Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 27. Hukuk Dairesi 2020/1260 E. 2022/696 K. 22.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 27. HUKUK DAİRESİ
Esas No: 2020/1260 – Karar No:2022/696
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
27. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2020/1260
KARAR NO : 2022/696

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 09/09/2020
NUMARASI : 2020/6 E-2020/494 K

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVANIN KONUSU : Menfi Tespit (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ : 22.06.2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 23.06.2022
Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan eser sözleşmesinden kaynaklanan menfi tespit istemine ilişkin davada mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen karara karşı süresi içinde davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine yapılan incelemede;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili;Taraflar arasında imzalanan sözleşme gereğince davalının müvekkiline ait Midyat ilçesindeki süt çiftliğinin çelik kontrüksiyon işinin yapımını üstlendiğini, müvekkilince sözleşme gereğince davalıya değişik bedelli ve vadeli toplam tutarları 350.000,00 TL olan çek ve senetlerin verildiğini, yine taraflarca imzalanan 09/09/2014 tarihli ayrı bir belgede de bahse konu senetlerin teminat senetleri olduğu, firma çekleri geldiğinde bu senetlerin çeklerle değiştirileceği hususuna yer verildiğini, ancak ne var ki davalının üstlendiği çelik kontrüksiyon işine başlamadığı gibi kendisine teminat olarak verilen 100.000,00 TL bedelli senedi ve diğer senetleri iade etmediğini ve kötü niyetli olarak Konya 13. İcra Müdürlüğü’nün 2015/1749 sayılı dosyası üzerinden müvekkili aleyhine icra takibi başlattığını, müvekkilinin teminat niteliğinde olan işbu bonodan dolayı davalıya bir borcunun bulunmadığını belirterek icra takibine konu senet nedeniyle müvekkilinin davalıya borçlu olmadığının tespitine, davalının %40 oranından az olmamak üzere kötüniyet tazminatı ile mahkumiyetine ve icra takibinin durdurulması konusunda ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili; Sözleşme gereğince müvekkilinin sözleşme konusu işe başladığını, davacının müvekkiline verdiği müşteri çekinin karşılıksız çıktığını, sözleşmede çekler ödendikten sonra bonoların iade edileceğinin yazılı olduğunu, bugüne kadar davacının müvekkiline hiç bir ödeme yapmadığını, müvekkilinin işe başladıktan sonra yaklaşık 30.000,00 TL tutarında malzeme ve işçilik masrafı yaptığını, bu miktarın dahi davacı tarafça ödenmediğini, bu durum karşısında müvekkilinden işe devam etmesinin beklenemeyeceğini, davacı ödeme yapmayınca müvekkilince bononun icra takibine konulduğunu, müvekkilinin alacağının 30.000,00 TL olarak belirlenmesini, bu miktarın haricindeki kısımdan feragat edileceğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiş, 07/09/2015 tarihli duruşmada davalı ve vekili imzalı beyanları ile davanın 70.000,00 TL’lık bölümünü kabul ettiklerini, 30.000,00 TL hakkındaki davanın reddini talep ettiklerini beyan etmişlerdir.
İlk Derece Mahkemesince; Taraflar arasındaki 11/08/2014 ve 09/09/2014 tarihli sözleşmeler, dava konusu 30/12/2014 vade tarihli bono örneği, Konya 13. İcra Müdürlüğü’nün 2015/1749 sayılı dosyası, Nusaybin Cumhuriyet Başsavcılığı’nın takipsizlik kararına konu 2015/441 soruşturma sayılı dosyası örneği, dava konusu olmayan sözleşmede geçen 30/02/2015 ve 30/04/2015 vade tarihli diğer bonoların örnekleri, 175.000,00 TL bedelli çekin davalıya teslimine ilişkin 23/09/2014 tarihli tahsilat makbuzu başlıklı belge, davacı şirket yetkilisinin ve davalının ifade ve dilekçelerinin örnekleri, davalının tacir olduğuna ilişkin ticaret sicil kayıt örnekleri ile dosya arasındaki tüm kayıt ve belgelerin tek tek incelendiği, mahkemece muhasebeci bilirkişiden davalı …’ın ticari defter ve belgeleri incelettirilmek suretiyle temin edilen 05/10/2015 tarihli bilirkişi raporunun alındığı, davacı şirketin ticari defter ve belgelerinin incelenmesi için Nusaybin Asliye Hukuk Mahkemesine talimat yazıldığı ve talimat mahkemesince davacı şirkete tüm ticari defter ve belgelerini sunması için kesin süre tanınmış ise de davacının kesin süre içerisinde ticari defter ve belgelerini talimat mahkemesine sunmadığı, dava konusu çelik kontrüksiyon işinin yapılacağı yerin Midyat ilçesinde olması nedeniyle yapılmış işin/imalatın belirlenmesi için Midyat Asliye Hukuk Mahkemesine talimat yazıldığı, talimat mahkemesince işin yapılacağı yerde 27/09/2016 günü keşif yapıldığı, keşfe katılan fen bilirkişisinden 16/11/2016 tarihli ve inşaat mühendisi bilirkişiden de 16/11/2016 tarihli bilirkişi raporlarının alındığı, dava konusu bononun 100.000,00 TL bedelli olduğu, davalı vekilinin davanın 70.000,00 TL’ lık kısmını kabul ettiğinden kalan 30.000,00 TL’ lık kısmın esasının incelenmesi gerektiği, talimat mahkemesince temin edilen fen ve inşaat mühendisi bilirkişilerin raporlarına göre davacının süt çiftliğindeki işin %60 seviyesinde olduğu ve maliyet bedelinin 722.832,00 TL olduğunun anlaşıldığı, tüm bu işin davalı tarafından yapılmadığının davalının kısmi kabul beyanından anlaşıldığı, davacının sözleşmeyi feshetmeden işi kendisi yaptığını veya bir başkasına yaptırdığı, 722.832,00 TL’lık inşaat maliyet bedelinin 30.000,00 TL’lık kısmının davalı tarafından yapıldığının kabulü gerektiği, davalının kendi ticari defter ve belgelerine göre davacıya yaptığı işlerin toplam bedelinin 29.999,38 TL olduğu, davalının bu miktar alacağına karşılık 100.000,00 TL’lık bononun tamamını icra takibine konu etmesinin doğru olmadığı, bononun 70.000,62 TL’lık kısmının icra takibine konu edilemeyeceği, davanın 70.000,62 TL kısmının yerinde olduğu ve zaten davalının bu miktarın 0,62 TL’sı hariç 70.000,00 TL’lık kısmını kabul de ettiği, davacı vekiline 29.999,38 TL’lık işin davalı tarafından yapıldığı hakkında dayandığı yemin delili hatırlatılmış ise de davacı vekilinin kesin süre içerisinde yemin deliline dayanmadığından ve davacı şirket kendi ticari defter ve belgelerini kesin süre içinde ibraz etmediğinden davanın 70.000,62 TL’lık kısmının kabülüne fazlaya ilişkin istemin reddine karar verildiği gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile Konya 13. İcra Müdürlüğünün 2015/1749 sayılı dosyasında icra takibine konu olan 09/09/2014 tanzim 30/12/2014 vade tarihli 100.000,00 TL bedelli bononun 70.000,62 TL lik kısmından dolayı davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine, davacının fazlaya ilişkin talebinin reddine, kabul edilen miktarın %20 oranı olan 14.000,00 TL haksız takip tazminatının (kötüniyet tazminatının) davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; … İli, … İlçesi, … Mahallesinde 27.09.2016 tarihinde yapılan keşfe ilişkin raporda müvekkili şirketin hayvan bakım yerleşkesi olarak yaptırdığı çiftlikte, inşası biten ve devam eden yapıların tespit edildiği ve bitmiş olan kısımların değerlerinin belirtildiği, raporun ek kısımlarında sunulan fotoğraflar ile sonuç kısmında belirtildiği üzere toplam inşa edilen yapıların her halükarda davalının iddia ettiği inşanın çok üzerinde olduğunu, zira davalının sözde davanın başlangıcında dava konusu işin 100.000,00TL’lık kısmını yaptıklarını sonrasında tutarın 70.000,00TL’lık kısmından feragat edip taleplerini 30.000,00 TL’na indirdiklerini, dolayısıyla dava konusu halihazır yapının davalının iddia ettiğinin üzerinde olması ve davalının 100.000,00 TL taleplerini sonrasında 30.000,00 TL’na indirmelerinin hem kötüniyetli olduklarını hem de ispat yükünü bu şekilde üzerlerine aldıklarını açıkça ortaya koyduğunu, müvekkili ile davalı arasında sadece söz konusu çiftliğin inşası için anlaşmaya varıldığını, ancak tüm ihtarlara rağmen davalının hiçbir yükümlülüğünü yerine getirmemesi neticesinde müvekkilinin başka bir şirketle anlaştığını, davalının üzerine düşen işlerin hiçbirini yapmadığını, kötüniyetli ve haksız bir şekilde müvekkilinden alacaklıymış gibi hareket ettiğini, mahkemenin kısmi red kararının hukuka aykırı olduğunu, talimat mahkemesince 27.09.2016 tarihli keşifte süt çiftliğindeki toplam bedel olan 722.832.00 TL ‘lık yapıyı sanki davalı taraf yapmış gibi kabul edilmiş ise de mahkemenin bu kabulünün gerçeği yansıtmadığını, dosyadaki bilgi ve belgelerle örtüşmediğini, davanın tarafları arasındaki davaya konu sözleşmedeki tüm hüküm ve kayıtlar incelendiğinde Midyat ilçesindeki süt çiftliğinin çelik konstrüksiyon işi ve TKDK ‘dan alınacak hibe üzerinde olduğunun açıkça anlaşıldığını, yapılan tüm işin ve davalı tarafın belirttiği 30.000.00 TL’lık iş safhası da dahil olmak üzere fiilen olsun, resmi belgelerle ve resmi kayıtlarla olsun davalı tarafça yapılmasının mümkün olmadığını, davalının Konya 13. İcra Müdürlüğü’nün 2015 / 1749 sayılı icra takip dosyası üzerinden müvekkili şirket aleyhinde 100.000.00 TL’lık bono nedeniyle icra takibi başlattığı tarihler üzerinden gidilecek olsa, davalı tarafın icra takip tarihinden önce veya icra takip tarihi itibariyle Midyat ilçesindeki yerde müvekkili şirkete ait süt çiftliği üzerinde yapmış olduğu işlere ilişkin yapı emarelerinin olması ve görülmesinin gerektiğini, oysaki müvekkili şirket tarafından veya anlaştığı farklı firma aracılığı ile TKDK’ya bu yerle ile ilgili sunulmuş tüm belgeler, kayıtlar, raporlar, fotoğraflar, yazışmalar ve görsellerdeki tarihlerin hep davalı tarafın, müvekkili şirkete sözde yapmış olduğu işlerden dolayı senet alacağını konu yaptığı icra takip tarihinden çok sonraki bir tarih veya tarihleri gösterdiğini, bunun da davalı tarafın tamamlanan ve müvekkili şirkete ait süt çiftliğinde hiç bir zaman işe başlamadığını, malzeme getirmediğini, sadece sözleşme imzalamaktan öteye gidilmediğini gösterdiğini, ayrıca davalının işe hiç başlamadığına ilişkin olarak uydu görüntülerinin de kanıt olarak gösterilebileceğini, mahkemece tanıklarının dinlenmediğini, taraflar arasındaki yazışmaların incelenmek üzere celp edilip araştırılmadığını belirterek, mahkeme kararının kaldırılmasına ve davanın tümden kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan menfi tespit istemine ilişkin olup mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen karara karşı davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık süt çiftliğinin çelik konstrüksiyon işlerinin yapımını konu alan eser sözleşmesinden kaynaklanmış olup, mahkemece, dosya kapsamındaki bilgi, belge ve toplanan deliller değerlendirilerek yasal düzenlemelere uygun ve isabetli karar verilmiş olduğu, ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 80,70 TL istinaf karar harcından peşin alınan 54,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 26,30 TL harcın davacıdan tahsili ile Hazine’ye irat kaydına,
3-İstinaf başvurusu nedeniyle davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin ve ödediği başvuru harcının kendisi üzerinde bırakılmasına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere 22.06.2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Başkan…

Üye…

Üye…

Katip…