Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 27. Hukuk Dairesi 2020/1086 E. 2022/709 K. 22.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 27. HUKUK DAİRESİ
Esas No: 2020/1086 – Karar No:2022/709
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
27. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2020/1086
KARAR NO : 2022/709
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 18/02/2020
NUMARASI : 2014/217 E-2020/114 K

DAVACI :
VEKİLLERİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)

KARAR TARİHİ : 22.06.2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 23.06.2022
Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan eser sözleşmesinden kaynaklanan itirazın iptali istemine ilişkin davada mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen karara karşı süresi içinde davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine yapılan incelemede;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili; Taraflar arasında belirli köylerin enerji nakil işleri proje ve tevziat işine ilişkin sözleşme imzalandığını, sözleşmede uyuşmazlık halinde Ankara icra dairesi ve mahkemelerinin yetkili olarak kararlaştırıldığından davalının yetki yönünden itirazının reddi gerektiğini, müvekkilinin işi, sözleşmeye, inşaat tekniğine ve ihale dosyasındaki şartnameye göre yapıp teslim ettiğini, müvekkili şirketçe yapılan işin esas iş sahibi … tarafından kabul edilip parasının davalıya 11.01.2013 tarihinde ödendiğini, tarafların sözleşmede işin yapımı konusunda km başına plan proje hazırlanması ve tevziat yapılması vs. işler için 1.500,00 TL birim fiyat üzerinden anlaştıklarını, 1.500,00 TL’nın 1.250,00 TL’sı proje işleri ve 250,00 TL’lık kısmın aplikasyon işleri için belirlendiğini ayrıca kamulaştırma planlarının hazırlanması işleri için ise km başına 1.000,00 TL birim fiyat üzerinden anlaştıklarını, müvekkili tarafından yerine getirilen ve sözleşmedeki işler gereğince toplam 42.884 km işin yapılıp teslim edildiğini ve işin sözleşmeye göre bedelinin KDV dahil 68.367,14 TL olduğunu, davalının müvekkiline 6.500,00 TL para ödediğini, bakiye 52.429,78 TL’lık kısmı ve KDV’si olan 9.437,36 TL’nın ödenmediğini, davalıya söz konusu borcu ödemesi için Ordu 4. Noterliği’nden 25.03.2013 tarih ve … yevmiye nolu ihtarname gönderildiğini ve davalıya 03.04.2013 tarihinde tebliğ edilmesine rağmen ödeme yapılmadığını, bunun üzerine müvekkili şirketçe davalı borçlu aleyhine Ankara 25. İcra Müdürlüğü’nün 2014/233 sayılı dosyası ile takip yapıldığını, davalının itiraz ettiğini belirterek davalının haksız olan itirazının iptaline, en az %20 oranında icra inkar tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili; Davada Nevşehir mahkemelerinin yetkili olduğunu, davacının yapması gereken işleri tamamlamadığını, bu nedenle taleplerinde haksız olduğunu, sözleşmenin 4. maddesinde işin süresinin belirtildiğini, davacının iş programını süresinde sunmadığı gibi, diğer işleri de süresinde yapmadığını, bu nedenle müvekkilinin dava dışı … ile yaptığı ihale sözleşmesinin … tarafından tek taraflı feshedildiğini, bu durum nedeniyle müvekkilinin mağdur olduğunu ve buna ilişkin dava haklarının saklı olduğunu, sözleşmenin 5. maddesinde ödeme şeklinin belirtildiğini, plan ve projelerin onaylatılmasını müteakip ilk … ödemesinde %50 + KDV’lik fatura karşılığı banka havalesi ile, bakiye tutar %50+KDV’lik fatura karşılığı ise Kamulaştırma Planlarının hazırlanarak … tarafından onaylanması, … tarafından kamulaştırma ile ilgili istenebilecek ek bilgi ve belgelerin temini ile takibin yapılmasını müteakip ilk … ödemesinde banka havalesi ile yapılacağının kararlaştırıldığını, ancak işlerin süresinde yapılmaması nedeniyle asıl sözleşmenin … tarafından tek taraflı fesh edildiğini, müvekkilinin mağdur olduğunu, kabul anlamına gelmemek üzere bir an için davacının haklı olduğu düşünülecek olsa dahi sözleşmede ödeme şeklinin ilk … ödemesinde yaptığı işe göre alacağının %50+KDV’si olduğunu, kamulaştırma planlarının onaylanmasından sonraki ilk ödemede ise kalan %50+KDV’sinin olacağını, kabul etmemekle birlikte davacı işi yarım bıraktığı için en fazla yaptığı işin %50+KDV’sini hak ettiğini ki davacının bu şekilde düzenlediği bir faturanın da olmadığını, ayrıca dava dilekçesindeki 1.500,00 TL’nın 1.250,00 TL’sı proje işleri ve 250,00 TL’sı aplikasyon işleri için belirlendiği ifade edilmiş ise de bu durumun da doğru olmadığını, bu nedenle dava dilekçesindeki iş sırasının ilk 4 güzargah açısından taleplerin bu yönüyle de haksız olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İlk Derece Mahkemesince; Davanın taraflar arasındaki eser sözleşmesi kapsamında iş bedelinin tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkin olduğu, davalı vekilinin Ankara 25. İcra Müdürlüğü’nün 2014/233 sayılı icra takip dosyasında icra müdürlüğünün yetkisine ve mahkemeye sunmuş olduğu 06.05.2014 havale tarihli cevap dilekçesinde mahkemenin yetkisine itiraz ettiği, taraflar arasında düzenlenen 25.07.2012 tarihli sözleşmenin 11. maddesinde “iş bu sözleşmeden kaynaklanacak uyuşmazlıkların çözüm yeri Ankara mahkemeleri ve icra müdürlükleridir.” düzenlemesinin bulunduğu, yine 6100 sayılı HMK’nın 17. maddesindeki “Tacirler veya kamu tüzel kişileri aralarında doğmuş veya doğabilecek uyuşmazlık hakkında bir veya birden fazla mahkemeyi sözleşme ile yetkili kılabilirler. Taraflarca aksi kararlaştırılmadıkça dava sadece sözleşme ile belirlenen bu mahkemelerde açılır.” düzenleme gereğince davalının yetki itirazının yerinde görülmediği, tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, dava dışı ihale merci … ile yüklenici davalı … Elk Ltd. Şti. arasında 24.07.2012 tarihli 8. Grup Enerji Nakil Hattı Yapım İşine ilişkin sözleşme imzalandığı, davacı (projeci) ile davalı (işveren) arasında ise 25.07.2012 tarihinde 8. Enerji Nakil Hattına ilişkin arazi etütlerinin yapılması, projelerinin çizilmesi, proje hesaplarının yapılması, aplikasyon, iletkenler çekildikten sonra sehim kontrollerinin yapılması, direk tevziatı ve konumlarının belirlenmesi ve en ekonomik kamulaştırma projelerinin oluşturulması ile tüm bu husus ve esasların ilgili kurum ve kuruluşlara onaylattırılması ve onaylanmış olarak iş verene teslim edilmesi hususunda sözleşme imzalandığı, yine dava dışı … Enerji Ltd. Şti. ile davacı şirket arasında 01.08.2012 tarihli ihaleye konu yerle ilgili olarak projelendirme sözleşmesinin imzalandığı, mahkemece denetime ve hüküm kurmaya elverişli 09.12.2019 tarihli bilirkişi 2. ek raporunda tespit edildiği üzere ihale makamı … tarafından gönderilen 8. Enerji Nakil Hattı yapım işleri hakediş detay tablosuna göre 14 adet işin davaya konu olduğu, 14 adet işten 12 adet işin davacı tarafından projelerinin hazırlanarak onaylarının yaptırıldığı, geriye kalan 2 adet işin projelerinin onaylarına ve parasal değerlendirmelerine rastlanılmadığı, 14 kalem işin … ile davalı tarafından yapılan sözleşmedeki işler ile örtüştüğü, … tarafından davalı yana yapılan ödemelerin ilgili sözleşme dahilinde yapıldığı, bilirkişiler tarafından hesaplanan ve davacı tarafından yapılan iş bedeli olan 38.741,02 TL alacağı davacının davalıdan isteyebileceği, ayrıca davacının keşide ettiği Ordu 4. Noterliği’nden düzenlenen 25.03.2013 tarih ve … yevmiye nolu ihtarnamenin 03.04.2013 tarihinde davalıya tebliğ edildiği, ihtarnamede davalıdan alacağın %50’sinin tebliğ tarihinden itibaren 7 gün içerisinde ödenmesi istenildiğinden alacağın %50’sinin 10.04.2013 tarihinde muaccel hale geldiği ve davalının bu tarihte temerrüde düştüğü kabul edilerek hesaplanan 3.245,55 TL işlemiş faiz ve asıl alacağın %18 KDV’si olan 6.973,38 TL olmak üzere toplam 48.959,95 TL alacağa davalının yapmış olduğu itirazın iptaline karar verildiği, alacak likid olmayıp yargılamayı gerektirdiğinden icra inkar tazminatı talebinin reddedildiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, davalının Ankara 25. İcra Müdürlüğü’nün 2014/233 sayılı dosyasında yürütülen takibe yaptığı itirazın kısmen iptali ile icra takip tarihi itibariyle 38.741,02 TL asıl alacak, 6.973,38 TL KDV ve 3.245,55 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 48.959,95 TL üzerinden takibin devamına, tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla asıl alacağa icra takip tarihinden itibaren ticari avans faizi uygulanmasına, alacak likit olmayıp yargılamayı gerektirdiğinden icra inkar tazminatı talebinin reddine, davacının fazlaya ilişkin talebinin reddine karar verilmiştir.
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Davacının söz konusu … yazı cevabına karşı herhangi bir beyanda bulunmadığını, dolayısıyla içeriğini kabul etmiş olduğunu, sonrasında bilirkişi raporuna itirazla birlikte bu yönde beyanda bulunmakla iddiasını genişletir mahiyette hususları ileri sürdüğünü, dosyaya sunulmamış evrakları ibraz ettiğini, davanın açılışından yaklaşık 2-3 yıl sonra davacının delillerinde bildirmediği, ön inceleme zaptında verilen süre zarfında mahkemeye sunmadığı belge ve evrakları sunduğunu, bu hususa ilişkin muvafakatleri bulunmadığını beyan ettiklerini, bu duruma göre, söz konusu beyanlara, evkralara usuli anlamda değer verilmemesi gerektiğini, davacının davasını ispat edemediğini, davacının kendindeki sözleşmenin tarihinin bulunmadığını, tarihin farklı atıldığını ileri sürdüğünü ama bankamatikten gönderilen paranın ve kestiği faturanın sözleşme tarihinden 2 gün sonra olmasına da bir izahat yapamadığını, bu yönüyle kötü niyetli olduğunu, davacının kendisini bağlar ticari defterlerinde müvekkilinden alacaklı olduğuna dair herhangi bir kayıt olmadığını, 16/06/2015 tarihli bilirkişi raporu içeriğiyle bu hususun sabit olduğunu, taraflar arasındaki sözleşmede “ödeme şekli” başlıklı kısmına göre davacının müvekkilinden alacaklı olduğu yönünde herhangi bir fatura tanzim etmediğini, hal böyleyken son bilirkişi raporu ile davacıyı alacaklı değerlendirmenin hatalı olduğunu, taraflar arasındaki sözleşmenin 6. maddesinde projecinin işi bizzat yapacağının açık bir şekilde belirtildiğini, kabul anlamına gelmemek kaydıyla davacının sunduğu evrağa bakıldığında söz konusu evrağın davacı tarafından değil, … Enerji Ltd. Şti. tarafından ibraz edildiğinin görüldüğünü, projenin tarafların arasındaki sözleşmenin 4. maddesindeki sürelerden sonra …’a sunulduğunu, işverene hiç sunulmadığını, dolayısıyla davacının sözleşmeye uymadığının sabit olduğunu, … tarafından gönderilen 08/08/2018 tarihli yazıda açıkça “…projlelerin davacı … şirketi tarafından çizilip onay işlemlerinin yapıldığına ait bir veri bulunmamakla…” şeklinde ifade edildiğini, söz konusu nedenlerle sözleşme şartlarına uymayan, ispat edilemeyen davanın reddi gerektiğini, bilirkişi raporunun hatalı olup hükme esas alınamayacağını, …’tan gelen yazı cevabında ödemelerin davacı yanca verilmiş projeler dolayısıyla yapıldığına dair bilgi verilmediğini, bu nedenle ödemenin tamamının davacının yaptığı işe ilişkilendirilmesinin hatalı olduğunu, sözleşmenin hükümlerine riayet edilmediğinin sabit iken bu hususlardaki değerlendirmelerin hatalı olduğunu, neticesinde ihalenin tamamlanmayıp iptal edildiği hususu gözetildiğinde (projelerin süresinde verilmemesi ve dolayısıyla akabindeki sürecin zamanında tamamlanamaması sebebiyle) müvekkilinin aldığı ihaleyi tamamlayamadığını ve kar kaybı yaşadığını, bu hususta da değerlendirme ve hesaplamada tenzilat hesabı yapılmadığını, 08/08/2018 tarihli … sayılı … yazı içeriğinde her nasılsa bilirkişinin 14 işten 12’sinin yapıldığı şeklinde hesaplama yaptığını, dolayısıyla yapılan ödemenin davacının yaptığı iş hususu yönüyle kabul anlamına gelmemekle birlikte yapılan hesaplamanın bu yönüyle de hatalı olduğu gibi onay tarihinin hatalı belirlendiğini, cezai şart gününün eksik hesaplandığını, dolayısıyla hesaplamada gecikilen gün/cezai şart hesabında hata yapıldığını ve eksik hesap edildiğini, yapılmayan işler yönüyle değerlendirme yapılmadığını, müvekkiline kesilen bir fatura dahi yokken, KDV miktarıyla da davacının alacaklı değerlendirilmesinin ve ticari avans faiziyle hüküm kurulmasının hatalı olduğunu, tanık beyanına itibar edilemeyeceğini, müvekkilinin aldığı ihalenin davacı tarafça işlerin süresinde verilmemesi sebebiyle iptal edilmesiyle birlikte, yapılan ödemenin tamamının davacının olduğu şeklindeki değerlendirme sonucunda taşeron konumda iş alan davacının asıl işin muhatabı olan müvekkilinin hem işinden ettiğini, hem de hiç para kazanmamış duruma soktuğunu, kararın gerekçesiz olduğunu, belirterek, gerek sözleşme hükümlerine göre ve gerekse de ispatlanamaması nedeniyle davacının alacağı bulunmadığından davanın reddi gerektiğini belirterek mahkeme kararının kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, itirazın iptali istemine ilişkin olup mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen karara karşı davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun(HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Davacı ile davalı arasında 25/07/2012 tarihli sözleşmede belirtilerin köylerin ENH’nın arazi etütlerinin yapılması, projelerinin çizilmesi, onaylattırılması işini konu alan eser sözleşmesi bulunduğu ihtilafsızdır. Davacının taşeron, davalı ise yüklenici olduğu, sözleşme tarihinden itibaren işin 30 takvim günü sürede bitirileceği (md.4), projesi yapılan ve yüklenici tarafından kabul edilip idare tarafından onaylanan hattın km’si başına plan-proje hazırlanması, tevziat yapılması vs. işler için 1500TL/km, kamulaştırma planlarının hazırlanması işleri için 1000TL/km olmak üzere toplam 2500TL/km+KDV ödeme yapılacağı(md.5.1), plan ve projelerin onaylatılmasını müteakip ilk … ödemesinde %50 + KDV’lik fatura karşılığı banka havalesi ile, bakiye tutar olan %50+KDV’lik fatura karşılığı ise Kamulaştırma Planlarının hazırlanarak … tarafından onaylanması, … tarafından kamulaştırma ile ilgili istenebilecek ek bilgi ve belgelerin temini ile … müteakip ilk … ödemesinde banka havalesiyle yapılacağı(md.5.2.1-2 ), sözleşmeden kaynaklanan uyuşmazlıklarda çözüm yerinin Ankara mahkemeleri ve icra daireleri olduğu(md.9), davacı tarafından davalı aleyhinde Ankara 25. İcra Müdürlüğü’nün 2014/233 sayılı dosyasında sözleşme ve keşide edilen 25/03/2013 tarihli ihtarnameye dayanılarak bakiye 52.429,78 TL asıl alacak, 9.437,36 TL KDV alacağı, 5.214,25 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 67.081,39 TL alacağın tahsili için takip başlatıldığı, ödeme emrinin 16/01/2014 tarihinde davalıya tebliği üzerine davalının yasal sürede borca, faize, ferilerine ve icra müdürlüğünün yetkisine itiraz ettiği, davanın İcra İflas Kanunu’nun 67. maddesi gereğince bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde açılmış olduğu hususları belirlidir.
Katma Değer Vergisi’ne (KDV) tabi olan iş-hizmet veya eserin yapılması halinde iş bedeli ya da KDV alacağının istenebilmesi için fatura düzenlenmemiş olması yüklenicinin Vergi Usul Kanunu’na göre sorumluluğunu gerektirir ise de, bu alacağını takibe koyması ya da dava etmesi için fatura düzenlenmiş olması şart değildir.(Yargıtay 15.HD, 2018/151E, 2019/441K,05.02.2019)
Taraflar arasındaki uyuşmazlık eser sözleşmesinden kaynaklanmış olup mahkemece dosya kapsamındaki bilgi, belge ve toplanan deliller değerlendirilerek yasal düzenlemelere uygun karar verilmiş olduğu, ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı ve özellikle mahkemece yargılama aşamasında alınan bilirkişi raporu ve ek raporlarıyla taraflar arasında yapılan sözleşme kapsamında davacı tarafça yapılan imalatın belirlenmiş ve davacı alacağının sözleşme hükümlerine uygun olarak hesaplanmasına, sözleşmede KDV’nin ayrıca ödeneceği kararlaştırılmış olup, yerleşik içtihatlarda da kabul edildiği üzere fatura kesilmemiş olmasının KDV talep edilmesine engel olmayacağının tabii bulunmasına göre davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 3.344,45 TL istinaf karar harcından peşin alınan 836,25 TL harcın mahsubu ile bakiye 2.508,20 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazine’ye irat kaydına,
3-İstinaf başvurusu nedeniyle davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin ve ödediği istinaf başvuru harcının kendisi üzerinde bırakılmasına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 6100 Sayılı HMK’nun 362/1-a maddesi gereğince KESİN olmak üzere 22.06.2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Başkan…

Üye…

Üye…

Katip…