Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 27. Hukuk Dairesi 2020/372 E. 2022/109 K. 03.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 27. HUKUK DAİRESİ

T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
27. HUKUK DAİRESİ

….

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 20/11/2019
NUMARASI ….

DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)

KARAR TARİHİ : 03.02.2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 03.02.2022

Eser sözleşmesinden kaynaklanan itirazın iptali istemine ilişkin davada mahkemece davanın kabulüne dair verilen karara karşı süresi içinde davalı ….Ltd.Şti vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine yapılan incelemede;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili özetle; müvekkili tarafından verilen 10.05.2018 ve 09.08.2018 tarihli teklif mektuplarının davalı iş ortaklığı tarafından imzalandığını, müvekkilinin edimini ifa ettiğini, sırasıyla 24.07.2018 tarihli 40.738,32 TL tutarlı ve 12.10.2018 tarihli 9.774,53 TL tutarlı faturaların davalı iş ortaklığına gönderildiğini, faturalara süresinde itiraz edilmediğini, ancak davalıların faturaları ödemediklerini, 2019/385 esas sayılı icra takibinin haksız itiraz sonucu durduğunu öne sürerek itirazın iptaline, takibin devamına ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı ….Ltd.Şti. vekili özetle; iş ortaklığının yüklenicisi olduğu üniversite inşaatı kapsamındaki bir kısım malzeme ve montaj için davacıdan teklif aldığını, davacının toplam 404.802 TL tutarlı fatura düzenlediğini, takibe dayanak faturalara konu borulama montajının yapılmadığının kabul heyeti tarafından belirlendiğini, faturanın teklif mektubuna uygun olmadığını, yine fanlara ilişkin sevk irsaliyesini teslim alan olarak imzalayan … isimli kişinin adi ortaklıkla ilgisi bulunmadığını, faturada yazılı malzemenin müvekkiline teslim edilmediğini savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı ….A.Ş cevap dilekçesi sunmamıştır.
İlk Derece Mahkemesince;”…Dava, faturalara dayanılarak yapılan icra takibine vaki itirazın iptali talebine ilişkindir. Davacı vekili, davalı adi ortaklıkla aralarındaki ticari ilişki nedeniyle 10.5.2018 tarihli ve 9.8.2018 tarihli teklif mektupları uyarınca teklifin kabul edilerek sipariş edildiğini, düzenlenen 24.7.2018 ve 12.10.2018 tarihli faturalar uyarınca bakır borulama ve çatı fanı ve kanal tipi radyal fanın teslim edildiğini , alınan mal ve hizmet bedelinin ödenmediğini, yapılan icra takibine itiraz edildiğini ileri sürerek eldeki davayı açmıştır. ,,,, .. Ltd. Şti vekili; 40.738,32 TL lik fatura ile teklif mektubunun örtüşmediğini, 9.774,53 TL lik faturada malları teslim alanın davalı şirket yetkilisi olmadığını savunarak davanın reddini dilemiştir. Davacı defterlerinin E-Defter olarak tutulduğu, E- Defter beratlarının süresinde yapıldığı,2018 yılı Yevmiye Defterinin kapanış tastikinin süresinde E- defter beratı olarak yapıldığı, davalı … Ltd. Şti defterlerinin kanuni şartları taşıdığı, faturaların taraf defterlerinde kayıtlı olduğu, celp edilen BA-BS formlarında her iki tarafça bildirimde bulunulmuş olduğu görülmüştür. Davalı vekilince her ne kadar yerinde keşif yapılması talep edilmiş ise de; faturaların 2018 tarihli olup davalının eksik veya ayıplı iş olduğuna ilişkin bir ihtarnamesinin olmadığı geçen süre nedeniyle mahallinde keşif yapılmasında hukuki yararın bulunmadığı, sevk irsaliyesinde teslim alan imzası kabul edilmemiş ise de, faturaların defterlere kaydının yapılıp vergi dairesine de bildirimde bulunulmuş olduğu,düzenlenmiş iade faturası ve buna ilşkin ileri sürülen haklı sebep iddiası ve ispatının olmadığı…” gerekçesiyle “…Davanın kabulüne, dava konusu faturaların her iki taraf defterlerinde kayıtlı olup her iki tarafça vergi dairesine bildirimde bulunulduğu, süresinde ayıp ihbarının olmadığı gözetilerek Ankara 5. İcra Müd.’nün 2019/385 sayılı dosyasında 50.512,85 TL’ye yönelik itirazın iptaline, alacak likit ve muayyen olduğundan asıl alacağın %20’si 10.102,57 TL inkâr tazminatının davalıdan tahsiline…” karar vermiştir.
Davalı ….Ltd.Şti. vekili istinaf dilekçesinde özetle; mahkemece eksik incelemeyle karar verildiği, geçici kabulü yapılmayan işin ve tespitlerin devam ettiği göz ardı edilerek ayıp ihbarının yapılmadığı ve faturaların ticari defterlere işlendiğinden bahisle davanın kabulüne karar verildiği, oysa süregelen ticari ilişkin nedeniyle faturaların kaydedildiği, işin bir bütün olduğu, üniversite kontrol teşkilatı ve kabul heyetinin yaptığı incelemede faturalara konu işlerin yapılmadığının belirlendiği, borulama montajının yapılmadığı, yerinde tespitine ilişkin keşif taleplerinin kabul edilmediği, davacının cevabi ihtarnamesinde şantiyenin devreye alma işleminin henüz yapılmadığını beyan etmekle yükümlülüğü ihlal ettiğini inkar etmiş olduğu, ihtarnamelerden bakır boruların sabitlenmediği, frekans inventörlerinin çalıştırılmadığı ve devreye alma işlemlerinin yapılmadığının sabit olduğu, geçici kabul eksikliklerinin, davacı tarafından yerine getirilmeyen ve ayıplı olarak ifa edilen işlerin davacı nam ve hesabına yaptırma zorunluluğu nedeniyle 2019/150 D.iş sayılı dosyada tespit yaptırıldığı, durumun bilirkişi vasıtasıyla belirlendiği, klima santrallerinin yalıtım sıkıntısı nedeniyle su aldığı, bataryalarda paslanma oluştuğu, paket tip hijyenik santrallerin hortum bağlantılarının yapılmadığı, boruların taşıyıcı sisteme sabitlenmediği, takibe dayanak 9.774,53 TL tutarlı faturaya konu ürünün adi ortaklıkla ilgisi bulunmayan … isimli şahsa teslim edildiği, müvekkili lehine kötüniyet tazminatına karar verilmesi gerektiği nedenleriyle kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan itirazın iptali talepli olup mahkemece davanın kabulüne dair verilen karara karşı davalı ….Ltd.Şti vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Fatura sözleşmenin kurulması aşamasıyla ilgili olmayıp, sözleşmenin ifasına ilişkin olarak düzenlenir. Türk Ticaret Kanunu’nda (TTK) faturanın şekli ve kapsamına ilişkin hüküm bulunmamaktadır. Faturanın şekli şartları ve zorunlu içeriği Vergi Usul Kanunu’nda düzenlenmiştir (VUK md 230). Ticari işletmesi bağlamında bir mal satmış, üretmiş, bir iş görmüş veya bir menfaat sağlamış olan tacirden, diğer taraf, kendisine bir fatura verilmesini ve bedeli ödenmiş ise bunun da faturada gösterilmesini isteyebilir (TTK md 21/2). Bir fatura alan kişi aldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde, faturanın içeriği hakkında bir itirazda bulunmamışsa, bu içeriği kabul etmiş sayılır (TTK 21/3). Sekiz günlük sürede itiraz edilmemesi halinde fatura içeriği kesinleşir. Faturanın ispat gücü hakkındaki TTK 21/3 maddedeki düzenleme gereğince süresinde itiraz edilmemekle faturanın sözleşmeye uygun olarak düzenlendiği ve içeriğinin doğru olduğu hususunda adi karine oluşur. Bunun için faturanın gönderilmiş ve süresi içerisinde itiraz edilmemiş olması yeterli olmayıp, taraflar arasında borç doğurucu bir hukuki ilişkinin bulunması ve faturanın da bu hukuki ilişki nedeniyle düzenlenmiş olması gerekir. Fatura alıcısı hukuki ilişkiyi inkar ederse, fatura düzenleyenin öncelikle hukuki ilişkiyi kanıtlaması gerekir. Faturanın ispat gücü VUK’nyla belirli kapsamı ve akdin ifasıyla ilgili hususlarla sınırlıdır.
Kayıt dışı ekonomiyi ve sahte fatura düzenlenmesini engellemek üzere bilanço esasına göre defter tutan kurum, kuruluş ve kişilere KDV hariç belirli bir tutarın üzerinde düzenledikleri (BS) ve aldıkları (BA) faturaları vergi dairesine bildirme yükümlülüğü getirilmiştir. Yargıtay içtihatları gereğince fatura alıcısının bu fatura nedeniyle BA formu düzenleyerek vergi dairesine bildirmesi faturaya konu mal ve hizmeti aldığına karine teşkil eder ( Yargıtay 19. HD, 31.10.2018, 2627/5349; 18.06.2020, 709/1122).
Somut olayda davacı taşeron ile yüklenici olan davalıların oluşturduğu iş ortaklığı arasında davacının verdiği teklifler üzerine bu tekliflerde belirtilen imalatların yapımına ilişkin eser sözleşmesi ilişkisi kurulduğu, icra takibinin sözleşme kapsamında düzenlenen faturalara dayalı olarak başlatıldığı, takibe dayanak faturaların iş ortaklığı defterine kaydedildiği, faturalara süresinde itiraz edilmediği ve bu faturaların BA formlarıyla vergi dairesine bildirildiği anlaşılmaktadır.
Mahkemece, dosya kapsamındaki bilgi, belge ve toplanan deliller değerlendirilerek yasal düzenlemelere uygun ve isabetli gerekçeyle karar verilmiş olduğu, ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkeme kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-) Davalı … … Ltd. Şti vekilinin istinaf başvurusunun HMK 353/1-b.1 madde gereğince esastan reddine,
2-) Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 3.450,53 TL istinaf karar harcından peşin alınan 863 TL harcın mahsubu ile bakiye 2.587,53 TL harcın davalı …. Ltd.Şti.’den tahsili ile Hazine’ye irat kaydına,
3-) İstinaf başvurusu nedeniyle davalı …Ltd. Şti. tarafından yapılan yargılama giderlerinin ve ödenen başvuru harcının kendisi üzerinde bırakılmasına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 6100 Sayılı HMK 362/1-a madde gereğince KESİN olmak üzere 03.02.2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.