Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 27. Hukuk Dairesi 2020/1080 E. 2022/413 K. 14.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 27. HUKUK DAİRESİ

T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
27. HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

….
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 19/06/2020
NUMARASI …

DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ : 14.04.2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 14.04.2022
Eser sözleşmesinden kaynaklanan itirazın iptali talepli davada mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen karara karşı süresi içinde davalı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine yapılan incelemede;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili özetle; taraflar arasında akdedilen 02.07.2018 tarihli sözleşme ile … Belediyesine ait oyun parkları ve spor alanlarında zemine kauçuk karo döşeme yapılmasının kararlaştırıldığını, müvekkilinin 5 farklı yerde 2.180 m2 karo döşediğini, 2.000 m2 iş bedelinin 92.000 TL bedelli çekle tahsil edildiğini, 180 m2 iş bedelinin ödenmediğini, buna ilişkin 28.10.2018 tarihli faturaya dayanarak başlatılan takibin haksız itiraz sonucu durduğunu öne sürerek itirazın iptaline, takibin devamına ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili özetle; sözleşmede 10.000 m2 karo döşenmesinin kararlaştırıldığını, davacının sadece 2.000 m2 imalat yaptığını, ihtarname keşide edilerek verilen 15 günlük sürede de iş tamamlanmadığından sözleşmenin feshedildiğini, birim fiyat 39 TL/m2 olduğu halde davacının 59 TL/m2 fiyatla fatura düzenlediğini, davacı 15 günlük sürede işi tamamlayamadığından hak talebinde bulunamayacağını, sözleşmede kararlaştırılan 15 günlük süre geçtikten sonra her gün için 1.000 TL cezai müeyyide uygulama haklarını saklı tuttuklarını savunarak davanın reddine ve kötü niyet tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece; “…Söz konusu işe ait … Belediyesinde günlük çalışılan mahallerdeki döşenen kauçuk karolarına ait metrajlar celp edilip incelendiğinde ; davacının yaparak teslim ettiği alanlardaki toplam kauçuk karo miktarının 2.138,01 m2 olduğu belirlenmiştir. Davacı vekili Belediye yazısında anlaşılan işin toplam miktarının 2.138,01 m2 olduğunun doğru olduğu ancak kendilerinin hesapladıkları iş miktarı olan 2.180,00 m2 ile aradaki fark olan 41,99 m2 nin zemin döşeme işi yapılırken kenar , köşe ve açı kesimlerinden kaynaklanan fire olduğunu ,bu firenin davalıya ait olduğu belirtmiştir. Taraflar arasındaki sözleşmede, işi gereği olarak kauçukta meydana gelecek fireden davalının sorumlu olacağına dair açık bir hükmün olmadığı gibi sözleşmede fireden bahsedilmeden döşenecek kauçuk karonun m2 sinin 39,00 TL +kdv si olduğu belirtilmiştir. Bu nedenle Belediyenin yazısında belirtilen miktarda işin yapılıp teslim edildiği kabul edilmiştir. Yine taraflar arasında belediye yazısında belirtilen işi miktarının 2.000 m2 sinin yapılıp teslim edildiği ve bedelinin ödendiği hususunda uyuşmazlık bulunmadığı ancak ihtilaf ve dava konusu olan vede belediye yazısında anlaşılan, teslim edilen fakat bedeli ödenmeyen iş miktarının 138 m2 olduğu , bu durumda davacının davalıdan [138*39*1.18 (% 18 kdv)=] 6.351,12 TL alacağının bulunduğu tespit ve hesap edilmiştir. Tüm dosya kapsamı , dava , cevap , icra dosyası , sözleşme , belediyeden celp edilen metrajlar , fatura , bilirkişi raporu hep birlikte değerlendirildiğinde; taraflar arasında yapılan eser sözleşmesi kapsamında davacının yaptığı ve davalı tarafından ödenmeyen bakiye iş bedelinin 6.351,12 TL olduğu , bu miktar kadar takibe davalının itirazının haksız olduğu , yine alacağın likit olmadığından davacının icra inkar taziminatı talebinin yerinde olmadığı” gerekçesiyle “Davacının davasının kısmen kabulü ile; Ankara 5 İcra Müdürlüğünün 2018/13920 Esas sayılı dosyasında davalının 6.351,12 TL’ye yaptığı itirazın iptaline, asıl alacağa takip tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına, Fazla istemin reddine, Yasal şartları oluşmayan icra inkar tazminat isteminin reddine,” karar vermiştir.
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; duruşma günü ile gerekçeli kararın müvekkili yerine azledilen avukata tebliğ edildiği, savunma hakkının kısıtlandığı, sözleşmenin 11. maddesi gereğince vecibelerinden herhangi birini yerine getirmeyen tarafa 15 gün süre verilmesi ve bu süre içerisinde durumun düzeltilmemesi halinde diğer tarafa sözleşmeyi feshetme hakkı tanındığı, karşı tarafın bu durumda hiçbir hak talebinde bulunamayacağı, müvekkilinin 15.11.2018 tarihli ihtarname ile işin yapılmadığını belirterek faturayı iade ettiği, kalan imalatın müvekkili tarafından yapılarak idareye teslim edildiği, davacının yaptığı iş bedelini tahsil ettiği, mahkemece 138 m2 imalat bedeline hükmedilmesinin doğru olmadığı, davacının işi yaptığını kanıtlayamadığı, belediye yazısına istinaden işin yapıldığının ispatlandığının kabul edilemeyeceği nedenleriyle kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan itirazın iptali talepli olup, mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen karara karşı davalı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İnceleme, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Somut olayda davalı şirket yetkilisinin de katıldığı 28.02.2020 günlü celsede duruşmanın 03.04.2020 tarihine ertelendiği, ancak Hakimler ve Savcılar Kurulu’nun Corona Virüs Hakkında Alınacak Tedbirler başlıklı 13.03.2020 tarihli kararı gereğince mahkemenin 30.03.2020 tarihinde dosya üzerinden inceleme yaparak duruşma gününün 05.06.2020 tarihine ertelenmesine ve taraf vekillerinin duruşma gününü UYAP üzerinden öğrenmelerine karar verdiği, yine duruşmanın ertelendiği tarihten önce 01.06.2020 günü dosya üzerinden yapılan incelemeyle durma süresinin 15.06.2020 tarihine kadar uzatıldığı vs. gerekçelerle duruşmanın 19.06.2020 tarihine ertelenmesi ile taraf vekillerinin duruşma gününü UYAP üzerinden öğrenmelerine karar verildiği, belirtilen duruşmanın ertelenmesine ilişkin her iki kararın ve belirlenen duruşma günlerinin Tebligat Kanunu hükümleri gereğince davalı vekiline tebliğ edilmediği, davalı vekili ve yetkilisinin katılmadığı 19.06.2020 günlü duruşmada ise mahkemece hesaplamaya esas alınan belediye yazısının okunduğu ve karar verildiği anlaşılmakla davalı vekiline belirlenen duruşma günü tebliğ edilmeksizin davalı tarafın yokluğunda karar verilmek suretiyle savunma hakkının kısıtlanması usul ve yasaya uygun bulunmadığından davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, mahkeme kararının HMK 353/1-a.4 madde gereğince kaldırılmasına, dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-) Davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne,
2-) Ankara 8. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 19.06.2020 tarih ve 2019/575 Esas- 2020/188 Karar sayılı kararının HMK 353/1-a.4 madde gereğince kaldırılmasına,
3-) Davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine,
4-) Davalı tarafça yatırılan 433,80 TL istinaf karar harcının istek halinde kendisine iadesine,
5-) Davalı tarafça ödenen istinaf kanun yoluna başvurma harcı ve yapılan istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince verilecek kararda dikkate alınmasına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 353/1-a maddesi gereğince KESİN olarak 14.04.2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
….