Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 27. Hukuk Dairesi 2020/386 E. 2022/290 K. 16.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 27. HUKUK DAİRESİ

T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
27. HUKUK DAİRESİ


T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 28/11/2019
NUMARASI …

DAVANIN KONUSU : Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)

KARAR TARİHİ : 16/03/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 16/03/2022
Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan eser sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkin davada mahkemece davanın reddine dair verilen karara karşı süresi içinde davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine yapılan incelemede;

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili; Dava dışı … Hiz….Ltd Şti ile Diyarbakır İzleme ve Koordinasyon Başkanlığı arasında 09/06/2017 tarihinde akdedilen Diyarbakır ……Takılması ve Demir Kapı işine ait sözleşme kapsamında dava dışı şirket ile davacı müvekkili arasında 302 adet kurşun geçirmez camın müvekkili tarafından temini hususunda 14/06/2017 tarihinde anlaştıklarını, dava dışı şirket ile yapılan sözleşme kapsamında ve dava dışı idare ile yapılan sözleşmeye ve …’nın kurşun geçirmez cam teknik şartnamesine uygun cam temini için davalı şirket ile yazışan müvekkilinin 20/06/2017 tarihinde davalı ile sözleşme konusu ve teknik özellikleri belirtilen camların üretime alınması hususunda anlaştıklarını, müvekkili tarafından davalıya 23/06/2017 tarihinde banka havalesi ile yapılan 20.000,00 TL’lık ödemeyi müteakip davalıya 26/07/2017 tarihli 50.000,00 TL bedelli, 05/09/2017 tarihli 18.315,00 TL bedelli, 05/09/2017 tarihli 16.575,00 TL bedelli, 05/10/2017 tarihli 24.500,00 TL bedelli çeklerin düzenlenerek verildiğini, çek bedellerinin ibraz tarihlerinde ödendiğini, buna istinaden de davalı yanca 31/07/2017 tarih ve …. numaralı kapalı faturanın düzenlendiğini, davalı yanca üretimi ve teslimi üstlenilen kurşun geçirmez camların 29/07/2017 tarihinde Diyarbakır …’ye sevk ve teslim edildiğini, ancak teslim edilen camlar üzerinde 10/08/2017 tarihinde yapılan test atışlarında bir kısım camların kurşunu durdurmadığı, camların son katmanında bulunan polikarbon tabakanın iki farklı tipte olduğunun tespit edildiğini, bu nedenle camların dava dışı firma ve idare tarafından teslim alınmadığını, camların sözleşme ve teknik şartnameye uygun olmaması nedeniyle müvekkilinin tüm camların 11/08/2017 tarihinde Diyarbakır’dan Ankara’ya naklini sağladığını, davalı ile bu dönemde camların bir kısmının şartları taşımadığından bahisle tüm camların kontrol edilmesi ve testi geçemeyen camların yeniden üretilerek temin edilmesinin görüşüldüğünü, ancak davalı yanca üretime ilişkin olarak kendilerinin herhangi bir dahlinin olmadığı ileri sürdüğünü, camların davalı yanca yenilenmesi ve güçlendirilmesi görüşmelerinin olumsuz sonuçlandığını, bunun üzerine sözleşme şartlarını yerine getirmede hem dava dışı firmaya, hem de iş sahibi idareye karşı sorumlu olan müvekkilinin test atışında kurşun geçirmez özelliği olmadığından dolayı imha olan 23 adet kurşun geçirmez camın müvekkili tarafından yeniden temin edildiğini, kalan 279 adet camın ise yeniden güçlendirme işlemine tabi tutulduğunu, yeniden güçlendirilen ve temin edilen camların Diyarbakır …’ye naklinin sağlandığını, müvekkili tarafından camlardaki sorunlar giderildikten sonra camlar üzerinde 06/09/2017 tarihinde yapılan test atışlarında camların kurşunu durduğunu ve testi başarıyla geçtiğini, müvekkilinin davalının yükümlülüğünü yerine getirmek için yaptığı harcamaları ve camların Diyarbakır-Ankara-Diyarbakır nakliye masraflarını davalı yandan talep ettiğini, ancak herhangi bir ödeme yapılmadığını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı olmak üzere müvekkilinin yeniden temin etmek zorunda kaldığı 23 adet kurşun geçirmez cam yönünden şimdilik 1.000,00 TL’nın, yeniden güçlendirme işlemi yaptırılmak zorunda kalınan 279 adet cam yönünden şimdilik 1.000,00 TL’nın ve 302 adet camın Diyarbakır-Ankara ve Ankara-Diyarbakır nakliyesi yönünden şimdilik 1.000,00 TL’nın temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsilini istemiş, 18.10.2019 tarihli ıslah dilekçesiyle camın temin edilme bedelini 7.188,00 TL’na, yeniden güçlendirme bedelini 14.429,00 TL’na, nakliye masraflarını 9.720,00 TL’na yükselterek 10.08.2018 temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili ; 20.06.2017 tarihinde taraflar arasında 43,56 mm kalınlığında camların temini ve yine aynı tarihte 77,08 mm kalınlığında camların temini için iki adet sözleşme imzalandığını, dava konusu ihtilafın 43,56 mm kalınlığındaki camların temini ile ilgili sözleşmeden doğduğunu, söz konusu bu camların yapımına başlanıldığını ve müvekkili şirketin edimini süresi içerisinde yerine getirdikten sonra davacı şirketin birtakım camların kurşun geçirmez olmadığını iddia ederek camlarda iyileştirme yapılmasını ve camlara polikarbon maddesi takılması gerektiğini beyan ettiğini, bu noktada müvekkilinin davacıya polikarbon maddesinin kurşun geçirmezliği etkilemediğini, bu nedenle polikarbon takılsa da istenilen cam kalitesine ulaşılamayacağını, camların kurşun geçirmezliğini sağlamak için cam tabakasına bir kat daha cam takılabileceğini belirttiğini, kaldı ki zaten ilk sipariş ve sözleşme aşamasında da müvekkili şirketin davacı şirketi cam kalınlığı konusunda uyardığını, ancak bu hususların davacı şirket tarafından kabul edilmediğini ve özellikle camlara polikarbon maddesi takılması gerektiği, bunun yeterli olacağının beyan ve talep edildiğini, müvekkilinin edimini yerine getirdiğini, camları davacıya teslim ettiğini, karşılığı faturaların düzenlenerek davacıya tebliğ edildiğini, davacının bu faturalara itiraz etmediğini ve bu şekilde işin tamamlanmadığını, bir süre sonra camların kurşun geçirmez olmadığı iddiasıyla camların müvekkiline iade edildiğini, müvekkili şirketin camların idarenin teknik şartnamesine uygun olup olmadığını denetleme yetkisinin de bulunmadığını, müvekkilinin sözleşmeye bire bir uygun üretim ve teslim yaptığını, davacı şirketin müvekkili şirkete borçlarını ödememek için bu yola başvurduğunu belirterek haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İlk Derece Mahkemesince; Davanın sözleşme kapsamındaki zararın tahsili istemine ilişkin olduğu, mahkemece aldırılan 01/07/2019 tarihli bilirkişi raporunda, …firması Sipariş-Sözleşme” 2N Cam Teknolojileri & Yapı sistemleri üst başlıklı taraflar imzalı sipariş ve sözleşmeye göre uygun yapmış olmasına rağmen faturada …standartlarını geçebilecek bir ürün yaptığını beyan ettiği, bu durumdaki ürün zamanla kullanılarak veya testler esnasında çıkacağından gizli ayıplı ürün olduğu, bu kırılan camlann testi başarılı ya da başarısız olsa da deney tahribatlı bir kabul usulü olduğundan bu 21 adet kurşun geçirmez camın karşı taraftan temin edilme masrafının istenmesinin uygun olmadığı, (21 adet camın temin edilme maliyeti yine de hesapladığını, 7188,00TL %18 KDVdahil) yeniden güçlendirme ve bunların nakliye masraflarının da dâhil edilmesinin uygun olduğu ve bu kapsamda 2017 yılı verilerine göre 24.149,00 (%18 KDV dahil) maliyetin istenmesinin uygun olacağının tespit edildiği, toplanan deliler ve tüm dosya kapsamında yapılan inceleme sonucu, taraflar arasında vasıfları sözleşmede yazılı olmak üzere 20.06.2017 tarihli cam temin sözleşmesi imzalandığı, davalının bilirkişi raporunda da belirtildiği üzere sözleşmede kalınlıkları ve vasıfları yazılı camları üretip teslim ettiği, iş bu sözleşmede camların kurşun geçirmez olduğuna dair bir düzenlenmenin bulunmadığı gibi davalının böyle bir taahhütte bulunduğuna ilişkin delil de sunulmadığı, davalının düzenlemiş olduğu faturanın taraflar arasındaki sözleşmeyi ortadan kaldırmayacağı, yine davacı ile üçüncü kişi idare arasıda yapılan sözleşmeye göre cam temin edildiğine yönelik davalının bilgilendirildiğine dair bir bilgi ve belgenin de bulunmadığı,bu itibarla davalının sözleşme kapsamında edimlerini yerine getirdiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle;Müvekkilinin dava dışı idareden aldığı işi davalı şirkete taşere ettiğini, davalı şirketin sipariş konusu olan ürünlerin idareye teslim edileceğini, kurşun geçirmez özelliğe sahip olması gerektiğini bildiğini kabul etmekteyken davalıya teknik şartnamenin verildiğinin ispat edilememiş olması nedeniyle davanın reddine dair karar verilmesinin yasa ve hakkaniyete aykırı olduğunu, davalının cevap dilekçesinde sipariş edilen ürünlerin kurşun geçirmez nitelikte olduğunu bildiğini kabul ettiğini, yine polikarbon maddesinin kurşun geçirmezliği etkilemediğini, bu nedenle polikarbon takılsa da istenilen cam kalitesine ulaşamayacaklarını akabinde camların kurşun geçirmezliğini sağlamak adına, cam tabakasına bir kat daha cam takabileceğini, ilk sipariş aşamasında da cam kalınlığı konusunda uyarıda bulunduğunu beyan ettiğini, yargılama sırasında dinlenen davalı tanıklarının ve davalı vekilinin 17.05.2019 tarihli dilekçesinde camların yapım sürecinde davacı şirket yetkililerinin davalı ile beraber çalıştıklarını beyan ettiklerini, bu durumda davalı şirketin camların teknik şartnameye uygun yapılması gerektiğini bilmediği savunmasının dinlenemeyeceğini, davalının camların kurşun geçirmez nitelikte olması gerektiğini bilmemekte ise müvekkilini özellikle neden bu hususta ikaz ettiğini, ikaz ettiğine ilişkin dosyaya yazılı hiçbir delil, bilgi, belge sunulamadığını, davalının müvekkiline kestiği faturada teslim edilen camların / malın cinsinin kurşun geçirmez olarak nitelendirildiğini, buna göre davalının istenen ürünün kurşun geçirmez özelliğe sahip olması gerektiğini bildiğinin sabit olduğunu, bilirkişi raporunda da dava konusu camların sözleşmeye uygun yapılmış olmasına rağmen faturada…. standartlarını geçebilecek bir ürün yaptığını beyan ettiği, bu nedenle sipariş konusu camların gizli ayıplı ürün olduğunun tespit edildiğini, bu tespite rağmen faturanın taraflar arasındaki sözleşmeyi ortadan kaldırmayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesinin açıkça yasaya aykırı olduğunu belirterek, mahkeme kararının kaldırılmasına ve davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkin olup mahkemece davanın reddine dair verilen karara karşı davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'(HMK)nun 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 472. maddesi üçüncü fıkrasında eser sözleşmelerinde yüklenicinin genel ihbar yükümlülüğü düzenlenmiş olup, eser meydana getirilirken, iş sahibinin sağladığı malzemenin veya eserin yapılması için gösterdiği yerin ayıplı olduğu anlaşılır veya eserin gereği gibi ya da zamanında meydana getirilmesini tehlikeye düşürecek başka bir durum ortaya çıkarsa, yüklenicinin bu durumu hemen iş sahibine bildirmek zorunda olduğu, bildirmezse bundan doğacak sonuçlardan sorumlu olacağı hükmü getirilmiştir. Bu madde hükmünce yüklenicinin sorumlu tutulacağı zarar, uyarı görevi yerine getirilmiş olması halinde uğranılmayacak olan zarardır.( Yargıtay 15.HD.2018/385E,2018/4618K 22.11.2018)
Dava konusu somut olayda taraflar arasında eser sözleşmesi ilişkisi bulunduğu ihtilafsızdır.
Bu kapsamda, davalı tarafça kesilen fatura ve cevap dilekçesinde sözleşme kapsamındaki camların imal edilmesi durumunda kurşun geçirmez nitelikte olmayacağı yönünde davacıyı uyardığı ve davacının iş bedelini ödememe amacıyla dava açtığı, iş bedelinin tamamen ödenmediği yönünde savunmada bulunduğu da değerlendirilerek mahkemece az yukarıda açıklanan şekilde davalının özen yükümlülüğü çerçevesinde sözleşme ve sözleşmeyle amaçlanan sonuca uygun imalata ilişkin davacıyı uyardığına ilişkin savunmasına dair deliller ve sözleşme kapsamındaki ödemenin tamamen yapılmadığı yönündeki savunmasının da delilleriyle birlikte değerlendirilerek davacının dava konusu ettiği kalemler yönünden talep hakkının bulunup bulunmadığı, bulunduğunun tespit edilmesi halinde ise miktarının denetlenebilir şekilde tespiti ile sonucuna göre karar verilmesi ggerekirken, eksik inceleme ve değerlendirme ile hüküm kurulması doğru olmamıştır.
Açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüyle esası incelenmeksizin mahkeme kararının HMK 353/1.a.6 madde gereğince kaldırılmasına, davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-) Davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne,
2-) Ankara 8 .Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 28.11.2019 gün ve 2018/840 Esas-2019/1024 Karar sayılı kararının HMK 353/1-a.6 madde gereğince kaldırılmasına,
3-) Davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine,
4-) Davacı tarafından yatırılan 54,40 TL istinaf karar harcının istek halinde kendisine iadesine,
5-) Davacı tarafından ödenen istinaf kanun yoluna başvurma harcı ve yapılan istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince verilecek kararda dikkate alınmasına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK 353/1-a madde gereğince KESİN olarak 16.03.2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
…..