Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 27. Hukuk Dairesi 2020/419 E. 2022/235 K. 02.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 27. HUKUK DAİRESİ
….
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
27. HUKUK DAİRESİ

….

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
….

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 20/06/2017
NUMARASI …
DAVANIN KONUSU : Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)

KARAR TARİHİ : 02/03/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 03/03/2022
Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan eser sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkin davada mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen karara karşı süresi içinde davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine yapılan incelemede;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili ; Müvekkili ile davalı arasında 20.12.2012 tarihinde “… “ yapımı işi hususunda sözleşme imzalandığını, Teftiş Kurulu Başkanlığı tarafından düzenlenen 11.12.2015 tarihli inceleme raporuna sunulan bilirkişi raporuna göre, inşaat, elektrik ve peyzaj işlerine ilişkin olarak davalıya toplamda 260.723,16 TL tutarında fazla ödeme yapıldığının anlaşıldığını, sözleşme eki Yapım İşleri Genel Şartnamesi’nin 25.maddesinin 4.fıkrasında yer alan “Yapım işlerinde yüklenici ve alt yükleniciler, yapının fen ve sanat kurallarına uygun olarak yapılmaması, hileli malzeme kullanılması ve benzeri nedenlerle ortaya çıkan zarar ve ziyandan, yapının tamamı için işe başlama tarihinden itibaren kesin kabul tarihine kadar sorumlu olacağı gibi, kesin kabul onay tarihinden itibaren de onbeş yıl süre ile müteselsilen sorumludur. Bu zarar ve ziyan genel hükümlere göre yüklenici ve alt yüklenicilere ikmal ve tazmin ettirilir…” hükmünden hareketle bilirkişi heyetince tespit edilen eksik işler ile alakalı yapılan fazla ödeme tutarı 260.723,16 TL’den davalı firmanın sorumlu olduğunu, davalı şirkete keşide edilen ihtarnamelerin adres değişikliği nedeniyle tebliğ edilemediğini belirterek fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak üzere 260.723,16 TL fazla ödemenin( 09/02/2016 ihtarname tarihi itibariyle )temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı şirket davaya cevap vermemiş, duruşmalara da katılmamıştır. İlk Derece Mahkemesince;Davanın, eser sözleşmesi nedeniyle tazminat istemine ilişkin olduğu, davacının delillerinin toplandığı, mahalline talimat yazılmak suretiyle bilirkişi incelemesi yaptırıldığı, taraflar arasında “… Yapılması” hususunda imzalanan 20.12.2012 tarihli sözleşmenin 8.2.1. maddesinin 1. bendinde, Yapım İşleri Genel Şartnamesinin sözleşme eki olarak sayıldığı, sözleşme eki Yapım İşleri Genel Şartnamesi’nin 25/4. maddesine göre yüklenicinin yapının fen ve sanat kurallarına uygun olarak yapılmaması, hileli malzeme kullanılması vb.nedenlerle ortaya çıkan zarar ve ziyandan, yapının tamamı için işe başlama tarihinden itibaren kesin kabul tarihine kadar sorumlu olacağı gibi, kesin kabul onay tarihinden itibaren de 15 yıl süre ile müteselsilen sorumlu olacağını, taraflar arasında itirazsız imzalanmış 25.11.2014 onay tarihli kesin kabul tutanağına göre, kesin kabul tutanağının 19.11.2014 tarihinde düzenlenmiş olduğu, sözleşme konusu imalatların gerçekleştirildiği Keban Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesi(Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla)’ne yazılan talimat sonucu düzenlenen 15.03.2017 tarihli bilirkişi raporunda, işin kesin kabulünün 19.11.2014 tarihinde yapıldığı, peyzaj projesindeki bitki sayısı ile mahal listesindeki bitki sayısının farklı olduğu, proje uygulama alanında yapılan tespit sonucu mevcut olan bitkilerin cins ve miktarları esas alındığında, yükleniciye fazla ödemenin yapıldığı, fazla ödeme tutarının tespitinde yaklaşık maliyet fiyat ve miktarlarının esas alındığı, proje dışı dikilmiş olan bitkiler, proje ve eklerindeki bitkiler ile benzer olduğundan değerlendirilmeye alınmasının uygun görüldüğü, fiyatlarının yaklaşık maliyet listesindeki benzer bitki fiyatları esas alınarak tespit edildiği, sonuç olarak yükleniciye 81.680,59 TL fazla ödeme yapıldığı, inşaat imalatları yönünden sözleşmenin anahtar teslim götürü bedel şeklinde ihale edildiği, bu tip ihalelerde ihale kapsamında her imalat kaleminin toplam keşif fiyatı içindeki oranının (pursantaj) ihale dökümanında olması gerektiği, ancak söz konusu ihale dökümanında her kalem için ayrı pursantaj oranının verilmediği, davaya konu eksik ve kusurlu imalatlar genel işlerin alt kalemleri olduğundan fazla ödeme maliyet tespitlerinin her kalem için yaklaşık maliyetin yüklenici teklif fiyatına oranı kullanılarak hesaplandığı, inşaat kalemlerinden dolayı 2012 ihale fiyatları ile toplam 130.872,11 TL fazla ödeme olduğu, elektrik imalatları yönünden 845,16 TL fazla ödemede bulunulduğu, netice olarak 2012 ihale fiyatları ile toplam 213.397,86 TL fazla ödeme yapıldığı, söz konusu ihalenin kesin kabul itibar tarihi 19.11.2014 ve dava tarihi 01.03.2016 olduğundan TÜİK endekslerine göre güncelleme sonucunda fazla ödeme tutarının 225.540,00 TL olduğunun açıklandığı, bilirkişi raporunun taraflara tebliğ edildiği, davacı vekili itiraz dilekçesi sunmuş ise de, bilirkişi raporu usul ve yasaya, dosya içeriğine uygun bulunduğundan itirazlara itibar edilmediği, toplanan deliller ve dosya içeriği birlikte değerlendirildiğinde, davaya dayanak Teftiş Kurulu İnceleme Raporu’na esas alınan bilirkişi raporunda, 2012 yılı fiyatlarına göre ve ihale fiyatları ile oranlama yapılarak hesaplama yapıldığı, mahkemece talimat yazısı üzerine düzenlenen bilirkişi raporunda da aynı yöntemin uygulanması nedeniyle bilirkişi raporunun usul ve yasaya, dosya içeriğine, talebe uygun bulunduğu anlaşıldığından güncelleme yapılmamış rakam esas alınarak davanın kısmen kabulüne karar vermek gerektiği, davadan önce temerrüt gerçekleşmediğinden dava tarihinden itibaren faiz yürütüldüğü gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile, 213.397,86 TL’nın 01.03.2016 dava tarihinden itibaren işleyecek değişen oranlarda avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Davaya esas teşkil eden bilirkişi heyeti raporunun eksik inceleme ve değerlendirme ile düzenlendiğini, davaya temel teşkil eden Teftiş Kurulu Başkanlığının Çevre ve Şehircilik Bakanlığı bünyesinde düzenlenmesini talep ettiği ve bakanlık bünyesinde uzmanlardan oluşan heyet tarafından düzenlenen 19-20.11.2015 tarihli heyet raporunda ortaya konulan 260.723,16TL’lık fazla ödeme yapıldığına dair hazırlanan rapordaki hesaplama metodu ile dosyaya sunulan 15.03.2017 tarihli heyet raporunun hesaplama metodunun farklı olduğu ortaya çıkmakla birlikte dosyaya sunulan yeni tarihli rapordaki metodu geçerli kılacak bir açıklamanın raporda bulunmadığını, davanın bu nedenlerle kısmen kabulü yönünde hükme bağlanmasının hatalı olduğunu, talepleri gibi davanın kabulü gerektiğini belirterek mahkeme kararının kaldırılmasına ve davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkin olup mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen karara karşı davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun(HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık … yapımı işini konu alan 20.12.2012 tarihli eser sözleşmesinden kaynaklanmış olup, davacı tarafça davalıya fazla ödeme yapıldığı iddiasıyla açılan davada mahkemece, dosya kapsamındaki bilgi, belge ve toplanan deliller değerlendirilerek yasal düzenlemelere uygun ve isabetli karar verilmiş olduğu, ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkeme kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine, davada talep edilen ve hüküm alınan miktarla istinaf edenin sıfatına göre kesin olmak üzere karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 80,70 TL istinaf karar harcından peşin alınan 54,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 26,30 TL harcın davacıdan tahsili ile Hazine’ye irat kaydına,
3-İstinaf başvurusu nedeniyle davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin ve ödenen istinaf başvuru harcının kendisi üzerinde bırakılmasına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere 02/03/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
….