Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 27. Hukuk Dairesi 2020/1342 E. 2022/597 K. 26.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 27. HUKUK DAİRESİ
Esas No: 2020/1342 – Karar No:2022/597
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
27. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2020/1342
KARAR NO : 2022/597
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 11/09/2020
NUMARASI : 2019/17 E-2020/341 K

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ : 26.05.2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 26.05.2022

Eser sözleşmesinden kaynaklanan itirazın iptali talepli davada mahkemece davanın reddine dair verilen karara karşı süresi içinde taraf vekillerince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine yapılan incelemede;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili özetle; taraflar arasında akdedilen 24.10.2015 tarihli sözleşme ile müvekkilinin trafo, elektrik direkleri ile A-G ponaya kadar bütün imalatların yapım ve çalışır vaziyette teslimini üstlendiğini, işin süresinden önce 2016 yılı Şubat ayında eksiksiz olarak tamamlandığını, elektrik şirketinden onayları yaptırılarak kullanıma hazır hale getirildiğini, KDV dahil 113.000 TL iş bedelinden 71.000 TL’nin ödendiğini, kalan 42.000 TL’nin ödenmediğini, başlatılan icra takibinin davalının sözleşmenin feshedildiği ve ticari bir ilişki bulunmadığına dair haksız itiraz sonucu durduğunu öne sürerek itirazın iptali ile takibin devamına, icra inkar tazminatının tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili özetle; müvekkilinin Avrupa Birliği Hibe Programı ile çiftlik inşa ettiğini, yüklenicinin dava dışı …Şirketi olduğunu, tarafların birbirlerini tanıdıklarının ve başlangıçta müvekkilinin işi davacıya yaptırmak istediğini ve sözleşmenin akdedildiğini, ancak Program izin vermediğinden kesilen faturaların dahi iptal ettirildiğini, icra takibine ilişkin icra hukuk mahkemesinin 2018/118 sayılı davasının müvekkili lehine sonuçlandığını savunarak davanın reddine ve kötüniyet tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
İlk Derece Mahkemesince;”….’tan gelen belgelerden geçici kabul tutanağı hususunda hazırlanan belge ve başvuru cevabında davacının adı yer almakta ise de tanık beyanlarına göre işin bitirildiği belirtilen tarih ile … kayıtlarında yer alan tarih birbirinden çok farklıdır bu yönüyle tanık beyanı ile diğer belgelerin birbirini doğrulamadığı açıktır. Yine … dosyasında diğer tüm elektrik işleri ve sözleşme konusu 50 KVA trafoya ait işlerde dava dışı … … Ltd Şti ve şirket adına … …’nun isminin yer aldığı davalı ile dava dışı firma ile imzalanan sözleşmenin de …’ dosyasında bulunduğu görülmüştür. Davacı vekili, dava dışı … …’nun davacının ortağı olduğunu beyan ettiğinden ve işlem dosyasında sözleşme konusu da dahil elektrik işlerini ağırlıklı olarak yapan kişi … … ve şirketi olduğundan, 24.12.2019 tarihli celsede davacı vekiline … …’nun davacının iş ortağı olduğunu gösterir bilgi ve belgeleri sunmak üzere HMK 94 maddesi uyarınca iki hafta kesin süre verilmiş, süresinde gereğinin yerine getirilmemesi halinde ise mevcut delil durumu uyarınca değerlendirme yapılacağına yönelik usulüne uygun ihtarat yapılmış ancak davacı süresi içerisinde herhangi bir belge sunmamış ve … …’nun ortağı olduğunu ispat edememiştir. Davalının sözleşme kapsamında davacıya verdiği vekaletnamede dava dışı … … ile başkaca dava dışı şahısların da isimleri yer aldığından, vekaletnamede davacı ile birlikte dava dışı … …’nun isminin birlikte bulunmasının da davacının ortağı olduğu iddiasını tek başına ispatlayamayacağı kanaatine varılmıştır. Dosya kapsamına …’tan gelen geçici kabul tutanağı tarihi öncesinde davalının iade faturası iradesi ile düzenlediği faturanın da davacı tarafından kayıtlarına alınması karşısında da davacının sözleşme konusu işi yerine getirdiği ve dolayısı ile alacağı bulunduğuna yönelik iddialarını ispatlayamadığı sonucuna varılmıştır. Davacı ile davalı arasında imzalanan sözleşme konusu işin, celp olunan belgeler neticesinde davacı tarafından tamamlandığının ispatlanamadığı aksine dava dışı şahıslar tarafından işin yapıldığına ilişkin kayıtların bulunması karşısında, davacının sözleşme konusu işi ne oranda yaptığı, davalının iddia ettiği fesih olgusunun mevcut olmadığı kabul edilse dahi davacının işi sözleşmeye uygun olarak yapıp teslim edildiğinin de ispatlanamaması karşısında davanın reddine karar vermek gerekmiştir. Davacının takibi yapmakta kötü niyetli olduğunun kanıtlanamaması ve davalının çelişik beyanları da nazara alındığında davacı talebinin yargılamayı gerektirmesi ve sözleşme ilişkisi karşısında davacının alacağının ispatlanamadığı ve davanın reddine karar verilmesinin de tek başına takibin kötüniyetli olduğunu ispata elverişli bulunmaması karşısında davalının kötüniyet tazminatına yönelik talebinin reddine karar vermek …” gerektiği gerekçesiyle “Davanın reddine, Davalının kötü niyet tazminatı talebinin şartları oluşmadığından reddine,” karar vermiştir.
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; tarafların 24.10.2015 tarihli sözleşmeyi akdettikleri ve davalının işlemlerin takibi için müvekkiline vekaletname verdiği, sözleşmenin feshedilmediği ve müvekkilinin vekaletnameden azledilmediği, 20.12.2016 tarihli geçici kabul tutanağının düzenlendiği, enerji müsaadesi başvuru dilekçesinde, uygulama projesinde iş bitim formunda dava dışı …’in imzasının bulunduğu, …’in müvekkilinin ortağı olduğu, davalının vekaletname ile her ikisini yetkilendirdiği, 11.09.2015 tarihli elektrik şirketi yazısının müvekkiline hitaben yazıldığı, ….Şirketinin kaba inşaat işinin yüklenicisi olduğu, elektrik işlerinin yüklenicisi olmadığı, müvekkilinin sözleşme gereğince trafo, elektrik direkleri ve diğer imalatları çalışır halde teslim ettiği, dinlenen tanıkların kalifiye işçiler olduğu, yüklenici ….Şirketinden elektrik işlerinin kendisi tarafından yapılıp yapılmadığının sorulması gerektiği, müvekkilinin 42.000 TL bakiye alacağının bulunduğu nedenleriyle mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili katılma yoluyla istinaf dilekçesinde özetle; müvekkilinin yüklenici olan ….Şirketine vekalet verdiği, yüklenicinin inşaat işlerini tamamladığı, davacının dava dışı … ile iş ortağı olduğunu kanıtlayamadığı, müvekkilinin 2016 tarihli faturayı iade faturası olarak düzenlediği, davacının takip yapmakta kötü niyetli olduğu, müvekkili lehine kötüniyet tazminatına hükmedilmesi gerektiği nedenleriyle mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan itirazın iptali talepli olup, mahkemece davanın reddine dair verilen karara karşı taraf vekillerince istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İnceleme, Hukuk Muhakemeleri Kanunu 355. madde uyarınca istinaf nedenleriyle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Mahkemece, dosya kapsamındaki bilgi, belge ve toplanan deliller değerlendirilerek yasal düzenlemelere uygun ve isabetli gerekçeyle karar verilmiş olduğu, ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkeme kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla taraf vekillerinin istinaf başvurularının HMK 353/1.b.1 madde gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-) Taraf vekillerinin istinaf başvurularının HMK 353/1-b.1 madde gereğince esastan reddine,
2-) Harçlar Kanunu gereğince davacıdan alınması gereken 80,70 TL istinaf karar harcından peşin alınan 54,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 26,30 TL harcın davacıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
3-) Harçlar Kanunu gereğince davalıdan alınması gereken 80,70 TL istinaf karar harcından peşin alınan 54,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 26,30 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazine’ye irat kaydına,
4-) Taraflarca yapılan istinaf yargılama giderleri ile ödenen başvurma harçlarının kendileri üzerinde bırakılmasına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK 362/1.a madde gereğince kesin olmak üzere 26.05.2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Başkan … Üye … Üye … Katip …