Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 27. Hukuk Dairesi 2020/1256 E. 2022/945 K. 05.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 27. HUKUK DAİRESİ
Esas No: 2020/1256 – Karar No:2022/945
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
27. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2020/1256
KARAR NO : 2022/945

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 13/02/2020
NUMARASI : 2014/1787 E-2020/95 K

DAVACILAR :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :

DAVANIN KONUSU : Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ : 05/10/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 07/10/2022
Davacılar vekili tarafından davalı aleyhine açılan eser sözleşmesinden kaynaklanan alacak davasında mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen karara karşı süresi içinde taraf vekillerince istinaf başvurusunda bulunulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacılar vekili; davalı idare ile müvekkili davacı şirketlerin oluşturduğu ortak girişim arasında 04.10.2012 tarihli “ …Havalimanı Teknik Blok ve Kule Yapımı işine ” ait bir eser sözleşmesi imzalandığını, davacıların taahhüdünü yerine getirmesi üzerine davaya konu işin geçici kabulünün 18.06.2014 tarihinde yapıldığını, müvekkili davacı şirketler ortak girişiminin idareye yazdığı 30.10.2014 tarihli yazı ile üstlenilen tüm iş kalemlerinin tamamlandığı ve geçici kabulün yapıldığı ancak projede yer aldığı halde mahal listesinde, imalat iş programında ve pursantajda bulunmayan bir kısım iş kalemlerinin idarenin sözlü talebi ile binanın aktif hale gelmesi için kesin hesapta ödenmesi koşulu ile yaptırıldığı belirtilerek; 960 metre galeri inşaat imalatı, 500 metre kanalizasyon inşaat imalatın tüf malzeme kazıları (1265,00 m3), tüm bina içerisindeki… Blok duvarlarda iç mahallerde “ Alçı Sıva+Saten Alçı-Mat Su Bazlı Duvar Boyası” olan imalatın, yapı denetim görevlilerinin isteği doğrultusunda “Duvarlara kara sıva, dolgu alçı sıvaları, karışık alçı ve saten alçı üzeri boya” imalatı ve davalı idarenin 14.11.2013 tarih ve 79395 sayılı olur’unda belirtilen 01 pist başındaki acil çıkış yolunun pist yaklaşma ışıkları ile aynı yüksekliğe getirilmesi için 8.134,34 m3 gai dolgu malzemesi yapıldığı, belirtilen bu imalatların sözleşme dışı iş olduğu ve bu iş kalemleri dikkate alınarak kesin hesabın çıkarılmasının davalıdan istenildiğini ancak davalının bu kalemleri dikkate almadan kesin hesap çıkardığını ve müvekkillerinin hakedişi ihtirazı kayıt ile imzaladığını, bu sözleşmenin eki uygulama projesinde yer alan ancak mahal listesinde yer almayan bir kısım iş kalemlerinin davalı idarenin sözlü talimatı ile müvekkili davacı ortaklığa yaptırıldığını, yapılan imalattan 93.924,50 TL nefaset kesintisinin dahi yapılmış olmasına rağmen yapılan bu işin bedelinin davacıya ödenmediğini, sözleşme dışı iş olarak yapılan bu 4 alacak kalemi nedeniyle müvekkili yüklenicilerin davalıdan alacaklı olduğunu belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 300.000,00 TL’nin avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacılara verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili; taraflar arasındaki sözleşmenin anahtar teslimi götürü bedel olduğunu, 26/09/2014 tarihinde kesin hakedişin düzenlendiğini, davacı yüklenicilerin dava konusu 4 kalemdeki işlerin sözleşme kapsamında olmadığını belirterek bedel talebinde bulunduklarını, bu iddialarının hukuki dayanağı bulunmadığı gibi, sözleşme ve eklerine de aykırı olduğunu, talep edilen 960 metrelik galeri inşaatı, sıvaya ilişkin kalemin anahtar teslimi götürü bedel sözleşme kapsamında olduğunu, nefaset kesintisinin yapılmasının sözleşmeye ve hukuka uygun olduğunu, 500 metre kanalizasyon inşaatı imalatın püf malzeme kazılarına yönelik talebin ise kanalizasyon bağlantısına ait imalatın sözleşme eki uygulama projesinde yer almadığını, bu konuda davacılardan bir talepte bulunulmadığını ve bu imalatın genel müdürlük tarafından başka bir firmaya yaptırıldığını, dava konusu acil çıkış yolu ile pist yaklaşım ışıkları arasında kalan çukur alanda gai dolgu malzemesi kullanılmadığını, sözleşme ve ekleri kapsamında inşaat kazısından çıkan kazı malzemesi ve molozların dökülmesi ile oluşmuş bir dolgu kullanıldığını, sözleşmeye göre bu molozların davacılar tarafından atık döküm sahasına götürülmesi gerekirken, hava limanı müdürlüğünün izni ile bahsedilen yere dökmeyi tercih ettiğini, dolayısıyla bunun için ayrıca bir bedel talep edilmesinin mümkün olmadığını savunarak, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece,6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 470. maddesinde düzenlenen eser sözleşmesinin, yüklenicinin bir eser meydana getirmeyi, işsahibinin de bunun karşılığında bir bedel ödemeyi üstlendiği sözleşme olduğu, aynı kanunun 480. maddesinde ise, götürü bedelin düzenlendiği, taraflar arasında …Havalimanı’nın bazı bölümlerinin yapılması işi için sözleşme imzalandığı, süreçte iş sahibi davalı tarafından sözleşme dışı işlerin yükleniciye yaptırmış olduğunun anlaşıldığı, dava konusu bu işlerin kanalizasyon kazısı ve gai dolgu malzemesi işi olduğu ancak galeri imalatı ve kaba sıva imalatının sözleşme kapsamında olduğu, sözleşme dışı iş olmadığı, davacı tarafından sözleşmede yer almadığı halde kanalizasyon ve gai dolgu malzemesinin davalı tarafından yaptırıldığı halde bedel ödenmediğinden bu alacak kalemlerine ilişkin talebin kabulü gerektiği, davacının galeri imalatı ve kaba sıva imalatı talebinin ise sözleşmede bulunması nedeniyle reddi gerektiği, bu yönde yapılan işin bilirkişi vasıtasıyla incelettirildiği ve birden fazla bilirkişi raporu aldırıldığı, dosyadaki bilgi ve belgeler, sözleşmeler, teknik şartnameler, imalat iş programı ve pursantaj incelenerek dosyanın bilirkişilere tevdii edildiği, 06.08.2018 tarihli bilirkişi raporunun hükme esas alınabilecek şekilde açık ve ayrıntılı olması nedeniyle hükme esas alındığı belirtilerek , davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Davacılar vekili istinaf başvurusunda; galeri inşaatının taraflar arasındaki sözleşme kapsamında olmadığını, anahtar teslimi götürü bedel sözleşmelerde uygulama projeleri ve mahal listelerinin sözleşmenin vazgeçilmez unsuru olduğunu, sözleşmenin tarafları arasında herhangi bir ihtilafa meydan verilmemesi ve hukuki bir sorun çıkmaması için uygulama projelerinin, mahal listelerinin, imalat iş programı ve pursantaj oranları listesinde bulunan imalat kalemlerinin birbiri ile uyumlu olması gerektiğini, davaya konu galeri ile ilgili projelerin sadece statik projelerin içinde bir kesit olarak yer aldığını ve avan proje niteliğinde bir çizimden ibaret olduğunu, bu boy ve nitelikte bir galeri işinin olması gereken derz, dilitasyon, kapak, drenaj, uzunluk, en ve boy kesitleri gibi çizimleri içermediğini, idarece verilen vaziyet planının uygulamaya esas bir proje olmadığını, arazi ve zemin etüt çalışmalarının yapılmasının zorunlu olduğunu, 1 km boyunca yapılacak olan bir galeri imalatının tek başına bir kesit ile ihale öncesi maliyetinin çıkarılmasının mümkün olmadığını, ihale bedelinin neredeyse yarısı değerindeki galeri inşaatının gözden kaçacak bir kalem olmadığını, uygulama projesi dışındaki hiçbir belgede yer almadığını, teknik şartname, mahal listesi, iş programı, pursantaj tablosu, yaklaşık maliyet tablosu, ihale genel teknik şartnamesi, inşaat özel teknik şartnamesi, inşaat birim fiyat tarifleri ve ilave yazılı talimatlarda galeri inşaatıyla ilgili hiçbir veri bulunmadığını, bu durumun da galeri imalatının ihale kapsamından çıkarıldığını gösterdiğini, ihale kapsamından çıkarılmasından sonra işin fiilen tamamlanması için bu imalatın müvekkilinden talep edildiğini, bu imalat bedelinin sözleşmenin 6.1 maddesi kapsamında değerlendirilmesinin mümkün olmadığını ve bedelinin ödenmesi gerektiğini, idarece sözleşme kapsamında olduğu gerekçesiyle ödeme yapılmamasına rağmen 93.924,53 TL nefaset kesintisi yapıldığını, bunun da davalının kötü niyetini gösterdiğini, dava dilekçesinde talep edilen 4 adet imalat kaleminin sözleşme dışı iş olduğunu ve idarenin sözlü talebi ile binanın aktif hale gelmesi için kesin hesapta ödenmesi koşulu ile yaptırıldığı hususunun 30/10/2014 tarihli yazıda davalıya bildirilerek kesin hesabın çıkarılmasının istenildiğini, idare tarafından taleplerin reddedilmesi üzerine kesin hakediş imzalanırken ihtirazı kayıt konulduğunu, delillerin mahkemece değerlendirilmediğini ve hatalı verilen bilirkişi raporları esas alınarak ihale kapsamından çıkartılan ancak sonrasında müvekkili şirkete yaptırılan galeri inşaatı ile ilgili talep edilen ödemenin yerinde olmadığına karar verildiğini, kaba sıvanın sözleşme dışı iş olarak yapıldığını, 05/08/2016 tarihli raporda kaba sıvanın bedeli tespit edilirken birim fiyatın çok düşük bir rakam üzerinden belirlendiğini ve gerçeğe uygun bir fiyattan hesaplanması gerektiğini belirterek, istinaf talebinin kabulü ile mahkemece reddedilen alacak kalemleri yönünden kararın kaldırılmasına ve davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili istinaf başvurusunda; davanın kısmen kabulüne ilişkin kararın hukuka aykırı olduğunu, dava konusu işin sözleşme ve ekleri ile eklerinden biri olan yapım işleri genel şartnamesine göre yapıldığını, YİGŞ’nin delil sözleşmesi niteliğinde olduğundan mahkeme re’sen dikkate gözetilmesi gerektiğini, bu nedenle davanın tümden reddine karar verilmesi gerekirken kısmen kabulüne karar verilmesinin hukuka aykırı olduğunu, yüklenicilerin sözleşme kapsamında hazırlanan iş artışı mukayeseli hesap tablosunu şerhsiz imzaladığını, iş bitim tarihi olan 14.03.2014 tarihine kadar bahsi geçen kanalizasyon kazısı imalatının tespiti ve iş artışı olarak verilmesi hususunda hiçbir resmi talepte bulunmadığını, bununla birlikte uygulama projelerinde olmayan bu imalatın yapılması için müvekkili tarafından bir talepte bulunulmadığı gibi, bu imalatların … Havalimanı Müdürlüğünce yaptırıldığını, bu nedenle davacılara ödeme yapılmasının hukuki gerekçesinin olmadığını, yine acil çıkış yolu ile pist yaklaşma ışıkları arasında kalan çukur alanın …malzeme ile dolgu yapılmasının uygulama projelerinde yer almadığını, çukur alanın doldurulması işinin gündeme gelmesi üzerine bahsi geçen iş bünyesinde yer alan kazı imalatlarının depo yeri olarak gösterildiğini ve sözleşmenin eki teknik şartnamesinde “Toprak veya nebati toprağın … 1 No.lu Toprak İşleri Şartnamesi esaslarında kazılması, taşıtlara doldurulup depo yerine taşınması, boşaltılması, istenilen seviyede tesviye ve tanzimi için gerekli her türlü işçilik işidir.” hükmü uyarınca kazıdan çıkan malzemenin depo yerine taşınması, boşaltılması, istenilen seviyede tesviye edilmesi işinin bünyesinde yer aldığını ve kazı poz imalatı içeresinde zaten ödemesinin yapıldığı gibi yüklenicinin iş bitim tarihine kadar da bu alacak kalemine yönelik herhangi bir tespit ve talebinin bulunmadığını, söz konusu bölgenin dolgusunun tüm inşaat kazısından çıkan malzemelerin moloz döküm alanı olup, kazıdan çıkan malzemelerin hava limanı dışına belediye döküm sahasına götürülerek atılması yerine pratik ve daha kolay ve ekonomik olduğundan bu çukur sahaya atılması ile oluşmuş dolgu olduğunu, davacılar tarafından, temel kazısından çıkan hafriyatın, “Hafriyat Toprağı, İnşaat ve Yıkıntı Atıklarının Kontrolü Yönetmeliği’nde” belirtildiği şekilde Belediyenin gösterdiği alana dökülmesi gerektiğini ve bu alanın inşaat sahasından yaklaşık 10 km uzaklıkta olması nedeniyle davacı şirket tarafından söz konusu hafriyatın sadece 1 km ileride bulunan 01 pist başı acil çıkış yolu mahalline döküldüğünü, bu nedenle davacı şirkete ödeme yapılmasının mümkün olmadığını belirterek; istinaf talebinin kabulüne, mahkeme kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkin olup, mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen karara karşı süresi içinde taraf vekillerince istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK)’nun 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamına, mahkeme kararın gerekçesinde dayandığı delillerle, yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla, taraf vekillerinin istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Taraf vekillerinin istinaf başvurularının 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince davacılardan alınması gereken 80,70 TL istinaf karar harcından peşin alınan 54,40 TL’nin mahsubu ile bakiye 26,30 TL harcın davacılardan tahsili ile Hazine’ye irat kaydına,
3-Harçlar Kanunu gereğince davalıdan alınması gereken 7.566,67 TL istinaf karar harcından peşin alınan 1.891,67 TL’nin mahsubu ile bakiye 5.675‬,00 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazine’ye irat kaydına,
4-İstinaf başvurusu nedeniyle taraflarca yatırılan istinaf kanun yoluna başvurma harçları ile yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerilerinde bırakılmasına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK 361. madde gereğince kararın taraflara tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içinde Yargıtay’da TEMYİZ yolu açık olmak üzere 05/10/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …