Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 27. HUKUK DAİRESİ
….
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
27. HUKUK DAİRESİ
….
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
….
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 03/12/2019
NUMARASI ….
DAVANIN KONUSU :Menfi Tespit ve Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ : 09/02/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 09/02/2022
Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan eser sözleşmesinden kaynaklanan menfi tespit ve alacak istemine ilişkin davada mahkemece davanın reddine dair verilen karara karşı süresi içinde davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine yapılan incelemede;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili özetle; müvekkili firmanın …grubunun … adresinde bulunan taşınmazın ofis binası ve klinik olarak kullanılması için tadilat işini 2013 yılında üstlendiğini, elektrik işi ile ilgili olarak davalı … … ile anlaşma yapıldığını, davalıya gönderilen proje ve matrahlarda görülen bir kısım işlerin yapılmadığı yani yapımı taahhüt edilen bir kısım imalatların eksik bırakıldığı gibi yapılan işler konusunda da taraflar arasında anlaşmazlık çıktığını ayrıca işin praje ve matrahlarında görülmesine rağmen bir kiısım işlerin de üst işveren … … grubu tarafından doğrudan davalı … …. ‘e yaptırıldığını, yapılan ve yapılmayan işler konusunda Ankara 1. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2017/75D.İş dosyası ile delil tespiti yaptırıldığını, bilirkişi raporunda davalı tarafından yapılan işlerin 257.136,34TL olarak tespit edildiğini , davalıya yapılan ödemenin ise 280.124,00TL olduğunu, davalıya 22.987,66TL fazla ödeme yapıldığını, buna rağmen davalı tarafından davacı aleyhine Ankara 25. İcra Müdürlüğü’nün 2015/589 sayılı dosyası ile asıl alacak ve işlemiş faiz olmak üzere toplam 116.892,35TL üzerinden icra takibi yapıldığını, bu takibe itiraz edildiğini ve Ankara 3.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2015/182-2016/825 sayılı dosyası ile sadece fatura durumu göz önünde bulundurularak 100.000,00TL yönünden itirazın iptaline karar verildiğini ileri sürerek, gerçek borç alacak ilişkisinin tespit edilerek davacını Ankara 25. İcra Müdürlüğü’nün 2015/589 sayılı dosyasında borçlu olamadığının tespiti ile davalının %20 icra inkar tazminatına mahkum edilmesini ve davalıya fazla ödenen 22.987,66TL nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili özetle; Ankara 25. İcra Müdürlüğü’nün 2015/589 sayılı dosyası ile icra takibi yapıldığını , davalının itirazı üzerine takibin durduğunu ve Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2015/182 esas sayılı dosyası ile dava açıldığını , mahkemece verilen kararın istinaf yoluna taşındığını ve derdest dava olduğunu, bu nedenle davanın derdest dava bulunması nedeni ile usulden reddine karar verilmesi gerektiğini , delil tespitini kabul etmediklerini , hüküm kurulduktan sonra delil tespiti yaptırıldığını, davacının Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2015/182 esas sayılı dosyasında sözleşme ilişkisinin tamamen red ettiği halde bu dosyada farklı beyanda bulunduğunu, davacının kötü niyetli olduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece; Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2015/182-2016/825 sayılı kararı ile taraflar arasındaki eser sözleşmesinden kaynaklanan alacak nedeniyle Ankara 25. İcra Müdürlüğü7nün 2015/589 sayılı dosyasında yapılan itirazın 100.000,00TL asıl alacak yönünden iptaline karar verildiği ve kararın kesinleştiği, davalının davacından 100.000,00TL alacaklı olduğu ve bunun mahkeme kararı ile sabit olduğu yani… adresinde bulunan taşınmazın elektrik işlerinin yapımı nedeniyle davacının davalıdan alacaklı olmadığı gibi davalıya 100.000,00TL borçlu olduğunun anlaşıldığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; taraflar arasındaki eser sözleşmesi kapsamında, davalının üstlendiği işler içerisinde yer alan bir kısım işlerin eksik ve gizli ayıplı imalat olduğu iddiasının yer aldığını, eksik ve gizli ayıplı imalatlar/işler için mahkemece inceleme ve araştırma yapılmaksızın karar verildiğini, davalının Ankara 3. ATM’nin 2015/182 E. sayılı dava dosyasında görülen dava ile bu davanın aynı olmadığını, her iki davanın birbirini etkiler mahiyette olmakla birlikte, davaların konusu, dayandığı vakıa, deliller ve hukuki mesnetlerin farklı olduğunu, kaldı ki mahkeme her iki davanın aynı dava olduğu kanaatinde ise davayı derdestlikten reddetmesi gerektiğini, deliller arasında sadece Ankara 3. ATM’nin 2015/182 E. sayılı dava dosyasının irdelendiğini, diğer delillerin değerlendirmesinin yapılmadığını, eksik inceleme ile hüküm kurulduğunu, davalının 2017/75 D.iş sayılı dosyasında yaptırılan delil tespitine usulüne uygun olarak itiraz etmediğini, delil tespiti neticesinde alınan bilirkişi raporunun davalıya tebliğ edildiğini, HMK 403.maddesine uygun şekil ve sürede rapora itiraz etmediğini, bu itibarla davalının yaptırılan delil tespiti neticesinde alınan bilirkişi raporunda belirlenenleri kabul etmiş olduğunu, davalının taraflar arasındaki hukuki ve ticari ilişkiyi inkar etmediğini, taraflar arasındaki yazışmalar, işe ait projeler ve metrajların davalı yüklenici tarafından yapılması gereken imalatın miktarını, özelliklerini, detaylarını ve fiyatlandırılmasını ortaya koyduğunu ayrıca bu hususun Ankara 1.SHM’nin 2017/75 D.İş sayılı dosyasından da mahkeme kanalıyla belirlendiğini, davalı tarafından, … Laboratuvar grubunun … adresinde bulunan taşınmazda, dava dışı … tarafından projelendirilip-metrajlandırılmak suretiyle taraflar arasında yapımı kararlaştırılmış olan imalatların neler olduğu, hangi işlerin yapılmadığı, hangi işlerde eksik ve ayıp olduğu, yapılan işlerin metraj ve fiyatlandırması netice itibariyle … …. yaptığı iş bedelinin 257.136,34.-TL olduğunun tespit edildiğini, davalının yaptığı iş karşılığı muhtelif zamanlarda davacı firma tarafından yapılan ödeme toplamının ise, 280.124,00.-TL olduğunu, buna göre davalıya yaptığı iş karşılığı davacı firma tarafından 22.987,66.-TL lik fazla ödeme yapıldığının anlaşıldığını, davalıya yaptığı iş karşılığı fazladan ödeme yapılmış olmasına karşın; davalı tarafından, taraflar arasındaki hukuki ilişki ve yapılan imalat miktarı ve tutarlarına uymayan şekilde faturalar düzenlendiğini, hiç yapılanmayan işlerin faturaya yansıtıldığını, yapıldığı gösterilen işlerde malzemenin eksik kullanıldığını, hatalı ve kusurlu imalatlar yapıldığını, hukuki ilişkinin tek dayanağının fatura olmadığını, diğer delil ve belgelerle birlikte değerlendirme yapılması gerektiğini, taraflar arasında bir eser sözleşmesinin bulunduğunu, sözleşme kapsamında yapılan yapılmayan işlerin neler olduğunu, ayıplı imalatlar, miktarları (metrajları) ve fiyatlandırması hususunda ise taraflar arasında anlaşmazlık bulunduğunu, taraflar arasındaki ihtilafın çözümüne yönelik olarak; sadece ve tek olarak işin vergilendirmesi nedeniyle düzenlenmiş olan faturalardan yola çıkarak bir sonuca ulaşılamayacağını, davalı yükleniciyle davacı iş sahibi arasındaki eser sözleşmesine dair temel ilişki dikkate alınıp bu kapsamda gerekli araştırma ve inceleme yapılıp işin esasının çözümüyle ilgili bir inceleme yapılması gerektiğini, mahkemece verilen kararın haksız ve hukuka aykırı olduğunu belirterek mahkeme kararının kaldırılmasına ve davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan menfi tespit ve alacak istemine ilişkin olup mahkemece davanın reddine dair verilen karara karşı davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Mahkemece, dosya kapsamındaki bilgi, belge ve toplanan deliller değerlendirilerek yasal düzenlemelere uygun ve isabetli gerekçeyle karar verilmiş olduğu, ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkeme kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı ve özellikle aynı sözleşmeden kaynaklanan davada aynı iddia ve savunmaların değerlendirilerek karar verilen Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 21/12/2016 gün ve 2015/182 Esas -2016/825 K sayılı itirazın iptali davasındaki kararın İstinaf ve Yargıtay denetiminden geçerek kesinleştiğinin anlaşılmasına göre davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-)Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine,
2-)Harçlar Kanunu gereğince davacıdan alınması gereken 80,70 TL istinaf karar harcından peşin yatırılan 54,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 26,30 TL harcın davacıdan alınarak Hazine’ye irat kaydına,
3-)İstinaf başvurusu nedeniyle yapılan istinaf kanun yoluna başvurma harcı ve yargılama giderlerinin istinaf talep eden davacı üzerinde bırakılmasına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 361. maddesi gereğince kararın taraflara tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içinde Yargıtay’da TEMYİZ yolu açık olmak üzere 09/02/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır