Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 27. Hukuk Dairesi 2020/1218 E. 2022/622 K. 01.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 27. HUKUK DAİRESİ
Esas No: 2020/1218 – Karar No:2022/622

T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
27. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2020/1218
KARAR NO : 2022/622

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 29/06/2020
NUMARASI : 2017/819 E-2020/331 K

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ : 01/06/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 01/06/2022
Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan eser sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili için yapılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkin davada mahkemece davanın reddine dair verilen karara karşı süresi içinde davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine yapılan incelemede;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili; müvekkil şirket ile davalı şirket arasında 27/01/2016 tarihli … ili … ilçesi Organize Sanayi Bölgesi’nde (OSB) bulunan imarın … ada … parselinde yer alan arsa üzerinde yapılacak fabrika binasına ait inşaat ruhsat eki tüm projeler çizilerek, ilgili idaresine onaylattırılıp, inşaat ruhsatı ile birlikte işverene (davalıya) teslim edilmesi hizmetlerinin müvekkil tarafından görülmesi ile ilgili sözleşme akdedildiğini, 08 nisan 2016 tarihli inşaat ruhsat eki olan mimari, elektrik, tesisat projelerine mal sahibi-müteahhit tarafından uygun inşaat yapılmadığından (projedeki mahal değişikliği ve fazla inşaat alanı yapıldığından) tadilat ruhsatı alınması gerektiğini, bu durumun ortaya çıkmasında müvekkil firmanın hiçbir kusuru bulunmadığını, davalının projeye aykırı olarak imalat yaptığını ve OSB ile sorun yaşandığını, davalının iskân raporu için … OSB başvurması ile OSB yetkililerinin yerinde incelemeleri sonucu, tadilat ruhsatı alınmadan iskan (Yapı Kullanma izin belgesi) verilmeyeceğinin mal sahibi davalı firmaya bildirilmesinin ardından, davalının, tadilat ruhsatının alımı için önceki sözleşmeye ek niteliğinde olmak üzere müvekkile başvurduğunu, müvekkilinin yeni mimari proje oluşturarak OSB onayından sonra mekanik ve elektrik projelerin de tadilatlarını çizerek OSB’ den 12 Nisan 2017 tadilat ruhsatı alındığını, davalının, 21 Haziran 2017’de aldığı iskânın (Yapı Kullanma izin belgesi) bu tadilat ruhsatı üzerinden verildiğini, tadilat işinin ücreti ile ilgili taraflar arasında yazılı bir sözleşme olmadığını, sözlü olarak 8.000.TL + %18 KDV olarak kararlaştırıldığını, tadilat ruhsatlarına göre iskanını alan davalının, müvekkiline ücretini ödemediğini , bu nedenle Ankara 47.Noterliği kanalıyla 16/10/2017 tarih ve … yevmiye numarası ile ihtarname ve ekinde 16/10/2017 tarih ve … nolu KDV dahil 9.440.-TL’lik fatura gönderildiğini, davalının 18/10/2017 tarihinde noter kanalıyla faturayı iade etmesi üzerine bu hizmetin bedelinin tahsili için Ankara 9. İcra Müdürlüğü 2017/21044 sayılı dosyası ile başlatılan takibe davalının haksız olarak itiraz ettiğini ileri sürerek, itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili; yetkili Mahkemenin Polatlı Asliye Hukuk Mahkemesi olduğunu, sözleşmenin tüm yan projelerin çizimi ile iskan alınmasına kadar olan dönemi kapsadığını, müvekkilinin işin başlangıcında ne şekilde bir fabrika alanı istediğini davacıya açıkladığını ve davacının da proje çizimi yaptığını, imalatların başlayabileceğini, eklemelerin olması halinde ise ek proje ile iskan alımının yapılabileceğini müvekkiline beyan ettiğini, anlaşma doğrultusunda ve tüm yerel uygulamanın ilk çizimden iskan alımına kadar talep edilen bedelin tek olduğu yönünde olduğunu, davacının görev ve yetkileri dahilinde olmasına rağmen imalatı denetlemediğini, projeye aykırı imalat olması halinde müvekkiline bu durumu bildirmesi gerektiğini, gerekli denetimlerin yapılmaması veyahut projenin müvekkilinin talepleri doğrultusunda çizilmemesi sebebiyle ek tadilat projesinin çiziminin gerektiğini, kusurun davacıda olduğunu, faturanın ek proje bedeli olduğunu, davacının ek proje için bedel talep edeceğini proje çizimi öncesinde müvekkiline bildirmediğini, ek proje için de herhangi bir sözleşmenin imzalanmadığını, talep edilen bedelin piyasa rayicinin üstünde olduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, eser sözleşmesinden kaynaklanan davaların HMK’nın 6. maddesine göre davalının davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesinde (genel yetkili mahkeme) açılabileceği gibi HMK’nın 10. maddesi uyarınca sözleşmenin ifa edileceği yer mahkemesinde de (özel yetkili mahkemede) açılabileceği, taraflar arasında geçerli olarak yapılmış yetki sözleşmesi varsa ve bu sözleşmede davanın sözleşmeyle kararlaştırılan yer dışında genel ve özel yetkili başka bir mahkemede de açılabileceğine dair aksine bir düzenleme yoksa, davanın yalnızca sözleşmede kararlaştırılan yer mahkemesinde açılabileceği, (HMK. md. 17) taraflar arasındaki sözleşmenin 5. maddesinin yetki sözleşmesi niteliğinde olduğu, buna göre Ankara Ticaret Mahkemeleri ve İcra Daireleri yetkili olup, davalının yetki itirazının yerinde olmadığı, … Organize Sanayi Bölgesi Müdürlüğünün yazı cevabından … ada … parsel (eski … ada … parsel) için yapı kullanma izin belgesi talebinden önce ruhsat alındığı, bu ruhsata dayanak projenin 05.04.2016 tarihinde onaylandığı, inşaatın bitirilmesi akabinde yapı kullanma izin belgesi talebinin reddi nedeni ile tadilat projesi yapıldığı, tadilat projesinin 12.05.2017 tarihinde onaylandığı ve yeniden ruhsat alındığı, devamla yapı kullanma izin belgesi alınabildiğinin anlaşıldığı, 27.01.2016 tarihli Proje Hizmet Sözleşmesinin konusu 2. maddesi ile işin … ada, … parselde bulunan arsa üzerinde yapılacak Fabrika binasına ait projelerin çizilerek ilgili idaresine onaylattırılıp inşaat ruhsatı ile beraber teslimi olarak belirlendiği, … ada … parselde yapılacak fabrika denildiği, yapılacak işe başkaca bir sınır konulmadığı, dosyada bulunan yapı kullanma izin belgesinin … ada … parselde bulunan fabrika binasına ait olup, başkaca bir imara ait verilmiş yapı kullanma izin belgesi bulunmadığı, davacının mahal değişikliği iddiasının yerinde olmadığını, fazla inşaat alanı yapılması iddiasının ise adı geçen parsel üzerinde yapılacak fabrikanın tüm projelerinin çizilmesi işi sözleşme konusu olduğundan dinlenebilir olmadığı, ana projenin ve tadilat projesinin sözleşme konusu olan … ada … parselde bulunan arsa üzerinde yapılacak fabrikaya ilişkin olması, yapılan işin sözleşme kapsamında kalması, işin bedelinin götürü olarak hesap edilmiş olması gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; 14/05/2020 tarihli bilirkişi raporunun sonuç bölümünde istenilen belgelere ilişkin eksikliğin giderilmeden karar verildiğini ve bu eksikliğin sonuca doğrudan etkili olması nedeniyle usul yönünden hukuka aykırı olduğunu, taraflar arasındaki 27/01/2016 tarihli proje hizmet sözleşmesinin 2. maddesinde yapılacak işin belirtildiğini, 3. maddesinde ise bedelin kararlaştırıldığını, yapılan imalatın müvekkili tarafından alınan 08/04/2016 tarihli inşaat ruhsatına aykırı olması nedeniyle tadilat ruhsatı alınması gerektiğini, meydana gelen durumdan müvekkilinin bir kusurunun bulunmadığını, davalının projeye aykırı imalat yaptığını, yapı denetim firmasının denetim yükümlülüğünü yerine getirmemesi nedeniyle projeye aykırı imalatların ortaya çıktığını, tadilat ruhsatı alınmadan iskan verilemeyeceğinin davalıya bildirilmesinden sonra davalının müvekkiline başvurduğunu, davalının yaptığı mahal ve projeye aykırı imalatlarla ilgili yeniden yeni mimari proje oluşturularak, OSB onayından sonra mekanik ve elektrik projelerin de tadilatları çizilerek OSB’den 12/04/2017 tarihinde tadilat ruhsatı alındığını, bu tadilat ruhsatı üzerine de 21/06/2017’de iskan alındığını, projedeki mahal değişikliğinin dava konusu imalat yerinin içinde proje yerinin büyütülerek veya yeri değiştirilmek suretiyle yapıldığını, davalının müvekkilinin çizdiği mimari elektrik ve tesisat projelerine uygun inşaat yapmadığını ve bu nedenle iskanın alınamadığını, kusurun davalıda olduğunu, müvekkilinin denetim yükümlülüğünün bulunmadığını, yapılan tadilat masraflarının sözleşme bedeline dahil olmadığını belirterek mahkeme kararının kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili için yapılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkin olup, mahkemece davanın reddine dair verilen karara karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Taraflar arasında davalıya ait parsel üzerinde davalı tarafça yapılacak fabrika binasına ait inşaat ruhsatı alımı için gerekli tüm projelerin çizilerek idaresine onaylatılıp inşaat ruhsatıyla birlikte teslimine ilişkin 10/04/2017 tarihli eser sözleşmesi bulunduğu hususu ihtilafsız olup, sözleşmenin içeriğinden davacının yükümlülüğünün inşaat yapımına ilişkin projelerin çizimi, onaylattırılması ve inşaat yapı ruhsatının alımıyla sınırlı olduğu, sonrasında davalı tarafça yapılacak inşaata ilişkin herhangi bir yükümlülüğünün bulunmadığı anlaşılmıştır.
Dosya kapsamından, davaya konu tadilat projelerinin çiziminin, inşaat yapımı aşamasında 10/04/2017 tarihli sözleşme kapsamında hazırlanan projeler ve inşaat ruhsatına aykırı davalı tarafından yapılan imalattan kaynaklandığı, bu nedenle inşaatın yasal hale getirilmesi ve yapı kullanma izin belgesi alınabilmesi için asıl proje müellifi olan davacıya tadilat projelerinin çizimi konusunda anlaşmaya varıldığı ve davacı tarafça tadilat projelerinin çizildiği ve davalı tarafça yapı kullanma izin belgesinin alındığı anlaşılmıştır.
Bu durumda, davacının herhangi bir kusuru olmaksızın inşaatın yapımı aşamasında ortaya çıkan durum nedeniyle davacı tarafça çizilmek zorunda kalınan ek projelerin asıl sözleşme kapsamında yapılması gereken iş olarak kabulü mümkün değildir. Sözleşme kapsamı dışında çizilen ek projeler bedeli konusunda taraflar arasında yazılı sözleşme bulunmadığı ve sözlü eser sözleşmesi ilişkisinin kurulduğu anlaşıldığından işin bedeli önceden kararlaştırılmayıp iş bedeli taraflar arasında çekişme konusu olduğuna göre sözleşme tarihinde yürürlükte bulunan 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 481. maddesi uyarınca iş bedelinin yapıldığı yılın mahalli piyasa rayiçlerine göre belirlenmesi gerekir.
O halde mahkemece yapılması gereken iş; 6100 sayılı HMK’nın 266 ve devamı madde hükümlerine uygun olarak seçilecek konusunda uzman bilirkişi tarafından inceleme yapılmak suretiyle bilirkişiden dava konusu işin yapıldığı yıl piyasa rayiçlerine göre iş bedelini belirleyen, mahkemenin ve Yargıtay’ın denetimine elverişli rapor alınarak hüküm kurulması gerekirken taraflar arasındaki sözleşmenin kapsamının hatalı değerlendirilerek yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesi doğru olmamıştır.
Açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile mahkeme kararının HMK’nın 353/1-a.6 maddesi gereğince kaldırılmasına, dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle:
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE,
2-Ankara 11. Asliye Ticaret Mahkemesinin 29/06/2020 tarih, 2017/819 E-2020/331 K
sayılı kararının HMK’nın 353/1-a.6 maddesi gereğince kaldırılmasına,
3-Dairemiz kararına uygun şekilde davanın yeniden görülmesi için dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine,
4-Davacı tarafından yatırılan 54,40 TL istinaf karar harcının talep halinde kendisine iadesine,
5-İstinaf talep eden davacı tarafından yapılan istinaf kanun yoluna başvurma harcı ile yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 353/1-a maddesi gereğince KESİN olarak 01/06/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …