Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 27. HUKUK DAİRESİ
….
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
27. HUKUK DAİRESİ
….
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
…..
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 03/05/2019
NUMARASI …..
DAVANIN KONUSU : Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ : 20.01.2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 20.01.2022
Eser sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkin davada mahkemece davanın reddine dair verilen karara karşı süresi içinde davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine yapılan incelemede;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili özetle; taraflar arasında akdedilen 24.12.2012 tarihli baraj inşaatı için davalı tarafından istenecek olan her cins ve miktardaki beton agregasının göstereceği taşocağından temin edilecek malzemeler kullanılarak elde edilmesi işini ilişkin sözleşme gereğince müvekkilinin edimlerini ifa ettiği halde davalının kesin hesabın çıkarılmasına yanaşmadığını, müvekkilinin 179.865,53 TL tutarındaki nakit teminatını ihtarname ile talep ettiğini, davalının SGK ilişiksiz belgesi sunulmadığı ve damga vergisinin ödenmediği gerekçesiyle iade etmediğini, 08.12.2015 günlü ihtarname ekinde SGK ilişiksiz belgesinin gönderildiğini, davalının damga vergisi matrah takdiri için komisyon kararı beklendiği belirtilerek teminatın ödenmediğini, oysa sözleşme belirli bir değer içermediğinden damga vergisine tabi olmadığını, teminatın tahsili için başlatılan Ankara 1. İcra Müdürlüğü’nün 2015/24918 sayılı takibinin davalının haksız itirazı sonucu durduğunu, müvekkilinin 179.865,53 TL teminat alacağı bulunduğunun çekişmesiz olduğunu öne sürerek 179.865,53 TL teminatın faiziyle tahsiline, olmadığı taktirde teminatın kesin ve süresiz teminat mektubu ile değiştirilmesine karar verilmesini dava etmiştir.
Davalı vekili özetle; dava konusu olduğundan 179.865,54 TL tutarındaki teminatın henüz ödenmediğini, taraflar arasında imzalanan sözleşmenin 34. maddesi gereğince damga vergisinden davacının sorumlu olduğunu, vergi dairesinin müvekkili hakkında 90.782,14 TL vergi aslı ve 136.173,21 TL vergi ziyaı cezası tahakkuk ettirdiğini, müvekkilinin haksız işlemin iptali için açtığı davada vergi ziyaı cezalı damga vergisi tarhiyatının kaldırılmasına karar verildiğini, bölge idare mahkemesinin idarenin istinaf başvurusunun reddine karar verdiğini, temyiz incelemesinin sonuçlanmadığını, davacının teminat mektubu karşılığı teminatın iade edilmesi talebinin kabul edileceğinin açıkça bildirildiğini savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İlk Derece Mahkemesince; “… taraflar arasındaki sözleşmenin 34. maddesinde sözleşme nedeniyle tahakkuk edecek her türlü vergi, resim, harç noter masrafı ile sair giderlerin (sözleşme damga vergisi de dahil) davacı taşeronun sorumluluğunda olduğunun düzenlenmesi ve sözleşmenin 14. maddesinde resmi, dairelere ,kurum ve kuruluşlara borcun kalmadığının saptanması halinde teminatın iade edileceğin belirtilmesi ve tarafların kabulünde olduğu gibi dava konusu sözleşme nedeniyle ….. tarafından damga vergisi ve vergi ziyaı tahakkuk ettirilmesi karşısında teminatın iadesi şartlarının oluşmadığı, davalının sözleşmenin 34. Maddesi uyarınca ödemekle yükümlü olduğu sözleşmesel damga vergisi ödeme edimini ifa etmediği bu itibarla davasında haksız olduğu” gerekçesiyle davanın reddine karar vermiştir.
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; mahkemece teminatın kesin ve süresiz teminat mektubu ile değiştirilmesine ilişkin terditli talepleri hakkında karar vermediği, müvekkilinin edimlerini ifa ettiği, müvekkilinin 179.865, 53 TL nakit teminat alacağı bulunduğunun çekişmesiz olduğu, sözleşme belirli bir değer içermediğinden nispi damga vergisine tabi olmadığı, cüzi miktarda maktu damga vergisine tabi olduğu, davalının maktu damga vergisini ödemek için bildirimde bulunması, ödeme yaptıktan sonra müvekkiline rücu etmek üzere talepte bulunması gerekirken yasal bildirim yükümlülüğünü yerine getirmediği, davalının teminatı yıllardır haksız surette uhdesinde tuttuğu nedenleriyle kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkin olup mahkemece davanın reddine dair verilen karara karşı davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu (HMK) 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Davacı, aynı davalıya karşı birden fazla talebini, aralarında aslilik-fer’ilik ilişkisi kurmak suretiyle, aynı dava dilekçesinde ileri sürebilir. Bunun için talepler arasında hukuki ve ekonomik bir bağlantının bulunması şarttır. Mahkeme davacının asli talebinin esastan reddine karar vermedikçe, fer’i talebi inceyelemez ve hükme bağlayamaz (HMK md 111). Asli talebin reddine karar verilmişse, asli talebin ret gerekçesi gösterilmek suretiyle, feri talep değerlendirilerek feri talep hakkında karar verilmelidir.
Somut olayda davacı taşeron, davalı yüklenici olup, tarafların beton agregası üretimine ilişkin eser sözleşmesi akdettikleri, davacının 179.865, 53 TL teminat kesintisi bulunduğu çekişmesizdir. Davacı dava dilekçesinde teminat alacağının tahsiline olmadığı takdirde teminatın kesin ve süresiz teminat mektubuyla değiştirilmesine karar verilmesini talep etmekle dava, terditli dava olduğu halde mahkemece fer’i talep hakkında değerlendirme yapılmaması ve asıl talebin reddine karar verildiği halde fer’i talep hakkında bir hüküm kurulmamış olması doğru olmadığından davacı vekilinin istinaf başvurusunun esası incelenmeksizin kabulüne, mahkeme kararının HMK 353/1-a.4-6 maddeler gereğince kaldırılmasına, Bölge İdare Mahkemesi kararı temyiz edilmiş olmakla mahkemece Danıştay kararı da değerlendirilerek asıl ve fer’i talep hakkında bir karar verilmek üzere davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-) Davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne,
2-) Ankara 8. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 03.05.2019 gün ve 2018/880 Esas 2019/383 Karar sayılı kararının HMK 353/1-a.4 -6 maddeler gereğince kaldırılmasına,
3-) Davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine,
4-) Davacı tarafından yatırılan 54,40 TL istinaf karar harcının istek halinde kendisine iadesine,
5-) Davacı tarafından ödenen istinaf kanun yoluna başvurma harcı ve yapılan istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince verilecek kararda dikkate alınmasına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK 353/1-a madde gereğince KESİN olarak 20.01.2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır