iade sorumluluğunun da müvekkili şirkete ait olmadığının açık olması nedeniyle davayı kabul etmediklerinin bildirildiğini, iş bu dava neticesinde davalı …’ın dava dışı şirkete aracın bedelini ödemesine karar verildiğini ve kararın 11/02/2016 tarihinde kesinleştiğini, bunun üzerine, davalı tarafça 06/02/2017 gün ve 5604 sayılı ve “İstanbul 18 Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2012/102 Esas sayılı dosyası ile ilgili ödeme” konulu yazının taraflarına tebliğ edilerek, “dava sonucunda … tarafından ödenmek zorunda kalınan toplam 33.681,75 TL bedelin …’ın hesabına yatırılması, aksi takdirde …’da bulunan teminatlarından tahsil edileceğinin” ihtar edildiğini, yazıda geçen bedellerin ödenmemesi durumunda teminatların paraya çevrileceği yönünde ihtar edildiği için müvekkili şirketçe davalı tarafa 28/02/2017 tarihinde 33.681,75 TL ve bildirilen 911,66 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 34.593,41 TL ödeme yapıldığını, Ankara 7. Asliye … Mahkemesi’nin 2015/410 Esas sayılı dosyası üzerinden görülen benzer davada, taraflarına teslim edilmeyen bir araçtan sorumlu tutulamayacakları gerekçesiyle haklı davalarının 2017/ 51 Karar sayılı ilamıyla kabul edildiğini, bu karardan da anlaşılacağı üzere; söz konusu aracın müvekkili şirkete ait olmadığı gibi, müvekkili şirketin taahhüdünde bulunan bir işe ilişkin olarak da tahsis edilen bir araç olmadığını, davalı tarafça bakım ve onarımı amacıyla taraflarına teslim edilmediği de açık olduğundan dava konusu araçta oluşan hasardan sorumlu tutulamayacaklarını belirterek; müvekkili şirket tarafından yükümlü olunmadığı halde ödemek zorunda bırakıldığı, 34.593,41 TL’nin davalı tarafa ödeme tarihi olan 28/02/2017 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile tahsilini talep etmiştir.
Davalı vekili; İstanbul 18.Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2012/102 Esas sayılı dosyası gereği müvekkilinin ödemek zorunda kaldığı 34.593,41 TL bedelin davacıdan talep edilmesinin sözleşme ve mevzuata uygun olduğunu, sözleşmenin 18.1 ve 18.2 maddelerine göre, yüklenicinin iş yerlerindeki her türlü aracı sigorta yaptırma zorunluğunun bulunduğunu, sözleşme eki Yapım İşleri Genel Şartnamesinin 9. maddesinde yapım işi ile ilgili iş yerlerinde bulunan her türlü araçtan kesin kabul tarihine kadar yüklenicinin sorumlu olduğunu, yüklenicinin kusuru nedeniyle sigortanın ödemediği bedeller için, yüklenicinin idareden hiçbir talepte bulunamayacağını, zararlardan da sorumlu olacağının yazılı olduğu, yüklenicinin yeterli güvenlik önlemini almayarak aracın zarara uğramasına sebebiyet verdiğini, söz konusu aracın arızalanması üzerine yüklenici olan davacının şantiye atölyesine tamir için çekildiğini, burada aracın bir takım parçalarının söküldüğünü, kullanılamaz hale geldiğini, 27/04/2007 tarih ve 18/10/2007 tarihli yazılarla aracın eksik parçalarının tamamlanarak teslim edilmesi uyarılarına rağmen davacı şirketçe herhangi bir işlem yapılmadığını, aracın tamirinin yapılmasından davacı tarafın sorumlu olduğunu, müvekkili tarafından yapılan işlemin sözleşmeye uygun olduğunu belirterek; davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece; dosya kapsamı bütün halinde değerlendirildiğinde; dava konusu … plakalı aracın dava dışı …..Ltd.Şirketi tarafından …’a teslim edildiği, davacıya bakım onarım amacıyla teslim edildiğinin davalı tarafça kanıtlanamadığı, Yapım İşleri Genel Şartnamesi’nin 9.maddesi gereği davacı şirketin sorumluluğunun doğabilmesi için sözleşme konusu projelere ait teçhizat olması veya şirkete ait işyerinde hizmete verilmiş araç olması gerektiği, ancak bahse konu aracın proje kapsamında ya da davacının hizmetine verildiğine dair davalı tarafça delil sunulmadığı, bu suretle davacının araçta oluşan hasardan sorumlu olmadığı gerekçesiyle, İstinaf ve Yargıtay aşamalarından geçerek kesinleşen Ankara 7.Asliye … Mahkemesi’nin 2015/410 Esas sayılı emsal kararı da gözönüne alınarak, davanın kabulüne 34.593,41 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte, davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
Davalı vekili istinaf başvurusunda; taraflar arasında düzenlenen sözleşmenin 18.maddesi ve bu sözleşmenin eki olan Yapım İşleri Genel Şartnamesi’nin 9. maddesi gereğince müvekkili kuruluş tarafından İstanbul 18. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2012/102 Esas sayılı dosyada verilmiş olan karar gereği ödemek zorunda kaldığı 34.593,41 TL bedelin davacı taraftan talep edilmesinin sözleşme ve eklerine uygun olduğunu, davacının hasardan sorumluluğa ilişkin söz konusu araç, tesis ve malzeme vs. teçhizatın kendilerine teslim edilmesi gerektiğini, ancak bu aracın taraflarına teslim edildiğini gösteren hiçbir belgenin bulunmadığını, dolayısıyla müvekkili kuruluşça bu maddeye dayanılarak aleyhlerine sorumluluk yüklenemeyeceği iddialarına itibar edilerek hüküm tesis edilmesinin haksız olduğunu belirterek; mahkeme kararının kaldırılmasını ve yeniden yargılama yapılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan istirdat istemine ilişkin olup, mahkemece davanın kabulüne dair verilen karara karşı davalı vekilince istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK)’nun 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamına, kararın dayandığı delillerle, yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle dava dışı yüklenici … ……Ltd.Şti.’ye ait aracın, davacının yükümlülüğünde devam eden iş için ihtiyaç olması nedeniyle kullanılmaktayken arızalanması üzerine YİGŞ’nin 9. maddesi kapsamında tamir için davacının şantiye atölyesine çekildiğine ve bu kapsamda davacıya teslim edildiğine ilişkin herhangi bir teslim belgesi ve tutanak bulunmamasına göre, davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nun 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gereken 2.363,07 TL istinaf karar harcından peşin alınan 590,76 TL’nin mahsubu ile bakiye 1.772,31 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazine’ye irat kaydına, 3-Davalı tarafından yatırılan istinaf kanun yoluna başvurma harcı ile yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nun 362/1-a maddesi gereğince KESİN olmak üzere 09/03/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
….