Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 27. Hukuk Dairesi 2019/814 E. 2021/638 K. 24.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 27. HUKUK DAİRESİ

T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
27. HUKUK DAİRESİ

….
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 21/03/2019
NUMARASI :….

DAVANIN KONUSU : Menfi Tespit (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)

KARAR TARİHİ : 24.06.2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 24.06.2021

Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan eser sözleşmesinden kaynaklanan menfi tespit istemine ilişkin davada mahkemece davanın kabulüne dair verilen karara karşı süresi içinde davalı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine yapılan incelemede;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında akdedilen sözleşmeyle müvekkilinin davalıya ait otel inşaatının elektrik tesisat işini üstlendiğini, sözleşme gereğince 65.000 TL tutarlı teminat mektubu verdiğini, müvekkilinin sözleşme konusu işleri ve davalı tarafından talep edilen işleri yaptığı halde davalının ödemeleri aksattığını, 15.04.2016 tarihli ihtarnameyle ödemeler tahsil edilemediğinden sözleşmenin feshedileceğinin bildirildiği, davalının 27.04.2016 tarihli ihtarnameyle sözleşmeyi feshederek teminat mektubunun paraya çevrilmesini talep ettiğini,……D.iş sayılı dosyayla imalatın tespit ettirildiğini öne sürerek müvekkilinin davalıya mektup bedeli 150.000 TL borçlu olmadığının tespitine, %20 oranında kötüniyet tazminatının tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; tarafların akdettikleri 18.05.2015 ve 30.06.2015 tarihli sözleşmelerin müvekkili tarafından 27.04.2016 tarihinde feshedildiğini, teminatın borca karşılık alınmadığını, taraflar arasında iki ayrı sözleşme bulunduğunu, müvekkilinin toplam 1.093.504 TL ödeme yaptığını, iddia edilen sözleşme dışı işlerin müvekkilinin bilgisi dahilinde yapılmadığını, işin 01.11.2015 tarihinde teslimi gerekirken fesih tarihine kadar teslim edilmediğini, davacının ek süre de talep etmediğini, gecikme nedeniyle haklarını saklı tuttuklarını savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece; “Taraflar arasındaki ihtilaf, eser sözleşmesi hükümleri uyarınca verilen teminat mektubunun davalı tarafından eser sözleşmesi hükümlerine göre irat kaydedilip kaydedilemeyeceği, teminat mektubu nedeniyle davacının borçlu olup olmadığı noktasında toplanmaktadır. Taraflar arasında 18/05/2015 tarihli sözleşmenin imza altına alındığı hususunda ihtilaf bulunmamaktadır, bu sözleşme niteliği itibariyle eser sözleşmesidir, dava açılmadan önce davalı vekili tarafından Kayseri 7. Noterliği’nin …. yevmiye numaralı 27/04/2016 tarihli ihtarnamesi ile sözleşmenin fesh edildiği bildirilmiştir. Aynı tarihli ihtarname içeriğinde de dava konusu edilen teminat mektubunun davacı şirkete iade edilmeyeceği ve sözleşmenin 10. Maddesi gereği cezai şarta mahsup edilmek üzere gelir kaydedildiği açıkça davalı tarafa bildirilmiştir. Bu nedenle de davacının dava konusu edilen teminat mektubunun 02/01/2017 tarihine kadar yürürlükte olduğu da anlaşıldığından bu teminat mektubu nedeniyle borçlu olmadığının tespiti istemli iş bu menfi tespit davasını açmasında hukuki yararı bulunmaktadır. Mahkememizce tarafların ticari defter ve kayıtları üzerine yapılan inceleme neticesinde aldırılan bilirkişi heyeti raporunda da açıkça belirtildiği üzere davalı şirketin davacı şirkete ticari defter ve kayıtlara göre borcu bulunmaktadır. Dosya kapsamı itibariyle taraflar arasında ki 18/05/2015 tarihli sözleşmenin 10. Maddesinde düzenlenen taahhütün yapılmaması halinin gerçekleştiğine dair bir delil bulunmamaktadır. Madde içeriğinde yer alan davalının taahhütünü mukavele hükümlerine uygun olarak yerine getirmemesi hususuda dava tarihi itibariyle ispatlanabilmiş değildir. Tüm bu hususlar dikkate alınarak taraflar arasındaki 18/05/2015 tarihli sözleşmenin 10. Maddesinde yer alan husuların yerine gelmediği davalının bilirkişi raporuylada tespit edildiği üzere davacıya borçlu olduğu anlaşıldığından davacının davasının kabulüne, davacının davalıya…. verilme 20/05/2015 tarihli … numaralı 65.000,00 TL bedelli teminat mektubundan dolayı borçlu olmadığının tespitine karar verilmiştir. Davacı dava dilekçesi ile tazminat talebinde bulunmuş ise de menfi tespit davalarında davacının tazminat talebinde bulunabilmesi için İİK’nın 72/5.maddesi uyarınca tazminata hükmedilebilmesi için menfi tespit davasında davalının kötü niyetli olduğunun tespit edilmiş olması gerekmektedir. Taraf arasındaki eser sözleşmesi hükümlerinin yoruma tabi olması ve taraflar arasındaki ticari ilişki nedeniyle alacak borç durumu ve edimlerinin ifa edilip edilmediği hususunun bilirkişi raporu ile anlaşılmış olması, davacının davalının kötü niyetli olduğunu ispat” edemediği gerekçesiyle davanın kabulüne, davacının 65.000 TL tutarlı teminat mektubu nedeniyle borçlu olmadığının tespitine ve tazminat talebinin reddine karar vermiştir.
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; bilirkişi raporlarının hüküm kurmaya elverişli olmadığı, davacının 18.05.2015 ve 30.06.2015 tarihli sözleşmelerle müvekkiline ait otel inşaatının elektrik tesisat işlerini 01.11.2015 tarihinde teslim etmeyi taahhüt ettiği halde teslim edemediğinden müvekkilinin sözleşmeyi 27.04.2016 tarihinde feshettiği, davacının yaptırdığı…. D.iş sayılı tespitin hükme esas alındığı, müvekkili tarafından yaptırılan …. D.iş sayılı tespitte Nisan 2016 itibariyle işin %85 seviyesinde yaptırıldığı belirlendiği halde dikkate alınmadığı, davacının eseri teslim ettiğini kanıtlaması gerektiği, sözleşme kapsamında olmayan imalat konusunda tarafların mutabık kalmaları gerekirken davacının kendi insiyatifiyle imalat değişikliği yaptığı, Yargıtay içtihatları gereğince sözleşme kapsamında yapılan işlerin, varsa sözleşme dışı işlerin tespiti ile imalat bedelinin belirlenmesi, ödemeler mahsup edilerek sonucuna göre karar verilmesi gerektiği halde imalatın tamamının davacı tarafından yapıldığı kabul edilerek defter kayıtları üzerinden yapılan incelemeyle hüküm kurulduğu, davacı tarafından 298.811, 31 TL tutarlı sözleşme dışı işin onay alınmaksızın yapıldığı ve davacının sözleşme dışı işler dahil toplam imalatı 1.334.934,75 TL olduğu halde mahkemece 1.566.114,85 TL kabul edilerek 231.177 TL imal etmediği iş bedeline hükmedildiği, 2016/798 esas sayılı dava sonucunun bekletici mesele yapılması gerektiği, 150.000 TL borçlu olmadığının tespiti dava edildiği ve 65.000 TL borçlu olmadığının tespitine karar verildiği halde reddedilen miktar üzerinden müvekkili lehine avukatlık ücretine karar verilmediği nedenleriyle kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Dava eser sözleşmesinden kaynaklanan menfi tespit istemine ilişkin olup, mahkemece davanın kabulüne dair verilen karara karşı süresi içinde davalı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Taraflar arasında akdedilen 18.05.2015 tarihli sözleşme ile davacının belirlenen elektrik tesisat işlerini 450.000 TL+KDV bedelle yapmayı, 01.11.2015 tarihinde teslim etmeyi üstlendiği, teminat mektubunun kesin kabulden sonra iadesinin kararlaştırıldığı, yine taraflar arasında akdedilen 30.06.2015 tarihli sözleşmeyle de bir kısım işlerin 67.500 USD+50.290 TL+KDV bedelle yapılmasının kararlaştırıldığı, Kesin Teminatın Geri Verilmesi başlıklı 33.maddede kesin teminatın işlerin sözleşmeye uygun olarak tamamlanması ve kesin kabulün yapılması veya işin tasfiye edilmesi halinde yüklenicinin işverene herhangi bir borcunun bulunmadığının saptanmasından sonra iadesinin öngörüldüğü, davacının 15.04.2016 tarihli ihtarname ile ödemelerin aksatıldığını belirterek 15 gün içerisinde ödenmesinin aksi halde sözleşmenin feshedilmiş sayılacağını ihtar ettiği, davalının 27.04.2016 tarihli ihtarnamesiyle işin 01.11.2015 tarihinde teslim edilmediğini, davalının temerrüde düştüğünü ve sözleşmenin haklı nedenle feshedildiğini bildirdiği, mahkemece görevlendirilen bilirkişi kurulunun taraf defterlerinin usulüne uygun tutulduğunu, 2015 yılı kayıtlarının birbirini doğruladığını, 2016 yılında ise 126.807,07 TL tutarlı 3 adet faturanın davalı defterine kayıtlı olmadığını, 3 adet faturayla davalı defterindeki 1.700 TL eksik ödeme hariç tutulduğunda davalının 345.803,78 TL borçlu olduğunu ve çatı katı hariç elektrik işlerinin tamamlanmış olduğunu, çatı katındaki inşaatın halen devam ettiğini, gecikmenin davacıdan değil inşaat işlerinden kaynaklandığını rapor ettiği, Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin ….. esas sayılı davasında davacının bakiye iş bedelini tahsil için başlattığı icra takibine vaki itirazın iptalini talep ettiği, mahkemece davacının bakiye 472.611 TL alacaklı olduğu belirli görülerek davanın kabulüyle itirazın iptaline ve takibin devamına karar verildiği, her iki tarafın kararı istinaf ettiği, Dairemizin…. esasında tarafların istinaf başvurularının esastan reddine karar verildiği, kararın henüz kesinleşmediği, Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin …. esas sayılı davasında davacı … … Şirketinin davalı SBG…Şirketinin işi 01.11.2015 tarihinde teslim etmediğini öne sürerek cezai şartın tahsilini talep ettiği, mahkemece elektrik işlerinin yapılabilmesi için kaba inşaatın bitirilmesi gerektiği, delil tespit dosyasında gecikmede davalının kusurlu olmadığının belirlendiği, inşaatın elektrik işlerinin hazır olduğu tespit ettirilerek davalıya süre verilmeden cezai şart talep edilemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verdiği, kararın davacı tarafça istinaf edildiği, istinaf incelemesinin henüz sonuçlanmadığı anlaşılmaktadır.
Mahkemece, dosya kapsamındaki bilgi, belge ve toplanan deliller değerlendirilerek yasal düzenlemelere uygun ve isabetli gerekçeyle karar verilmiş olduğu, ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkeme kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı ve özellikle davadaki talebin … ….alınan 20.05.2015 tarihli …. numaralı 65.000 TL bedelli teminat mektubuna dayalı olarak açılmış ve dava dilekçesinde dava değeri 65.000 TL gösterilip, bu miktar üzerinden harcın yatırılmış bulunmasına göre mahkemece davanın kabulüne karar verilmesinde isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmakla davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-) Davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine,
2-) Alınması gereken 4.440,15 TL istinaf karar harcından peşin alınan 1.110,03 TL harcın mahsubu ile bakiye 3.330,12 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazine’ye irat kaydına,
3-) İstinaf başvurusu nedeniyle davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin ve ödenen başvuru harcının kendisi üzerinde bırakılmasına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 6100 Sayılı HMK’nun 362/1-a maddesi gereğince KESİN olmak üzere 24.06.2021 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Başkan … Üye … Üye … Katip …

e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır