Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 27. Hukuk Dairesi 2020/158 E. 2022/10 K. 19.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 27. HUKUK DAİRESİ

T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
27. HUKUK DAİRESİ

….
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 17/10/2019
NUMARASI …

DAVANIN KONUSU : Menfi Tespit ( Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)

KARAR TARİHİ : 19/01/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 19/01/2022

Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan eser sözleşmesinden kaynaklanan menfi tespit istemine ilişkin davada mahkemece davanın reddine dair verilen karara karşı süresi içinde davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine yapılan incelemede;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili; Davalı şirket ile müvekkili şirket arasında yapılmış gibi gözüken 23/07/2012 tarihli asıl sözleşme ve bu sözleşmenin eki olarak imza edilen 30/07/2012 tarihli ek protokolde, icra takibinin esasını oluşturan 30.700,00 TL’lık bonodan söz edildiğini ve bonodan teminat olarak bahsedildiğini, buna rağmen bonoda müvekkilinin rızası hilafına nakden yazılarak müvekkili aleyhine Ankara 18. İcra Müdürlüğünün 2015/23995 sayılı dosyasında takibe konulduğunu, başlatılan icra takibinin kendilerine geç intikal ettirildiği için itiraz edilemediğini, bono ile ilgili olarak savcılığa da şikayette bulunulduğunu, diğer taraftan sözleşmeler ve dava konusu bonoyu imza eden kişinin yıllardır şirket adına yetkili/ortak olmayan…’nin hakkında açılan sahtecilik vs. hukuk/ceza davalarından yargılanan bir şahıs olduğunu, yaklaşık 3 yıl sonra ortaya çıkan sözleşme, ek protokol ve belirtilen işlerin ne olduğunun, kimlere ne kadar yapıldığının muamma olduğunu, ayrıca asıl sözleşmeden doğan alacağı için davalının ….Ltd Şti’ne fatura kesip parasını da aldığını belirterek, yapılan icra takibinde müvekkilinin borçlu olmadığının tespiti ile takibin iptaline, en az %40 oranında tazminata karar verilmesini ve takibin teminatsız durdurulmasını talep etmiştir.
Davalı vekili;Müvekkili şirket ile davacı şirket arasında 23/07/2012 tarihinde imzalanan sözleşme ile dava dışı … …. ve Tic. Ltd. Şti’ye ait oksijen tedavi merkezinin,…. Müdürlüğünün konuya ilişkin yönetmelik hükümlerine uygun olarak yapımı işinin müvekkilince üstlenildiğini, müvekkilinin sözleşmede süresinde işe başlayıp, sözleşmede ön görülen süre içerisinde tamamlayarak 15/11/2012 tarihinde tutanakla tesliminin gerçekleştirildiğini, sonrasında taraflar arasında 30/07/2012 tarihinde imzalanan ek sözleşmede yapılacak ek işlerin madde madde belirtildiğini ve bu işler karşılığında 30.700,00 TL’nın 15/01/2013 tarihine kadar ödeneceğinin kararlaştırıldığını, aynı sözleşme ile bononun işi alan yüklenici firma olan müvekkili şirkete teminat olarak verildiği, ödeme yapılmadığı takdirde teminat senedine ilişkin olarak her türlü hukuki işleme başlanacağının da kayıt altına alındığını, müvekkilinin sözleşme ve ek sözleşmedeki edimini ifa etmesinden sonra davacının 23/07/2012 tarihli sözleşmede belirtilen bahse konu taşınmazı müvekkili şirkete teslim ettiğini, bu hususun dahi davacının iddialarının yerinde olmadığını gösterdiğini belirterek davanın reddine ve en az %20 oranında tazminata karar verilmesini talep etmiştir.
İlk Derece Mahkemesince; Davanın, taraflar arasında mevut 30/07/2012 tarihli ek protokol kapsamında, davalı şirketçe edimin ifa edilip edilmediği, 30.700,00 TL iş bedelinin davacı iş veren şirket tarafından ödenip ödenmediği ve buna bağlı olarak yapılacak işin teminatı olarak verilen bononun iadesi koşullarının bulunup bulunmadığının belirlenmesine ilişkin olduğu, taraflarca delil olarak dayanılan sözleşme, protokol ve diğer belgelerin dosyaya sunulduğu, yazılan müzekkereler ile temin olunduğu, Ankara 18. İcra Dairesinin 2015/23995 sayılı icra dosyasının incelenmesinden, davalı tarafından davacı aleyhine 30/07/2012 düzenleme, 15/01/2013 vade tarihli, 30.700,00 TL bedelli bonoya istinaden 04/11/2015 tarihinde başlatılan takibin itiraz olunmaksızın kesinleştiği anlaşıldığı, taraflar arasında mevcut 23/07/2012 tarihli ihale sözleşmesi başlıklı sözleşme sonrasında ayrıca, bu sözleşmenin eki olarak ifade edilerek “ek protokol” başlıklı protokolun düzenlendiği, protokolde yapılacak ek işlerin parasal tutarı ile birlikte kalem kalem belirlendiği, toplam 30.700,00 TL ödemenin 15/01/2013 tarihine kadar yapılacağının kararlaştırıldığı, 30/07/2012 düzenleme, 15/01/2013 vade tarihli, 30.700,00 TL bedelli bononun teminat olarak verildiği ve süresi içerisinde ödeme yapılmaz ise, işleme konulacağının kararlaştırıldığı. işin teslim edildiğine ilişkin her iki şirket kaşe ve imzasını taşıyacak şekilde 15/11/2012 tarihli iş teslim tutanağının dosyaya sunulduğu, davacı tarafça, davalı aleyhine yapılan bir savcılık şikayeti bulunmadığının dosya kapsamı ile sabit olduğu, iddia, savunma, dayanılan deliller bütün olarak değerlendirildiğinde, davacının iş sahibi davalının ise yüklenici sıfatı ile imzaladığı sözleşme ve sözleşme eki protokollerin bulunduğu, davalının 30/07/2012 tarihli ek protokol kapsamında yapacağı işler karşılığında icra takibine dayanak 30.700,00 TL bedelli bonoyu teminat olarak aldığı, işin ifa edilerek buna ilişkin her iki şirket kaşe ve yetkililerinin imzasını taşıyan 15/11/2012 tarihli teslim tutanağının tanzim edildiği, davacı iş sahibi tarafından söz konusu ek protokol kapsamında iş bedelinin ödendiği hususunda iddiada bulunulmadığı bu nedenle davalı yüklenici tarafından yapılan işin bedelinin teminatı olarak verilen bono ile ilgili, özellikle bonoda davacı şirket kaşesi üzerinde bulunan imza ile ilgili herhangi bir itirazın vuku bulmadığı da dikkate alındığında, icra takibi yapmakta haklı olduğu gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.

Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Mahkeme kararının eksik incelemeye dayalı olduğunu, dava dilekçesindeki iddiaların incelenmediğini, müvekkili firmayı temsil ettiği iddia edilen …’ nin imzaya yetkisinin olmadığı, kötüniyetli ve sonradan düzenlenen evraklar ile haksız ve hukuka aykırı olarak kazanç elde etmek için 30.07.2012 tarihli ek sözleşmeyi düzenlediği, 23.07.2012 tarihli sözleşme ile yapılan işler karşılığı ödemenin dava dışı üçüncü kişi olan … firmasına gayrimenkul devri ile yapıldığı belirtilmiş olmasına rağmen bu hususlarda inceleme ve araştırma yapılmadan karar verildiğini, taraflarınca kabul edilmeyen ve sonrasında her zaman düzenlenebilecek adi yazılı belge niteliğinde bulunan 30.07.2012 tarihli ek protokol başlıklı sözleşmede belirtilen işlerin yapılıp yapılmadığı hususlarında gerekli inceleme ve araştırma yapılmadığını, 23.07.2012 tarihli ihale sözleşmesi ile işlerin yapılıp bittiği ve sonrasında ödemenin de alınmasına rağmen 3 yıl sonra ticari kaynağını yerel mahkemenin araştırmadığı adi yazılı bir belge ile teminat senedine dayalı alacağın varlığının kabul edilmesinin haksız ve hukuka aykırı olduğunu, 30.07.2012 tarihli ek protokole dayanarak 2 yıl sonra düzenlenerek müvekkiline gönderilen müvekkilinde borçlu olmadığı için iade ettiği faturalar ve tarafların ticari kayıtları incelenmeksizin, davalı tarafın …… hakkındaki beyanlarına dayanarak karar verilmesinin eksik incelemey dayalı olduğunu, tarafların ve dava dışı … firmasının ticari kayıtlarının bilirkişi marifetiyle incelenmediğini, dava dışı …’nin temsil yetkisine haiz olup olmadığının tespiti için ticaret sicil müdürlüğüne müzekkere yazılmadığını ve hakkında savcılık soruşturması olup olmadığının araştırılmadığını, takip dayanaği senedin teminat senedi olduğunu, dolayısıyla kambiyo senedi vasfında bulunmadığını, ispat külfetinin davacı tarafta olup sonradan düzenlenen evraklar ile ispat imkanının ellerinden alındığını, senedin kambiyo vasfında kabulü ile davacının hak kaybına uğrayacağını ve taraflar arasındaki sözleşmeden bağımsız olarak bir borcun varlığının söz konusu olacağını ki, tarafların arasında başka bir alacak-verecek ilişkisi olduğuna dair bir iddianın da bulunmadığını, sözleşme dışı başka bir ilişki yok iken teminat senedinin bono olarak kabul edilmesiyle teminat senedi üzerindeki borcun yanlış nitelendirilmesi sonucunda davacı tarafın ileride ayrıca sözleşmeden kaynaklı ayrı bir borç ödemesine sebebiyet verebileceğini belirterek mahkeme kararının kaldırılmasına, davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan menfi tespit istemine ilişkin olup mahkemece davanın reddine dair verilen karara karşı davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun(HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık eser sözleşmesinden kaynaklanmış olup, mahkemece, dosya kapsamındaki bilgi, belge ve toplanan deliller değerlendirilerek yasal düzenlemelere uygun ve isabetli karar verilmiş olduğu, ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı ve özellikle davaya konu icra takibinin sadece dava konusu olan bonoya dayalı olduğu halde davacı tarafça 23/07/2012 tarihli asıl ve 30/07/2012 tarihli ek protokol de belirtilmek suretiyle menfi tespit isteminde bulunulduğunun anlaşılmasına göre usul ve yasaya uygun karara yönelik davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 80,70 TL istinaf karar harcından peşin alınan 44,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 36,3‬0 TL harcın davacıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
3-İstinaf başvurusu nedeniyle davacı tarafından yatırılan istinaf kanun yoluna başvurma harcı ile yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere 19/01/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır