Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 27. Hukuk Dairesi 2020/1229 E. 2022/775 K. 30.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 27. HUKUK DAİRESİ
….

T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
27. HUKUK DAİRESİ

….
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
….

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 27/12/2019
NUMARASI …
DAVANIN KONUSU : Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ : 30/06/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 30/06/2022
Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan eser sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkin davada mahkemece davanın reddine dair verilen karara karşı süresi içinde davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine yapılan incelemede;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili; davacı ile yüklenici firma davalı arasında 08/05/2014 tarihinde ….işine ilişkin alt yüklenici sözleşmesi imzalandığını, davacının alt yüklenici konumunda olduğunu, sözleşmeye istinaden davacı tarafından saha hazırlık çalışmaları gerçekleştirildiğini, masraflar yapıldığını, işçilerin sahaya getirildiğini, işe başlanması adına taraflar arasındaki görüşmelerde davalının her hangi bir sebep göstermeksizin işin yapımını ertelediğini, davalının 09/01/2015 tarihinde Bodrum 6. Noterliğinin … yevmiye nolu ihtarnamesi ile davacının yetkilendirildiği …’ın yetki dışında işler yaptığını iddia ederek azledildiğini bildirildiğini, yine davalı tarafından 09/01/2015’de Bodrum 6. Noterliğinin 00126 yevmiye nolu ihtarnamesi ile sözleşmeden kaynaklanan işin … … devredildiğinden bahisle sözleşmenin feshedildiğinin bildirildiğini, davalının fesih nedeninin mücbir sebep olmayıp davacıyı zarara uğrattığını, davacı tarafından Ankara 17. Noterliği’nin 05/03/2015 tarih …. yevmiye nolu ihtarname ile sözleşmenin 7. maddesindeki cezai şartın ödenmesi gerektiğinin bildirildiğini, davalının sözleşmenin 7. maddesine göre sözleşme bedeli 2.537.497,27 TL’nin %25 634.374,30 TL cezai şartı davacıya ödemesi gerektiğini, bu süreçte davacının davaya konu sözleşmeden kaynaklı işi yapacağından kendisine gelen diğer işleri almadığını, bu sebeple büyük ölçüde yoksun kalının karın ortaya çıktığını, ayrıca işe ilişkin saha hazırlık çalışmaları yaptığını, saha masrafları yaptığını, bu süreçte davacının masraf yapıp zararlarının ortaya çıktığını belirterek ,sözleşmenin haksız nedenle feshinden doğan 634,374,30 TL cezai şartın 09/01/2015’ten itibaren avans faizi ile birlikte davacı tarafından yoksun kalınan kar ve yapılan masraf nedeniyle ortaya çıkan zararlardan şimdilik 1.000,00 TL’nin ve masrafların yapıldığı tarihten itibaren avans faizi ile birlikte davacıya ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili; davalının …i İnşaatı işi ile ilgili olarak …’a takip vekaleti verilerek … Belediyesi ile 28/03/2014 tarihinde sözleşme imzalandığını ancak davalının ihaleye girip sözleşmeyi imzaladığı tarihte 6747 sayılı kanunla değişik 6360 sayılı kanunun geçici 1. maddesinin 8. fıkrası hükmü gereği ve borç ve alacakların devir tasfiye ve paylaştırılmasına ilişkin 28/03/2014 tarihli devir tasfiye ve paylaştırma komisyonu kararı uyarınca … Belediyesi işlerinin … Genel Müdürlüğüne devredildiğini, davalı şirketin … şirket yetkilisi … ve tüm ilgililere tebliğ edilmiş olduğu o tarihten bu yana devir işlemleri bitmediğinden … … Hattı İşinin davalı tarafça yapılamadığını, hiç bir ilgiliye de yaptırılamamış olduğunu, halen … ile görüşmelerin devam ettiğini, davalı şirket ile … arasında devir komisyonuna iş devredildikten ve işi yüklenici olarak yapma imkanı yokken 08/05/2014 tarihli bir sözleşme imzalandığı ve sözleşmeyi …’ın şirketi borca sokan bir işlem olduğundan yetkilerini aşarak düzenlediğinin ortaya çıktığını, …’ın 04/06/2014 tarihinde azledildiği halde bir çok taşeronla benzer anlaşmalar yaptığının ortaya çıktığını, hakkında suç duyurusunda bulunduklarını, işin askıya alındığının … tarafından taşeronlara da tebliğ edildiğini, kendilerinin taşeronlara beklemeleri gerektiğini, yapılmış işler var ise sözleşmeler geçersiz olduğu halde bu işlerin faturaları mevcut ise bunların ödeneceğinin belirtildiğini ancak davacının bu güne kadar ne yapılan işin faturasını nede onaylı ve tarihli bir hakediş gönderilmediğini, … Sulh Hukuk Mahkemesi tarafından tespit yapıldığını, çalışan herhangi bir taşeron ve yapılmış bir iş olmadığının tespit edildiğini, davalının hiçbir imalat yapmamış olduğunu, belediye tarafından ve … tarafından onay alınamadığından işlerin durdurulmuş olduğunu savunarak, davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece, davacı ile davalı arasında imzalanan 08/05/2014 tarihli alt yüklenici sözleşmesi kapsamında davacı alt yükleniciye 03/06/2014 tarihinde yer teslimi yapıldıktan sonra 11/06/2014 tarihinde davalı tarafından davacıya gönderilen yazıda onay alınamadığı belirtilerek herhangi bir çalışma yapılmamasının istenildiği, ikinci kez 19/06/2014 tarihinde çalışma yapılmaması yönünde davalı tarafından davacıya yazı gönderildiği, yasal düzenlemenin yürürlüğü 30/03/2014 tarihi olsa da esasen alt taşeron sözleşmesine konu işi kapsayın projenin 03/10/2013 tarihli Devir Tasfiye ve Paylaşma Komisyonu Kararı uyarınca …’ye devri kabul edilmekle davalı ile … Belediyesi arasında 28/03/2014 tarihinde imzalanan sözleşme tarihi itibariyle söz konusu işin …’ye devrinin yapılmış olduğu, ancak … Belediyesi tarafından yüklenici davalıya sözleşme konusu işin …’ye devredildiği 02/07/2014 tarihli yazı ile bildirilerek taleplerin …’ye yapılmasının istenilmesi karşısında davalı yönünden içeriğinde ana sözleşme ve eklerinin ayrılmaz parçası olduğu kabul edilen 08/05/2014 tarihli alt yüklenici sözleşmesinin devir süreci nedeniyle davalı kusuru olmaksızın askıda olduğunun kabulü gerektiği, 08/05/2014 tarihli sözleşmenin 2. maddesinde davalı … … GMBH ile idare arasında imzalanan ana sözleşme ve eklerine uygun olarak işin yapılacağı belirtilmekle asıl sözleşmenin askıda olması halinde buna bağlı olarak alt yüklenici sözleşmesinin de askıda olacağı, davalının davacı alt yükleniciye yer tesliminden 7 gün sonra onay alamadığını belirterek çalışmaya başlamaması hususunu iki kez yazılı olarak bildirdiği, … tarafından iş onayı alınamadığından bahisle alt yüklenici sözleşmesini feshinde davalıya yüklenebilecek bir kusur bulunmadığı, bu kapsamda davacı yanın cezai şart ve kar mahrumiyet talebinin yerinde olmadığı, davacı tarafından alt yüklenici sözleşmesi uyarınca yapıldığı kanıtlanan bir iş bedeli bulunmadığı, davacı yanın sözleşmeye hazırlık aşamasında yapmış olduğu masraf kalemlerini talep edebileceği anlaşılmakla birlikte bu kapsamda sunulan faturaların dava konusu iş nedeniyle yapılan masraflara ilişkin olduğu iddiasının davacı tarafça kanıtlanamadığı keza bu faturaların davacı ticari defterinde kaydına rastlanmadığının tespit edildiği anlaşılmakla kanıtlanamayan davanın reddine karar verilmiştir.
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; bilirkişi raporlarının kanunda sayılan süre sınırının dışında mahkemeye sunulduğunu, mahkemeden dosyanın sürüncemede kalmasına neden olan bilirkişi heyetinin reddi ile yeni bir bilirkişi heyetinden rapor alınmasının istenmesine rağmen sadece itirazları karşılamaktan uzak ek raporlar alındığını, dosyanın ilk olarak 06/10/2016 tarihinde 2 ay süre tanınarak bilirkişi heyetine gönderilmesine karar verildiğini ve 28/11/2016 tarihinde bilirkişi heyetine tevdi edildiğini, raporun ise 08/05/2017 tarihinde sunulduğunu, bu süreçte yapılan yargılamada dosya içerisine giren belgelerin bilirkişiler tarafından değerlendirilmediğini, 21/09/2017 tarihli celsede dosyanın ek rapor alınmak üzere bilirkişi heyetine tevdine karar verildiğini ancak aylar sonra 08/06/2018 tarihinde ek raporun sunulduğunu, bu aşamada dosyaya giren belgelerin değerlendirilmediği gibi ek raporda da itirazların karşılanmaması üzerine dosyanın yeni bir heyete tevdine ilişkin talebin reddedildiğini ve ek rapor alınmasına karar verildiğini, bilirkişi heyetinin ek raporunu 27/06/2019 tarihinde HMK’da sayılan süre aşılarak mahkemeye sunulduğunu, bunun da HMK’nın 274.maddesine aykırı olduğunu, dosyanın yeni bir bilirkişi heyetine tevdi edilmesi gerektiğini, bilirkişi heyetinde hukuk alanında uzman akademisyen bir kişinin bulunması gerektiğini, sözleşmenin 11.maddesinde idarenin, imalatın teknik şartnameye aykırılığı ile ilgili olmayan herhangi bir sebeple ana sözleşmeyi ve buna bağlı olarak da iş bu sözleşmenin sona ermesi halinde yüklenici PWT, yapılan imalat bedellerini ödeyeceği gibi ayrıca işbu sözleşme bedelinin %25’i oranında cezai şart ödeyeceğinin düzenlendiğini, buna göre imalatın teknik şartnameye aykırı olması halinde yüklenicinin cezai şart ödemekle yükümlü olmayacağı, bunun dışında herhangi bir sebeple sözleşmenin sona ermesi halinde ise cezai şart ödeneceğinin kararlaştırıldığını, Ankara 3. İdare Mahkemesi’nin 2014/1358 Esas sayılı dava dosyasının taraflarının……Tasfiye Ve Paylaştırma Komisyonu kararı ile sözleşme konusunun …’ye devredildiğini ve … tarafından bunun iptali için açılan davanın reddine karar verildiğini, yürütmenin durdurulması kararının bulunmadığını, dolayısıyla sözleşmenin geçerli kurulduğunu ve askıda olmadığını, sözleşmenin imalata başlanmasıyla yürürlüğe gireceği ve imalata başlanmaması nedeniyle yürürlüğe girmediği yönündeki bilirkişi görüşünün kabulünün mümkün olmadığını, sözleşmede böyle bir düzenleme bulunmadığını, sözleşme maddeleri değerlendirilerek cezai şartın değerlendirilmesi gerektiğini, bu nedenle yeniden içinde hukukçu bilirkişinin olduğu bir heyetten rapor alınması gerektiğini, sözleşmenin imalatın teknik şartnameye aykırılığı ile ilgili olmayan başka bir sebeple feshedildiğini, davalının … Belediyesi ile arasındaki sözleşme doğrultusunda yapılacak olan işin …’ye devredildiğini ve …’nin işi onaylamadığını, bu nedenle işin yapılamayacağını belirterek, mücbir sebep iddiası ile sözleşmeyi feshettiğini, oysa … ile yapılan sözleşmenin …’ye devredildiğini ve bunun için …’nin onayının gerekmediğini, … kayıtlarına göre de 28/09/2016 tarihine kadar sözleşmenin ayakta kaldığı ancak davalının sorumluluklarını yerine getirmemesi nedeniyle sözleşmenin feshine karar verildiğini, her iki tarafın da tacir olduğunu ve sözleşme hükümlerine bağlı olduğunu, ifa imkansızlığının bulunmadığını, …’nin işin tamamlanması için davalıya uyarılarda bulunduğunu, davalının ise müvekkilinden işin yapılmamasını istediğini ve işin ilerlemesine engel olduğunu, oysa müvekkilinin şantiye binası kurularak kazı çalışmalarına başladığını, işçilerin sigortalarının başlatıldığını, itirazları karşılamayan bilirkişi raporunda kazıların … Belediyesi’nce yapıldığı yönde görüş bildirilmiş ise de idarenin ihlal ettiği bir işle ilgili kendi bünyesinde çalışma yapmayacağının izahten vareste olduğunu, …’nin işin tamamlanmasını beklediğini, uyarılara rağmen davalının edimini yerine getirmemesi nedeniyle sözleşmeyi feshettiğini, bu nedenle davalının fesih ihtarında bildirilen nedenlerin gerçeğe uygun olmadığını, fesih bildiriminin haklı nedene dayanmadığını belirterek, mahkeme kararının kaldırılarak, cezai şart bedeli ile yoksun kalınan kar ve masraf nedeniyle ortaya çıkan zararların tespiti ile şimdilik 1.000,00 TL’nin tahsiline ilişkin davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan cezai şart, müspet ve menfi zarar istemine ilişkin olup, mahkemece davanın reddine dair verilen karara karşı davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Mahkemece, dosya kapsamındaki bilgi, belge ve toplanan deliller değerlendirilerek yasal düzenlemelere uygun ve isabetli gerekçeyle karar verilmiş olduğu, ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkeme kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı ve özellikle taraflar arasındaki sözleşmede davalı ile dava dışı idare arasındaki sözleşmeye atıfta bulunulmuş olmasına, davaya konu taraflar arasındaki sözleşmede iş süresinin 340 gün olup, tarafların kusuru bulunmaksızın 6360 Sayılı yasa kapsamında dava dışı…tarafından…. aleyhine Ankara 3. İdare Mahkemesi’nin 2014/1358 Esas sayılı dava dosyası nedeniyle sözleşmenin sözleşmede kabul edilen süre içinde ifa imkanının bulunmamasına, bu kapsamda davacının işe başlanamadığı yönündeki ihtarlara davalı tarafça verilen 11/10/2014 tarihli cevabi ihtarın kapsamı ve mahkemece yapılan yargılama ve toplanan delillere göre davacının sözleşme kapsamında davalı yararına imalat yaptığını ıspat edememiş olmasına göre verilen karar usul ve yasaya uygun olmakla, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-)Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-)Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 80,70 TL istinaf karar harcının peşin alınan toplam 10.850,60 TL harçtan mahsubu ile bakiye 10.769,9‬0 TL harcın talep halinde davacıya iadesine,
3-)İstinaf başvurusu nedeniyle davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin ve ödenen istinaf başvuru harcının kendisi üzerinde bırakılmasına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 361. maddesi gereğince kararın taraflara tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içinde Yargıtay’da TEMYİZ yolu açık olmak üzere 30/06/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

….