Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 27. Hukuk Dairesi 2020/333 E. 2022/187 K. 17.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 27. HUKUK DAİRESİ
….
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
27. HUKUK DAİRESİ

….

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 10/07/2019
NUMARASI ….

DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)

KARAR TARİHİ : 17.02.2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 17.02.2022

Eser sözleşmesinden kaynaklanan itirazın iptali istemine ilişkin davada mahkemece davanın reddine dair verilen karara karşı süresi içinde davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine yapılan incelemede;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili özetle; 06.06.2017 tarihli eser sözleşmesinin davalı tarafça haksız olarak feshedildiğini, müvekkili tarafından sunulan teminat mektubunun süresinin kısa olduğu gerekçesiyle kabul edilmediğini, davalı tarafın avans ödemesini yapmayarak işin yapılmasını engellediğini, davalı tarafın sözleşmeyi haksız olarak feshettiği için cezai şart ödemesi gerektiğini, cezai şartın tahsili talepli icra takibinin haksız itiraz sonucu durduğunu öne sürerek itirazın iptali ile takibin devamına, icra inkar tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili özetle; işin niteliği gereği teminat mektubunun kesin ve süresiz olması gerektiğini, şirketin imzaya yetkili kişisinin sözleşmeyi feshetmediğini, mahkemenin yetkili olmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İlk Derece Mahkemesince; “…sözleşmenin davalı yanca fesh edilmediği, Taraflar arasında yapılan sözleşmede davalı iş sahibinin ödediği avans miktarınca davacının teminat senedi vermesinin kararlaştırıldığı, süresinin sözleşmede belirlenmediği, teminat sened amacının iş sahibinin riskini temini için olduğu, amacına uygun olması gerektiği, davacı tarafın vermeyi teklif ettiği 45 günlük teminat senedinin, sözleşmede belirtilip/kabul edilen geçici kabul süresi, cezalı çalışma süresi, muayene süresi gibi süreler ve uygulama dikkate alındığında yetersiz süreli olacağı, bu sürelere göre teminat senedi süresinin yetersiz olduğu kanaatine varılmış, uygun teminat senedi almadığını belirten iş sahibinin avans ödemesi yapmadığı, bu kez avans almadığı için yüklenicinin işe başlayamadığının belirttiği, fiilen işe başlanılamadığı ve yapılamadığından, davacı yüklenicinin işi yapmadığından sorumlu olacağı cezai şart isteyemeyeceği kanaatine varılmış, diğer yasal düzenlemelere bakıldığında BK 27/2 mdsinde belirtilen “bu hükümler olmaksızın sözleşmenin yapılamayacağı açıkça anlaşılırsa, sözleşmenin tamamı kesin olarak hükümsüz olur”, BK 30 mdde; “ sözleşme kurulurken esaslı yanılmaya düşen taraf sözleşmeyle bağlı olmaz” düzenlemesinin somut olay için uygulama yeri bulacağı, vakıaları anlatmak taraflara hukuki nitelendirme ise mahkemeye ait olmakla, taraflar arasındaki sözleşmenin teminat senedinin süresi belirlenmediğinden ve devam eden teminat senedine bağlı hususlar dikkate alındığından tümünün birlikte sözleşmenin esaslı unsuru olup, bu hususlar olmadığında sözleşmenin yapılamayacağı açıkça anlaşıldığından, sözleşme kurulurken tarafların hataya düştüğü ve kesin hükümsüz olduğu ve tarafları bağlamayacağı tespitinin de yapılabileceği …” gerekçesiyle “… Davanın REDDİNE…” karar vermiştir.
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; sözleşmenin imzalanması ile birlikte davalının kararlaştırılan avansı ödeyeceğinin ve müvekkilinin de 21.07.2017 tarihine kadar geçerli 280.000 TL bedelli teminat mektubunu vereceğinin kararlaştırıldığı ve müvekkilince belirtilen tutarlı 21.07.2017 tarihine kadar geçerli teminat mektubu verildiği halde davalı tarafın haksız olarak süresiz/1 yıl süreli teminat mektubu talep ettiği, müvekkili tarafından sözleşmeye uyulması talep edildiğinde genel koordinatör …’in gönderdiği e- posta da talep edilen 1 yıl süreli banka teminat mektubunun verilmemesi nedeniyle sözleşmenin feshedildiğini bildirdiği, 3 boyutlu görseller ve tüm malzemelerin seçim işlemlerinin yapıldığı, renk onay paftasının onaylandığı, davalının teminat mektubunu kabul etmeyerek sözleşmeyi haksız feshetmekle cezai şart ödemesi gerektiği nedenleriyle kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan itirazın iptali istemine ilişkin olup, davanın reddine dair verilen karara karşı davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu (HMK) 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Somut olayda, taraflar arasında akdedilen 06.06.2017 tarihli eser sözleşmesiyle konferans salonu iç mimari yapım işi, sahne mekanik işlemleri ve ses, ışık, görüntü sistemlerinin yapımının kararlaştırıldığı, iş süresinin avans ödemesinden itibaren 45 gün ve iş bedelinin KDV dahil 348.100 TL olduğu, sözleşmenin onayı ile birlikte davalının 280.000 TL avans ödemesi yapması ve davacının da ” 21.07.2017 vadeli 280.000 TL ” tutarında teminat mektubu vermesinin teminat mektubunun iş bitiminde iade edilmesinin öngörüldüğü (md 9), sözleşmenin fesih bedelli 10.maddesinde ” alt yüklenicinin işverene hazırlayacağı 3 boyutlu görseller ve tüm malzemeler seçildikten, renk onay paftası onaylandıktan sonra, işbu sözleşme taraflar için bağlayıcı belge niteliği taşır, sözleşmeyi fesheden taraf işin toplam bedeli üzerinden %10 ceza ödemekle yükümlüdür.” hükmüne yer verildiği, davacı tarafça 07.06.2017 tarihli 21.07.2017 tarihine kadar geçerli ve 280.000 TL tutarlı teminat mektubunun davalı tarafa sunulduğu, davalı tarafça teminat mektubunun kabul edilmediği, … tarafından düzenlendiği belirtilen SÖZLEŞMENİN FESHİ BİLDİRİMİ başlıklı belgede en az 1 yıllık teminat mektubu istendiği, teminat mektubunun 45 günlük olduğu, yeni teminat mektubu sunulmadığı için ödeme yapılmadığı ve sözleşmenin tek taraflı olarak feshedildiğinin bildirildiği, SGK sigortalı işe giriş bildirgesine göre …’in davalı şirkette 24.05.2018 tarihinde tekrar işe başladığı anlaşılmaktadır.
Sözleşmenin 10.maddesinde akdedilen sözleşmenin 3 boyutlu görseller ve tüm malzemeler seçildikten, renk onay paftası onaylandıktan sonra taraflar için bağlayıcı olacağı hükme bağlandığı halde belirtilen görsel ve malzemelerin seçilip seçilmediği, renk onay paftasının onaylanıp onaylanmadığı, yine davalı adına sözleşmeyi fesih beyanında bulunan …’in davalı yetkilisi olup olmadığı araştırılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ve hatalı değerlendirmeyle yazılı şekilde hüküm kurulması dosya kapsamına, usul ve yasaya uygun bulunmadığından davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, esası incelenmeksizin mahkeme kararının HMK 353/1-a.6 madde gereğince kaldırılmasına, dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-) Davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne,
2-) Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 10.07.2019 gün ve 2017/558 E., 2019/559 K. sayılı kararının HMK 353/1-a.6 madde gereğince kaldırılmasına,
3-) Davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine,
4-) Davacı tarafça yatırılan 44,40 TL peşin istinaf karar harcının istek halinde davacıya iadesine,
5-) Davacı tarafça ödenen istinaf kanun yoluna başvurma harcı ve yapılan istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince verilecek kararda dikkate alınmasına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK 353/1-a madde gereğince KESİN olarak 17.02.2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

….

e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır