Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 27. Hukuk Dairesi 2020/1255 E. 2021/223 K. 04.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 27. HUKUK DAİRESİ

T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
27. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : …
KARAR NO : …

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 23/11/2017
NUMARASI : …
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)

KARAR TARİHİ :04/03/2021
KARAR YAZIM TARİHİ :05/03/2021
Davacı vekili tarafından davalılar aleyhine açılan eser sözleşmesinden kaynaklanan itirazın iptali istemine ilişkin davada mahkemece davanın reddine dair verilen karara karşı süresi içinde davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine eksiklik nedeniyle mahalline iade edilen dosya gelmiş olmakla yapılan incelemede;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili; Taraflar arasında 02.05.2011 tarihinde … arası toprak işleri, sanat yapıları, üst yapı işleri vs. işlerin yapılmasına ilişkin sözleşme akdedildiğini, müvekkilinin sözleşme konusu işi 10.08.2015 tarihinde eksiksiz olarak bitirip teslim ettiğini ve davalı ortaklığın pilot ortağı olan …. 02.09.2015 tarihinde geçici kabulün yapılması için dilekçe ile başvurduğunu, taraflar arasındaki sözleşmenin 5.maddesinde idare ile iş ortaklığı arasındaki ana sözleşmenin ve eklerinin iş bu sözleşmenin eki olduğunun belirtildiğini, ….40.maddesi gereğince müvekkili şirketin fiyat farkına ilişkin taleplerini davalılara iletebilmesi için işe ilişkin geçici ve devamında kesin kabulün idarece yapılmasının gerekli olduğunu, idarenin 11/08/2015 tarihinde işin geçici kabulünü yaptığını, taraflar arasındaki sözleşmenin 26. maddesinde “Ana Sözleşmenin fiyat farkı ödemesi ve hesaplanması şartları başlıklı maddesi yüklenici tarafından alt yükleniciye aynı şekilde yansıtılacaktır.” denmek suretiyle davalı ortaklığın idare ile yaptığı sözleşme gereği işten kaynaklı ana firmanın alacağı fiyat farkı bedellerinin aynı şekilde tenzilatsız olarak müvekkiline hakedişlerle birlikte ödenmesi hususunda tarafların anlaşmaya vardıklarını, davalı ortaklığın açıklanan tüm bu hükümleri ihlal ederek müvekkilinin fiyat farkı alacağını sözleşmenin 6.maddesinde yer alan birim fiyata uygulanan %21 oranındaki tenzilat gibi hesap ettiğini, müvekkilinin tenzilatsız fiyat farkı alacağını %21 tenzilat uygulayarak müvekkiline ödediğini, müvekkilinin eksik fiyat farkı alacağının 417.967,98 TL olduğunu, davalının bu miktarı 07/10/2015 tarihli ihtarnameye rağmen ödemediğini, bu nedenle fiyat farkı alacağının tahsili için Ankara 19. İcra Müdürlüğünün …sayılı dosyasında başlatılan takibe davalının itiraz ettiğini belirterek, itirazın iptali ile takibin devamına en az %20 oranında icra inkar tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar vekili; Davacının iddiasının aksine idareyle yapılan hakedişlerdeki fiyat farklarının davacı hakedişlerine de aynen uygulanarak ödemesinin yapıldığını, Yapım İşleri Genel Şartnamesinin sözleşmenin eki olduğunu, davacının fiyat farkı ödemesi yapılan dava konusu 26 adet hakedişe usulüne uygun bir ihtirazi kaydı bulunmadığını, davacının fiyat farkı alacağı isteminin yerinde olmadığını, 23/10/2015 tarihli ihtarnameye rağmen davacının sözleşmeye uyarınca taahhüt ettiği edimlerini gereği gibi yerine getirmediğini, sözleşmeye aykırı davranışları nedeniyle müvekkilinin davacıdan alacaklı olduğunu, sözleşmenin 29.maddesi gereğince köprü işlerine ait iş sonu projelerinin hazırlanıp teslim etmesi gerekirken henüz teslim etmediğini, ayrıca işin yapımı sırasında prefabrik kiriş tesisi alanının işin bitiminde tekrar tesis kurulmadan önceki haline getireceğini taahhüt ettiğini, ancak tesisi önceki haline getirmediğini, yine davacının eksik teminat mektubunu da ikmal etmediğini belirterek davanın reddine ve en az %20 oranında kötüniyet tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
İlk Derece Mahkemesince;Taraflar arasındaki uyuşmazlığın hukuki niteliği itibari ile alt yüklenici sözleşmesinden kaynaklanan fiyat farkı alacağının tahsili amacı ile başlatılan icra takibine itirazın iptali talebine ilişkin olduğu, tüm dosya kapsamının birlikte değerlendirilmesi sonucu, davacı ile davalıların oluşturduğu adi ortaklık arasında 02.05.2011 tarihli …. imzalandığı, sözleşmenin “…” başlıklı (10.) maddesine göre, idareden hakedişin tahsilini müteakip alt yüklenici davacıya %21 tenzilat oranında hakediş ödemesinin yapılmasının kararlaştırıldığı, davacı tarafça yapılan işler ile ilgili (1)-(26) ara hakediş düzenlendiği, bu ara hakedişlere göre fiyat farkı olarak 417.967,98TL tenzilat yapıldıktan sonra davacıya ödeme yapıldığı, ara hakedişlere sözleşme ve eklerine uygun itiraz yapılmadığı, ara hakedişlerin kesinleştiği, kaldı ki sözleşmenin (10.) maddesine göre fiyat farkına ilişkin ödemelerden de %21 oranında tenzilat yapılması gerektiği, buna göre davacının bir alacağının bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine, koşulları oluşmayan tarafların icra inkar tazminatı ve kötü niyet tazminatı taleplerinin reddine karar verilmiştir.
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle;Müvekkili şirketin davalıların alt taşeronu olduğunu, davalıların kendilerine yaptıkları ödemelere ihtirazi kayıt koyma zorunluluğunun bulunmadığını, bu durumun hem mevzuat hem sözleşme gereği olduğunu, taraflar arasında yapılan sözleşmenin, ana sözleşmenin 14.2 maddesine karşılık gelen 26. maddesinde “ana sözleşmenin fiyat farkı ödenmesi ve hesaplanma şartları” başlıklı maddenin yüklenici tarafından alt yükleniciye aynı biçimde yansıtılacağının açık şekilde belirtildiğini, bunun dışında söz konusu madde içerisinde tenzilat oranı dikkate alınarak bir işlem yapılacağı yönünde bir hüküm veya düzenleme bulunmadığını, fiyat farkının sözleşme bedeline ek olarak ödenecek bir fark bedel olduğundan ve sözleşme bedelini etkilemeyeceğinden davalı tarafından alınan fiyat farkının, sözleşmenin aynı biçimde davacıya yansıtılması gerektiğine ilişkin amir hükmünün gereği olarak alt yükleniciye de aynı şekilde yansıtılıp gereğinin yerine getirilmesi zorunluluğunun bulunduğunu, bu halde …. 39. maddesi kapsamında hakediş raporuna ihtirazi kayıt koyma zorunluluğu ve gerekliliğinin olmadığını, zira sözü edilen madde hükmünün sözleşme fiyatları ile yapılan iş tutarına ilişkin hakedişleri kapsamakta olup, fiyat farkına ilişkin düzenlemeleri kapsamadığını, yine fiyat farkı uygulanan işlerde, zorunlu nedenler dışında hakedişlerin uygulama ayına ait endeksler belli olduktan sonra düzenlenmesi esas olup, uygulama ayına ait endeksler belli olmadan hakediş düzenlendiği hallerde, fiyat farkı hesabının hakedişle birlikte yapılmayıp sonra yapılacağının konuya ilişkin çıkarılan kararnameler gereği olduğunu, bu nedenlerle, hükme esas alınan bilirkişi raporundaki “ yapılan işin fiyat farkının birim fiyat tutarını takip etmesi gerektiği ve birim fiyat için hesaplanmış fiyat farkının indirimli fiyat farkına getirilmesi gerektiği’’ yönündeki kanaat ve değerlendirmelerin usul ve yasaya aykırı olduğunu, hükme esas alınan bilirkişi raporunun yanlış ve eksik değerlendirmelerle tanzim edildiğini belirterek mahkeme kararının kaldırılmasına ve davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, itirazın iptali istemine ilişkin olup mahkemece davanın reddine dair verilen karara karşı davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun(HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, eser sözleşmesinden kaynaklanmış olup, mahkemece dosya kapsamındaki bilgi, belge ve toplanan deliller değerlendirilerek yasal düzenlemelere uygun karar verilmiş olmasına, ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmamasına ve özellikle ….davacı ile davalı arasındaki sözleşmenin de eki olduğunun anlaşılmasına, davadaki talep taraflar arasında düzenlenen hakedişler kapsamında fiyat farkı alacağının tahsili istemine ilişkin olup davacı tarafça hakedişlere usulüne uygun olarak itiraz edilmediğinin anlaşılmasına göre davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 59,30 TL istinaf karar harcından peşin alınan 35,90 TL harcın mahsubu ile bakiye 23,40 TL harcın davacıdan tahsili ile Hazine’ye irat kaydına,
3-İstinaf başvurusu nedeniyle davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin ve ödenen başvuru harcının kendisi üzerinde bırakılmasına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 361. maddesi gereğince kararın taraflara tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde Yargıtay’da TEMYİZ yolu açık olmak üzere 04/03/2021 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Başkan…

Üye…

Üye…

Katip…

e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır