Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 27. Hukuk Dairesi 2020/1316 E. 2022/610 K. 27.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 27. HUKUK DAİRESİ
Esas No: 2020/1316 – Karar No:2022/610
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
27. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2020/1316
KARAR NO : 2022/610
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 01/10/2020
NUMARASI : 2017/245 E-2020/518 K

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVANIN KONUSU : Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ : 27.05.2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 27.05.2022
Eser sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkin davada mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen karara karşı süresi içinde davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine yapılan incelemede;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili özetle; tarafların davalıya ait villanın tadilatına ilişkin sözlü anlaşma yaptıklarını, müvekkilinin işi eksiksiz olarak 03.08.2016 tarihinde teslim ettiğini, davalı tarafın bakiye iş bedelini ödemediğini, icra takibinin haksız itiraz sonucu durduğunu öne sürerek icra takibinde tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla 29.500 TL alacağın 03.08.2016 tarihinden itibaren işleyecek faiziyle tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili özetle; müvekkilinin davacıya 40.000 TL avans ve 20.000 TL ek avans ödemesi yaptığını, davacının 82.600 TL tutarlı 2 adet fatura düzenlediğini, davacının perde ve döşeme izolasyonu ile elektrik işçiliğini hiç yapmadığını, bohçalama ve asmelon imalatının ise ayıplı olarak yapıldığını, müvekkilinin bu işleri davacının nam ve hesabına dava dışı kişiye yaptırdığını, eksik ve ayıplı işleri için müvekkilinin 23.08.2016 ve 07.09.2016 tarihli 5.900’er TL tutarlı 2 adet yansıtma faturası düzenlediğini, davacının ilk faturayı dolayısıyla eksik ve ayıplı ifayı kabul ettiğini, davacının ikinci faturayı ise 8 günlük itiraz süresini geçirerek iade ettiğini, müvekkilinin bilahare 5.800 TL ve 5.000 TL ödeme yaptığını, toplam ödemenin 70.800 TL olduğunu, davacının başkaca alacağının bulunmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İlk Derece Mahkemesince; “Tüm dosya kapsamı ve deliller, taraflar arasındaki sözlü eser sözleşmesi kapsamı, tarafların ticari defter ve kayıtları, yerinde yapılan ölçüm ve bilirkişi incelemeleri hep birlikte değerlendirildiğinde; taraflar arasında davalıya ait olan villanın tadilat ve imalat işlerinin yapımı konusunda sözlü olarak KDV dahil 82.600,00 TL bedel üzerinden anlaşma sağlandığı, yine davacı yanın yeniden yaptırılacak betonarme tavan döşemesi imalatı için betonarme betonu hariç toplam 3.000,00 TL + KDV teklif verdiği, taraflar arasındaki E posta yazışmaları kapsamından bu teklifin davalı tarafça kabul edilmiş olduğunun açık olduğu, buna göre toplam iş bedelinin 86.140,00 TL olarak belirlenmiş olduğu, davacı tarafından anlaşmaya göre imalatların yapılarak bedelinin talep edildiği, dosya kapsamına ve tarafların kabulüne göre davalının 70.800,00 TL imalat bedeli ödemesi yaptığı, bilirkişi tarafından yerinde yapılan incelemelere ve ölçümlere göre yeniden yaptırıldığı anlaşılan garaj bölümünde davacı tarafından yalıtımın imalat ve tekniğine uygun bir biçimde yapılmamış olduğu, bu nedenle davalının bir başka yatılım firması ile anlaşarak toplam 11.800,00 TL’lik izolasyon yansıtma faturası düzenlemiş olup, bu bedeli davacıdan talep edebileceği, buna göre yapılan ödemeler ile izolasyon yansıtma fatura bedelinin mahsubundan sonra davacının davalıdan 3.540,00 TL bakiye iş bedeli talep edebileceği, davalının diğer itirazlarının davacı tarafça dosyaya sunulan fotoğraflar ile yerinde yaptırılan bilirkişi incelemesi kapsamına göre yerinde olmadığı” gerekçesiyle “Davanın KISMEN KABULÜNE, 3.540,00 TL bakiye iş bedelinin 06/02/2017 tarihinden işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, Fazlaya ilişkin istemin reddine, ” karar vermiştir.
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkili tarafından yapılan işin metrajının eksik hesaplandığı, davalı tarafın sürekli olarak yeni ve ilave imalatlar talep ettiği, işin %20 oranında arttığı, müvekkili tarafından iş bedelinin de %20 oranında artacağının davalıya bildirildiği, davalının kabul ettiği, ilk fiyat teklifindeki metrajların hatalı değerlendirildiği, 2.45 ve 1.75 ebatlarındaki deponun sonradan ilave edildiği, bu itibarla ilk fiyat teklifindeki metrajlarla keşfen belirlenen metrajın aynı olmasının mümkün bulunmadığı, işin ayıpsız ve eksiksiz olarak teslim edildiği, yıkımdan önce binada tek kat izolasyon bulunduğu, müvekkili şirket edimleri arasında çift kat izolasyon bulunmadığı, tek kat uygulama yapıldığı, binanın çevresinin ve döşemelerin asfalt bitümlü kauçuk karışımlı likit izolasyon sürüldüğü, müvekkili tarafından garajın bina tarafındaki duvarına su yalıtımı yapılması gerektiği hususunda davalının uyarıldığı, davalının kabul etmemesi nedeniyle yapılmadığı, davalının süresinde ayıp ihbarında bulunmadığı, davalının dava dışı firmadan aldığı izolasyon işine ilişkin faturanın 22.08.2016 tarihli olduğu, oysa bu faturadan sonra gerçekleştirilen yazışmalarda davalı tarafın bir çok kez müvekkiline ödeme yapacağını beyan ettiği, dava dışı firma tarafından yapılmış herhangi bir imalatın tespit edilmediği, dava dışı firma tarafından imalat yapılabilmesi için öncelikle müvekkili tarafından sürülen likit izolasyonun silinmesi gerektiği, 280 m² izolasyonun fahiş olduğu nedenleriyle mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan alacak talepli olup, mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen karara karşı davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İnceleme, Hukuk Muhakemeleri Kanunu 355. madde uyarınca istinaf nedenleriyle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Mahkemece, dosya kapsamındaki bilgi, belge ve toplanan deliller değerlendirilerek yasal düzenlemelere uygun ve isabetli gerekçeyle karar verilmiş olduğu, ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkeme kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı ve özellikle davalı tarafça düzenlenen izolasyona ilişkin 2 adet iade faturasına davacı tarafça süresinde itiraz edilmediğinin anlaşılmış bulunmasına göre davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK 353/1-b.1 madde gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-) Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK 353/1-b.1 madde gereğince esastan reddine,
2-) Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 80,70 TL istinaf karar harcından peşin alınan 54,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 26,3‬0 TL harcın davacıdan alınarak Hazine’ye irat kaydına,
3-) İstinaf başvurusu nedeniyle davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin ve ödediği başvuru harçlarının kendisi üzerinde bırakılmasına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK 362/1-a madde gereğince KESİN olmak üzere 27.05.2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Başkan … Üye … Üye … Katip …