Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 27. Hukuk Dairesi 2020/1248 E. 2022/693 K. 16.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 27. HUKUK DAİRESİ
Esas No: 2020/1248 – Karar No:2022/693
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
27. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2020/1248
KARAR NO : 2022/693
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 16/07/2020
NUMARASI : 2019/548 E-2020/343 K
DAVACI :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ : 16/06/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 21/06/2022
Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan eser sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili için yapılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkin davada mahkemece davanın kabulüne dair verilen karara karşı süresi içinde davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine yapılan incelemede;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili; davacı ile davalı şirket arasında 12/03/2018 tarihli işçilik taşeron sözleşmesi imzalandığını, sözleşme kapsamında saatlik ücret bazında davacının davalıya ait farklı tarihlerde elektrik işleri yaptığını, yapılan işlerin bedellerinin toplamının 180.319,43 TL olduğunu, bu işlere yönelik müvekkili tarafından 8 adet fatura düzenlendiğini, davalı şirketçe gönderilen e-maillerdeki cari hesap ekstresinde müvekkilinin davalıdan 40.319,45 TL alacağı kaldığını, 10.000,00 TL ve 15.000,00 TL’lik ödemeler yapıldığını, bakiye 15.300,00 TL alacağın ise ödenmediğini, alacağın tahsili için Ankara 15. İcra Müdürlüğü’nün 2018/14884 esas sayılı dosyası ile başlatılan takibe davalının haksız olarak itiraz ettiğini ileri sürerek, itirazının iptaline, alacağının %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili; müvekkili ile … Adi Ortaklığı Ticari İşletmesi arasında düzenlenen sözleşme gereğince, müvekkilinin 3. Havalimanı işleri kapsamında taşeron sıfatıyla bir takım işleri yüklendiğini, bu işlerden “elektrik tesisat ve zayıf akım sistemleri montaj ve işçilik işleri” kısmını 12/03/2018 tarihli sözleşmeyle taşeron sıfatıyla davacıya verdiğini, davacının sözleşmenin yükümlülüklerine uyumadığını, davacı tarafça 24 gün hastane raporuyla, 32 gün de sebepsiz olarak toplam 56 gün boyunca sahaya gelinmediğini, habersiz şekilde şantiye dışına çıkıldığını, işin eksik ve hatalı yapıldığını, hataların işveren … tarafından müvekkiline bildirildiğini, bu imalatların müvekkilince yeniden yaptırılarak zararın giderildiğini, sözleşmenin 5.3. Maddesi gereğince müvekkilinin söz konusu bedelleri … ve ilgili İşverenler tarafından geçici ve kesin kabuller yapılmadığından ve davacı tarafça eksiklik, kusur ve ayıplı işlerin teminatı olarak tutulduğunu, davacı tarafça kusurlu iş ve işlemler sebebiyle …’nın bir takım işleri müvekkilden geri alması nedeniyle müvekkilinin zarara uğradığını, icra inkar tazminatı koşullarının bulunmadığını savunarak, davalı aleyhine kötü niyet tazminatına hükmedilmesini ve davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece; toplanan deliller ve tüm dosya kapsamında yapılan inceleme sonucu, tarafların ticari defter ve kayıtlarında yapılan inceleme sonucu denetime ve hüküm kurmaya elverişli görülen bilirkişi raporuna göre, taraflar arasındaki inkar edilmeyen ticari ilişki, cari hesaba ve süresinde yapılmış bir ayıp ihbarı bulunmamasına göre davacının takip tarihi itibariyle davalıdan 15.319,00 TL alacağının bulunduğu, davalı tarafça ödemeye ilişkin bir belge sunulmadığı, davalının faturaları kabul ederek defterine işlediği ve faturalara süresinde itiraz etmediği, davalının düzenlemiş olduğu fiyat farkı faturasının kaynağının belli olmadığı, bu faturanın davacı defterinde de kayıtlı bulunmadığı, bu nedenle bu faturanın hükme esas alınmasının mümkün olmadığı, davalının eksik ve ayıplı ifa ile ilgili süresinde yapılmış bir ihtar bulunmamasına, eksik ve ayıplı olduğu iddia ettiği işlerin belli olmamasına göre bu iddiasının dinlenemeyeceği, bu iddianın ayrı bir dava konusu olduğu, haksız görülen itiraza binaen davacı yararına icra inkar tazminatına karar verilmesi gerektiği belirtilerek davanın kabulüne karar verilmiştir.
Davalı vekili istinaf başvurusunda özetle; mahkemece verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, takibe dayanak olan borç konusu hakkında, sözleşmeye aykırılık itirazlarının dikkate alınmadan davanın kabulüne karar verildiğini, davacının eylemleri nedeniyle işin aksadığını ve işin süresinde teslim edilmediği gibi tesliminin de imkansız hale geldiğini, ayıplı ifa itirazlarının incelenmeden karar verilmesi nedeniyle kararın usul ve yasasa aykırı olduğunu, bilirkişi incelemesinin maddi vakalar açısından yetersiz olup sadece dosya üzerinden inceleme yapılarak alındığını, dolayısıyla eksik ifa nedeniyle doğmamış bir borç üzerinden takip başlatılmasının hukuki dayanağının bulunmadığını, sadece faturaların ve ticari defterlerin incelendiğini, oysa davacının yaptığı işin eksik olduğunu, müvekkili aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesinin hatalı olduğunu, müvekkilinin kötü niyetinin söz konusu olmadığını belirterek ,mahkeme kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili için yapılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkin olup, mahkemece davanın kabulüne dair verilen karara karşı davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Mahkemece, dosya kapsamındaki bilgi, belge ve toplanan deliller değerlendirilerek yasal düzenlemelere uygun ve isabetli gerekçeyle karar verilmiş olduğu, ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkeme kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla, davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nun 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 1.045,14 TL istinaf karar harcından peşin alınan 261,29 TL harcın mahsubu ile bakiye 783,85 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazine’ye irat kaydına,
3-Davalı tarafından yatırılan istinaf kanun yoluna başvurma harcı ile yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 362/1-a. maddesi gereğince KESİN olmak üzere 16/06/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.
Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …