Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 27. Hukuk Dairesi 2020/1172 E. 2022/751 K. 29.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 27. HUKUK DAİRESİ
Esas No: 2020/1172 – Karar No:2022/751
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
27. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2020/1172
KARAR NO : 2022/751

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 17/07/2020
NUMARASI : 2018/557 E-2020/355 K

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVANIN KONUSU : Alacak-Tazminat (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ : 29/06/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 07/07/2022
Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan alacak ve tazminat davasında mahkemece davanın reddine dair verilen karara karşı davacı vekilince istinaf başvurusunda bulunulması üzerine yapılan incelemede;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili; müvekkili şirkete ait … plakalı beton pompasına ait “hidrolik ana pompanın” bakım ve onarımı için davalı şirket ile anlaşma yapıldığını, onarım bedeli olarak 21.240,00 TL ödendiğini , bu kapsamda ana pompa ile ilgili bakım ve onarım işini davalının yaptığını, ancak pompanın bakım onarımdan sonra çalışmadığını, bu şekilde 3 kez davalıya bakım onarım için götürüldüğü halde sonuç alınamadığını belirterek; ayıplı ifa nedeniyle ödenen 21.240,00 TL bedelin 20/03/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle ve pompanın çalışmamasından dolayı oluşan 142.000,00 TL zararın dava tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı vekili süresinde davaya karşı cevap dilekçesi sunmamış, 20/03/2019 tarihli beyan dilekçesinde; müvekkili tarafından davacıya ait beton pompanın hasar tespiti ve onarımının yapıldığını, bunun için iki defa davacının şantiyesinin bulunduğu Bursa Mustafa Kemal Paşa’ya gidildiğini, tamir edilen hidrolik ana pompanın beton pompasına monte edildiğini ve çalışır vaziyette teslim edildiğini, ancak davacının daha sonra hidrolik ana pompanın çalışmadığını belirtip müvekkilinden tamirini talep ettiğini, yapılan incelemede sorunun davalı tarafından tamir edilen parçadan değil tamir edilen parçanın monte edildiği beton pompasından kaynaklandığının tespit edildiği ve tamirin ancak müvekkilinin tamirhanesinin bulunduğu, Ankara’da yapılmasının mümkün olduğunun belirtildiğini, buna rağmen iş bu davanın açıldığını belirterek; davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece; davanın, tamir ve bakım hizmetinin ayıplı ifa edildiği gerekçesiyle ödenenin iadesi ve gelir kaybının tazmini istemine ilişkin olduğu, tüm dosya kapsamı, davacı, davalı beyanları, ıslah, … firması yazı cevabı, Mustafa Kemal Paşa Sulh Hukuk Mahkemesi tespit dosyası, keşif ve dosyada alınan bilirkişi raporları hep birlikte değerlendirildiğinde; davacıya ait … plakalı beton pompasına ait hidrolik ana pompanın 20/03/2018 tarihinde tamir edildiği, daha sonra bu pompanın arızalandığı iddiası ile Sulh Hukuk Mahkemesi vasıtasıyla yapılan tespitte çalışmadığı ve arızalı olduğu tespit edilen parçanın, mahkemece alınan teknik bilirkişi raporuna göre beton pompası olduğu, bunların ayrı parçalar olduğu, davacı ayıplı ifayı ispat edemediğinden ödenenin iadesi ve meydana gelen zararın tazminini talep edemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Davacı vekili istinaf başvurusunda; Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunu düzenleyen bilirkişi …’nın, Ankara Bilirkişilik Bölge Kurulunun listesinde uzmanlık alanının “makina tesisat alet, ekipman, menkul işletme tesisatlarının değerlemesi, ısı yalıtımı, sıhhi tesisat, pis su tesisatı ve ısıtma tesisatı konuları” olduğunu, yargılamaya konu alanda uzmanlığı olmadığını, bu bilirkişinin uzmanlık alanı dışında rapor düzenlediğini, Mustafakemalpaşa Sulh Hukuk Mahkemesinin 2018/16 D.İş dosyasında tespit olunan arızanın hangi pompaya ait olduğu hususunun bilirkişilerce uygun yeterlilikte değerlendirilmediğini, mahkemece listeden iş makinaları çalışma usulleri ile hidrolik sistemler ve pompalar konusunda uzmanlığı bulunan bilirkişiler seçilmesi gerekirken yanlış bilirkişi seçimi yapıldığını, bilirkişilerce değerlendirilmesi gerekenin, tespit dosyasında mevcudiyeti tespit edilen arızanın hangi pompanın görevi içerisinde kaldığı ve gerçekte bu arızanın onarımının dosyaya sunulan fatura içeriği ile örtüşüp örtüşmediği olup, bilirkişilerce bu tespitten kaçınıldığını, bu sebeple alanında uzman … Üniversitesi Öğretim Görevlisi Yüksek Makine Mühendisi Doktor …’dan teknik mütalaa alındığını, Yargıtayın yerleşik içtihatları doğrultusunda, mahkeme dosyasında aldırılan bilirkişi raporları ile teknik mütaalaa arasındaki çelişkilerin giderilmesi ve tüm itirazlarını karşılar mahiyette alanında uzman teknik bilirkişi heyetinden yeniden rapor aldırılması zaruret iken mahkemece yeniden rapor aldırmamasının hatalı olduğunu, 07/12/2019 tarih ve 30971 sayılı Resmi Gazetede, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinde Değişiklik Yapılmasına Dair Tarifenin ilan edilerek yürürlüğe girdiğini, bu değişiklikle tarifenin 13.maddesinin 4.fıkrasının “Maddi tazminat istemli davaların tamamının reddi durumunda avukatlık ücreti, Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümüne göre hükmolunur.” Hükmünün getirildiğini, maddi tazminat istemli davanın tamamı reddedildiğinden, Tarifenin ikinci kısım ikinci bölümüne göre maktu vekalet ücreti takdir edilmesi gerekirken davalı lehine nispi vekalet ücretine hükmedilmesinin de hatalı olduğunu belirterek; mahkeme kararının ortadan kaldırılarak dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesini mümkün olmadığı takdirde mahkemece yapılacak tahkikat sonrası; öncelikle davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan alacak ve tazminat istemine ilişkin olup, mahkemece davanın reddine dair verilen karara karşı davacı vekilince istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK)’nun 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Taraflar arasında … plakalı beton pompasındaki arızanın giderilmesi için sözlü olarak eser sözleşmesi kurulduğu ihtilafsız olup, davacı iş sahibi, davalı yüklenicidir.
Mahkemece yargılama sırasında bir tanesi dava konusu beton pompasının bulunduğu araç üzerinde keşif yapılmak suretiyle, bir tanesi ise dosya üzerinden alınan bilirkişi raporlarının dosya kapsamına ve oluşa uygun ve denetlenebilir nitelikte olduğu gözetilerek, davacı vekilinin bilirkişi raporlarına yönelik istinaf nedenleri yerinde görülmemiştir.
Davacı vekilinin mahkemece takdir edilen vekalet ücretine yönelik istinaf başvurusu yönünden ise Yargıtay 6. Hukuk Dairesi’nin 04/11/2021 tarih ve 2021/5575 Esas- 2021/1250 Karar sayılı kararında da belirtildiği üzere; kararın verildiği tarihte yürürlükte bulunan 2020 yılı Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13. maddesinin 3. ve 4. bentlerindeki düzenlemenin, sadece bedensel zararlarla ilgili olarak açılan maddi tazminat davalarında uygulanabileceği dikkate alındığında, eser sözleşmesinden kaynaklanan iş bu davada mahkemece karar tarihindeki tarifeye göre davalı lehine takdir edilen vekalet ücretinin de usul ve yasaya uygun olduğu kanaatine varılmıştır.
Mahkemece, dosya kapsamındaki bilgi, belge ve toplanan deliller değerlendirilerek yasal düzenlemelere uygun ve isabetli gerekçeyle karar verilmiş olduğu, ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkeme kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 80,70 TL istinaf karar harcından peşin alınan 54,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 26,30 TL harcın davacıdan tahsili Hazine’ye irat kaydına,
3-İstinaf başvurusu nedeniyle davacı tarafından yatırılan istinaf kanun yoluna başvurma harcı ile yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK 361. madde gereğince kararın taraflara tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içinde Yargıtay’da TEMYİZ yolu açık olmak üzere 29/06/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …