Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 27. Hukuk Dairesi 2020/1116 E. 2022/656 K. 08.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 27. HUKUK DAİRESİ
Esas No: 2020/1116 – Karar No:2022/656
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
27. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2020/1116
KARAR NO : 2022/656
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 25/02/2020
NUMARASI : 2019/549 E-2020/174 K

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ : 08/06/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 09/06/2022
Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan eser sözleşmesinden kaynaklanan itirazın iptali istemine ilişkin davada mahkemece davanın kabulüne dair verilen karara karşı süresi içinde davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine eksiklik nedeniyle mahalline gönderilen dosya ikmalen gelmiş olmakla yapılan incelemede;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili; Müvekkil ile davalı arasındaki ticari ilişkiler sonucu faturalar düzenlendiğini ancak faturaların bedelinin ödenmediğini, 24/01/2019 tarihinde müvekkiline gönderilen mutabakatla da müvekkilinin alacaklı olduğunun beyan ve kabul edildiğini, ödeme yapılmadığından davalı aleyhine Ankara 25. İcra Müdürlüğünün 2019/4723 sayılı dosyası ile 16.804,64TL alacak için icra takibi başlatıldığını, davalı tarafından haksız ve kötüniyetli olarak takibe itiraz edildiğini, sözleşme gereğince Ankara mahkemeleri ve icra daireleri yetkili olduğundan davalının yetki itirazının da yerinde olmadığını belirterek davalının itirazının iptaline, alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili; Taraflar arasında akdedilen 16.02.2017 tarihli sözleşme ile davacının Zonguldak’da yapılacak olan 82.500,00 TL + KDV anahtar teslim bedelli “ Metal Clad Binası Çelik Konstrüksiyon” işini sözleşme ve eklerinde belirtilen şartlara uygun yapmayı üstlendiğini, sözleşmeye göre işin tümünün 15 Nisan 2017 tarihinde bitirilerek, tamamı ile kullanılır olarak teslim edileceğinin taahhüt edildiğini, ancak davacı tarafından işin eksik, ayıplı olarak kısmen yapıldığını ve bitirilip müvekkiline teslim edilmediğini, davacının işi bitirmeden bırakıp gittiğini ve müvekkilini zarara uğrattığını, eksik işlerin bir kısmının müvekkili tarafından başka firmalara tamamlatıldığını ve idareye teslim edildiğini, davacının kusurlu taraf olduğunu, eksik bırakılan işlerin bir kısmının … Atölyesi firmasına KDV dahil 11.115,00 TL’na yaptırıldığını, yine bir kısmının da … İnşaat Hafriyat Taşımacılık firmasına KDV dahil toplam 24.780,00 TL ödenerek yaptırıldığını, eksik ve ayıplı işlerin toplamının 35.895,00TL olduğunu, müvekkilinin sözleşmeye istinaden davacı tarafa toplamda 80.545,00 TL ödeme yaptığını, ayrıca eksik ve ayıplı işler ilişkin olarak da 35.895,00 TL ödemede bulunduğunu, uğranılan zararın 19.091,00 TL olduğunu ve davacının müvekkiline bu miktar kadar borçlu olduğunu, davacı tarafın sözleşme konusu işleri yapmadan müvekkili şirkete fatura düzenlediğini belirterek davanın reddine ve davacı aleyhine kötü niyet tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
İlk Derece Mahkemesince; Tarafların bildirmiş olduğu deliller toplandıktan sonra dosyanın mali müşavir bilirkişiye tevdi edildiği, söz konusu bilirkişi tarafından hazırlanan 07/02/2020 tarihli rapora göre, davacı ticari defterlerinin usulüne uygun tutulduğu, davacı ticari defterlerine göre takip tarihi olan 04/04/2019 tarihi itibariyle 16.805,16 TL borçlu olduğunun kayıtlı olduğu, davalı ticari defterlerinin usulüne uygun tutulduğu, davalı ticari defterlerine göre taraflar arasındaki ticari ilişkinin 29/08/2016 tarihinde başladığı ve 01/04/2019 son işlem tarihine kadar devam ettiğinin görüldüğü, 01/04/2019 tarihi itibariyle davacının 16.804,64 TL alacağı varken bu tutarda virman işlemi yapılarak hesabın kapatıldığı, 04/04/2019 takip tarihi itibariyle davacının bir borç ya da alacağının bulunmadığının görülmediği, dosyada bulunan 24/01/2019 tarihli mutakabat mektubunda, taraflar arasında 31/12/2018 tarihi itibariyle davacının 16.805,16 TL alacaklı olduğu konusunda mutakabatın olduğu, anlaşmazlığın 24/01/2019 tarihli mutabakat mektubundan sonra 01/04/2019 tarihinde davalı şirketin davacıya olan 16.804,64 TL borcunu eksik ve ayıplı bırakıldığı iddia edilen işler nedeniyle virman işlemi yapılarak kapatılmasından kaynaklandığı, davalının eksik ve ayıplı işlerle ilgili olarak 06/12/2017 tarih, 61079 sayılı ve 11.115,00 TL bedelli fatura ile dava dışı … Atölyesi’ne, ayrıca 08/08/2017 tarih, 050810 sayılı ve 24.780,00 TL bedelli fatura ile dava dışı … İnş..Taş. firmalarına ait faturaları sunduğu, eksik ve ayıplı işler dışında taraf defter ve belgelerinin birbirini teyit ettiği, buna göre davalının 16.805,16 TL borcunun bulunduğu konusunda duraksama olmadığı, bu durumda 04/04/2019 takip tarihi itibariyle davacının davalıdan 16.805,16 TL alacaklı olduğunun tespit edildiğinin rapor edildiği, söz konusu rapor mahkemece değerlendirildiğinde taraf ticari defterlerinin davalı tarafından ayıplı ve eksik işler nedeniyle yapılan virman işlemi dışında birbiri ile örtüşmesi, virman işleminin davalı tarafından yapılan tek taraflı bir işlem olması, eksik ve ayıplı işlere yönelik davalı tarafından davaya açılmış her hangi bir dava olmadığı gibi çekilmiş bir ihtarın da bulunmadığı, bundan dolayı davalı tarafın kendi defterlerinde görünen davacı alacağını eksik ve ayıplı iş var denilerek kapatmasının yerinde olmadığı, bu nedenden ötürü bilirkişinin davacının alacaklı olduğu yönündeki raporunun yerinde olduğu ve alacağın likit olması nedeniyle davacı lehine %20 oranında icra inkar tazminatına hükmedildiği gerekçesiyle, davanın kabulü ile Ankara 25. İcra Müdürlüğü’nün 2019/4723 sayılı dosyasına davalı borçlu tarafından yapılan itirazın 16.804,64TL asıl alacak yönünden iptali ile takibin kaldığı yerden aynı şartlarda devamına, davacının inkar tazminatı talebinin kabulü ile 16.804,64TL asıl alacak üzerinden hesaplanacak %20 inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Bilirkişi raporunda sadece tarafların ticari defter kayıtlarına bakılarak fiktif bir değerlendirilme yapıldığını ve bu değerlendirme ile sonuca gidildiğini, sözleşmeye bağlı işin yapılıp yapılmadığı hususu açıklığa kavuşturulmadan şeklen inceleme yapılmasının maddi gerçekliğin ortaya çıkarılmasını engellediğini, dosyaya sunulan … Atölyesi ile imzalanan sözleşme içeriğinden anlaşılacağı üzere davacı ile imzalanan sözleşenin konusunu oluşturan Zonguldak 2 TM (Metal Clad Binası) işinde eksik bıraktığı işlerin … Atölyesi firmasına 10.600,00 TL+ KDV’ye toplamda 11.115,00 TL ye yaptırıldığını, yine dosyaya sunulan … İnşaat Harfiyat Taşımacılık ile imzalanan sözleşme içeriğinde ise, davacı firmanın yapmadığı eksik ve ayıplı işlerin bir kısmının 21.000,00 TL+ KDV olmak üzere toplam 24.780,00 TL ödenerek yaptırıldığının açıkça görüldüğünü, davacının müvekkili şirkete eksik ve ayıplı yaptığı işlere ilişkin olarak maddi maliyetin toplamda 35.895,00 TL olduğunu, davacı tarafa müvekkilince sözleşmeye istinaden toplamda 80.545,00TL ödendiğini, ayrıca eksik ve ayıplı yaptığı işlere ilişkin olarakta 35.895,00TL diğer taraflara ödenmiş olup uğranılan zararın 19.091,00 TL. Olduğunu, davacının sözleşme konusu işi tamamlamadan müvekkil şirkete sözleşme bedelini tam rakamlı fatura tanzim ederek, müvekkil şirketi borçlu gibi göstermeye çalışmasının hukuken muteber tarafının bulunmadığını, müvekkilinin sadece işin yahılan tamamlanan kısmına ilişkin miktarı defterlerine işleyebilmesinin Vergi Usul Kanunu açısından mümkün olmadığını, fatura bedelinin tamamının ticari defterlere işlenmesinin yasal zorunluluk olduğunu, faturanın tek başına alacağı ispata yeterli olmayıp işin sözleşmeye uygun yapılıp yapılmadığı, eksik ya da ayıplı olup olmadığının, ifanın gerçekleşip gerçekleşmediğinin ispatlanmasının önem arz ettiğini, sözleşmenin imzalanmasından sonra iş kapsamında sadece sandviç panellerin ana yüklenici olan müvekkili tarafından tedariği sağlanacağı, geri kalan tüm işlerin davacı tarafından sağlanarak yapılacağının taahhüt edilmiş olmasına rağmen işin sözleşmeye uygun yapılıp teslim edilmediğini, bir çok iş kaleminin eksik ya da ayıplı yapıldığını, bu yöndeki itirazlarının mahkemece değerlendirilmeye alınmadığını, taraflar arasındaki nizanın çözümünde öncelikle dosyanın inşaat bilirkişisine tevdii ile davacı ve davalının iddiasının açıklığa kavuşturulması gerektiğini, mahkemece sözleşme konusu işin yapılıp yapılmadığı, davacının sözleşmeden kaynaklı edimlerini yerine getirip getirmediği hususu çözümlenmeden mali bilirkişiye dosyanın tevdi edilmesinin hukuka aykırı olduğunu belirterek mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan itirazın iptali istemine ilişkin olup mahkemece davanın kabulüne dair verilen karara karşı davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık Metal Clad Binası Çelik Konstrüksiyon işinin yapımını konu alan 16.02.2017 tarihli eser sözleşmesinden kaynaklanmış olup, mahkemece dosya kapsamındaki bilgi, belge ve toplanan deliller değerlendirilerek yasal düzenlemelere uygun ve isabetli karar verilmiş olduğu, ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 1.147,92 TL istinaf karar harcından peşin alınan 54,40 TL ve 232,58 TL olmak üzere toplam 286,98 TL harcın mahsubu ile bakiye 860,94 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazine’ye irat kaydına,
3-İstinaf başvurusu nedeniyle davalı tarafından yapılan yargılama giderleri ve ödediği istinaf başvuru harcının kendisi üzerinde bırakılmasına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 6100 Sayılı HMK’nun 362/1-a maddesi gereğince KESİN olmak üzere 08/06/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Başkan…

Üye…

Üye…

Katip…