Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 27. HUKUK DAİRESİ
…
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
27. HUKUK DAİRESİ
….
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
…
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 24/09/2020
NUMARASI ….
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ : 09.06.2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 09.06.2022
Eser sözleşmesinden kaynaklanan itirazın iptali istemine ilişkin davada mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen karara karşı süresi içinde taraf vekillerince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine yapılan incelemede;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili özetle; taraflar arasında 20.04.2017 tarihli sözleşmenin akdedildiğini, müvekkilinin anahtar teslim olarak GES’in çakım, çelik konstrüksiyon ve mekanik montaj işlerinin KDV hariç 700.000 TL bedelle üslendiğini, müvekkilinin üstlendiği işleri ve ilave işleri sözleşmeye, projeye ve davalının talimatlarına uygun olarak yaparak teslim ettiğini, santralin 2017 yılı Ekim ayından itibaren faaliyete geçerek elektrik üretimi ve satışına başladığını, ancak müvekkilinin bakiye alacağının ihtarname tebliğine rağmen ödenmediğini, davalının 1.001.841,24 TL tutarlı faturayı iade ettiğini, icra takibinin haksız itiraz sonucu durduğunu öne sürerek itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili özetle; müvekkilinin güneş panellerini sağlam, çiziksiz, eksiksiz ve çalışır vaziyette teslim ettiğini, sahada oluşması muhtemel bir hasara karşı davacının önlem alması gerektiğini, davacının yükümlülüklerini yerine getirmeden ve usulüne uygun saha teslimi yapmadan iş yerini terk ettiğini, bağımsız denetleme kuruluşu olan TUV raporuyla panellerin hasar gördüğünün belirlendiğini, 1737 adet hasar görmüş panelin toplam maliyetinin 2.359.575,54 TL olduğunu, müvekkilinin 23.10.2017 tarihli e-postayla durumu davacıya bildirdiğini, davacının düzenlediği 05.06.2018 tarihli 1.001.841,24 TL tutarlı faturanın iade edildiğini, davacının 12.06.2018 tarihli ihtarnamesi ile teminat senedinin iadesini ve 183.502,39 TL’nin ödenmesini talep ettiğini, müvekkilinin ihtarname ile cevap verdiğini, taraflarca toplantı yapılmış ise de, anlaşma sağlanamadığını, 20.07.2018 tarih ve 183.502,39 TL tutarlı faturanın müvekkiline iade edildiğini savunarak davanın reddine ve kötüniyet tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
İlk Derece Mahkemesince;”Somut olay incelendiğinde, dosyaya sunulan tutanaklardan anlaşılacağı üzere işin tamamından sorumlu olan ve davacı dışında başka taşeron firmalar ile de çalışan davalının zamanında malzeme temin edememesine, taşeronlar arasındaki zaman çizelgesine ve iş sırasına uygun bir iş programı uygulatamamasına karşın davacı tarafından sözleşme konusu işlerin 50 gün kadar gecikmeyle tamamlandığı, ancak gecikmeden davalı taraf sorumlu olduğundan yapılan sözleşme konusu işin süresinde bitirildiğinin kabul edilmesi gerektiği, davalı tarafından işin ayıplı olarak yapıldığı ihbarının tarafların dosyadaki elektronik yazışmaları ve 2017 yılının 10. ayından itibaren elektrik üretimine başlanması dikkate alınarak işin teslim edildiği anlaşılan 28/09/2017 tarihinden 27 gün kadar sonra gerçekleşmiş olduğu, yine davacı tarafından davalıya en son olarak gönderilen 17/11/2017 tarihli yazıda montaj sırasında klemp unutulması sebebiyle 13 panelde çizik oluştuğunun belirtildiği, davacı tarafın kabulünde olan bu husus dikkate alınarak tespit edilen davacı alacağından en son bu miktarın alacaktan tenzil edilmesi gerektiği, bunun dışında sözleşmenin 4.a19. maddesi gereğince sahada yapılan işleri denetlemekle görevli olan davalı yetkililerinin montajı tamamlanan 30.800 adet panelle ilgili davacı tarafa yapılan hasar ve ayıp bildirimi bulunmadığı, hakediş ödemeleri öncesinde davalı yetkilileri tarafından sahada yapılan incelemelerde panellerde bir hasar olduğunun tespiti bulunmadığı, aynı şekilde davalı adına sahada yapılan işleri kontrol eden dava dışı Scania firmasının davalıya verdiği rapor tarihi itibarıyla incelenen güneş panellerinde herhangi bir hasarı veya çiziği olduğunun tespit edilemediği, dolayısıyla davalı tarafın tespit ettiğini belirttiği 1737 panelde oluşan çizikten davacının sorumlu olduğu yönündeki iddiasına itibar edilmediği, taraflar arasında yukarıda detayları belirtilen sözleşme gereği davacının sahayı terk etmesi sonrası panellerin koruma ve muhafazasından davalının sorumlu olması gerektiği, ayrıca panellerin montajının tamamlanmasından bir müddet kadar sonra davacı çalışanlarının sahada bulunduğunun taraflar arasındaki elektronik posta yazışmalarından anlaşıldığı, bu suretle davalı tarafın davacının sahayı izinsiz ve aniden terk ettiği iddiasına itibar edilmeyeceği, ayrıca davacının sahayı terk etmesinden sonra oluşacak hasar ve çiziklerden davacının sorumlu tutulamayacağı, zira davacının davalının sorumlu olduğu işin bir kısmını yerine getirdiği ve sahada başka taşeron şirket çalışanlarının ve malzemelerinin bulunduğu, bu itibarla yukarıda belirtilen olgular ve davalı tarafın süresinde ayıp ihbarında bulunmaması sebebiyle yapılan iş ayıplı olsa dahi kendisine teslim edilen malzemeyi bu haliyle davalının kabul etmiş sayılacağı izahtan varestedir. Davacı alacağının hesabına gelindiğinde, iki tarafın ticari defter ve kayıtlarında davalı ödemelerinin birbiriyle uyumlu olacak şekilde 818.338,85-TL olduğu, davalı tarafından mahkememize sunulan davacının sözleşme uyarınca hak etmiş olduğu imalat bedeli ve malzemenin geç teslim edilmesinden ötürü davacının gecikmeden kaynaklanan zararlarının belirtildiği belgeye göre 174.779,24-TL davacı alacağının bulunduğunun davalının da kabulünde olduğu, bu miktar sözleşme (KDV dahil) bedeline eklendiğinde oluşan davacı alacağından (1.000.779,24-TL) davalının yapmış olduğu ödeme (818.338,85-TL) düşüldüğünde davacının bakiye alacağının 182.440,89-TL olduğu, bilirkişi marifetiyle dosya kapsamına uygun olarak yukarıda davacının kabulünde olan ayıplı 13 adet güneş panellerinin bedeli, montajı, işçilik ve değiştirme bedeli tanesi 1,050,00-TL’den hesaplanan 13.650,00-TL bu alacaktan düşüldüğünde davacının takibe esas alacağının 168,790,98-TL olarak belirlendiği, davacı tarafın ilave iş yapıldığına dair taraflarca imzalanmış belge, hakediş vs gibi bir belge bulunmadığından davacı tarafından sunulan imzasız ve onaysız evraklara dayalı bu iddialara itibar edilemeyeceği, davacının takip öncesi davalıyı noter marifetiyle 22/06/2018 tarihinde temerrüde düşürdüğünden uygulanması gerekli avans faiz oranı ve tespit olunan asıl alacak miktarı gereği 3.246,33-TL faizin davalıdan talep olunabileceği anlaşılmıştır. Dosya içerisinde toplanan deliller, icra dosyası, ticari defter kayıtları, bilirkişi raporu ve tüm dosya içeriğine göre, davacı tarafın bilirkişi heyeti tarafından hesaplanan sözleşme ve faturadan kaynaklı bakiye asıl alacak ve faiz istemi nedeniyle icra takibi yapmakta haklı olduğu bu suretle davanın kısmen kabulüne karar verilmesi gerektiği anlaşıldığından icra takibine yapılan itirazın kısmen iptali ile icra takibinin devamına, asıl alacak likit olmadığından davacı lehine icra inkar tazminatı verilmesi talebinin reddine ve yargılama giderlerinin davanın kabulü oranında davalıdan tahsiline” karar vermek gerektiği gerekçesiyle “Davanın KISMEN KABULÜ ile; Davacı tarafça başlatılan Ankara 24. İcra Müdürlüğünün 2018/9039 takip sayılı dosyasına davalı tarafın yaptığı itirazın kısmen iptali ile; 168.790,89-TL asıl alacak ve 3.246,33-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 172.037,33-TL üzerinden icra takibinin devamına, Asıl alacak likit olmadığından davacı tarafın icra inkar tazminatı ile fazlaya ilişkin sair taleplerin reddine,” karar vermiştir.
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkilinin sözleşme süresince ilave işleri de kapsayan hakediş raporlarını e-posta yoluyla davalıya gönderdiği, davalı tarafça kontrol yapılarak hakedişlerin onaylandığı, üst yönetimin de onayı ile ödeme yapıldığı, müvekkilinin davalı tarafın isteği doğrultusunda gerçekleştirdiği ilave işlerin hakediş raporlarına davalının bilgi ve onayıyla yansıtıldığı, 5 adet hakediş düzenlendiği, hakediş raporlarına giren ilave iş bedellerinden davalının sorumlu olduğu, 13 adet güneş paneli hasarından müvekkilinin sorumlu tutulmasının doğru olmadığı, müvekkili lehine icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerektiği, nedenleriyle mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; mahkemece alınan tüm ve ek raporların eksik olduğu ve hatalı tespitler içerdiği, itirazları karşılar nitelikte rapor alınmadığı, davacının edimlerini yerine getirmediği, saha teslimi yapmadığı, sahayı terk ettiği, 23.08.2017 tarihli hakedişte 1012 adet, 20.09.2017 tarihli hakedişte 21.912 adet ve 29.09.2017 tarihli hakedişte 7876 adet panel için ödeme yapıldığı, panel ödemesine ilişkin ilk hakedişin 23.08.2017 tarihli olduğu, bilirkişi raporunda belirtilen Siconia isimli firma tarafından düzenlenen raporun 11.09.2017 tarihli olduğu, bu raporun belirtilen son hakediş tarihinden 9 gün önce düzenlendiği, yine Siconia tarafından kaç adet panelin kontrol edildiğinin belirli olmadığı, … raporundaki tespitler ve eki fotoğrafların mahkemece dikkate alınmadığı, bilirkişi heyetinin malzemelerin uçuşması, kazma, kürekle çalışma yapılması vs. nedenlere ilişkin tespitlerinin doğru olmadığı, davacı tarafın sahayı terk ettiği, teslim yapmadığı, mahkemenin teslimden sonra 27 gün bildirimde bulunulmadığına ilişkin gerekçesinin doğru olmadığı, davacının sahayı terk etmesi üzerine 30.800 adet panelin tek tek incelendiği, 15.11.2017 tarihli e-postada 1200 adet panel hasarı bildirilmekle birlikte incelemenin devam ettiğinin açıklandığı, TUV raporu eki olan fotoğraflardan çiziklerin aynı tip çizikler olduğunun görüldüğü, çiziklerin davacı tarafça panellerin montaj sırasında klemplerin üzerine konulmasından kaynaklandığı, 13 adet panelin klemp nedeniyle çizilmesinin diğer panellerin de aynı şekilde çizildiği nedenleriyle mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan itirazın iptali talepli olup, mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen karara karşı taraf vekillerince istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İnceleme, Hukuk Muhakemeleri Kanunu 355. madde uyarınca istinaf nedenleriyle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Mahkemece, dosya kapsamındaki bilgi, belge ve toplanan deliller değerlendirilerek yasal düzenlemelere uygun ve isabetli gerekçeyle karar verilmiş olduğu, ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkeme kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla taraf vekillerinin istinaf başvurularının HMK 353/1-b.1 madde gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Taraf vekillerinin istinaf başvurularının HMK’nun 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine,
2-Harçlar Kanunu gereğince davacıdan alınması gereken 80,70 TL istinaf karar harcından peşin alınan 54,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 26,30 TL’nin davacıdan alınarak Hazine’ye irat kaydına,
3-Harçlar Kanunu gereğince davalıdan alınması gereken 11.751,87 TL istinaf karar harcından peşin alınan 2.937,97 TL harcın mahsubu ile bakiye 8.813,90 TL harcın davalıdan alınarak Hazine’ye irat kaydına,
4-İstinaf başvurusu nedeniyle taraflarca yatırılan istinaf kanun yoluna başvurma harçları ile yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerilerinde bırakılmasına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nun 361. maddesi gereğince kararın taraflara tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içinde Yargıtay’da TEMYİZ yolu açık olmak üzere 09.06.2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
…