Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 27. Hukuk Dairesi 2020/243 E. 2022/210 K. 23.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 27. HUKUK DAİRESİ
….
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
27. HUKUK DAİRESİ


T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 08/10/2019
NUMARASI …

ASIL VE BİRLEŞEN
DAVALARIN KONUSU : Menfi Tespit, İstirdat, Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ : 28/01/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 03/02/2022
Asıl ve birleşen davalarda davacı vekili tarafından asıl ve birleşen davalarda davalılar aleyhine açılan menfi tespit, istirdat ve alacak davalarında mahkemece verilen karara karşı asıl ve birleşen davalarda davacı vekili ile davalılardan ……. vekilince istinaf başvurusunda bulunulması üzerine yapılan incelemede;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
Asıl davada davacı vekili; … 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin (Asliye Ticaret Mahkemesi sıfatıyla) verdiği 24/03/2010 tarih ve 2010/11 Esas- 2010/181 Karar sayılı yetkisizlik kararına bağlı olarak gönderilen asıl davada davacı taşeron vekili; müvekkilinin, … ili,….. dolayı işveren ve tedarikçi uygulayıcı taşeron sıfatıyla davalıya bir yıl iş yaptığını ve sonradan ayrıldıklarını; bu iş nedeniyle davalıya üç adet teminat çeki verildiğini; müvekkilinin, … 1. Noterliğinin 09/11/2009 tarih, …. yevmiye sayılı ihtarnamesini ve bundan sonuç alınmayınca bu kez … 3. Noterliğinin 07/12/2009 tarih ve … yevmiye sayılı ihtarnamesini yollayarak çeklerin iadesini istediğini; davalının, Ankara 21. Noterliğinin 16/12/2009 tarih ve ,,, yevmiye sayılı ihtarnamesi ile … … Şubesine ait … nolu üç adet çekin güvence amaçlı olarak alındığını ve uhdesinde tuttuklarını belirterek iade etmediğini; inşaatın kaba kısmının %95 oranında ve ince işin %35 oranında yapıldığını belirterek; dava konusu … … Şubesine ait ….üç adet çekin icra konusu yapılmaması, ciro edilmemesi, tahsile verilmemesi yönünde ihtiyati tedbir ile borçlu olmadığının tespitini ve yapılan işlerden dolayı cari hesap yapılması için bilirkişiler marifetiyle yerinde yapılan işlerin değerlerinin belirlenmesini talep etmiştir.
Asıl davada davalılar vekili; taraflar arasında bir takım işlerin yapılmasını temin bakımından 03/06/2009 tarihli taşeronluk sözleşmeleri (tedarikçi ve uygulayıcı sözleşmesi) yapıldığının gerçek olduğunu; müvekkili …’ın taraf sıfatının olmadığını; davacının, yaptığı imalattan fazla miktarda istihkak yaptığını ve ödeme aldığını, davacı tarafından yapılması gereken bir kısım işlerin davacı tarafından taşeronlara yaptırılmış olup, bu taşeronlara müvekkili tarafından davacı adına ödemeler yapıldığını, taraflar arasındaki ilişkinin tasfiyesi ve ibralaşma için davacı şirketin davet edildiğini, ancak davacının hesap mutabakatı konusunda hiçbir girişimde bulunmadığını, teminat olarak alınan çeklerin, hesap tasfiyesi konunda, gerek kalmaması durumunda iade edilebileceğini belirterek; davalılardan … yönünden davalı sıfatı yokluğu nedeniyle davanın usulden reddini, diğer davalı müvekkili yönünden ise, davanın esastan reddini savunmuştur.
Asıl dava dosyası ilk olarak … 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin (Asliye Ticaret Mahkemesi sıfatıyla) verdiği 2010/11 Esasına kaydedilmiş, bu mahkemece yapılan yargılama sonucunda; 24/03/2010 tarih ve 2010/11-181 Esas-Karar sayılı kararı ile mahkemenin yetkisizliğine, dosyanın kararın kesinleşmesine müteakip 10 gün içinde talep halinde görevli ve yetkili Ankara Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
BİRLEŞEN ANKARA 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’NİN ….. KARAR SAYILI DOSYASINDA;
Davacı vekili; müvekkili ile davalılardan …. tarafından Ankara 24. İcra Müdürlüğü’nün 2010/12947 Esas sayılı dosyasından takibe konu edildiğini belirterek; Ankara 24. İcra Müdürlüğü’nün 2010/12947 Esas sayılı takip dosyasından ve dayanak çekten dolayı borçlu olmadığının tespiti ile çekin iptalini, %40 inkâr tazminatı takdirini talep etmiştir.
Davalılardan…..nolu üç adet teminat amaçlı çekten dolayı borçlu olmadığının tespiti için … Asliye Hukuk Mahkemesinde müvekkili şirket ile … hakkında açtığını, yetkisizlikle Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2010/329 Esas sayılı dosyasına geldiğini; iş bu davanın ise diğer dosyada dava konusu olan çeklerden ….. nolu çek ile ilgili olup, bu çek yönünden derdestlik bulunduğunu; çeklerin alındığının doğru olduğunu; ancak, taraflar arasında hesap mutabakatı yapılmadığını; alacağın garantisini teşkil etmek üzere alınan çeklerden iş bu davanın konusu olan çeki ciro ederek diğer davalıya verdiğini; müvekkilinin alacağının kaynağının, davacı şirketin sözleşme gereği tedarikçi ve uygulamacı sıfatıyla yapacağı imalatta kullanmak üzere aldığı demir bedelinin müvekkili şirket tarafından ödenmesinden kaynaklandığını, müvekkili şirketin çek bedelinden daha fazla alacağı bulunduğunu belirterek; derdestlik nedeniyle veya esastan davanın reddi ile %40 kötü niyet tazminatı takdirini savunmuştur.
Diğer davalı …. davaya cevap vermemiştir.
Ankara 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 01/11/2011 tarih ve 2011/4-491 Esas-Karar sayılı kararı ile mahkemenin iş bu dosyası ile Ankara 3. Asliye Ticrate Mahkemesi’nin 2010/329 Esas sayılı dosyasının HMK’nın 166. maddesi gereğince birleştirilmesine karar verilmiştir.
BİRLEŞEN ANKARA 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’NİN 2011/5 ESAS- 2011/540 KARAR SAYILI DOSYASINDA;
Davacı vekili; asıl dava dosyasına konu sözleşme kapsamında müvekkilinin iş yaptığını, davalının hakedişleri idareden almasına karşın müvekkiline ödeme yapmadığını, sözleşmenin feshinde müvekkilinin kusurun bulunmadığını belirterek; müvekkili alacağının şimdilik 100.000,00 TL’sinin ödeme tarihlerinden itibaren avans faizi ile birlikte tahsilini talep etmiş; 26/05/2014 harç tahsil tarihli ıslah dilekçesi ile alacak talebini 3.543.624,15 TL’ye yükseltmiştir.
Davalı vekili; taraflar arasındaki sözleşmelere göre davacının işi, 31/12/2009 tarihinde bitirmesi gerektiği halde süresinde bitirmediğinden, sözleşmelerin feshedildiğini, davacının, kaba inşaatın %80 ve ince işin ise %5’ini yaptığını, kalan işin müvekkilince yapıldığını, gecikme nedeniyle dava dışı iş sahibi idareye gecikme cezası ödendiğini, ayrıca işin gecikmesi sebebiyle maliyet artışından dolayı yapılan masraftan da davacının sorumlu olduğunu; bunların yanında 31/12/2009 tarihi itibariyle davacı şirketin piyasaya olan borçları ile teknik personel ve işçi borçları da ödenmediğinden, bu borçların da müvekkili şirket tarafından ödendiğini, davacıya borçlu değil, davacıdan alacaklı olunduğunu belirterek; davanın reddini savunmuştur.
Ankara 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 15/11/2011 tarih ve 2011/5-540 Esas- Karar sayılı kararı ile mahkemenin iş bu dosyası ile Ankara 3.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2010/329 Esas sayılı dosyasının HMK’nın 166. maddesi gereğince birleştirilmesine karar verilmiştir.
Mahkemece; asıl davanın, taraflar arasındaki ticari ilişki nedeniyle davacının, davalıya üç adet teminat çeki verdiği savına dayalı borçlu olmadığının tespiti istemine; birleşen Ankara 4. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2011/4-491 Esas-Karar sayılı dava dosyasında davanın, Ankara 24. İcra Müdürlüğünün 2010/12947 Esas sayılı takip dosyasından ve dayanak çekten dolayı borçlu olmadığının tespiti ile çekin iptaline; birleşen Ankara 7. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2011/5-540 Esas-Karar sayılı dava dosyasında ise davanın, yanlar arasındaki sözleşmeden kaynaklanan alacak istemine ilişkin olduğu, asıl davada; dava konusu olan … … Şubesine ait …, 1001827 ve 1001828 nolu 500.000,00’er TL bedelli üç adet çekin teminat çekleri olduğunun tarafların kabulünde olduğu, asıl davanın çözümü için yanlar arasındaki eser sözleşmesi nedeniyle alacak borç durumunun belirlenmesi gerektiği, bu hesaplamanın sonuçta, … numaralı çekten kaynaklanan birleşen Ankara 4. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2011/4 Esas sayılı dosyasındaki ihtilâfı ve birleşen Ankara 7. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2011/5 Esas sayılı dava dosyalarındaki ihtilafları da çözmüş olacağı, davacı ile davalılardan … …. San. ve Tic. Ltd. Şti. arasında 03/06/2009 tarihli, 5.275.000,00 TL tutarlı, “… ….. 24 …, 200 … Salonu İnşaatı İşi” ile 4.425.000,00 TL tutarlı “…… İnşaatı İşi”ne ilişkin götürü bedelle Tedarikçi ve Uygulamacı Sözleşmeleri imzalandığı, taraflar arasındaki sözleşmelerin feshedildiği hususunun her iki tarafın da kabulünde olduğu, sözleşmelerin 10.1.1 maddesine göre, iş bitim süresinin, işyeri teslim tarihinden itibaren 200 gün olduğu, ana sözleşmede ise bu sürenin 500 gün olarak tespit edildiği, sözleşmelerin 10.2.1 maddeleri uyarınca işin süresinde bitirilmemesi durumunda her takvim günü için sözleşme bedelinin %0,05 oranında gecikme cezası kesileceğinin kararlaştırıldığı, sözleşmelerin 26.maddesinin ise fesih ve tasfiyeye ilişkin olduğu, davalılardan … …. San. ve Tic. Ltd. Şti.’nin her iki sözleşme için dava dışı iş sahibi idareye 13 hakediş düzenlediği, 500 günlük süreye göre ise iş bitim tarihinin 20/09/2010 tarihi olduğu, işlerin tamamlanma yüzdelerinin … için %97,12; Spor Lisesi için %97,01 olarak II. Bilirkişiler Kurulu’nca hesaplandığı, her iki iş için de 27/09/2010 itibar tarihi itibariyle geçici kabullerin imzalandığı, davalılar … …. San. ve Tic. Ltd. Şti. ve … vekilinin, davacı vekilinin 02/10/2011 tarihli dilekçesinde aynen “ihtilaf, 03/06/2009 ile 29/09/2009 tarihleri arasındaki süreyi kapsamaktadır” dediğini; bu beyan dururken müvekkili şirketin 16/12/2009 tarihli beyanından hareketle 09/01/2010 tarihli 7 nolu hakedişin hesaplamalarda baz alınmasının kabul edilemeyeceğini; bu nedenle, sözleşmelerin bitiş tarihinin 31/12/2009 olarak kabulü ile buna bağlı hesaplamalarda idare ile yapılan 7 nolu hakedişin esas alınmasının yasaya aykırı olduğunu; üçüncü kişilerle Eylül 2009 tarihinde sözleşmeler yapıldığını ve son faturanın 30/09/2009 tarihli olduğunu ileri sürerek itirazlarını bildirdiği, davacı vekilinin ise 11/12/2014 tarihli dilekçesinde, 31/12/2009 tarihine kadar çalışmasının davalı ikrarlarında geçtiğini ifade ettiği, 27/06/2013 tarihli dilekçede ise önceden görev yapan vekilin maddi hata nedeniyle bu tarihi yazdığını ileri sürdüğü, dosyada yer alan asıl davada davacı vekilinin, 12/10/2011 havale tarihli dilekçesinde “…7-Taraflar arasında 2 adet işten dolayı ihtilaf bulunmakta ve bu ihtilâfın 03/06/2009 ile 29/09/2009 tarihleri arasındaki süreyi kapsamaktadır…” beyanının, davacı vekilini bağlayacağı, davacı vekilinin, 27/06/2013 tarihli dilekçesinde, önceden görev yapan vekilin maddi hata nedeniyle bu tarihi yazdığını ileri sürmesine karşın, maddi hatayı destekler delil sunulmadığından, bu tarihin davacıyı bağlayacağı, bazı bilirkişilerin farklı tarihi esas alarak yaptıkları hesaplamanın bu tespite aykırı olup, son bilirkişiler kurulunun 03/04/2017 tarihli ek raporundaki işin 29/09/2009 tarihine kadar devam ettiği ve bu sebeple 09/10/2009 tarihli 4 nolu hakediş raporundaki imalat bedellerinin hesabına dair görüş bildirdikleri, mahkemece, 10/04/2018 tarihli ara kararında “taraflar arasındaki sözleşmelerin götürü bedelli olduğu anlaşılmakla, her iki sözleşme yönünden ayrı ayrı hakkedişler de dikkate alınarak yapılan tüm imalatın tüm işe oranı belirlenmek sureti ile davacının talep edebileceği imalat miktarının saptanması” yönünde ek rapor tanzimi istendiği, bilirkişiler kurulunun 22/03/2019 tarihli Ek-2. Raporunda; imalat oranlarını uygulamak suretiyle davacının her iki işten dolayı toplam alacağının 3.853.430,53 TL olacağını hesapladıkları, bilirkişilerin bu düşüncesinin, Heyetçe dosyaya, bilgi ve belgelere uygun görülmekle benimsendiği, dava dışı idare ile davalı müteahhit arasında yapılan sözleşme ekinde pursantaj tablosunun yer aldığı, hak edişlerin pursantaj tablosuna göre yapıldığı, bilirkişilerin 03/04/2017 tarihli ek raporundaki 4 nolu hakediş raporundaki imalat bedellerine göre yapılan hesaplamada, davacının her iki işten dolayı yaptığı imalat alacağının (2.155.200,28 TL+1.698.230,25 TL=) 3.853.430,53 TL olacağı; bu tutarlardan; kredi alınmak suretiyle demir alımında davalı firmaca ödenen tutar 1.300.000,00 TL, … demir firmasına demir alımında davalı firmaca ödenen tutar 311.668,90 TL, … firmasına tuğla alımında davalı firmaca ödenen tutar 246.546,52 TL, … firmasına kereste alımında davalı firmaca ödenen tutar 120.177,56 TL, … alımında davalı firmaca ödenen tutar 110.684,00 TL, …’a hazır beton alımında davalı firmaca ödenen tutar 1.251,335,05 TL olmak üzere toplam 3.340.412,03 TL ödeme yapıldığının belirlendiği, davalı taraf kayıtlarında toplam 2.245.150,00 TL ödemenin kayıtlı olduğu, bunun 1.500.000,00 TL’sinin demir alımı için açılan kredi, 500.000,00 TL’sinin … firmasına ödenen çek ile ilgili olduğu, diğer bedellerin ise sözleşme damga vergisi ve değişik tarihlerde davacı tarafa havale edilen 245.150,00 TL ödeme olduğu, ancak, 245.150,00 TL bedel içinde davacının borçlu olmadığına dair 14.200,00 TL tutarındaki çek ile ilgili olarak … 2. Asliye Hukuk Mahkemesinden alınan 16/10/2012 tarih ve 2011/254 Esas-2012/252 Karar sayılı karar ile Hat İnşaatın borçlu olmadığına karar verilmesi nedeniyle 14.200,00 TL borçlu olmadığının tespiti nedeniyle düşülerek, (245,150,00 TL-14.200,00 TL) 230.950,00 TL olup; (3.340.412,03 TL +230.950,00 TL) 3.571.362,03 TL’nin alacaktan tenzili ile, davacı alacağının 3.853.430,53 TL, davalının yaptığı toplam ödemenin 3.571.362,03 TL, davacının bakiye alacağının 282.068,50 TL olduğu, bu tespit ve kabul doğrultusunda dosyalar değerlendirildiğinde: Asıl dava dosyasında; yukarıda detaylı olarak irdelendiği üzere davacının bakiye 282.068,50 TL alacağı bulunduğunun belirlendiği, dava konusu çekler teminat amaçlı verildiğinden, çeklerden dolayı borçlu bulunulmadığı talebi yerinde olmakla asıl davada, davalı … …. San. ve Tic. Ltd. Şti. hakkındaki davanın kabulü ile, davacının…..8 nolu üç adet çekten dolayı borçlu olmadığının tespitine karar verildiği, davalı … hakkında açılan davada husumetin haklı olduğunun kanıtlanmadığı, bu nedenle, davalı … hakkında açılan davanın, HMK m.114/(1)-h atfıyla HMK m.115/(2) gereğince husumet yokluğundan ötürü usulden reddine karar verilmesi gerektiği, davacının tazminat isteminin yasal koşullarının bulunmadığı, Birleşen Ankara 4. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2011/4 Esas sayılı dava dosyasında; derdestlik itirazının, Ankara 4. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2011/4 Esas sayılı dava dosyasında reddedildiği, dava konusu edilen … … Şubesine ait ,,,, numaralı çekin; Çek düzenleyen …, Çek lehtarı … …….., Çek tutarı 500.000 TL, Keşide yeri …, Keşide tarihi 03/08/2010, Birinci ciro … …. İnş. San. ve Tic. Ltd. Şti., İkinci ciro (hamil) : … … … ve Ticaret Ltd. Şti.’nin olduğu, takip dosyasında … plakalı aracın satışı ile 17.400,00 TL tahsilât yapıldığı, davacının, bu bedeli 29/09/2011 tahsil tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte istirdat olarak talep ettiği, yukarıda detaylı olarak irdelendiği üzere davacının bakiye 282.068,50 TL alacağı bulunduğu, dava konusu çekin teminat olduğunun tartışmasız olduğu, dolayısıyla bu davanın konusu olan … numaralı çekten dolayı davacının borçlu olmadığı gerekçesiyle; davalı … …. San. ve Tic. Ltd. Şti. hakkındaki davanın kabulü ile, davacının … nolu çekten dolayı borçlu olmadığının tespitine, ancak bu konuda asıl davada karar verilmiş olduğundan; birleşen davada bu hususta yeniden karar verilmesine yer olmadığına, davacı yönünden davada haklılık bulunmakta olup, lehine vekâlet ücreti ve yargılama giderine hükmedilmesine, bu çekten dolayı, aracın, 17.400,00 TL bedelle 16/09/2011 tarihinde dava dışı 3.şahıs …’a ihale edildiği … 2. İcra Müdürlüğünün 28/09/2011 tarihli yazısından anlaşıldığı, davacı vekilinin, 10/11/2014 tarihli dilekçesinde, bu bedelin istirdadını istediği, istirdat istemi yönünden ve icra takibinde alacaklı olan Davalı … … … ve Ticaret Ltd. Şti.’nin diğer çek lehtarı (ciro eden) davalı … …. İnş. San. ve Tic. Ltd. Şti. ile bağlantısı olup olmadığı, çeki ciro yoluyla iktisap eden davalı … … … ve Ticaret Ltd. Şti.’nin çeki bilerek borçlunun zararına kötü niyetle iktisap edip etmediğinin saptanması için ticaret sicili dosya örneklerinin getirtildiği, incelemesinde: davalı … … … ve Ticaret Ltd. Şti.’nin 02/03/2007 tarihinde 2000 hisse karşılığı 50.000,00 YTL sermaye ile “…..” numara ile……e adres değişikliği yaptığı, davalı … … … ve Ticaret Ltd. Şti.’nin kuruluş tarihine yakın olan 11/01/2007 tarihli ticaret sicili gazetesine göre şirket adresini “…… cirosuyla çeki iktisap eden davalı … … … ve Ticaret Ltd. Şti.’nin, çeki bilerek borçlunun zararına kötü niyetle iktisap ettiği hususunun davacı tarafından ispatlanamadığından, bu davalı yönünden açılan davanın ve istirdat isteminin reddi gerektiği, davacının, yasal koşulları bulunmayan tazminat isteminin de reddi gerektiği, Birleşen Ankara 7. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2011/5 Esas sayılı dava dosyasında; yukarıda detaylı olarak irdelendiği üzere davacının bakiye 282.068,50 TL imalat alacağı bulunduğunun belirlendiği, bu sebeple, 282.068,50 TL alacağın 100.000,00 TL’sinin dava tarihinden ve 182.068,50 TL’sinin ise 26/05/2014 ıslah tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle; asıl davanın davalı … …. San. ve Tic. Ltd. Şti. hakkındaki davanın kabulü ile, davacının 1001827, …, 1001828 nolu üç adet çekten dolayı borçlu olmadığının tespitine, davalı … hakkında açılan davanın, HMK m.114/(1)-h atfıyla HMK m.115/(2) gereğince husumet yokluğundan ötürü usulden reddine, yasal koşulları bulunmayan tazminat isteminin reddine, birleşen Ankara 4. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2011/4 Esas-2011/491 Karar sayılı dava dosyasında: davalı … …. San. ve Tic. Ltd. Şti.’nin dava konusu edilen … nolu çekten dolayı borçlu olmadığı tespit edilmekle birlikte; anılan çek yönünden asıl davada karar kurulduğundan; birleşen bu davada yeniden karar verilmesine yer olmadığına, davalı … … … ve Ticaret Ltd. Şti. hakkında açılan davanın reddine, yasal koşulları bulunmayan tazminat isteminin reddine, Birleşen Ankara 7. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2011/5 Esas-2011/540 Karar sayılı dava dosyasında: davanın kısmen kabulü ile, 100.000,00 TL alacağın 04/01/2011 dava tarihinden ve 182.068,50 TL alacağın ise 26/05/2014 ıslah tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiştir.
Asıl ve birleşen davalarda davacı vekili istinaf başvurusunda; birleşen Ankara 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2011/5 Esas sayılı dosyası yönünden; müvekkili şirketin 2009 yılı Mayıs ayı – 31/12/2009 tarihleri arasında davaya konu 2 şantiyede çalışma yaptığının dosyada raporu mevcut bilirkişi heyetlerince de teyit edildiğini, bu tarihlerin davanın tüm aşamalarında gerek taraflarınca gerekse de davalı yanca açık bir biçimde ikrar edildiğini, bu tarihlerin dışındaki tek beyanın eski davacı vekili meslektaşlarının 12/10/2011 tarihli dilekçesinde yer alan ve Mahkemenin de gerekçesine dayanak aldığı üstelik yazım hatası dahi barındıran ibare olduğunu, bu hususun maddi hatadan kaynaklandığının dayanakları ile birlikte izah edilmiş olmasına karşın mahkemece nazara alınmadığını, yazım hatalı beyanı kabulle hatalı hüküm oluşturulduğunu, birleşen Ankara 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2011/4 Esas sayılı dosyası yönünden, Mahkemenin bu dosya davalıları arasındaki bağı hatalı değerlendirdiğini, davalıların Ticaret … kayıtlarında ayrı tarihlerde ….. adresinde faaliyet sergiledikleri görülmesine karşın, mahkeme dosyasından her iki davalıya çıkarılan dava dilekçeleri tebliği mazbatalarının, Ankara 7. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2011/5 Esas sayılı dosyasında devam eden yargılamada tarafların aynı adresi kullandıkları/ grup şirketi olduklarının göstergesi mahiyetindeki tebligat mazbatasının, Ankara 16. İş Mahkemesinin 2011/7 Esas sayılı dosyasında devam eden yargılamada tarafların aynı adresi kullandıkları/grup şirketi olduklarının göstergesi mahiyetindeki tebligat mazbatasının aynı tarihte ve aynı adreste/aynı personel imzası ile tebliğ alındığı gerçeğinin mahkemece tartışılmadığını, yine davalıların grup şirketi olduklarına dair beyanlarının davalı … ..Ltd.Şti.’nin itirazına uğramadığını, yine Ankara 6. Ağır Ceza Mahkemesi 2015/94 Esas sayılı dosyasında, 17/03/2015 tarihli celsesinde davalı ….Ltd.Şti. yetkilisi/ sanık …’in ifadesinde ….Ltd.Şti.’den bir kuruş alacağı kalmadığını beyan ettiğini, sanığın bu ifadesinin, açılan menfi tespit davasına konu Ankara 24. İcra Müdürlüğü 2010/12947 sayılı takip dosyasından kaynaklı bir alacağının bulunmadığının açık ikrarı olup, duruşma tutanağının dosyada mevcut olduğunu, kaldı ki, takip dosyası incelendiğinde diğer borçlu ….Ltd.Şti. aleyhine hiçbir icrai işlem tesis edilmediğinin de açık olup, bu hususların davalılar arasındaki fiili ve organik bağın sarih delilleri olduğunu, açıklanan nedenlerle birleşen bu dava yönünden kurulan red hükmünün haksız ve hukuka aykırı olduğunu, birleşen Ankara 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2011/5 Esas sayılı dosyası yönünden hükme esas alınan son bilirkişi heyeti raporlarına itiraz dilekçesinde de belirtildiği üzere; Davalı ödemeleri arasında yer verilen ……Ltd.Şti.’ne demir alımı nedeniyle verildiği ileri sürülen …. no’lu 500.000,00 TL tutarlı çekin sahte olduğunu, dosyada mevcut 500.151,49 TL bedelli müvekkili şirketin ödeme makbuzunun gözardı edilerek, 500.000,00 TL sahte çek bedelinin hatalı bir biçimde davalı ödemesi olarak hesaplamalarda nazara alındığını, davalı yanca sunulan 4 ayrı taşeron ile ilintili fatura ve ödeme belgelerinin tamamının müvekkili şirketin şantiye sahasından ilişiğini kestiği 31/12/2009 tarihinden sonrasına ait olduğu, yargılama/hesaplamaya konu dönem ve ilk 7 hakediş ile bir ilintisinin bulunmadığı yönlü beyanlarının gerek bilirkişi ve gerekse de Mahkemece kısmen dikkate alınmadığını, … Kontraplak bedelleri yönünden …’ye ait belgelerin başkaca şantiyelere ilişkin olduğu iddialarının tespiti bakımından davalının faturalara ilişkin sevk irsaliyelerini ibrazı yönünde ara karar oluşturulmaması veya fatura keşidecilerine müzekkere yazılması taleplerinin Mahkemece uygun görülmediğini, nihayetinde bu bedellerin davalı ödemesi olarak hesaplamalarda yerini aldığını, davalı defterlerinde davacıya yapılan ödeme kalemi olarak hesaplamaya dahil edilen 245.150,00 TL bedelin müvekkiline ödenmediğini, müvekkili şirketin banka hesaplarına yapılmayan, ödeme makbuzları ibraz olunmayan bir bedelin sırf davalı ticari defterlerinde yer alması nedeniyle alacak hesabına dahil edilmesinin hukukilikten uzak olduğunu, birleşen Ankara 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2011/5 Esas sayılı dosyası yönünden belirlenebilir vade içeren sözleşme hükmü karşısında, tespit edilen alacaklara sözleşmelerle öngörülen ödeme tarihlerinden /en azından ihtarname ile temerrüt hali oluşmakla ihtarnamede tanınan sürelerin dolması anından itibaren faiz tahakkuku gerekirken bunun gözardı edilmesinin de hatalı olduğunu, birleşen Ankara 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2011/4 Esas sayılı dosyası yönünden koşulları oluşmakla her 2 davalı şirket aleyhine/ müvekkili yararına %40 kötüniyet tazminatına hükmedilmesi gerekirken bu hususun gözardı edilmesinin de isabetsiz olduğunu belirterek; istinaf başvurularının kabulü ile Mahkeme kararının reddolunan yönlerden kaldırılarak talepleri doğrultusunda hüküm tesisini talep etmiştir.
Asıl ve birleşen davalarda davalı … …….. vekili istinaf başvurusunda; tüm malzeme, ekipman ve işçilik müvekkili şirket tarafından sağlanmışken, yazılı delillerle ispatlanan bu gerçekler göz ardı edilerek, yine taraflar arasındaki sözleşmelerin götürü bedelli sözleşmeler olup, götürü bedelli işlerde yüklenicinin alacağının, yüklenicinin işten el çektiği tarihteki fiziki gerçekleşme seviyesinin işin toplam bedeline (götürü bedele) oranlanması suretiyle tespit edilmesi gerekirken, dava dışı idare ile müvekkili arasında düzenlenen hakedişlerdeki imalatlar sanki davacı tarafından yapılmış gibi değerlendirilerek, davacı lehine alacak hesabı yapılmasının hukuka aykırı olduğunu, HMK’nun “İspat yükü” başlıklı 190. maddesine göre yaptığı işin bedelini talep eden yüklenicinin yaptığı işin gerçek miktarını ispat etmesi gerekirken, yüklenicinin hiç ya da belirtildiği kadar iş yapmadığının ispatının müvekkilinden istenmesinin ve işin ispatı bakımından yerinde keşif yapılarak fiilen ve fiziken gerçek imalat miktarının saptanması gerekirken, alt yüklenici tarafından delil olarak da dayanılmadığı halde, İdare ve davalı müvekkili arasında düzenlenen ve alt yüklenicinin yaptığı işlerden fazlasını kapsayan hakedişlerin delil olarak kabul edilmesinin, bu imalatların tamamının alt yüklenici tarafından yapılmış gibi kabul edilmesinin ve hesaplamanın buna göre yapılmasının HMK ve BK ile Yargıtay 15. Hukuk Dairesinin emsal içtihatlarına aykırı olduğunu, davacı şirketin, malzeme satın almadan, tek bir işçi dahi çalıştırmadan ve herhangi bir sermayesi olmadan 3.853.430,00 TL tutarında … işi gerçekleştirebildiği yönündeki kabulün hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, davacı şirketin, dosyaya soyut iddianın ötesinde, malzeme satın aldığını gösterir tek bir belge sunamadığını, hükme esas alınan bilirkişi kurulu raporlarında mali müşavir bilirkişi de bulunmasına rağmen defterlerdeki kayıtların hiç ortaya konulmadığını, öte yandan davacı adına kayıtlı tek bir sigortalı işçi de olmadığını, hükme esas alınan bilirkişi kurulu raporlarında, tüm işçilik bedellerinin davalı müvekkili tarafından ödendiğinin, davacı tarafın hiç işçisinin bulunmadığının dikkate alınmadığını, bu husustaki ayrıntılı itirazlarına rağmen idare hakedişlerine giren imalatların işçilik bedellerinin, davacı lehine hesaplanan alacaklardan mahsup dahi edilmediğini, kabule göre 3.853.430,00 TL tutarında … imalatının işçilik olmadan gerçekleştirilmiş gibi hesaplama yapıldığını, sözleşme uyarınca tedarikçi olduğu halde davacı tarafından temin edilmeyen ve müvekkili şirketin parasını ödeyerek satın aldığı demir, beton, tuğla, kereste ve bunlarla sınırlı olmamak üzere diğer malzeme, ekipman ve ödenen işçiliğin, idare ile yapılan hakedişlere yansıması üzerinden davacı şirketin müteahhit karına da hak kazanamayacağını, o halde davacı şirketin söz konusu işlerdeki kâr oranının tespit edilerek, davacının müvekkili tarafından yapılan malzeme, ekipman ve işçilik sebebiyle hak kazanamayacağı kâr oranının hesaplanarak, bu oranın varsa toplam alacak tutarından indirilmesi gerektiğini, kararda, bu hususlara ilişkin itirazlarının kabul edilmeme gerekçesinin belirtilmediğini, hükme esas alınan bilirkişi raporlarında müvekkili tarafından yapılan işçilik ödemeleri dışında, üçüncü şahıslara yapılan ödemelerin de eksik olarak hesaplandığını, bu husustaki itirazlarının da ek raporlarda dikkate alınmadığını, her ne kadar bilirkişi raporlarında “sahtecilik davasının devam ettiği dikkate alındığında, … firmasına yapılan çek ödemesinin, çek bedelinin davalı firma tarafından davacıya yapılan ödemelere dahil edilmemesi gerektiği kanaati hasıl olmuştur.” denilmişse de, Ankara 6. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2015/94 Esas sayılı dosyasında kamu davasının düşürülmesine karar verildiğini, mezkûr kararın dosyaya ibraz olunduğunu, bu nedenle, bu bedelin de davalı müvekkil tarafından yapılan ödemelere dâhil edilmesi gerekirken, ceza davasının devam ettiği gerekçe gösterilerek hesaplama dışı bırakılmasının hukuka aykırı olduğunu, Yargıtay 15. Hukuk Dairesi’nin yerleşik kararlarına göre iş sahibinin, yükleniciden alacaklı olması veya yüklenicinin sözleşmedeki edimlerini yerine getirmemesi halinde teminatları iadeden kaçınabileceğini, dolayısıyla usulüne uygun fesih kesin hesabı yapılıp, taraflar arasındaki alacak/borç durumu Yargıtay Denetimine elverişli şekilde belirlendiğinde, davacının borçlu olduğu ortaya çıkacağından menfi tespit taleplerinin de reddi gerekeceğini, birleşen davalarda dava dilekçelerine ilişkin yapılan tebliğlerin usulsüz olup, bu sebeple derdestlik itirazının reddinin de hatalı olduğunu, müvekkilinin 4 yıl önce terk ettiği adresine yapılan tebliğ işleminin usulsüz olması sebebiyle, önceki vekil tarafından yapılan derdestlik itirazının süresinde olduğunun kabulü gerektiğini, bu sebeple birleşen Ankara 4. ATMnin 2011/4 Esas sayılı dosyasında davanın öncelikle derdestlik sebebiyle reddi gerekirken, anılan çek yönünden asıl davada karar kurulduğundan bahisle karar verilmesine yer olmadığına karar verilerek müvekkili aleyhine yargılama gideri ve vekâlet ücretine hükmedilmesi hatalı olduğunu, kaldı ki, kabul anlamına gelmemek kaydıyla, şayet karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilecek ise bile, bu halde de maktu vekâlet ücretine hükmedilmesi gerektiğini, birleşen Ankara 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2011/5 Esas sayılı dosyası yönünden kurulan hüküm fıkrasındaki “Davalı … …. San. ve Tic. Ltd. Şti.’nin dava konusu edilen …. nolu çekten dolayı borçlu olmadığı tespit edilmekle birlikte; anılan çek yönünden asıl davada karar kurulduğundan; birleşen bu davada yeniden karar verilmesine yer olmadığına” şeklinde verilen kararın da kendi içerisinde çelişkili olup, kararın bu yönüyle de hukuka aykırı olduğunu belirterek; mahkeme kararının istinaf yoluyla kaldırılmasını; yeniden yapılacak yargılama sonucunda asıl ve birleşen davaların reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Asıl dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan dava konusu çeklerin teminat çeki olduğu iddiası ile menfi tespit; birleşen Ankara 4. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2011/4 Esas-2011/491 Karar sayılı davası, Ankara 24. İcra Müdürlüğünün 2010/12947 Esas sayılı takip dosyasından ve dayanak çekten dolayı menfi tespit ve çek iptali; birleşen Ankara 7. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2011/5 Esas-2011/540 Karar sayılı davası, sözleşmeden kaynaklanan bakiye alacak istemine ilişkindir.
Her ne kadar mahkemenin gerekçeli karar başlığında asıl ve birleşen davalarda davalı …’in ünvanı … …. İnş. San. Ve Tic. Ltd. Şti. olarak gösterilmiş ise de; Ticaret … Gazetesi’nin 27/04/2018 tarihli Ticaret ….. Gazetesi örneğine göre 24/04/2018 tarihinde tür değişikliği yapmış olup, bu tarihten itibaren … ….İnş.San. ve Tic.A.Ş. ünvanını almış olmakla Dairemiz karar başlığına bu ünvanı yazılmış eski ünvanı ise (Eski Ünvanı … …. İnş. San. ve Tic. Ltd. Şti.) olarak gösterilmiştir.
İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK)’nun 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamına, kararın dayandığı delillerle, yasaya uygun gerektirici nedenler ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında kararda usul ve esas yönünden aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında eksiklik ve yasaya aykırılık görülmediğinden asıl ve birleşen davalarda davacı vekilinin ve asıl ve birleşen davalarda davalı … …….. vekilinin diğer istinaf nedenleri yerinde görülmemiştir.
Asıl ve birleşen davalarda davalı … ….İnş.San. ve Tic. A.Ş. vekilinin birleşen Ankara 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2011/4 Esas-2011/491 Karar sayılı dava dosyasına yönelik istinaf nedenlerinin incelenmesinde;
Davacı taşeron … vekili; davalılar yüklenici … …….. ve takip alacaklısı …… hakkında, taşeron ile yüklenici arasında düzenlenen 03/06/2009 tarihli “Tedarikçi ve Uygulamacı” başlıklı sözleşmeler kapsamında davalı yükleniciye “teminat olarak” verilen çeklerden ,,, nolu çekin müvekkilinin iradesi dışında keşide yeri ve tarihi doldurularak kullandığını ve diğer davalıya ciro edildiğini, söz konusu çekin davalı … … … ve Ticaret Ltd. Şti. tarafından Ankara 24. İcra Müdürlüğü’nün 2010/12947 Esas sayılı dosyasında takibe konu edildiğini ileri sürerek; Ankara 24. İcra Müdürlüğü’nün 2010/12947 Esas sayılı takip dosyasından ve dayanak çekten dolayı borçlu olmadığının tespiti ile çekin iptalini, %40 inkâr tazminatı takdirini talep etmiş; mahkemece, asıl dava yönünden detaylı olarak irdelendiği üzere davacının bakiye 282.068,50 TL alacağı bulunduğu, dava konusu çekin teminat olduğunun tartışmasız olduğu, dolayısıyla bu davanın konusu olan … numaralı çekten dolayı davacının borçlu olmadığı gerekçesiyle davalı … …….. hakkındaki davanın kabulü ile, davacının … nolu çekten dolayı borçlu olmadığının tespitine, ancak bu konuda asıl davada karar verilmiş olduğundan; birleşen davada bu hususta yeniden karar verilmesine yer olmadığına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinden davalının sorumlu tutulmasına, diğer davalı yönünden ise davanın reddine karar verilmiştir.
Her ne kadar mahkemece davacı yönünden davada haklılık bulunduğu gerekçesi ile, lehine vekâlet ücreti ve yargılama giderine hükmedilmesine karar verilmiş ise de, mahkeme gerekçesinde de belirtildiği üzere, davalı … …….. hakkında aynı çek nedeniyle asıl davada hüküm kurulduğu, birleşen bu davada ise davalı … ……..’nin çekteki birinci ciranta olması nedeniyle zorunlu olarak taraf gösterildiği, asıl davada bu çek yönünden de davacı lehine vekalet ücreti ve yargılama gideri takdir edildiği, davalı … ……..’nin bu dosyada şekli anlamda taraf olarak gösterilmiş olması dikkate alındığında, davacı lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, yapılan yargılama giderlerinin de davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile davacı lehine yargılama gideri ve vekalet ücreti takdir edilerek davalı … ……..’den tahsiline karar verilmesi doğru olmamıştır.
Asıl ve birleşen davalarda davacı …Ş. vekilinin birleşen Ankara 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2011/5 Esas-2011/540 Karar sayılı dava dosyasına yönelik istinaf nedenlerinin incelenmesinde;
Taraflar arasında 03/06/2009 tarihinde asıl ve birleşen davalarda davalı … ……..’nin yükleniminde bulunan…, 200 … Salonu İnşaatı ile aynı tarihli ….. … İnşaatı işlerine ilişkin olarak asıl ve birleşen davalarda davacı …Ş. ile tedarikçi ve uygulamacı sözleşmesi yapıldığı hususunda ihtilaf bulunmamakta olup, asıl ve birleşen davalarda davacı …Ş. taşeron, asıl ve birleşen davalarda davalı … …….. yüklenicidir. Her iki sözleşme de anahtar teslimi götürü bedel sözleşme olup, davalı taşeron; …. … Salonu İnşaatı işini 5.275.000,00 TL +KDV, 24 … ve 200 … İnşaatı işini 4.425.000,00 TL +KDV bedel ile yapmayı üstlenmiştir. İşlerin süresi ise sözleşmelerin 10.1.1. Maddelerine göre yer teslimi tarihinden itibaren 200 gündür.
Yine taraflar arasında sözleşmeler kapsamındaki işlerin tümünün bitirilmediği hususunda da uyuşmazlık bulunmamakla birlikte, davacı taşeronun sözleşme konusu işlerden el çektiği tarih ihtilaflıdır.
Her ne kadar mahkemece dosyada yer alan asıl ve birleşen davalarda davacı vekilinin, 12/10/2011 havale tarihli dilekçesinde “…7-Taraflar arasında 2 adet işten dolayı ihtilaf bulunmakta ve bu ihtilâf 03/06/2009 ile 29/09/2009 tarihleri arasındaki süreyi kapsamaktadır…” beyanının, davacı vekilini bağlayacağı, davacı vekilinin, 27/06/2013 tarihli dilekçesinde, önceden görev yapan vekilin maddi hata nedeniyle bu tarihi yazdığını ileri sürmesine karşın, maddi hatayı destekler delil sunulmadığı gerekçesiyle, bu tarihler arası yönünden inceleme yapılarak karar verilmişse de; dosyaya sunulan belgeler, alınan bilirkişi raporlarındaki tespitler ile davacı taşeron tarafından davalıya gönderilen … 1.Noterliği’nin 09/11/2009 tarih ve …. yevmiyeli ihtarı, … 3.Noterliği’nin 07/12/2009 tarih ve ….. ihtarı, davalı yüklenici tarafından davacıya gönderilen Ankara 21.Noterliği’nin 16/12/2009 tarih ve 37486 yevmiyeli ihtarı ve davacı taşeron tarafından davalıya gönderilen … 3.Noterliği’nin 24/12/2009 tarih ve ….. yevmiyeli ihtarı birlikte değerlendirildiğinde ve özellikle davalı yüklenicinin Ankara 21. Noterliği’nin 16/12/2009 tarih ve …. yevmiyeli ihtarında sözleşme süresi dolduğundan sözleşmenin münfesih hale geldiğinin belirtildiği dikkate alınarak, asıl ve birleşen davalarda davacı taşeronun, sözleşmeler kapsamında 2009 yılının Aralık ayına kadar imalat yaptığının kabulü gerekirken, aksi görüş ve gerekçe ile taşeronun 30/09/2009 tarihine kadar imalat yaptığı kabul edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamıştır.
Mahkemece de hükme esas alınan rapor ve ek raporları düzenleyen …… …dan oluşan bilirkişi heyetince; taraflar arasındaki akdi ilişkilerin davalı yüklenici tarafından davacı taşerona gönderilen Ankara 21. Noterliği’nin 16/12/2009 tarih ve 37486 yevmiyeli ihtar ile feshedildiği kabulü ile yapılan iş bedeli hesaplamasında; dava dışı iş sahibi idare ile davalı yüklenici arasında düzenlenen 09/01/2010 tarihli 7 nolu hakedişler kapsamında, 24 …, 200 … Salonu İnşaatı yönünden yapılan toplam imalata %24,10 oranında taraflar arasındaki ihale indirimi uygulandığında davacı hakedişinin 2.817.027,67 TL olacağı, bu miktara KDV ilavesi ve KDV tevkifatı yapıldığından toplam taşeron alacağının 3.239.581,82 TL olacağı, 24 … ve 200 … İnşaatı yönünden ise yapılan toplam imalata %24,16 oranında taraflar arasındaki ihale indirimi uygulandığında davacı hakedişinin 3.007.383,17 TL olacağı, bu miktara KDV ilavesi ve KDV tevkifatı yapıldığında toplam taşeron alacağının 2.622.919,31 TL olacağı, davacının iki işte yaptığı imalatlardan dolayı toplam alacağının 5.862.501,13 TL olduğu tespit edilmiş olup, bu tespit ve hesaplama yöntemi Dairemizce oluşa, taraflar arasındaki sözleşme hükümlerine uygun ve denetlenebilir kabul edilmiştir. Bu alacak miktarından bilirkişi heyetinin ve mahkemenin de kabulünde olan davalı yüklenici ödeme ve harcamaları; kredi alınmak suretiyle demir alımında davalı firmaca ödenen tutar : 1.300.000,00 TL, … demir firmasına demir alımında davalı firmaca ödenen tutar: 311.668,90 TL, … firmasına tuğla alımında davalı firmaca ödenen tutar: 246.546,52 TL, … firmasına kereste alımında davalı firmaca ödenen tutar: 120.177,56 TL, … alımında davalı firmaca ödenen tutar: 110.684,00 TL, …’a hazır beton alımında davalı firmaca ödenen tutar: 1.251,335,05 TL olmak üzere toplam 3.340.412,03 TL olup, davalı taraf kayıtlarında toplam 2.245.150,00 TL ödemenin kayıtlı olduğu, bunun 1.500.000,00 TL’sinin demir alımı için açılan kredi, 500.000,00 TL’sinin … firmasına ödenen çek ile ilgili olduğu, diğer bedellerin ise sözleşme damga vergisi ve değişik tarihlerde davacı tarafa havale edilen 245.150,00 TL ödeme olduğu, ancak, 245.150,00 TL bedel içinde davacının borçlu olmadığına dair 14.200,00 TL tutarındaki çek ile ilgili olarak … 2. Asliye Hukuk Mahkemesinden alınan 16/10/2012 tarih ve 2011/254 Esas-2012/252 Karar sayılı karar ile taşeron Hat …’ın borçlu olmadığına karar verilmesi nedeniyle 14.200,00 TL borçlu olmadığının tespiti nedeniyle düşülerek, (245.150,00 TL-14.200,00 TL) 230.950,00 TL olup; (3.340.412,03 TL +230.950,00 TL=) 3.571.362,03 TL’nin alacaktan tenzili gerektiği, bu durumda davacı alacağının 5.862.501,13 TL-3.571.362,03 TL= 2.291.139,10 TL olduğu anlaşılmış olup, birleşen Ankara 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2011/5 Esas-2011/540 Karar sayılı davası yönünden davanın bu miktar üzerinden dava ve ıslah tarihleri de dikkate alınmak suretiyle faiz yürütülerek kısmen kabulüne karar verilmesi gerekmiştir.
Yukarıda açıklanan gerekçelerle asıl ve birleşen davalarda davacı …Ş. Vekilinin birleşen Ankara 4.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2011/4 Esas-2011/491 Karar sayılı davasına yönelik istinaf başvurusunun esastan reddine, birleşen Ankara 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2011/5 Esas-2011/540 Karar sayılı davasına yönelik istinaf başvurusunun kabulüne, mahkemenin bu davaya yönelik kararının kaldırılmasına, asıl ve birleşen davalarda davalı … …….. vekilinin asıl ve birleşen Ankara 7.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2011/5 Esas-2011/540 Karar sayılı davasına yönelik istinaf başvurusunun esastan reddine, birleşen Ankara 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2011/4 Esas- 2011/491 Karar sayılı davasına yönelik istinaf başvurusunun kabulüne, mahkemenin bu davaya yönelik kararının kaldırılmasına karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Asıl ve birleşen davalarda davacı …Ş. vekilinin birleşen Ankara 4.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2011/4 Esas-2011/491 Karar sayılı davasına yönelik istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE,
2-Asıl ve birleşen davalarda davacı …Ş. vekilinin birleşen Ankara 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2011/5 Esas-2011/540 Karar sayılı davasına yönelik istinaf başvurusunun KABULÜNE,
3-Asıl ve birleşen davalarda davalı … …….. vekilinin asıl ve birleşen Ankara 7.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2011/5 Esas-2011/540 Karar sayılı davasına yönelik istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE,
4-Asıl ve birleşen davalarda davalı … …….. vekilinin birleşen Ankara 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2011/4 Esas- 2011/491 Karar sayılı davasına yönelik istinaf başvurusunun KABULÜNE,
5-Ankara 9. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 08/10/2019 tarih ve 2014/970 Esas- 2019/853 Karar sayılı kararının 6100 sayılı HMK’nun 353/1-b.2 maddesi gereğince KALDIRILMASINA,
6-Asıl Davada;
a)Davalı “… …. San. ve Tic. Ltd. Şti.” hakkındaki davanın kabulü ile, davacının …. nolu üç adet çekten dolayı borçlu olmadığının tespitine,
b)Davalı … hakkında açılan davanın, HMK m.114/(1)-h atfıyla HMK m.115/(2) gereğince husumet yokluğundan ötürü usulden reddine,
c)Yasal koşulları bulunmayan tazminat isteminin reddine,
7-Birleşen Ankara 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2011/4-491 Esas- Karar sayılı davasında;
a)Davalı “… …. San. ve Tic. Ltd. Şti.”nin dava konusu edilen … nolu çekten dolayı borçlu olmadığı tespit edilmekle birlikte; anılan çek yönünden asıl davada karar kurulduğundan; birleşen bu davada yeniden karar verilmesine yer olmadığına,
b)Davalı “… … … ve Ticaret Ltd. Şti.” hakkında açılan davanın reddine,

c)Yasal koşulları bulunmayan tazminat isteminin reddine,

8-Birleşen Ankara 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2011/5-540 Esas- Karar sayılı davasında;
a)Davanın kısmen kabulü ile,
b)Toplam 2.291.139,10 TL alacağın, 100.000,00 TL’sinin dava tarihi olan 04/01/2011 dava tarihinden, 2.191.139,10 TL’sinin ıslah tarihi olan 26/05/2014 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
c)Fazlaya ilişkin istemin reddine,
Harçlar Kanunu Gereğince;
a)Asıl davada alınması gereken 102.465,00 TL karar ve ilâm harcının, peşin alınan 297,00 TL ile tamamlama harcı olan 16.735,95 TL (75.500,00 TL toplam bedelli harç makbuzundaki 980.000,00 TL’ye ilişkin kısımdır) ile 8.539,00 TL toplamı 25.571,95 TL’den düşürülerek eksik kalan 76.893,05 TL harcın, davalı “… …. San. ve Tic. Ltd. Şti.”nden alınarak Hazineye irat kaydına,
Asıl davada davacı tarafından yatırılan 297,00 TL peşin karar ve ilam harcı + 16.735,95 TL tamamlama harcı + 8.539,00 TL tamamlama harcı olmak üzere toplam 25.571,95 TL’nin davalı … …. San. ve Tic. Ltd. Şti.’den alınarak davacıya verilmesine,
b)Birleşen Ankara 4. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2011/4 E., 2011/491 K. sayılı dava dosyasında; alınması gereken 44,40 TL karar ve ilâm harcından, peşin alınan 8.147,10 TL’den düşürülerek artan 8.102,70 TL harcın karar kesinleştiğinde istemi ve başvurusu hâlinde davacıya iadesine,

c)Birleşen Ankara 7. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2011/5 E., 2011/540 K. sayılı dava dosyasında; alınması gereken 156.507,71 TL karar ve ilam harcının, peşin alınan 1.485,00 TL peşin harç ile 58.764,05 TL (75.500,00 TL toplam bedelli harç makbuzundaki bu davaya ilişkin kısımdır) ıslah harcı olmak üzere toplam 60.249,05 TL’den mahsubu ile eksik kalan 96.258,66 TL harcın davalıdan alınarak Hazine’ye irat kaydına,
Birleşen Ankara 7. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2011/5 E., 2011/540 K. Sayılı dosyasında davacı tarafından yatırılan 1.485,00 TL peşin karar ve ilam harcı + 58.764,05 TL ıslah harcı olmak üzere toplam 60.249,05 TL’nin davalı … …. San. ve Tic. Ltd. Şti.’den alınarak davacıya verilmesine,
Yargılama Giderleri Yönünden;
a)Asıl davada, davacı tarafından yapılan; 17,15 TL ilk dava, 222,70 TL tebligat ve posta gideri (Davalı … adına yapılan masraf düşüldükten sonra) ve 7.400,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 7.639,85 TL yargılama giderinin Davalı “… …. San. ve Tic. Ltd. Şti.”nden alınarak davacıya verilmesine; HMK m.333/1 gereğince harcanmayan gider avansının hüküm kesinleştiğinde davacıya iadesine,

b)Asıl davada, Davalı … tarafından yapılan 50,00 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak adı geçen davalıya verilmesine,
c)Birleşen Ankara 4. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2011/4 E., 2011/491 K. sayılı dava dosyasında; davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, HMK m.333/1 gereğince harcanmayan gider avansının hüküm kesinleştiğinde davacıya iadesine,
d)Birleşen Ankara 4. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2011/4 E., 2011/491 K. sayılı dava dosyasında; Davalı “… … … ve Ticaret Ltd. Şti.” tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığına,
e)Birleşen Ankara 7. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2011/5 E., 2011/540 K. sayılı dava dosyasında; davacı tarafından yapılan, 2,90 TL ilk dava, 26,85 TL tebligat ve posta gideri olmak üzere toplam 29,75 TL yargılama giderinden davanın kabul ve red oranına göre takdiren 19,28 TL yargılama giderinin davalı “… …. San. ve Tic. Ltd. Şti.”nden alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına; HMK m.333/1 gereğince harcanmayan gider avansının hüküm kesinleştiğinde davacıya iadesine,
f)Birleşen Ankara 7. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2011/5 E., 2011/540 K. sayılı dava dosyasında; Davalı “… …. San. ve Tic. Ltd. Şti.” tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığına,
Vekâlet Ücreti Yönünden;
a)Asıl davada; Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca, davacı yararına hesaplanan 68.950,00 TL nispî vekâlet ücretinin Davalı “… …. San. ve Tic. Ltd. Şti.”nden alınarak, davacıya verilmesine,
b)Asıl davada; Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 7/1 maddesi uyarınca, Davalı … yararına hesaplanan 2.725,00 TL maktû vekâlet ücretinin davacıdan alınarak anılan davalıya verilmesine,
c)Birleşen Ankara 7. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2011/5 E., 2011/540 K. sayılı dava dosyasında; kabul edilen miktar üzerinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca, davacı yararına hesaplanan 105.065,50 TL nispî vekâlet ücretinin davalı “… …. San. ve Tic. Ltd. Şti.”nden alınarak, davacıya verilmesine,
d)Birleşen Ankara 7. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2011/5 E., 2011/540 K. sayılı dava dosyasında; reddedilen miktar üzerinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca, davalı “… …. San. ve Tic. Ltd. Şti.” yararına hesaplanan 76.286,98 TL nispî vekâlet ücretinin davacıdan alınarak, anılan davalıya verilmesine,
10-6100 sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince, taraflarca yatırılan gider ve delil avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde ilk derece mahkemesince ilgili tarafa iadesine,
İstinaf İncelemesi Yönünden;
11-İstinaf başvurusunda bulunan asıl ve birleşen davalarda davalı … …. San. ve Tic. Ltd. Şti.’den asıl davaya yönelik istinaf başvurusu yönünden alınması gereken 102.465,00 TL istinaf karar harcından peşin alınan 25.616,25‬ TL harcın mahsubu ile bakiye 76.848,75 TL’nin asıl ve birleşen davalarda davalı … …. San. ve Tic. Ltd. Şti.’den tahsili ile Hazine’ye irat kaydına,
12-İstinaf başvurusunda bulunan asıl ve birleşen davalarda davalı … …. San. ve Tic. Ltd. Şti.’den birleşen Ankara 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2011/5-540 Esas-Karar sayılı davasına yönelik istinaf başvurusu yönünden alınması gereken 19.268,10 TL istinaf karar harcından peşin alınan 4.818,00 TL harcın mahsubu ile bakiye 14.450,10 TL’nin asıl ve birleşen davalarda davalı … …. San. ve Tic. Ltd. Şti.’den tahsili ile Hazine’ye irat kaydına,
13-İstinaf başvurusunda bulunan asıl ve birleşen davalarda davalı … …. San. ve Tic. Ltd. Şti.’den birleşen Ankara 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2011/4-491 Esas-Karar sayılı davasına yönelik istinaf başvurusu nedeniyle yatırmış olduğu 44,40 TL istinaf karar harcının talep halinde kendisine iadesine,
14-İstinaf başvurusunda bulunan asıl ve birleşen davalarda davacı tarafından birleşen Ankara 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2011/5-540 Esas-Karar sayılı davasına yönelik istinaf başvurusu nedeniyle yatırmış olduğu 44,40 TL istinaf karar harcının talep halinde kendisine iadesine,
15-İstinaf başvurusunda bulunan asıl ve birleşen davalarda davacı tarafından birleşen Ankara 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2011/4-491 Esas-Karar sayılı davasına yönelik istinaf başvurusu nedeniyle alınması gereken 80,70 TL istinaf karar harcından peşin alınan 44,40 TL’nin mahsubu ile bakiye 36,30 TL’nin asıl ve birleşen davalarda davacıdan tahsili ile Hazine’ye irat kaydına,
16-Asıl ve birleşen davalarda davacı tarafından yatırılan 242,60 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı, 35,50 TL tebligat gideri ve 52,30 TL dosya posta masrafı olmak üzere toplam 330,40 TL istinaf yargılama giderinden istinaftaki haklılık durumuna göre takdiren 1/2′ si olan 165,20 TL’sinin asıl ve birleşen davalarda davalı … …. San. ve Tic. Ltd. Şti.’den alınarak davacıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
17-Asıl ve birleşen davalarda davalı … …. San. ve Tic. Ltd. Şti.’ tarafından yatırılan 363,90 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı, 104,60 TL dosya posta masrafı olmak üzere toplam 468,50 TL istinaf yargılama giderinden istinaftaki haklılık durumuna göre takdiren 1/3’ü olan 156,16 TL’sinin asıl ve birleşen davalarda davacıdan alınarak davalı … …. San. ve Tic. Ltd. Şti.’ye verilmesine, bakiye yargılama giderinin bu davalı üzerinde bırakılmasına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 6100 Sayılı HMK’nın 361. maddesi gereğince kararın taraflara tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içinde Yargıtay’da TEMYİZ yolu açık olmak üzere 28/01/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır