Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 27. Hukuk Dairesi 2020/273 E. 2022/58 K. 27.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 27. HUKUK DAİRESİ
….
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
27. HUKUK DAİRESİ

….
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 23/10/2019
NUMARASI …
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)

KARAR TARİHİ :27/01/2022
KARAR YAZIM TARİHİ :27/01/2022

Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan eser sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili için yapılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkin davada mahkemece davanın kabulüne dair verilen karara karşı süresi içinde davalı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine yapılan incelemede;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili özetle; müvekkili şirket ile davalı şirket arasında imzalanan 26/01/2015 tarihli sözleşme kapsamında davalı tarafından yapımı üstlenilen…. Sisteminin tedariki işi ile bu sözleşme tahtında ayrıcı opsiyonel olarak 2 adet ünitenin kurulumu ve işletmeye alınması işinin müvekkilinden tedarik edileceğinin hüküm altına alındığını, davalı şirketin, sözleşme kapsamında opsiyonel olarak düzenlenen kurulum hizmetini de müvekkilinden talep ettiğini, bu kapsamda düzenlenen fatura ve irsaliyelere davalı tarafın yasal sürede itirazın olmadığını, 31/12/2016 tarihli cari hesap mutabakatına göre davalının 86.000 USD borçlu olduğunu, borcunu 1 yılı aşkın süre ödemediğini, noterden çektikleri ihtarda 3 gün içinde borcun ödenmesini istemelerine rağmen, 3 ay sonra 16.000 USD ödeme yaptıklarını, 70.000 USD bakiye borcun ödenmemesi üzerine, müvekkili şirket tarafından, davalı şirket aleyhine Ankara 16. İcra Müdürlüğü’nün … sayılı dosyası ile başlatılan takibe yapılan itiraz ile takibin durduğunu, haksız ve kötü niyetli yapılan itirazın iptali ile %20’den aşağıya olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili özetle; müvekkili şirket tarafından …’de yürütülen … Sistemi için davacı şirketten 26/01/2015 tarihinde sipariş verildiğini, daha sonra ek siparişlerle birlikte toplam kontrat tutarının 1.168.263 USD+KDV olduğunu, ancak davacı şirketin zamanında teslimat yapmadığını, ciddi gecikme olduğunu, müvekkili tarafından işin yapımı üstlenilen iş sahibi şirketin… Sisteminin 2/3’lük kısmını almamaya ve monte ettirmemeye karar verdiğini ve sözleşmeyi feshettiğini, kullanılmamış yaklaşık 700-800.000 USD bedelli malzemenin davalının deposunda muhafaza edildiğini, enerji sektöründe %10 gecikme cezası uygulamasının teamül olduğunu, 82.718 USD gecikme cezasının davacının alacağından mahsup edilebileceğini, davacı şirkete 1.308.550 USD ödeme yapıldığını, iyiniyetle vadesinden önce ödenmesi sebebi ile sözleşme bedelinden indirim yapılması gerektiğini, davacının mutabakat belgesi sunamadığını, müvekkilleri hakkında açılan davanın reddi ile takibinde haksız ve kötü niyetli olan davacı aleyhine takip konusu alacağın %20’sinden az olmamak üzere tazminata hükmedilmesini talep etmiştir.
Mahkemesince; taraflar arasında … Sisteminin tedarikine yönelik 26/01/2015 tarihli 1.080.000 USD+KDV bedelli … … sözleşmesinin akdedildiğinin ihtilafsız olduğu, sözleşmeye göre iki adet ünitenin kurulması ve işletmeye alınması işinin 125.000 USD+KDV karşılığında tedarik edileceğinin hüküm altına alındığı, davalının kabulüne göre malın teslim edilmesi konusunda da ihtilaf olmadığı, dosyaya sunulan sevk irsaliyelerine göre sözleşme konusu ürünlerin davalıya süresinde teslim edildiği, ürünlerin geç teslim edildiği iddiasının davalı tarafça ispatlanamadığı, davalı şirketin geç teslimata yönelik delil sunmadığı, bu sebeple gecikme cezası uygulanması gerektiği yönündeki iddiasının kabul edilemeyeceği, tarafların ticari defter ve kayıtlarının usulüne uygun olarak tutulduğu, her iki tarafın ticari defter ve kayıtlarına göre takip tarihi itibariyle davacı şirketin 70.000 USD+KDV alacaklı olduğu, davalının ticari defterlerinde de davacının alacağının gözüktüğü, bilirkişi heyetince dosya kapsamına uygun, denetlenebilir hesaplamaya göre davacının takip tarihi itibariyle davalının temerrütünden dolayı 6.551,42 USD faiz alacağı bulunmakta ise de, taleple bağlılık ilkesi gereğince davacı şirketin 5.767,79 USD faiz alacağının bulunduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar vermiştir.
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacı şirkete gönderilmiş olan 26.01.2015 tarihli sipariş mektubu ile hangi ekipmanların hangi tarihte … … Şantiye adresinde çalışmaya hazır durumda teslim edilmesi gerektiğinin belirtildiğini, ancak davacı şirketin teslimatlarının geciktiğini ve zamanında teslimat yapılmaması nedeniyle davalının zarar gördüğünü, müvekkili tarafından işin yapımının taahhüt edildiği nihai şirketin, müvekkili ile akdettiği sözleşmeyi feshettiğini, davacı şirketin geç teslim ettiği malzemelerin, sözleşmenin feshi nedeniyle işin yapımında kullanılamadığını ve kullanılmamış şekilde halen müvekkil şirketin deposunda muhafaza edildiğini, enerji sektöründe, %10 oranında gecikme cezası uygulanmasının genel teamül dahilinde olduğunu, sadece %6 oranında gecikme cezası uygulandığında toplam 82.718,00 ABD Doları gecikme cezasının davacının alacağından mahsup edilebileceğini, bu tutarın bile davacının talep etmekte olduğu KDV dahil sipariş bedelinin yaklaşık olarak %5’ine tekabül eden 70.000,00 ABD Doları’ndan daha yüksek olduğunu, tüm bu hususların mahkemece dikkate alınmadığını, davacı şirkete yapılan ödemelere ve tarihlerine bakıldığında toplamda KDV dahil 1.308.550,00 ABD Doları ödemenin büyük kısmının, iyi niyet çerçevesinde fatura tarihinden önce ödendiğini, dava dilekçesinde mutabık kalındığının iddia edildiğini ancak davacı ile mutabakat sağlanılamadığı gibi dosyaya mutabakata ilişkin herhangi bir belge de sunulmadığını, mahkemece bu hususun ve bilirkişi raporlarına itirazlarının değerlendirilmediğini, eksik incelemeye dayalı raporun hükme esas alındığını, eksik inceleme ve değerlendirmeye dayalı raporu kabul etmediklerini, sözleşme konusu malzemelerin, sözleşmenin …” başlıklı 2. Maddesinde belirtildiği üzere, teslim yeri olan …’de montajı yapılmış ve devreye alınmaya hazır hale getirilmiş şekilde en geç 1 Ekim 2015 tarihine kadar teslim edilmesi gerektiğini, ancak, sözleşme konusu malzemelerin, tedarikçi firma adresinden, bizzat müvekkil şirkete ait araçlar vasıtasıyla, davacının taahhüt ettiği tarihten çok daha geç bir tarihte 18.01.2016 tarihinde teslim alındığını, ancak nihai müşteri sözleşmeyi feshettiği için söz konusu malzemelerin montajının hiçbir zaman yapılamadığını, bilirkişi raporunda malzemelerin parçalar halinde sahaya sevk edildiği belirtilmiş ise de; malzemelerın montaj ve devreye alınmasına yönelık işlerin montaj ve devreye almaya hazır edilmesine yönelık sürelerin dikkate alınmadığını, nihayetinde eksik incelemeye dayalı olarak sözleşmenin davacı tarafça gereği gibi yerine getirdiğine yönelik hatalı sonuca varıldığını, davacı tarafından sunulan ve bilirkişi raporunda yer verilen irsaliyerden de görüleceği üzere her ne kadar teslim adres…. adına iletilmiş olduğunu, ilgili sevk irsaliyeleri üzerindeki teslim alan kısmındaki imzaların… yetkililerine ait olmadığını, sözleşmenin 3. maddesinin 5. ve 6. fıkralarındaki ödeme kalemleri siparişin …’e hiçbir zaman sevk edilmemiş olan…..malzemelerin montaj/mekanik tamamlamasına ve devreye alınması koşuluna bağlı olduğunu, bilirkişi raporunda yer verilen sevk irsaliyelerinin sözleşmede kararlaştırılan zamanda ve gereği gibi ifa edildiğinin ispata elverişli olmadığını belirterek, eksik incelemeye dayalı mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili için yapılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkin olup, mahkemece davanın kabulüne dair verilen karara karşı davalı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
492 sayılı Harçlar Kanunu hükümlerine göre: Yargı işlemlerinden bu kanuna bağlı (1) sayılı tarifede yazılı olanları, yargı harçlarına tabidir (2. md.). Yargı harçları (1) sayılı tarifede yazılı işlemlerden değer ölçüsüne göre nispi esas üzerinden, işlemin nev’i ve mahiyetine göre maktu esas üzerinden alınır (15. md.). Noksan tespit edilen değerler hakkında 30’uncu madde hükmü uygulanır (16/4. md.). Yargı harçları (1) sayılı tarifede yazılı nispetler üzerinden alınır (21. md.). (1) sayılı tarifede yazılı nispi karar ve ilâm harcının 1/4 ü peşin alınır (28. md.). Yargılama sırasında tespit olunan değerin, dava dilekçesinde bildirilen değerden fazla olduğu anlaşılırsa, yalnız o oturum için yargılamaya devam olunur, takip eden oturuma kadar noksan değer üzerinden peşin karar ve ilam harcı tamamlanmadıkça davaya devam olunmaz. Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 150. maddesinde gösterilen süre içinde dosyanın işleme konulması noksan olan harcın ödenmesine bağlıdır (30. md.). Yargı işlemlerinden alınacak harçlar ödenmedikçe müteakip işlemler yapılmaz (32. md.). HMK 120/1. maddeye göre de davacı, yargılama harçlarını mahkeme veznesine yatırmak zorundadır.

Dava konusu somut olayda, icra takip talebinde, 70.000,00 USD asıl alacak ile 5.767,19 USD işlemiş faiz olmak üzere toplam 75.767,19 USD alacağın takip tarihinden itibaren itibaren fiili ödeme tarihine kadar ve fiili ödeme günündeki döviz alış kuru üzerinden Amerikan Doları alacak için işleyecek %4,85 …mevduata kamu bankalarınca fiilen uygulanan azami yıllık faiz ve değişen oranlardaki faiziyle tahsili istenmiş, davalı borçlu tarafından borcun tamamına itiraz edilmiştir.
Davacı tarafından dava açılırken dava değeri icra takibindeki asıl alacak olan 70.000,00 USD gösterilmiş, bu miktar üzerinden peşin harç yatırılmıştır. Her ne kadar davacı tarafından asıl alacak olan 70.000,00 USD üzerinden peşin harç yatırılmış ise de, dava dilekçesinde davalının itirazının iptâli ile takibin devamına karar verilmesi talep edilmiş, mahkemece davanın kabulü ile icra takibine ( asıl ve işlemiş faiz alacağı toplamı dikkate alınarak) itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmiştir.

Az yukarıda açıklandığı üzere yargı işlemlerinden alınacak harç yatırılmadıkça müteakip işlemler yapılamaz.
Bu nedenle mahkemece HMK’nın 31. maddesinde düzenlenen “hakimin davayı aydınlatma ödevi” kapsamında davacı tarafa süre verilerek davacının davadaki talebinin ne miktar olduğu hususu açıklattırılıp, sonucuna göre gerektiğinde 5.767,19 USD işlemiş faiz talebi üzerinden yatırılması gereken nispi harcın 1/4’ünü yatırmak üzere davacı tarafa süre verilip yatırılması halinde işin esasını inceleyip karar vermek, aksi halde Harçlar Kanunu’nun 30. maddesi gözetilerek karar verilmesi gerekirken açıklanan bu hususlar gözetilmeksizin yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamıştır (Yargıtay 15. HD’nin 2017/2595 E, 2018/285 K sayılı, 31/01/2018 tarihli ilamı).
Kabule göre de, icra takibi USD üzerinden yapılmış olup, yabancı para birimi üzerinden açılan davalarda kabul edilen yabancı para miktarının dava tarihindeki … tarafından ilan edilen efektif satış kuru üzerinden TL karşılığı hesaplanıp belirlenecek bu miktar üzerinden karar tarihindeki harç oranı dikkate alınarak harç alınması ve bu miktar üzerinden icra inkar tazminatı ile vekalet ücretlerine hükmedilmesi gerektiği dikkate alınmadan yazılı şekilde karar verilmesi de doğru değildir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin istinaf başvurusunun esası incelenmeksizin kabulü ile mahkeme kararının HMK’nın 353/1-a.4 maddesi gereğince kaldırılmasına, dosyanın Dairemiz kararına uygun şekilde yeniden görülmesi için ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir.

HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-) Davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne,

2-)Ankara 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 23/10/2019 tarih, 2018/777 E-2019/696 K sayılı kararının HMK’nın 353/1-a.4 maddesi gereğince kaldırılmasına,
3-)Davanın yeniden görülmesi için dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine,
4-)Davalı tarafından yatırılan 7.149,00+44,40 TL istinaf karar harcının talep halinde davalıya iadesine,
5-)İstinaf talep eden davalı tarafından yapılan istinaf kanun yoluna başvurma harcı ile yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına,

Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 6100 Sayılı HMK’nun 353/1-a maddesi gereğince KESİN olmak üzere 27/01/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.