Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 27. Hukuk Dairesi 2020/384 E. 2022/184 K. 17.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 27. HUKUK DAİRESİ
….
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
27. HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 30/10/2019
NUMARASI …
DAVA VE KARŞI DAVA
KONUSU : İtirazın İptali – Alacak, Cezai Şart, Müspet Zarar (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)

KARAR TARİHİ : 17.02.2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 17.02.2022

Eser sözleşmeden kaynaklanan itirazın iptali istemine ilişkin dava ve alacak, cezai şart ve müspet zararın tazmini talepli karşı davada mahkemece davanın kısmen kabulüne, karşı davanın reddine dair verilen karara karşı süresi içinde taraf vekillerince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine yapılan incelemede;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı-karşı davalı vekili özetle; müvekkilinin 07.12.2015 tarihli fatura ve aynı günlü sevk irsaliyesiyle yazılı ürünleri davalı şirkete KDV dahil 534.500,84 TL bedelle sattığını, davalının faturaya itiraz etmediğini, ticari defterlerine kaydettiğini, ancak ürün bedellerini ödemediğini, 2017/18969 sayılı takibin işin eksik yapıldığından bahisle itiraz sonucu durduğunu, davalının eksik olduğunu ileri sürdüğü işlemlerin ihtarla bildirildiğini, bu eksikliklerin giderildiğini, davalı şirketin onaylı imzasının alındığını öne sürerek itirazın iptaline, takibin devamına ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.

Davalı- karşı davacı vekili özetle; müvekkilinin dava dışı … Devleti Bakanlığı ile yaptığı 03.09.2015 tarihli sözleşmeyle üstlendiği … Sistemleri kurulumu işini 11.09.2015 tarihli sözleşmeyle davacıya taşere ettiğini, davacının hedefleri Ankara’da teslim etmeyi ve …’da gösterilecek yere kurmayı üstlendiğini, ancak idare tarafından farklı tarihlerde gönderilen e-postalarda sistemin montajının tamamlanmadığı ve ayıplı olduğunun bildirildiğini, müvekkilinin 21.06.2016 tarihli yazıyla 15 gün içerisinde kabul işlemi yapılmadığı takdirde müvekkili tarafından davacı hesabına yaptırılarak rücu edileceğinin ihtar edildiğini, davacının işi tamamlamadığını, 16.01.2017 tarihli yazıda 6 kalem eksik ve ayıbın davacıya bildirilerek giderilmesinin istendiğini, eserin kullanılmayacak derecede ayıplı olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiş; karşı davasında ise iş bedelinin 165.400 USD olarak belirlendiğini, müvekkilinin 07.12.2015 tarihinde 115.684 TL ödeme yaptığını öne sürerek şimdilik 5.000 TL’sinin, müvekkilinin sözleşme akdettiği idarenin her an haklı nedenle sözleşmeyi feshetme ihtimali bulunduğunu, müspet zararların bilirkişi incelemesiyle belirleneceğini öne sürerek şimdilik 2.000 TL’sinin yine davacının teslimde gecikmesi nedeniyle sözleşmenin 7/1 maddesi gereğince günlük binde 3 oranında gecikme cezası ödemekle yükümlü olduğunu öne sürerek şimdilik 3.000 TL’nin tahsiline karar verilmesini dava etmiştir.
İlk Derece Mahkemesince; “…Taraflar arasında 11.09.2015 tarihli sözleşme imzalanmıştır. Sözleşmenin konusu; sözleşmenin ayrılmaz parçası olan Ek-A’da belirtilen … Sistemlerinin Ek-B de yer alan proje uygulama takvimine uygun olarak davacı tarafından Ankara’da davalıya teslim edilmesi ve hedeflerin davalının …’da göstereceği yerde yine davacı tarafından kurulumunun yapılması işidir. Sözleşme bedeli 165.400 Usd olup bu tutar sabit ve değişmez bir fiyattır (md-2.1). Yüklenicinin teslim şekli ihraç kayıtlı teslim işlemi olup bu satış nedeniyle yükleniciye Kdv ödenmeyecektir (md-2.2). Sözleşmenin imzalanarak yürürlüğe girmesinden sonra yüklenici hedefler ve diğer tüm donanımları gen geç 10 haftada sevkiyata hazır hale getirmek, 12. haftada kurulumuna başlamak ve 14.haftada bitirerek sistemi çalışır vaziyette teslim etmekle yükümlüdür (md-2.7). Proje uygulama takviminin başlangıcı sözleşmenin imzalandığı tarihtir (md-3.2). İşbu sözleşme kapsamında teslim edilecek hedeflerin muayeneleri Ek-C’de yer alan teknik özellere uygun olarak yapılacak olup yüklenici ilgili hedeflerin montajını müteakip alıcıya yazılı olarak muayeneye çağrı bildiriminde bulunacaktır. muayenelerin başarıyla tamamlanmasını takip eden beş gün içinde ilgili kabul tutanağı imzalanacaktır (md-3.1) Davalı vekili; davacının sözleşmedeki edim ve taahhütlerini yerine getirmediğini eserin usulüne uygun tesliminin gerçekleşmediğini bu yönü ile davacının bedele hak kazanmadığını savunmuştur. Dava dilekçesi ekinde (ek-4) dosyaya sunulan yazılı belge örneğinden; sözleşme konusu … sistemlerinin üretilerek davalıya ve nihai kurulum yeri olan …’daki uygulama noktasına teslim edildiği sabittir. Ancak davacının sözleşmedeki edim ve borçlarını teslim ile sınırlı değildir. Sözleşmeye göre sistemin kurulum ve test işlemlerinin yapılarak çalışır şekilde davalıya teslimi gerekmektedir. Dava dışı … ,,, Bakanlığı tarafından davalıya gönderildiği anlaşılan 24.01.2017 tarihli yazıda; … sistemlerinin kurulum ve test işlemlerinin tamamlanmadığı belirtilmiştir. Davalı tarafından davacıya keşide edilen 16.01.2017 tarihli noter bildiriminde; toplam 6 maddede eksik ve kusurlu işler sayılarak bu işlerin 15 gün içinde giderilmesi istenmiştir. Sözleşme konusu işin eksik ve kusurdan ari olarak tesliminin yapılıp yapılmadığı taraflar arasında uyuşmazlık konusu olup mahkemece alınan 06.02.2019 tarihli bilirkişi raporunda; cihazların sözleşmeye uygun olarak üretildiği ve çalıştığını kanıtlama yükünün davacı yükleniciye ait olduğu, davacının ürettiği cihazları kendi bünyesinde test ederek düzgün çalıştığını saptadıktan sonra davalıya teslim etmesi gerektiği, endüstriyel tüm cihazlar için tasarım ve üretim süreçleri sonunda mutlaka test ve doğrulama işleminin yapılmış olması gerektiği, davacı tarafından test ve doğruma işlemi yapıldığına ilişkin dosyaya bir veri sunulmadığı bu çerçevede teknik açıdan davacının cihazların sözleşmeye uygun olarak çalıştığını ispat edemediği görüşü bildirilmiştir. Eksik ve kusurlu işlere ilişkin olarak davalı tarafından keşide edilen 16.01.2017 tarihli noter bildirimindeki hata ve noksanların mevcudiyeti esasen taraflar arasında uyuşmazlık konusu değildir. Nitekim davacı vekili noter ihtarı ile kendilerine bildirilen eksik ve kusurların giderildiği savunulmuş ve dava dilekçesinde aynen “bu eksikler giderilmiş ve davalı şirketin onaylı imzası alınmıştır” diyerek eksiklerin varlığını kabul etmiştir. Ancak 16.01.2017 tarihli noter bildiriminde sayılan eksik ve kusurların giderildiğine dair dosyaya her hangi bir kanıt sunulmamıştır. Mahkememizce alınan 06.02.2019 tarihli asıl ve 08.07.2019 tarihli ek bilirkişi raporlarında; davacının üretim, montaj ve kurulumunu üstlendiği … sistemlerinin eksiksiz ve çalışır vaziyette davalıya teslim edildiğinin kanıtlanamadığı belirtilmiştir. Davalı- k.davacı vekili; eksik ve kusurlu işlerin nama ifa yoluyla dava dışı firma ile yapılan sözleşme uyarınca ikmal edildiğini iddia etmiştir. Bu kapsamda davalı ile dava dışı … Kamışlı arasında imzalanan sözleşme dosyaya sunulmuştur. Sözleşmenin konusu … sistemindeki eksiklerin ve hataların mevcut veya yeni malzeme kullanılarak eksiksiz ve çalışır vaziyette teslim edilerek geçici kabul işleminin nama ifa yoluyla yapılması olarak tanımlanmıştır. Sözleşme bedeli 160.000 Usd olup dolar kuru 3,05 TL olarak sabitlenmiştir. Buna göre sözleşme bedeli (160.000 Usd x 3,05 TL)= 488.000 TL’dir. Davalıya ait ticari defterlerde; nama ifa yoluyla yapılan harcamalar toplamı 447.843,37 TL olarak kayıtlıdır. Mahkememizce alınan bilirkişi raporunda davacını alacağı (650.088,84 TL – (115.684 TL avans + 447.843,37 TL nama ifa) = 86.561,47 TL) olarak hesaplanmıştır. Mahkememizce alınan 08.07.2019 tarihli bilirkişi ek raporunda; davalı tarafından nama ifa yoluyla dava dışı … Kamışlı’ya yapılan ödemenin gereğine uygun ve makul olduğu belirtilmiştir. Nitekim sözleşmeye konu işin asıl iş sahibi olan … hükümetine teslim edildiği, iş sahibi tarafından işin bedelinin davalıya 18.12.2015 tarihinde ödendiği anlaşılmıştır. Asıl dava bakımından davacının eser sözleşmesinden kaynaklanan alacağının 650.088,84 TL sözleşme bedelinden, davalının yaptığı 115.684 TL avans ödemesi, eksik ve kusurlu işler için yaptığı 447.843,37 TL ‘lik ödemenin mahsubu ile 86.561,47 TL olacağı anlaşılmıştır. Karşı davada k.davacı 7.1.maddesi uyarınca teslimde gecikme nedeniyle cezai şart alacağının doğduğunu belirterek 3.000 TL gecikme cezası talep etmişse de; davalı-k.davacı … Savunma Bakanlığına karşı girdiği taahhüt nedeniyle her hangi bir gecikme cezası ödememiştir. Öte yandan davalı-k.davacı tarafından keşide edilen 15.01.2017 tarihli noter bildiriminde; her hangi bir gecikmeden veya geç teslime bağlı cezai şarttan bahsedilmemiştir. Bu koşullar altında gecikme cezasına bağlı talep yerinde değildir. Davalı-k.davacı vekili avans ödemesi kapsamında 5.000 TL alacağın davacı-k.davalıdan tahsilini istemişse de davalı-k.davacının her hangi bir avans alacağı olmadığı yukarıdaki incelemelerden anlaşılmıştır. Bunun dışında davalı-k.davacı vekili müvekkili ile … hükümeti arasındaki sözleşmenin feshinin gündeme geldiğini sözleşmenin idarece feshi halinde kar kaybı yaşayacağını belirterek bu kalemden şimdilik 2.000 TL nin davacı-k.davalıdan tahsilini istemiştir. Dava tarihi itibariyle fesih söz konusu olmadığı gibi işin her hangi bir gecikme yaşanmaksızın … hükümetine teslim edildiği ve sözleşme bedelinin davalıya ödendiği böylece işin ifa ile sonuçlandığı anlaşılmakla davalı-k.davacının bu kalemden bir alacağı olmadığı…” gerekçesiyle “… Asıl davanın Kısmen Kabulüne, Ankara 2. İcra Müdürlüğü 2017/18969 sayılı takip dosyasında davalının itirazının 86.561,47 TL asıl alacak için iptaline, alacağa takip tarihiden itibaren değişen oranlarda avans faizi uygulanmasına, takip öncesinde temerrüdün varlığı kanıtlanmadığından işlemiş faiz talebinin reddine, Alacağın miktarı yargılama ile ortaya çıktığından davacı vekilinin icra inkar tazminatı talebinin reddine, Davanın reddedilen miktarı için davacı takipte haksız ise de açıkça kötü niyetli olduğu kanıtlanamadığından davalı vekilinin kötü niyet tazminatı talebinin reddine, karşı davanın reddine…” karar vermiştir.

Davacı- karşı davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; eksik incelemeyle karar verildiği, müvekkili tarafından imzalanarak gönderilen sözleşmenin davalı tarafça imzalanıp müvekkiline iade edilmediği için sözleşmenin yürürlüğe girmediği, fatura kapsamındaki ekipmanın toplam bedeli 534.500,84 TL iken sözde 6 kalem eksikliğin nama ifa yoluyla giderimi için 447.843,37 TL ödendiğinin kabul edilemez olduğu, yeni bir rapor alınmaksızın hüküm kurulmasının usul ve yasaya aykırı olduğu, geçerli bir sözleşme bulunmadığı, davalı yanın faturaya itiraz etmediği, müvekkilinin ürünleri tam ve zamanında teslim ettiği nedenleriyle kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı- karşı davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; sözleşme bedelinin 650.088,84 TL olmadığı, sözleşmede 165.400 USD olarak belirlendiği, sözleşme tarihindeki kur itibariyle iş bedelinin 503.510,68 TL olduğu, mahkemece 650.088,84 TL üzerinden hüküm kurulmasının hatalı olduğu, müvekkilinin 3.kişiye 488.000 TL ödemek zorunda kaldığı halde 447.843,37 TL’nin hesaba alındığı, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 10/2 maddesi gereğince vekalet ücretine karar verilmesinin hatalı olduğu, reddedilen miktar üzerinden nispi olarak hesaplanması gerektiği, karşı davanın kabulü gerektiği, işin 3.kişi …’a tamamlattırılarak 24.03.2017 tarihinde idareye teslim edildiği, bu nedenle 02.02.2017- 24.03.2017 dönemi için 24.810 USD cezai şart alacağı bulunduğu nedenleriyle kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Eser sözleşmeden kaynaklanan itirazın iptali istemine ilişkin dava ve alacak, cezai şart ve müspet zararın tazmini talepli karşı davada mahkemece davanın kısmen kabulüne, karşı davanın reddine dair verilen karara karşı taraf vekillerince istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK) 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Somut olayda davacı-karşı davalı taşeron, davalı- karşı davacı yüklenici olup, davalının … idaresi ile yaptığı sözleşme gereğince taahhüt ettiği … ve sistemlerinin imal ve montajını davacıya taşere ettiği belirlidir. Taraflar arasında akdedilen 11.09.2015 tarihli sözleşmeye konu … ve sistemlerin sözleşme tarihinden itibaren 14 hafta da montajının ve 16 haftada kabulünün yapılmasının kararlaştırıldığı, davalı yüklenicinin iş bedelinin tamamını 18.12.2015 tarihi itibariyle … idaresinden tahsil ettiği bilirkişi raporuyla belirli olduğundan davacı- karşı davalı tarafından … ve sistemlerin imal edilerek davalı- karşı davacıya teslim ve …’da montajının tam ve eksiksiz olarak en geç 18.12.2015 tarihinde yapıldığının kabulü gerektiği, sözleşmede yazılı teslim tarihine göre teslimde gecikme olmadığı, davalı- karşı davacı tarafça keşide edilen 16.01.2017 / 2099 yevmiye numaralı ihtarnamede yazılı 6 kaleme ilişkin tespitler eksiklik olarak nitelendirilmiş ise de, hukuki nitelikçe eksiklik olmayıp, ayıp olduğu, davacı- karşı davalı dava dilekçesinde davalı- karşı davacı vekilinin icra takibine itirazında belirttiği eksikliklerin giderildiğini ve davalı şirketin onaylı imzasının alındığını öne sürmekle ihtarnamede yazılı ayıpların varlığını benimsemiş olduğu, … idaresi tarafından e- postalar ve yazışma ile davalı- karşı davacıya, davalı- karşı davacı tarafça da davacı- karşı davalıya bildirilen belirtilen ayıpların davalı- karşı davacı tarafından dava dışı …’a gidertildiği, davalı- karşı davacı tarafça ayıpların giderim bedelinin 160.000 USD olduğu savunulmuş ise de, bilirkişi raporunda belirtildiği üzere davalı- karşı davacının … için ayrı bir cari hesap oluşturmadığı, taşeron nam ve hesabına yapılan harcamaların taşeron için oluşturulan cari hesaptan yürütüldüğü, bu cari hesapta montajın tamamlandığı anlaşılan tarihten sonra yapılan harcamaların 86.561,47 TL’ den ibaret ve ihtarnamede belirtilen ayıpların giderimi için makul olduğunun rapor edildiği, bu itibarla ayıpların giderim bedeli olarak 86.561, 47 TL’nin esas alınması gerektiği, davacı- karşı davalı kayıtlarına göre kendisine yapılan 115.684 TL ödeme ile ayıpların giderim bedeli 86.561,47 TL’nin toplanmasıyla ödemeler toplamının 202.245, 47 TL olduğu, icra takibine dayanak 07.12.2015 tarihli faturada iş bedeli 650.088,84 TL olarak belirtilmiş ve davalı yüklenici bu faturayı aynı tarihte defterine kaydetmekle birlikte, 8 günlük süre içerisinde faturaya itiraz etmemiş olduğundan sözleşmede kararlaştırılan iş bedelinin Türk Lirası karşılığının 650.088,84 TL olduğunun kesinleştiği, bu itibarla iş bedeli 650.088,84 TL’den ödemeler toplamı 202.245,47 TL’nin indirilmesiyle davacı- karşı davalının bakiye hakediş alacağının 447.843,37 TL olduğu anlaşılmakla asıl davada davanın kısmen kabulüyle, icra takibine vaki itirazın iptaline, takibin 447.843,37 TL üzerinden devamına karar vermek gerekirken hatalı değerlendirmeyle ayıpların giderim bedeli 86.561,47 TL üzerinden takibin devamına karar verilmesi doğru olmamıştır. Açıklanan nedenlerle davalı-karşı davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK 353/1.b.1 madde gereğince reddine, davacı-karşı davalının istinaf başvurusunun kabulüyle, mahkeme kararının HMK 353/1.b.2 madde gereğince kaldırılmasına, asıl davada davanın kısmen kabulüyle, icra takibine vaki itirazın iptaline, takibin 447.843,37 TL üzerinden devamına, koşulları oluşmadığından davacı tarafın icra inkar tazminatı, davalının kötüniyet tazminatı talebinin reddine ve karşı davanın da reddine dair yeniden hüküm tesisine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-) Davalı- karşı davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK 353/1.b.1 madde gereğince esastan reddine,
2-) Davacı- karşı davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne,
3-) Ankara 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 30.10.2019 tarih ve 2018/122 E-2019/796 K sayılı kararının HMK 353/1.b.2 madde gereğince kaldırılmasına,
A-Asıl davada
4-) Davanın kısmen kabulü ile, Ankara 2. İcra Müdürlüğünün 2017/18969 sayılı dosyasında davalının itirazının iptaliyle, takibin 447.843,37 TL asıl alacak üzerinden devamına, asıl alacağa takip tarihiden itibaren değişen oranlarda avans faizi uygulanmasına, fazlaya ilişkin talebin reddine,
5-) Davacının icra inkar tazminatı talebinin reddine,

6-) Davalının kötüniyet tazminatı talebinin reddine,

7-) Alınması gerekli 30.592,18 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 5.956,37 TL harcın mahsubu ile bakiye 24.635,81 TL harcın davalıdan alınarak Hazine’ye irat kaydına,
😎 Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince davada kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 39.442,17 TLvekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
9-) Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince davada reddedilen miktar üzerinden hesaplanan 12.065,47 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
10-) Davacı tarafından yapılan 144 TL posta masrafı, 2.000 TL bilirkişi masrafı olmak üzere toplam 2.144 TL yargılama giderinden kabul oranına göre hesaplanan 1.476,78 TL yargılama giderinin davalı taraftan alınarak davacı tarafa ödenmesine, kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
11-) Davacı tarafça yatırılan peşin karar ve ilam harcı ile başvuru harcı toplamı 5.992,27-TL’nin davalı taraftan alınarak davacıya ödenmesine,
12-) HMK 333. madde gereğince, taraflarca yatırılan gider ve delil avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde yatıran ilgili tarafa iadesine,
B-Karşı Davada
13-) Davanın reddine,
14-) Harçlar Kanunu gereğince, alınması gereken 80,70 TL karar harcı ile davacı tarafça yatırılmamış olan 35,90 TL başvurma harcının peşin alınan 170,78 TL harçtan mahsubu ile bakiye 54,18 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,

15-) Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince 2.725,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
16-) Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
17-) HMK 333. madde gereğince, taraflarca yatırılan gider ve delil avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde yatıran ilgili tarafa iadesine,
İstinaf İncelemesi Yönünden:
18-) Davacı- karşı davalı tarafından ödenen 44,40 TL maktu istinaf karar harcının istek halinde kendisine iadesine,
19-) Davalı- karşı davacıdan asıl davaya yönelik alınması gereken 5.913,01 TL istinaf karar harcından peşin alınan 1.478,25 TL harçtan mahsubu ile bakiye 4.434,76 TL harcın davalı- karşı davacıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına,
20-) Davalı- karşı davacıdan karşı davaya yönelik alınması gereken 80,70 TL istinaf karar harcından peşin alınan 54,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 26,30 TL harcın davalı- karşı davacıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına,
21-) Davacı- karşı davalı tarafından ödenen 121,30 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcının davalı- karşı davacıdan alınarak davacı- karşı davalıya verilmesine,
22-) Davalı- karşı davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderleri ile istinaf başvuru harcının davalı üzerinde bırakılmasına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK 361. madde gereğince kararın taraflara tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içinde Yargıtay’da TEMYİZ yolu açık olmak üzere 17.02.2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.
….

e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır