Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 27. Hukuk Dairesi 2019/811 E. 2021/432 K. 22.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 27. HUKUK DAİRESİ

T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
27. HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 11/05/2018
NUMARASI : …

DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ : 22/04/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 26/04/2021

Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan eser sözleşmesinden kaynaklanan bakiye alacağın tahsili için yapılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkin davada mahkemece davanın reddine dair verilen karara karşı süresi içinde davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine yapılan incelemede;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili; davacı tarafından davalıya … … … altyapı çalışma hizmeti sunulduğunu, çalışma bedeli KDV dahil 141.600,00 TL olup 25/11/2013 tarihli fatura düzenlendiğini, davalı tarafından çeşitli zamanlarda banka havalesi yoluyla fatura bedeline dayalı olarak toplam 82.000,00 TL ödeme yapıldığını, ödenmeyen bakiye miktarın 59.600,00 TL olduğunu, davalıya borcun ifası için … 2. Noterliği’nden ihtarname keşide edildiğini, cevabi ihtarname ile bakiye borcun çeklerle ödendiğinin iddia edildiğini, ancak çeklerin taraflarına teslim edilmediğini, tahsil yönünden müracaatlarının da bulunmadığını, alacağın tahsili için Edirne 2. İcra Müdürlüğü’nün …. sayılı dosyası ile takibe geçildiğini, itiraz edildiğini, itirazın haksız olduğunu belirterek itirazın iptali ile takip konusu alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili; davalıya Ankara 53. Noterliği’nden keşide edilen 25/11/2014 tarihli ihtara cevaplarında da açıkladıkları üzere davacı tarafa borcun kalmadığını, fatura bedellerinin ne şekilde ödendiğinin ihtarnamede belirtildiğini, borcun çek ile tediye edildiğini, çeklerin davacı şirketin noterden yetkili kıldığı iş takipçisine teslim edildiğini ve davacı şirket tarafından cirolanarak gününde bankadan tahsil edildiğini belirterek davanın reddine, alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, icra takibine konu faturaya dayalı bakiye borca ilişkin olarak davalı tarafça 3 adet toplam 59.000,00 TL bedelli çeklerle ödeme yapıldığı, çekin lehtarının davacı olup, bu şirket tarafından cirolandığı, çekleri teslim alan kişinin … olup, davacı şirketin vekaletname ile yetkilendirdiği kişi olduğu, şirket kaşesi ile cirolanmakla teslim alan kişinin yetkili olup olmadığı hususunun iç ilişkide değerlendirilecek hususlardan olduğu, bir kısım işler için … tarafından yetkilendirildiği, davalı tarafça çekler davacı şirkete cirolanıp davacı şirket tarafından da ciro edilerek bankaya ibraz edilmiş olmakla davalı yönünden ödemenin gerçekleştirildiğinin sabit olduğu, geri kalan miktarın da ödenme biçimine ilişkin olarak ihtarnamede belirtilen hususa yönelik davacı tarafça aksinin kanıtlanamadığı, asıl alacağa konu borcun ödendiği gerekçesiyle davanın reddine, davalı tarafça tazminat isteğinde bulunulmuş ise de; davacı tarafça kötü niyetle takibe geçildiği hususu kanıtlanamadığından davalının reddedilen miktar üzerinden yasal koşulları oluşmayan tazminat isteğinin reddine karar verilmiştir.
Davacı vekili istinaf dilekçesinde; mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, davalı tarafından müvekkili şirkete ödenmeyen bakiye fatura borcuna istinaden başlatılan icra takibi üzerine dava açıldığını, yapılan yargılama sonucunda verilen kararın hukuka açıkça aykırılık teşkil ettiği gibi mantıken de kendi içinde çelişkiler içerdiğini, davalı şirketin bakiye ödenmeyen alacaklarına karşılık 3 adet çeki …’a teslim ettiğini, fakat yapıldığı iddia edilen ödemenin yetkisiz kişiye yapıldığı için geçersiz olduğunu ve …’ın her ne kadar şirket adına tahsilat yaptığı iddia edilmiş ise de bu ödemelerin …’ın şahsına yapıldığını, müvekkili şirketin yapılan bu ödemelerden haberi olmadığnı, …’ın şirket çalışanı olmadığını ve hiçbir zaman da müvekkili şirkette çalışmadığını, …’ın şirket çalışanı olduğunu iddia eden davalının bu iddiasının gerçeği yansıtmadığı da yargılama aşamasında sabit olduğunu, … kayıtlarını duruşmada dosyaya sunduklarını bu kayıtlardan da anlaşılacağı üzere davalının ödeme yaptıklarını iddia ettiği kişinin şirket çalışanı olmadığının kanıtlandığını, … sadece müvekkili şirketin …’na karşı yapılacak işlemler hususunda şirket dışından yetkilendirilmiş üçüncü kişi olduğunu, …’ın şirket adına para tahsil etme yetkisinin olmadığını, ilk celsede müvekkili şirketin ortaklarını ve yetkililerini gösterir sicil özetinin celbi talep edildiğini, Edirne ..l …. gelen yazı cevabıyla da …’ın şirket ortağı veya şirket yetkilisi olmadığınrın görüleceğini, davalı şirketin basiretli bir tacir olduğunu ve ödeme yaptığı şahsın müvekkili şirket adına para tahsil etmeye yetkili olup olmadığını kontrol etmek zorunda olduğunu, yetkisiz kişiye ödeme yapılmış olmasının davalının şirkete olan borcunu ortadan kaldırmayacağını belirterek, mahkeme kararının kaldırılmasına ve davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan bakiye alacağın tahsili için yapılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkin olup, mahkemece davanın reddine dair verilen karar davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamına, kararın dayandığı delillerle, yasaya uygun gerektirici nedenler ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında kararda usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığının anlaşılmasına göre, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esas yönünden reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nun 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gereken 59,30 TL istinaf karar harcından 44,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 14,90 TL harcın davacıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan istinaf kanun yoluna başvurma harcı ile yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 362/1-a. maddesi gereğince KESİN olmak üzere 22/04/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan

¸e-imzalıdır

Üye

¸e-imzalıdır

Üye

¸e-imzalıdır

Katip

¸e-imzalıdır

¸e-imzalıdır ¸e-imzalıdır ¸e-imzalıdır ¸e-imzalıdır