Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 27. Hukuk Dairesi 2019/771 E. 2021/654 K. 25.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 27. HUKUK DAİRESİ

T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
27. HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 13/03/2019
NUMARASI

DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)

KARAR TARİHİ : 25/06/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 25/06/2021
Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan eser sözleşmesinden kaynaklanan itirazın iptali istemine ilişkin davada mahkemece verilen karara karşı süresi içinde davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine yapılan incelemede;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili; Taraflar arasında imzalanan 12/09/2011 tarihli sözleşmeyle davalı tarafından yaptırılmakta olan Kayseri, … ilçesi, ….sayılı taşınmazda bulunan inşaatın ve aynı mevkii … mahallesinde bulunan inşaatın su, kalorifer, iç tesisat ile kazan dairesinin yapımının müvekkili şirketçe üstlenildiğini, bu işin karşılığında müvekkiline 100.000,00 TL değerinde bir adet daire, 230.000,00 TL değerinde dükkan ve 140.000,00 TL’nın ise nakit ödenmesinin kararlaştırıldığını, müvekkilinin tüm edimlerini yerine getirdiğini, ancak davalı tarafından yalnızca bir adet dairenin teslim edildiğini ve 140.000,00 TL nakit ödemenin yapıldığını bakiye miktar ödenmediğinden Kayseri 8. İcra Müdürlüğü’nün…. sayılı dosyasında 150.000,00 TL alacak için icra takibi yapıldığını, davalı yanca hiçbir açıklama yapılmadan kötüniyetli olarak borca itiraz edildiğini belirterek, itirazın iptali ile en az %20 oranında icra inkar tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili; Taraflar arasında yapılmış olan 12/09/2011 tarihli sözleşmenin toplam 470.000,00 TL bedelli olduğunu, bu bedelin ödenmesi için müvekkiline 100,000,00 TL değerinde bir adet daire, 230.000,00 TL değerinde dükkan ve 140.000,00 TL nakit paranın ödeneceğinin kararlaştırıldığını, daha sonra taraflar arasında 20/04/2015 tarihli başka bir sözleşmenin yapıldığını ve sonradan yapılan bu sözleşmeyle Kayseri, …. parsel üzerine yapılmakta olan 3 adet blokun sıhhi, kalorifer tesisatı malzemelerinin temini, doğalgaz kazan daireleri ve doğal gaz ana kolon tesisatının ise malzeme ve işçilik dahil toplam 760.000,00 TL karşılığında yapılmasının kararlaştırıldığını, müvekkilinin birinci sözleşme gereğince davacıya verilmesi gereken bir adet daireyi verdiğini ve 140.000,00 TL nakit parayı ödediğini, uyuşmazlığın 230.000,00 TL değerindeki dükkan bakımından olduğunu, taraflar arasında yapılan ikinci sözleşmenin 4.maddesinde de söz konusu dükkanının aradan geçen zaman içerindeki değer artışı da gözetilerek sözleşme tarihindeki güncel değeri olan 315.000,00 TL üzerinden müvekkiline tekrar satılması hususunda tarafların anlaştıklarını ve bu dükkandan dolayı müvekkilinin ödemesi gereken 315.000,00 TL’nin ikinci sözleşme bedeline eklendiğini, bu nedenle davacının ikinci sözleşmeden dolayı toplam alacağının 1.075.000,00 TL olduğunu, bu sözleşme imzalandıktan sonra da taraflar arasındaki alacak ve vereceklerin ikinci sözleşme üzerinden devam ettiğini, dolayısıyla müvekkilinin ilk sözleşmeden dolayı davacıya borcunun kalmadığını, ikinci sözleşmeden sonra müvekkili tarafından davacının 1.075.000,00 TL’lık alacağının 600.000,00 TL’sı için… bulunan 25, 26, 27, 28 nolu dairelerin verilmesi, 350.000,00 TL’ sı için… bulunan 2 adet dükkanın verilmesi ( biri büyük, biri küçük) 95.000,00 TL’sı için bir adet 2008 model ……. transporter aracın verilmesi, kalan 30.000,00 TL’lık miktarın da 10/07/2015 tarihine kadar ödenmesinin kararlaştırıldığını ve müvekkilince bu sözleşme gereğince verilmesi gereken 25, 26, 27, 28 nolu daireler yerine 2 ve 3 nolu dairelerin davacı firma yetkilisi …’un daire sattığı kişiler adına, 29 nolu dairenin de davacının talebi üzerine davacının çalıştığı firma olan Termik Sıhhi Tesisat isimli firmanın yetkilisi olan …’a verildiğini, ……depolu dükkanın müvekkilinin oğlu Muhammed Çolak tarafından …’a tapudan devredildiğini, bu dükkanın büyük dükkan olup 250.000,00 TL değerinde sayıldığını…….. adına noterden devredildiğini, kalan 30.000,00 TL’nın da 25.000,00 TL’sının peyder pey nakit olarak elde ödendiğini, bu şekilde müvekkilince davacıya toplam 820.000,00TL ödeme yapılmış olduğunu, ancak davacının ikinci sözleşmedeki işleri tamamen bitiremediğini, işi yarım bıraktığını, eksik kalan işlerin müvekkilince tamamlandığını, eksik işlerin dava dışı … … ile … isimli şahsa tamamlattırıldığını, ekli faturalarla davacının yarım bıraktığı işler nedeniyle müvekkilince 189.497,47 TL para harcanmış olduğunu, ayrıca davacının sözleşmeler gereği müvekkiline eksik fatura kestiğini, her iki sözleşme nedeniyle davacının toplamda 646.661,27 TL tutarında fatura kestiğini, kesilmesi gereken eksik fatura tutarının 333.338,00 TL tutarında olduğunu, kesilmeyen faturalardan dolayı müvekkilinin KDV iadesi kaybı ile gelir vergisinden mahsup edilecek tutardan kaynaklı toplamda 93.221,50 TL zararı bulunduğunu, yarım kalan işlerin listelendiğini, mutabakat için davacının o tarihteki yetkilisi …’la görüşüldüğünü, bu şahsın listeyi inceleyerek kabul ettiği kısımları işaretlediğini, itiraz ettiği kısımlara ise karşısına not yazarak belirlediğini, davacının yetkilisinin el yazısını taşıyan söz konusu belgenin yazılı delil başlangıcı niteliğinde olduğunu, sonuçta ikinci sözleşme nedeniyle davacıya yapılan ödemelerin tutarı toplamının ( 2 adet araç verilmesinden dolayı 950.000,00+nakit ödenen para 25.000,00 TL+ 3 adet daire verilmesinden dolayı 450.000,00 TL+ 1 adet dükkan verilmesinden dolayı 250.000,00 TL) =toplam 820.000,00 TL olduğu, yarım kalan işler nedeniyle müvekkilince ödenen miktarlar 189.497,87 TL, kesilmeyen faturalardan dolayı müvekkilinin KDV kaybı 50.848,00 TL ve gelir vergisi kaybı 42.373,50 TL olmak üzere toplam 282.719,37 TL olduğunu, davacı işi tamamen bitirseydi 1.075.000-820.000=255.000,00 TL tutarında bir alacağının olacağını ancak iş tamamen bitirilmediğinden müvekkilinin uğradığı 282.719,37 TL toplam zararı bulunduğundan davacının alacaklı değil aksine müvekkiline 27.719,37 TL tutarında borcunun bulunduğunu belirterek, davanın reddine ve en az %20 oranında kötüniyet tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
İlk Derece Mahkemesince; Taraflar arasında 12/09/2011 ve 20/04/2015 tarihli 2 adet sözleşme yapıldığı, davalının ilk sözleşme gereği davacıya 1 adet dükkan ve 140.000,00 TL nakit ödeme yaptığı hususunun tarafların kabulünde olduğu, 12/09/2011 tarihli sözleşme sonrası 20/04/2015 tarihli “iş sözleşmesi” başlıklı ikinci bir sözleşmenin düzenlendiği, bu sözleşmesinin “ek protokol konusu” başlıklı 4. maddesinde “Taşeron geçmişte yapılan sözleşmeye istinaden hak etmiş olduğu … altındaki 2 adet dükkanları müteahhide geri satmıştır. Satış bedeli 315.000,00 TL olarak anlaşılmıştır.” yazdığı ve bu ifadeden de 12/09/2011 tarihli sözleşme ile davacının taahhüt ettiği edimlerini yerine getirdiğinin anlaşıldığı, 12/09/2011 tarihli sözleşme ile davacının yaptığı iş karşılığında bu sözleşme ile kararlaştırılan iş bedeli karşılığında davalının davacıya 100.000,00 TL değerinde bir adet daire ve 140.000,00 TL nakit olarak ödeme olmak üzere toplam 240.000,00 TL ödeme yaptığı davacının bakiye iş bedeli olan 230.000,00 TL olan iki adet dükkan alacağı kaldığı, daha sonra düzenlenen 20/04/2015 tarihli iş sözleşmesinin “ek protokol konusu” başlıklı 4. maddesinde sözü edilen 2 adet dükkanların davacı tarafından davalıya 315.000,00 TL bedelle geri satıldığı ve davalının davacıya bu iki adet dükkan nedeniyle 315.000,00 TL borçlu olduğunun anlaşıldığı, böylece ilk sözleşmede ederi 230.000,00 TL olarak belirlenen iki adet dükkan alacağının ikinci sözleşme ile aradan geçen zaman içindeki değer farkı artışlarına nazaran 315.000,00 TL olarak arttırıldığı, ilk sözleşme nedeniyle davacının taahhüt ettiği tüm edimlerini ifa ettiği ve bunun karşılığı bakiye iki dükkan bedeli olan 315.000,00 TL alacağının kaldığı, iş bu davaya konu olan Kayseri 8. İcra Dairesi’nin 2017/2863 sayılı takip dosyası ile davacı davalıdan 12/09/2011 tarihli sözleşmeden kalan bakiye 150.000,00 TL alacağın tahsili istemi ile 104.816,10 TL işlemiş faizi ile birlikte toplam 254.816,10 TL alacağın tahsilini istediği, itirazın iptali davaları icra takibine sıkı sıkıya bağlı davalardan olduğu, takip talepnamesinin esas olup takip talepnamesinden ayrılarak karar vermenin mümkün olmadığı, buna göre 20/04/2015 tarihli sözleşmeden kaynaklanan alacak borç ilişkisinin bu davanın konusu olmadığı, bilirkişi rapor ve ek raporunda takip konusu olmayan 20/04/2015 tarihli sözleşmeden kaynaklanan alacak borç ilişkisine yönelik tespit ve değerlendirmelerin bu davada uyuşmazlık konusu olmadığından mahkemece dikkate alınmadığı, 12/09/2011 tarihli ilk sözleşme ile kararlaştırılan iş yapım bedeli 100.000,00 TL değerinde bir adet daire, 140.000,00 TL nakit ve 20/04/2015 tarihli ikinci sözleşmeyle bedeli artırılmış 2 adet dükkan karşılığı 315.000,00 TL olmak üzere toplam 555.000,00 TL’na yükseltilmiş olduğu, bu sözleşmeye dayalı olarak davalının davacıya 100.000,00 TL değerinde bir adet daire ve 140.000,00 TL nakit olarak ödeme olmak üzere toplam 240.000,00 TL ödeme yaptığı konusunda uyuşmazlık bulunmadığı, Kayseri İli, … İlçesi, …..bulunan zemin kat 14 bağımsız bölüm sayılı depolu dükkan 17/08/2016 tarihinde davalı tarafından davacı şirketin bildirdiği …’a tapudan devredildiği, davacı vekilinin 09/09/2017 tarihli cevaba cevap dilekçesinde bu dükkanın davalı tarafından davacı yararına devredildiğinin açıkça kabul edildiği, mahkemece yapılan keşif sonucu alınan 02/11/2018 tarihli bilirkişi kurulunun raporunda bu dükkanın piyasa rayiç değerinin 250.000,00 TL olduğunun tespit edildiği, taraflarca tapudan devri yapılan dükkanın değerine ilişkin bilirkişi raporundaki bu tespite itiraz edilmediği ve bilirkişi raporunun bu yönden kesinleştiği, bu durumda12/09/2011 tarihli ilk sözleşme nedeniyle 315.000,00 TL – 250.000,00 TL = 65.000,00 TL miktarında davacının davalıdan bakiye alacağının kaldığının tespit edildiğinden fazlaya ilişkin itirazın iptali istemi ile icra takibinden önce yapılan temerrüt ihtarı olmadığından davacının işlemiş faiz miktarına yönelik itirazın iptali isteminin haklı görülmediği gerekçesiyle, davanın kısmen kabulüne, Kayseri 8. İcra Müdürlüğü’nün 2017/2863 sayılı takip dosyasına davalının vaki itirazının kısmen iptali ile 65.000,00TL asıl alacak üzerinden icra takibinin devamına ve takip tarihinden tahsil tarihine kadar yıllık %9,75 oranında ve değişen oranlarda avans faizi uygulanmasına, davacının fazlaya ilişkin isteminin reddine, koşulları bulunmadığından davacının icra inkar tazminatı isteminin ve davalının kötü niyet tazminatı isteminin reddine karar verilmiştir.
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Mahkemece itirazın iptali davasının niteliği gereği icra takip talebi ile sıkı sıkıya bağlı bir dava olduğunu belirtmesine rağmen takip talebinin dışına çıkarak 2015 yılındaki takip dışı sözleşmeye dayanıldığını, bu durumda mahkemenin kendi içinde çelişkiye düştüğünü, eğer mahkeme itirazın iptali davasının takip talebine sıkı sıkıya bağlı bir dava olduğu kanaatindeyse o halde mahkemece yapılması gereken işin, davacı tarafça başlatılan takipte sadece 2011 yılındaki sözleşmeye dayanılarak takip başlatıldığı, fakat bu sözleşmeden doğan 2 adet dükkan alacağının 2015 tarihli sözleşmede müvekkiline tekrar satıldığı, dolayısıyla müvekkilinin 2011 tarihli sözleşmeden dolayı davacı firmaya herhangi bir borcunun kalmadığı, bundan sonra davacı tarafın artık sadece 2015 yılındaki sözleşmenin şartlarına ve ifa durumlarına göre ayrı bir takip başlatması veya alacak davası açması gerektiği belirtilerek davanın tamamen reddine karar vermesi gerektiğini, buna karşılık eğer mahkeme 2011 yılındaki sözleşmeden doğan dükkan alacağının 2015 tarihli sözleşmedeki ek protokolle müvekkiline satılarak bu sözleşme bedeline eklendiği kanaatindeyse o zaman 2015 tarihli sözleşmenin şartları ve edimlerin taraflar arasındaki karşılıklı ifa durumları da gözetilmek zorunda olduğunu, zira 2015 tarihli sözleşmenin ifa durumları dikkate alındığında ise davacı firmanın edimlerini tam olarak yerine getirmeyerek işi yarım bıraktığını, müvekkilinin de kalan işleri başka firmalara yaptırmak zorunda kaldığını, davacı firmanın sözleşme gereğince, hakediş olarak müvekkilinden alması gereken taşınmazları ve araçları kendi firması üzerine almayarak 3.kişiler adına aldığını, kendi şirketinin kayıtlarına işlemediğini, faturaları eksik kestiği ve müvekkilini vergi kaybına uğrattığı hususunun uzman mütalaası raporunda açıkça ortaya konulduğunu, uzman mütalaası raporuna göre davacı firmanın neticede müvekkilinden bir alacağının olmadığını, bilakis müvekkilinin davacı firmadan alacaklı olduğunun açıkça ispatlandığını, o halde mahkemece her iki durumda da davanın tamamen reddine karar vermesi gerekirken davanın kısmen kabulü ile 65.000,00 TL üzerinden takibin devanıma karar vermesinin açıkça usul ve hukuka aykırı olduğunu belirterek, mahkeme kararının kaldırılmasına, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan itirazın iptali istemine ilişkin olup, mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen karara karşı davalı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu (HMK)’nun 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Taraflar arasında 12/09/2011 tarihli toplam 470.000,00 TL bedelli sözleşme imzalandığı ihtilafsız olup sözleşme bedelinin 100.000,00 TL’sı için bir daire, 230.000,00 TL’sı için bir dükkanın davacıya devredileceği bakiye 140.000,00 TL’nın ise nakit olarak ödeneceğinin kararlaştırıldığı, bunlardan 100.000,00 TL’lık dairenin davacıya devredildiği, 140.000,00 TL’nın ödendiği, 230.000,00 TL’lık dükkanın ise devredilmediği tarafların kabulündedir.
Taraflar arasında 20/04/2015 tarihinde imzalanan ikinci sözleşmede ilk sözleşme kapsamındaki davacıya devredilecek 2 adet dükkanın davalıya toplam 315.000,00 TL bedelle geri satıldığının kararlaştırıldığı ve bu miktarın taraflarca imzalanan 20/04/2015 tarihli bu ikinci sözleşmede yapılacak işlere ilişkin bedele dahil edilerek toplam iş bedelinin 1.075.000,00 TL olarak belirlendiği ve ilk sözleşme kapsamındaki davalı borcunun da ikinci sözleşmedeki toplam bedel üzerinden ödenmesi yönünde düzenleme yapıldığı görülmüştür.
Taraf beyanları ve dosya kapsamıyla taraflar arasındaki 20/04/2015 tarihli sözleşmenin aynı zamanda ilk sözleşmeden kalan borcun tasfiyesini de içermiş olmakla davacının ilk sözleşmeden kaynaklanan alacağının bulunup bulunmadığı hususunun her iki sözleşme, yapılan işler ve ödemeler birlikte değerlendirilerek sonuçlandırılması gerekirken eksik inceleme ve hatalı değerlendirmeyle takip dayanağının sadece ilk sözleşme olduğu ve ikinci sözleşmenin incelenemeyeceği gerekçesine dayanılarak ancak bu gerekçeyle de çelişir şekilde ikinci sözleşme kapsamında devredilen dükkan bedeli mahsup edilerek hüküm kurulması doğru olmamıştır.
Açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, esası incelenmeksizin mahkeme kararının HMK’nın 353/1-a.4 ve 353/1-a.6 maddeleri gereğince kaldırılmasına, davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1- Davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne,
2- Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 13/03/2019 gün ve … Karar sayılı kararının HMK’nın 353/1-a.4 ve 353/1-a.6 maddeleri gereğince kaldırılmasına,
3-Davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine,
4-Davalı tarafından yatırılan toplam 1.110,40 TL istinaf karar harcının istek halinde kendisine iadesine,
5-Davalı tarafça ödenen istinaf kanun yoluna başvurma harcı ve yapılan istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince verilecek kararda dikkate alınmasına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 353/1-a maddesi gereğince KESİN olarak 25/06/2021 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Başkan…
e-imzalıdır

Üye…
e-imzalıdır

Üye…
e-imzalıdır

Katip…
e-imzalıdır

e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır