Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 27. HUKUK DAİRESİ
….
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
27. HUKUK DAİRESİ
…
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 26/12/2019
NUMARASI …..
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ : 27/01/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 27/01/2022
Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan itirazın iptali davasında mahkemece davanın kabulüne dair verilen karara karşı süresi içinde davalı vekilince istinaf başvurusunda bulunulması üzerine yapılan incelemede;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili; müvekkil şirketin davalı şirkete sacdan imal çatı aşığı, sacdan imal kolon ve kiriş, kolon kiriş imalatı, çatı cephe kuşak aşıkları, ankaraj, şablon plakası, çelik konstrüksiyon imalatı, gergi çubukları vb. ürün ve hizmetlerini sağladığını, ürün teslimlerinin müvekkili fabrikasında gerçekleştirildiğini, müvekkilinin bu ürün ve hizmetlere karşılık, 06/10/2017 tarihli, … nolu 66.018,88 TL, 16/10/2017 tarihli, …. nolu 75.886,27 TL, 21/10/2017 tarihli, …. nolu 107.586,26 TL, 02/11/2017 tarihli, … nolu 76.612,21 TL, 15/11/2017 tarihli, …. nolu 84.880,35 TL, 27/11/2017 tarihli, … nolu 33.163,90 TL, 07/12/2017 tarihli, …. nolu 57.877,82 TL, 11/12/2017 tarihli, …. nolu 37.594,80 TL bedelli faturaları düzenleyerek davalıya gönderdiğini, davalı şirket tarafından faturaların iade edilmediği gibi, süresinde de itiraz olmadığından faturaları ve içeriklerini kabul ettiğini, davalı tarafça fatura bedellerinin bir kısmının ödendiğini, kalan 34.089,09 TL ödenmediğinden Ankara 22. İcra Müdürlüğünün 2018/1625 Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalının süre kazanmak amacıyla borca itirazı ile icra takibinin durdurulduğunu belirterek; davalının Ankara 22. İcra Müdürlüğünün 2018/1625 Esas sayılı takip dosyasına yaptığı itirazın iptali ile davalı borca itirazında kötü niyetli olduğundan %20’den aşağı olmamak kaydıyla icra inkar tazminatı takdirini talep etmiştir.
Davalı vekili; müvekkili firma ile davacı firma arasında yapılan 06/09/2017 tarihli sözleşmeye göre, müvekkil firmanın …’da bulunan inşaatlarında kullanacağı yapı çeliği malzemesinin imalatı için davacı ile anlaştığını, ancak davacının yapı çelik malzemelerinin montaj işlemini gereği gibi ifa edemediğini, yapmış olduğu montaj işleminde temel hata ve eksiklikler bulunduğunu, bu durumun mühendis ve inşaat teknikerleri tarafından tespit edildiğini, söz konusu tespite ilişkin müvekkili firma saha çalışanı teknik eleman … tarafından 26/12/2017 tarihinde e-posta gönderildiğini, diğer taraftan müvekkili firmanın ihalesini aldığı inşaat işinin üst işvereni olan … tarafından düzenli olarak kontrol edildiğini, söz konusu çelik imalatının eksik ve hatalı olduğunu bildirdiğini, bunun üzerine davacı firmaya durumu bildiren e-postalar gönderildiğini, herhangi bir sonuç alınamaması üzerine davacı firmaya Polatlı 2.Noterliği’nden 29/12/2017 tarih ve ….. yevmiye nolu ihtarnamesinin gönderildiğini, söz konusu ihtarnameye cevap verilmediği gibi Ankara 22. İcra Müdürlüğü’nün 2018/1625 Esas Sayılı dosyası üzerinden icra takibine geçildiğini, kesilen faturaya 8 günlük süre içerisinde itiraz edilmemiş olmasının işin gereği gibi ifa edildiği ve tamamlandığının kabulü manasına gelmediğini, işin tamamlandığının ispatının işi yapan firmaya ait olduğunu belirterek; davanın reddinin savunmuştur.
Mahkemece; davanın eser sözleşmesinden kaynaklı bakiye alacak talebiyle başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemi olduğu, taraflar arasında 06/09/2017 tarihli sözleşme bulunduğu, bu sözleşme kapsamında davalının davacıya 510.000,00 TL ödeme yaptığı yönünde uyuşmazlık bulunmadığı, uyuşmazlığın, davacının edimini ayıpsız olarak teslim edip etmediği, davacının sözleşme gereği 34.089,09 TL bakiye alacağının olup olmadığı hususlarında toplandığı, mahkemece davaya konu uyuşmazlığın bilirkişiler marifetiyle incelenmiş olup davacı defterlerinde davaya konu bakiye alacağın kayıtlı olduğu, davalı defterlerinde ise borç kaydının olmadığı, fakat bakiye alacağa konu imalatın yapım aşamasında İntertek firması tarafından gerekli kontrollerin yapıldığı ve hatasız şekilde sevkiyatının gerçekleşmiş olduğunun tespit edildiği hususlarının rapor edildiği, eser sözleşmesinde ayıba dair hükümlerin, 6098 sayılı TBK’nın 474-478. maddeleri arasında düzenlenmiş olup, dosya kapsamından imalat aşamasında eserin dava dışı İntertek firması tarafından incelendiği, davalının dosyaya sunduğu ayıp ihbarına dayanak teşkil eden maillerin incelenmesinde de dava dışı şirket tarafından kontrollerinin yapıldığı ve ayıpsız olarak teslimin gerçekleştiğinin bilirkişi raporunda tespit edildiği gerekçesiyle; davanın kabulü ile Ankara 22. İcra Dairesinin 2018/1625 sayılı dosyasına yapılan itirazın 34.089,09 TL asıl alacak yönünden iptaline, takibin bu bedel üzerinden kaldığı yerden devamına, davacı yan icra inkar tazminatı talep etse de alacak eser sözleşmesinden kaynaklı olup likit kabul edilemeyeceğinden bu talebin reddine karar verilmiştir.
Davalı vekili istinaf başvurusunda; mahkemenin gerekçesini dayandırdığı bilirkişi raporuna yapmış oldukları itirazlarının karşılanması için ek rapor alınmadığını ve savunma haklarının engellendiğini, diğer taraftan, bilirkişi raporunda ciddi eksiklikler bulunmakta olup, malın ayıplı olması hususunun hiçbir şekilde değerlendirilmediğini, bilirkişi heyetinin, yetkisini aşarak hukuki inceleme yaptığını, gerekçenin aksine davacı şirketin TBK kapsamındaki sorumluluğunun, yapım aşamasında söz konusu imalatları kontrol eden bir şirket olması ve bu imalatların denetim şirketinin denetiminden geçmiş olması sebebiyle, ortadan kalkacak türde bir sorumluluk olmadığını, bu durumun hukuken sadece, ürünleri denetlemeyi yüklenen firmanın da sorumluluğunu doğuracağını, davacı firmanın edimini eksik ve ayıplı ifa ettiğini, bu durumun davacıya e-posta ve ihtarname ile bildirilmesine rağmen işin tamamlanmadığını, faturaya itiraz edilmemiş olmasının işin gereği gibi ifa edildiği veya işin tamamlandığı anlamına gelmediğini belirterek; mahkeme kararının istinaf incelemesi sonucunda bozulmasını talep etmiştir.
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan cari hesap alacağına dayalı iş bedelinin tahsili için yapılan ilamsız takibe itirazın iptali istemine ilişkin olup, mahkemece davanın kabulüne dair verilen karara karşı davalı vekilince istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu (HMK)’nun 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamına, kararın dayandığı delillerle, yasaya uygun gerektirici nedenler ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında kararda usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı ve özellikle dosya kapsamına göre taraflar arasındaki sözleşmenin kapsamı ve işin bedeli ihtilafsız olup, eksik ve ayıplı iş iddiasının ispat külfetinin davalıda olduğu, davalı tarafça dosyaya sunulan e-mail ve ihtarname örnekleri ayıp ihbarı niteliğinde olmakla birlikte, eksik veya ayıplı imalat yapıldığı iddiasının usulüne uygun yasal delillerle kanıtlanamamış olmasına göre, davalı vekilinin istinaf başvurusunun esas yönünden reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nun 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gereken 2.328,63 TL istinaf karar harcından peşin alınan 54,40 TL + 528,00 TL olmak üzere toplam 582,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.746,23 TL harcın davalıdan alınarak Hazine’ye irat kaydına,
3-İstinaf başvurusu nedeniyle davalı tarafından yatırılan istinaf kanun yoluna başvurma harcı ile yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nun 362/1-a maddesi gereğince KESİN olmak üzere 27/01/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır