Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 27. Hukuk Dairesi 2019/748 E. 2021/702 K. 09.07.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 27. HUKUK DAİRESİ
.
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
27. HUKUK DAİRESİ
.

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
….

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 05/03/2019
NUMARASI :….
DAVANIN KONUSU : Kesin kabulün ve kesin hesabın hükmen yapılması


DAVANIN KONUSU : Menfi Tespit ve Muarazanın Önlenmesi

KARAR TARİHİ : 09/07/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 12/07/2021
Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan eser sözleşmesinden kaynaklanan asıl ve birleşen davalarda mahkemece verilen karara karşı süresi içinde asıl ve birleşen davalarda davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine yapılan incelemede;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Asıl davada davacı vekili ; Müvekkili şirketin “… … 1 Projesi Yapım İşi” konusunda davalı ile 22/07/2005 tarihinde sözleşme imzaladığını, 09/05/2007 tarihinde geçici kabulün yapıldığını, geçici kabulden sonra davalının doğalgaz hattını işletmeye aldığını, kesin hakediş raporlarının 26/02/2008 tarihinde idareye sunulduğunu ve sözleşmeye göre projenin kesin kabulünün 09/05/2009 tarihi olduğunu, müvekkilince bir çok kez talep edilmesine rağmen davalı yanca işin kesin kabulünün yapılmadığını, projenin süresinin yer teslimi tarihinden itibaren 300 takvim günü olarak sözleşmede belirlendiğini, davalının yükümlülüğünde olan boruların tedarikinin gecikmesi, kamulaştırma işlemlerinin tamamlanamaması, yer teslimindeki gecikmeler nedeniyle projenin süresinin 356 gün uzayarak 656 gün olduğunu, kamulaştırma ve ürün bedelleriyle ilgili olarak davalı ile arazi sahipleri arasındaki davaların halen devam ettiğini, davalının amacının kesin kabulü yapmayarak teminat süresini uzatmak olduğunu, sözleşmeye göre işin bitiş tarihi 22 Mayıs 2006 olmasına rağmen davalıdan kaynaklanan sözkonusu gecikmelere bağlı olarak müvekkilinin bu tarihten itibaren personel, makine ve tüm ekipmanıyla 31 Aralık 2007 tarihine kadar beklemek zorunda kaldığını, bekleme süresi içinde personel ücretleri için 999.877,78 USD ve makine, ekipman, araç kiraları için 4.642.322,22 USD olmak üzere toplam 5.642.200,00 USD şantiye masrafları olduğunu, proje süresi 356 gün uzadığından sözleşmenin 33.17 maddesi gereğince …) 900 idarenin sağlanacak hizmetler bedelininin ödenmesi gerektiğini ve proje süresinin 356 gün uzaması nedeniyle bu süre için davalıya verilen hizmet bedelinin 806.933,33 USD olduğunu, son kesin hakediş miktarı olan 88.226,51 USD’nin davalı yanca ödenmediğini, kesin hesapların 26/02/2008 tarihinde davalıya sunulduğunu, sözleşmenin geçici hakediş ödeme prosedürünü düzenleyen 33.14 madde 4.fıkrası gereğince sözleşme hükümleri çerçevesinde hakedişlerden kesilen ve iade edilmeyen 34.598,66 USD nakdi teminat ile dilekçede ayrıntıları belirtilen 405.960,00 USD nakdi teminat mektuplarının bulunduğunu, sözleşmede nakdi teminatların ancak kesin hesap aşamasına kadar idare tarafından tutulabileceğinin açıkça belirtilmesine karşın, bahse konu nakdi teminat alacağı ile nakdi teminat mektuplarının serbest bırakılmadığını belirterek, fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı olmak üzere, işin kesin kabulünün 09/05/2009 tarihi olduğunun tespitine, davalı nezdinde bulunan …’nın 18/07/2005 tarihli 265.200,00 USD miktarlı kesin teminat mektubu ile, 28.07.2006 tarihli 176.985,00 USD, 12.10.2006 tarihli 143.964,00 USD, 25.12.2006 tarihli 54.930,00 USD ve 06.04.2007 tarihli 30.081,00 USD miktarlı nakdi teminat mektuplarının iadesine, iadesi talep edilen kesin teminat mektubu ile nakdi teminat mektuplarının bankalara ödenen komisyon bedelleri için şimdilik 10.000,00 TL’nın, nakdi teminat mektupları için 26/02/2008 tarihinden, kesin teminat mektubu için 09/05/2009 tarihinden itibaren işleyecek ticarî faiziyle birlikte davalıdan tahsiline, 24 Haziran 2006-31 Aralık 2007 tarihleri arasındaki personel giderleri için 100.000,00 USD’nin, makine/araç/ekipman giderleri için 100.000 USD’nin, davalıya verilen hizmet giderleri için 100.000 USD’nin, kesilen nakdi teminat miktarı için 34.598,66 USD’nin, kesin hakediş alacağı için 88.226,51 USD olmak üzere toplam 422.825,17 USD’nin temerrüt tarihinden itibaren işleyecek ve fiili ödeme günündeki kur karşılığı olarak 3095 sayılı yasanın 4/a maddesi uyarınca Devlet bankalarının Amerikan Doları üzerinden 1 yıl vadeli mevduat hesaplarına uyguladığı en yüksek faiz oranıyla beraber davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Asıl davada davalı vekili; Davanın zamanaşımına uğradığını, talep olunan alacaklar belirli olduğundan kısmi dava şeklindeki taleplerin reddi gerektiğini, … … … … 1 Projesine ait Yapım İşi Sözleşmesi’nin davacı ile 22/07/2005 tarihinde imzalandığını, 26/08/2005 tarihinde yer teslimi yapıldığını ve teslim tarihinden itibaren 300 gün takvim günü olarak yapım sürecine geçildiğini, ancak yapım sürecinde bazı gecikmeler yaşandığını, müvekkilinin önce 16/08/2006 tarih ve … sayılı yönetim kurulu kararı ile projenin tamamlanma süresinin 31/12/2006 tarihi olarak belirlenmesine, bu tarihte bitirilmesi durumunda davacının ilave ekip ve ekipman masrafları nedeniyle katlanmak zorunda kaldığı ek maliyet analizleriyle birlikte tekrar değerlendirmek üzere davacıdan kesilerek emanete alınan 144.298,44 ABD Dolarının serbest bırakılmasına, bu tarihte tamamlanmaması durumunda proje tamamlanma süresinin 19/04/2007 tarihi olarak belirlenmesine ve tamamlamama nedeniyle 144.298,44 ABD Doları cezanın 31/12/2006 tarihinden sonraki ilk hak edişlerden kesilmesine karar verildiğini, bu kararı izleyen 22/03/2007 tarih ve … nolu yönetim kurulu kararı ile de, 16/08/2006 tarih ve… nolu karar ile uygulanması gereken ancak davacının itiraz ettiği 144.298,44 ABD dolarlık, idareye verilen hizmetlerin gecikmesine konu cezanın, işin süresinin idareden kaynaklanan nedenlerle uzamasından dolayı herhangi bir ek bedel talep etmeyeceğini noter kanalı ile taahhüt etmesi halinde kaldırılmasına, 16/08/2006 tarihli yönetim kurulu kararına istinaden projenin 31/12/2006 tarihinde tamamlanamaması durumunda proje tamamlanma süresinin 19/04/2007 tarihi olan tarihe 20 gün ilave edilerek tamamlanma tarihinin 09/05/2007 tarihi olarak belirlenmesine karar verildiğini, sözleşme gereği boru hattı yapım işinde kullanılacak boruların temin yükümlülüğünün müvekkili kuruluşta olduğunu, boru temininde yaşanan gecikmelerden dolayı davacıya 356 gün değil sözleşmenin 33.21 maddesinde belirtilen hususlar çerçevesinde 321 gün süre uzatımının verildiğini,sözleşmenin bu maddesinde: “….İdare tarafından temin edilecek hat borularının, ana stok sahasına ulaşımında termin programına göre gecikme olması halinde yüklenici bu gecikme nedeni ile herhangi bir ilave ücret talebinde bulunmayacak, ancak gecikilen süre ile ilgili süre uzatımı talep edebilecektir” hükmüne yer verildiğini bu nedenle davacının gecikmeden kaynaklı ilave ücret talebinde bulunamayacağını, iş gücü ve ekipmanın bekletilmesinden dolayı ileri sürdüğü taleplerin de yerinde olmadığını, davacıya gereken süre uzatımlarının verildiğini, kamulaştırma ve yer tesliminde müvekkili kuruluştan kaynaklanan herhangi bir gecikme yaşanmadığını, davacının, Ankara 41. Noterliği’nin 02/05/2007 tarih ve 18350 yevmiye numaralı taahhütnamesinde aynen: “… … …-1 ve …-2 projelerinin yapım sürelerinin uzaması nedeniyle herhangi bir ek bedel talebinde bulunmayacağımızı ve bu taleplerle bir dava açmayacağımızı beyan ve taahhüt ederiz. Bu kapsamda doğacak hak taleplerimizden feragat ettiğimizi idarenize bildiririz.” ifadeleriyle taahhütte bulunduğunu, davacının, 300 günlük proje süresinin dolmasından 314 gün sonra taahhütte bulunduğunu, buna rağmen proje süresinin uzamasından dolayı verilen hizmet giderleri olarak talepte bulunmasının taahhütname ve sözleşme hükümlerine aykırı olduğunu, davacının sunduğu kesin hesabın müvekkilince kabulü mümkün görülmediğini, eksikliklerin, gerekli itirazlar ve taleplerin davacıya iletildiğini, Yapım İşleri Genel Şartnamesinin 41 ve 42. maddeleri birlikte değerlendirildiğinde kesin hesabın yapılabilmesi için projenin geçici kabulünün yapılmış olması gerekmekte olup projenin geçici kabul belgesinin geçerli olması için de geçici kabul eksikliklerinin tamamlanması gerektiğini, ayrıca geçici kabul eksikliklerinin zamanında tamamlanamadığı durumlarda gecikme cezasının kesileceği ve geçici kabul itibar tarihinin eksikliklerin tamamlandığı tarihe öteleneceği hususunun sözleşmeyle mutabakat altına alındığını, geçici kabul eksikliklerinin süresinde tamamlanamaması ihtimaline binaen geçici kabul belgesinin üzerine durum tespit tutanağında tespit edilen eksiklerin giderilmemesi halinde geçici kabul itibar tarihinin değişeceği ve geçici kabul tutanağının yenileceği şerhinin düşüldüğünü ve davacının da bu belgeleri imzaladığını, müvekkilinin bir çok yazısında geçici kabul eksikleri ve sonradan ortaya çıkan eksik ve kusurlu işlerin tamamlanmasını müteakip kesin kabul taleplerinin sözleşme doğrultusunda değerlendirilebileceğinin davacıya bildirildiğini, yapılan tüm bu uyarılara rağmen eksiklerin giderilmesi için çalışmalara başlanılmadığı tespit edildiğinden müvekkilinin davacının namı hesabına ihale sürecini başlatmak zorunda kaldığını, açıklanan nedenlerle davacının teminatların iadesi konusundaki talebinin de yerinde olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Birleşen … esas sayılı davada davacı vekili, ;Taraflar arasında, … … 1 Projesi Yapım İşine ilişkin 22/07/2005 tarihinde sözleşme imzalandığını, 09/05/2007 tarihinde geçici kabulün yapıldığını, geçici kabulden sonra davalının doğalgaz hattını işletmeye aldığını, kesin hakediş raporlarının 26/02/2008 tarihinde davalıya sunulduğunu ve sözleşmeye göre projenin kesin kabulünün 09/05/2009 tarihi olduğunu, işin tamamlandığını, boru hattının işletmeye alındığını, …’ya herhangi bir borç da bulunmamasına rağmen işin kesin kabulünün ve kesin hakedişinin yapılmadığını belirterek işin kesin kabulünün ve kesin hesabının hükmen yapılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Birleşen … esas sayılı davada davalı vekili;Yapım İşleri Genel Şartnamesinin 26, 42 ve 44. maddeleri hükümleri uyarınca davacının davaya konu işin kesin kabul eksikliklerini halen tamamlamamış olduğundan kesin kabul ve kesin hesabın yapılmasının mümkün olmadığını, …-1 projesinin 24-25/07/2007 tarihinde geçici kabul komisyonu kurulduğunu ve düzenlenen geçici kabul tutanağında yapılan işin sözleşme ve eklerine uygun olduğu ve geçici kabule engel olabilecek eksik, kusur ve arızaların bulunmadığının görüldüğü ancak 26/07/2007 tarihli durum tespit tutanağında eksikliklerin tespit edildiğini, davacıya 60 günlük süre verildiğini, işin bitim tarihinin 09/05/2007 tarihine itibar edilmek üzere geçici kabulün yapılmasının komisyonca uygun görüldüğünü, eksikliklerin giderilmediğini, eksikliklerin davacının namı hesaba yaptırılacağının bildirildiğini, geçici kabul sonrasında da oluşan hasarların durum tespit tutanağıyla belirlendiğini, davacının yükümlülüğü altındaki edimlerini tam olarak yerine getirmediğini belirterek davanın reddine karar verilmesin talep etmiştir.
Birleşen … esas sayılı davada davacı vekili; Taraflar arasında, … … 1 ve 2 projesi yapım işi sözleşmesinin 22/07/2005 tarihinde imzaladığını, projelerin standartlarına, sözleşmeye ve sözleşmenin eklerine uygun olarak tamamlandığını, … 1 projesinin 09/05/2007 tarihinde, … 2 projesinin ise 11/07/2007 tarihinde geçici kabullerinin yapıldığını, geçici kabulden sonra davalının doğalgaz hattını işletmeye aldığını, davalının halen bahse konu edilen iki hattı kullanarak gaz satışı yapmakta olduğunu, yüklenilen işlerin kesin hak ediş raporlarının 26/02/2008 tarihinde davalı idareye sunulduğunu, sözleşmeye göre projenin kesin kabulünün ise 09/05/2009 tarihi olduğunu, işin kesin kabulünün yapılması gereken tarihin üzerinden 3,5 yılı aşkın süre geçmiş olmasına rağmen müvekkilinin alacaklarının ödenmediğini, teminatlarının iade edilmediğini, davalının müvekkilinin nam-ı hesabına 400.861,25 USD masraf yaptığını belirterek ödemenin yapılmasını, aksi halde bu masrafların idarenin nezdinde bulunan müvekkili şirketin alacaklarından, bu olmazsa nakdi teminatlarından tahsil edileceğinin bildirildiğini, davalının 18/12/2012 tarihinde tebliğ edilen 12/12/2012 tarih ve …. sayılı yazısı ile … … …-1 ve …-2 bölümlerinde gerçekleştirilen incelemeler sonucunda söz konusu noktalardaki heyelanların yapım aşamasında gerekli ve yeterli önlemlerin alınmamasından dolayı yapım kusurundan kaynaklandığını belirterek, belirtilen sorunların ….’nin “Yüklenicinin Bakım ve Düzeltme Sorumlulukları” başlıklı 26.madde ve “Teminat süresindeki bakım ve giderler“başlıklı 44.maddesi çerçevesinde ivedilikle 15 gün içerisinde giderilmemesi üzerine gerekli işlerin nam-ı hesaba yaptırdığı ve söz konusu çalışmalar sırasında yapılan toplam 400.861,25 USD masraf tutarının bu yazının tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içerisinde banka hesaplarına yatırılması aksi halde harcama tutarının idarede bulunan müvekkili alacaklarından, alacağın olmaması halinde nakdi teminatlardan tahsil edileceği hususunda ihtarda bulunduğunu, müvekkilinin başvurusu üzerine Ankara 1.Asliye Ticaret Mahkemesinin …D.İş sayılı dosyasında 28/12/2012 tarihinde davaya konu edilen 400.861,26 USD’nin tahsiline ilişkin iş ve işlemlerin durdurulmasına karar verildiğini, davalının 2007 yılından itibaren teslim alıp, işletmeye aldığı doğal gaz boru hattında, işbu davanın açılmasına neden olan talebinde, heyelan mücbir sebebine dayanarak meydana gelmiş hasarları müvekkilinin nam-ı hesabına iş yapıp harcama yaptığını belirttiğini, geçici kabul işlemleri yapılan ve gaz arzı sağlanan işletmedeki doğalgaz hatlarının proje bedellerinin %5’inden fazla miktarına denk gelen ve heyelan sebebine dayalı bir masrafın tahsiline ilişkin işlemin, …’ne ve taraflar arasındaki sözleşmeye tamamen aykırı olduğunu, bu çerçevede dava konusu projeler kapsamında bulunan faaliyetlerle ilgili müvekkilinin sorumlukları yerine getirdiğini, boru hattının davalı idare tarafından … 1 ve … 2 projesinin geçici kabullerinin yapıldığını ve yapının teslim alınarak işletmeye alındığını, gaz satışına başlandığını, geçici kabul tutanaklarının 20/08/2007 tarihinde davalı tarafından da onaylandığını, bu durumun hattın kesin kabulüne engel eksikliklerin bulunmadığını da gösterdiğini, idarenin geçici kabul işlemlerini tamamlayıp, kabul tutanağını hazırlarken … gereği eksiklik olarak belirttiği işlerin giderim bedellerini göstermek zorunda olduğunu, oysa kabul tutanağı incelendiğinde böylesi bir hesaplama olmadığını, zira bu bedeller gösterilmiş olsa kesin kabule engel teşkil etmeyen eksikliklerin miktarının da belli olacağını, … 1 projesinin sözleşme bedelinin 4.419.491,00, … 2 projesinin sözleşme bedelinin 2.812.835,00 USD olduğunu, müvekkilinden tahsil edilmek istenen miktarın ise 400.861,25 USD olduğunu, her iki projenin de ayrı ayrı ve toplamında bile %5’inden fazla bir miktar olduğunu, masraf adı altında böylesi bir miktarın tahsilinin … ve eser sözleşmesinin ruhuna aykırı olduğunu, idare nezdinde her iki proje için toplam 1.154.550,00 USD teminat mektubu bulunduğunu belirterek davalıya 400.861,25 USD borçlu olmadıklarının tespitine, muarazanın önlenmesine, %20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, ihtiyati tedbirin karar kesinleşinceye kadar devamına karar verilmesini talep etmiştir.
Birleşen … esas sayılı davada davalı vekili;Taraflar arasında, … …/Bağlantı hattı Projesi …-1 ve …-2 projelerine ait sözleşmelerin 22/07/2005 tarihinde imzalandığını, yapım çalışmaları tamamlanan projelerin geçici kabullerinin …-1 projesi için 09/05/2007 tarihi itibari ile …-2 projesi için ise 11/07/2007 tarihi itibariyle yapıldığını, müvekkili kuruluş tarafından işin bitim tarihinin 09/05/2007 olarak itibar edilmek üzere geçici kabulü yapılan …-1 projesinin Yapım İşleri Geçici kabul tutanağının ekinde yer alan 26/07/2007 tarihli durum tespit tutanağında yer alan eksikliklerin verilen süre içinde tamamlanmadığınıve ayrıca garanti periyodunda ilave eksiklikler ve kusurların ortaya çıktığını, taraflar arasında sözleşmenin ilgili hükümleri çerçevesinde defaten gerek yazılı gerekse sözlü olarak davacıya …-1 projesinde cezalı döneme girildiğini, eksikliklerin tanınan süreler içinde tamamlanmadığı taktirde nam-ı hesaplarına tamamlattırılarak geçici kabul itibar tarihinin geçici kabul eksikliklerinin tamamlandığı tarihe öteleneceğini, sözleşme hükümleri doğrultusunda geçici kabul eksiklikleri ve sonradan ortaya çıkan eksik ve kusurlu işlerin tamamlanmasını müteakip kesin kabul taleplerinin sözleşme hükümleri çerçevesinde değerlendirileceği hususunda bildirimlerde bulunulduğunu, ancak yapılan bu bildirimlere karşı davacının itirazlarda bulunduğunu, nihayetinde, davacının eksiklikleri tamamlamaması ve garanti periyodunda ortaya çıkan sorunları gidermemesi üzerine müvekkilinin bu eksiklikleri de içeren tüm eksiklikleri tamamlatmak üzere davacı nam-ı hesabına ihale sürecine girdiğini ve bu sürecin yeni yüklenici ile sözleşmenin imzalanması ile sonuçlandığını ve hali hazırda yapım işinin dava dışı yeni yüklenici ile devam etmekte olduğunu, bu süreçte …-2 üzerindeki Kp: 55+000 ve …-1 üzerinde Kp:58+000 noktalarında heyelan sorunu yaşandığının müvekkili tarafından tespit edilmesi üzerine ivedilikle bir komisyon oluşturulduğunu, 14/10/2011 tarih ve …. sayılı yazı ile de sözkonusu noktalardaki heyelanlı bölgeler ile ilgili olarak anılan iki nokta da 17/10/2011 tarihinde inceleme ve tespit çalışmalarına başlanacağının davacıya bildirilerek bahse konu çalışmalara yetkili elemanlarının katılımlarının sağlanmasının istendiğini, davacının 14/10/2011 tarih ve …. sayılı müvekkili yazısına itibar etmediği ve katılma ihtiyacı dahi hissetmediği çalışmaların 17-21/10/2011 tarihleri arasında gerçekleştirildiğini, yapılan incelemeler ve tespitler neticesinde hazırlanan raporda davacı ile imzalanan sözleşmenin eki olan jeolojik raporda belirtilen heyelanın dikkate alınmayarak güzergah seçilmesi ve jeolojik rapordaki heyelan için yapım aşamasında gerekli tedbirin alınmadığı ve bu nedenle heyelanın meydana geldiğinin belirtildiğini, 21/10/2011 tarihli tespit raporuna istinaden müvekkilinin davacıya gönderdiği 17/11/2011 tarih ve … sayılı yazıda söz konusu noktalardaki heyelanların yapım aşamasında gerekli ve yeterli önlemin alınmamasından dolayı yapım kusurlarından kaynaklandığının belirlendiğini, bu sorunların …’nin 26 ve 44.maddeleri gereği 15 gün içerisinde giderilmesi için gerekli çalışmalara başlanması, aksi taktirde boru hattı emniyetini tehdit eden bahse konu sorunların giderilmesinin aciliyet arz etmesi nedeni ile nam-ı hesaplarına yaptırılacağının bildirildiğini, davacının, müvekkilinin 17/11/2011 tarihli yazısında talep ettiği çalışmaları gerçekleştirmediğini ve bunun üzerine müvekkilinin işin önem ve aciliyetine binaen 400.861,25 ABD doları yekün tutan söz konusu çalışmaları gerçekleştirdiğini, müvekkilinin davacıya gönderdiği 05/11/2012 tarih ve 32903 sayılı yazısında bu miktarın 15 gün içerisinde müvekkilinin banka hesabına yatırılması, aksi halde harcama tutarının müvekkilinde bulunan alacaklarından, alacaklarının olmaması halinde teminatlarından tahsil edileceğinin bildirildiğini, davacının 24/11/2012 tarihli cevabi yazısı ile ödeme yapılmayacağını belirttiğini, bunun üzerine davacıya gönderilen 12/12/2012 tarihli yazıyla sözkonusu tutarın 15 gün içerisinde ödenmesi aksi halde alacaklardan, alacaklarının olmaması halinde teminatlardan tahsil edileceğinin bildirildiğini, heyelan nedeni ile ortaya çıkan ve tamamlanması büyük önem ve aciliyet arz eden söz konusu davacının sorumluluğunda olduğu ve bir an evvel tamamlanması gerektiğine dair bildirimlere kayıtsız kalan davacının, müvekkilinin davacı nam ve hesabına yapılan işlerin bedelini sözleşmeden kaynaklanan nedenlerle ödemesi gerektiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İlk Derece Mahkemesince; Taraflar arasında eser sözleşmesi bulunduğu, asıl ve birleşen davalarda davacının yüklenici, asıl ve birleşen davalarda davalının iş sahibi olduğu, sözleşmenin 33.21. maddesindeki hüküm gereğince davacının kendisinden kaynaklanmayan nedenlerle işin uzaması halinde süre talep etmek dışında ücret talep etmesinin sözleşme hükümlerine göre mümkün olmadığı, davacı şirketin Ankara 41. Noterliği’nin 02/05/2007 tarih ve 18350 yevmiye numaralı taahhütnamesinde “… … …-1 ve …-2 projelerinin yapım sürelerinin uzaması nedeniyle herhangi bir ek bedel talebinde bulunmayacağımızı ve bu taleplerle bir dava açmayacağımızı beyan ve taahhüt ederiz. Bu kapsamda doğacak hak taleplerimizden feragat ettiğimizi idarenize bildiririz.” şeklinde beyanda bulunduğu, asıl ve birleşen davadaki taleplerin irdelenmesi için öncelikle sözleşmenin 33.21 maddesinin ve sözü edilen taahhütnamenin geçerli olup olmadığının, irdelenmesi gerektiği, BK m.115’deki yasal koşulların bu dava yönünden gerçekleştiğinden söz edilmeyeceğini, dosya kapsamından hile olgusu ileri sürülmediği, sonuç itibariyle ağır kusurun bulunmadığı ve hileden söz edilmediğini, taahhütname yönünden idarenin baskısı ile imzalandığı davacı tarafından ileri sürülmüş ise de idarenin uzman olan tacir üzerinde ne tür bir baskı uyguladığı konusunda yeterli ve inandırıcı delil gösterilmediği, esasen, baskıya yönelik herhangi bir şikâyetin vuku bulmadığı, dava açılmadığı, sonuç itibariyle sözleşmenin 33.21 maddesi ile taahhütname hükmünün taraflar açısından bağlayıcı olup, uyuşmazlığın bunlar dikkate alınarak çözümleneceğini, benzer olan Ankara 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nde görülen davada, “…sözleşmenin 33.maddesine ek olarak zeyilname-1 ile konulan 33-21 bendinde de gecikmeden dolayı yüklenicinin herhangi bir ilave ücret talep etmeyeceği, süre uzatımını talep edeceğinin düzenlendiği…” gerekçesiyle verilen davanın reddi kararının, Yargıtay 15.HD’nin 18/06/2015 tarih ve ….K. sayılı ilâmı ile onandığı ve karar düzeltme istemi de reddedilerek, kararın kesinleştiğini, asıl davada dava konusu edilen teminat mektuplarının yargılama süreci içerisinde tazmin edilmek suretiyle iade olundukları hususunun davacı vekilinin 22/11/2016 tarihli dilekçesinden anlaşıldığını, teminat mektuplarının iadesi, bunlara ilişkin talebin konusuz kaldığını, haklılık durumu bakımından birinci bilirkişiler kurulunun kök ve ek raporlarının sözleşmenin 33.21 ve taahhütnameye aykırı görüşleri ve buna bağlı ulaştıkları sonucun uyuşmazlığa uygulanabilir görülmediği, bu nedenle ikinci bilirkişilerden rapor alındığı, asıl davadaki taleplerden, makine/araç/ekipman giderleri, idareye verilen hizmet giderleri istemleri yönünden sözleşmenin taraflar yönünden bağlayıcı olan 33.21 maddesi ve bilahare verilen taahhütname gereğince talep edilebilir görülmediğinden istemin reddine karar verilmesi gerektiği, asıl dava, kesin kabulün tespiti, teminat mektuplarının komisyon bedellerinin tahsili ile kesin hakediş alacağının tahsili istemleri yönünden taraflar arasında akdedilen sözleşmenin eki olan …’de “…sorumluluğu yükleniciye ait olduğu anlaşılan hatalı, kusurlu ve (…) işlerin bedelleri geçici hakedişe girmiş olsa bile, yüklenicinin daha sonraki hakkedişlerinden veya kesin hakkedişinden veyahut teminatından kesilir” (md.25/son) maddede taahhüt konusu yapım işinin her türlü sorumluluğu, kesin kabul işlemlerinin idare tarafından onaylanmasına kadar tamamen yükleniciye aittir…” (md.26) ve sözleşmede “Yüklenici işlerin, teminat süresi içindeki bakımını yapmak ve tümünü iyi bir şekilde korumak, çıkabilecek kusur ve aksaklıkları gidermek zorundadır…” (md.44) gibi düzenlemelere yer verildiği, işin süre uzatım sonunda 09/05/2007 tarihinde bitirildiği, geçici kabul itibar tarihinin de 09/05/2007 olduğu, davacının, geçici kabul tutanağı ile ekindeki durum tespit tutanağına el yazısı ile “tespit edilen eksikler, sözleşme, şartname ve projeler kapsamında yapılacaktır” yazmak suretiyle imzaladığı, taraflarca imzalanan geçici kabul tutanağının davalı idare yetkilisi tarafından 20/08/2007 tarihinde onaylandığı, bilirkişilerin tespitlerinden davacı yüklenicinin 26/09/2007 tarihli yazısında geçici kabul eksiklerinin tamamlandığını bildirmiş ise de davalı idarenin 25/10/2007 tarihli yazısında,…geçici kabul eksiklerinin giderilmesi için komisyon tarafından verilen sürenin dolmasından itibaren en geç 30 gün içinde tamamlanmaması halinde nam-ı hesaplarına tamamlatılarak, geçici kabul itibar tarihinin öteleneceğini bildirdiği, ardından, davacı yüklenicinin 22/02/2008 tarihli yazısıyla … I Projesi ile ilgili kesin hakedişi için idareye başvurduğu ve idarenin eksik belgeler olduğunu belirttiğini, 17/10/2008 tarihli durum tespit tutağının yüklenici … şirketi yetkilisi tarafından “Ek-3’deki itirazı kaydım ile tüm haklarımız saklı kalmak kaydıyla” şerhi ile imzalandığı, bu tutanağın ekinde eksikliklere ilişkin 16/10/2018 tarihli durum tespit tutanağının bulunduğu, geçici hakedişe esas olan 26/07/2007 tarihli durum tespit tutanağı ekindeki eksiklik listesi ile 16/10/2008 tarihli durum tespit tutanağındaki eksiklik listesinin ikinci bilirkişilerce karşılaştırıldığı ve kök raporun 35. ve 36. sayfalarında yazılan geçici kabuldeki bir kısım eksikliklerin tamamlanmadığının tespit edildiğinin, görüldüğü, yüklenici davacı şirket temsilcisinin itirazları durum tespit tutanağının ekinde ek-3’de bulunduğu, itirazında, geçici kabul tutanağındaki eksikliklerin tamamlandığını, şu anki tespitlerde ortaya çıkan maddelerin incelenerek sözleşme kapsamında yükümlülükleri çerçevesinde tamamlama yoluna gidileceği, belirtildiği, geçici kabul sonrası hasarlar başlığı altındaki hasarları kabul etmediklerini, boru hattına gaz alınarak işletme dönemine geçildikten sonra tabii afetten (sel felaketi) dolayı oluşmuş hasarlar olduğunu, beyan ettiği, bu aşamaya kadar gelinen süreçte davacının 20/10/2008 tarihli yazısı ile idarenin buna yanıtından, 20/10/2008 tarihi itibariyle geçici kabul eksikliklerinin henüz tamamlanmadığının bilirkişilerce saptandığı, taraflar arasında akdedilen sözleşmenin eki olan …’nin md.25,f.4’de: “…sorumluluğu yükleniciye ait olduğu anlaşılan hatalı, kusurlu ve malzemesi şartnameye uymayan işlerin bedelleri, geçici hakedişlere girmiş olsa bile, yüklenicinin daha sonraki hakedişlerinden veya kesin hakedişinden veyahut teminatından kesilir”, md.26,f.1’de: “Taahhüt konusu yapım işinin her türlü sorumluluğu, kesin kabul işlemlerinin idare tarafından onaylanacağı tarihe kadar tamamen yükleniciye aittir. Yüklenici, gerek malzemenin şartnameye uygun olmamasından ve gerekse yapım işinin kusur ve eksikliklerinden dolayı, idarece gerekli görülecek bütün onarım ve düzeltmeler ile sürekli bakım işlerini kendi hesabına derhal yapmak zorundadır.”, md.44,f.1’de ise: “Yüklenici işlerin, teminat süresi içindeki bakımını yapmak ve tümünü iyi bir şekilde korumak, çıkabilecek kusur ve aksakları gidermek zorundadır…” , “Geçici Kabul” başlıklı 42. maddesinin 6 ncı fıkrasında: “Kabul komisyonunun tespit ettiği eksiklikler, belirlenen sürede yüklenici tarafından giderilmezse bu sürenin bitiminden sonra eksikliklerin giderilmesine kadar geçecek her gün için, giderilecek eksikliklerin durumuna göre sözleşmesinde günlük gecikme cezası olarak yazılan miktarın belli bir oranında günlük ceza uygulanır ve geçici kabul tarihi kusur ve eksikliklerin giderilmesi tarihine ertelenir. Ancak bu gecikme otuz günü geçtiği takdirde idare, yüklenici hesabına eksiklerin giderilmesini kendisi yaptırabilir. Bu takdirde de eksikler tamamlanıncaya kadar ceza uygulaması devam eder ve kabul tarihi ertelenir” hükmüne yer verildiği, eldeki davada, yer tesliminin 26/08/2005 tarihinde yapıldığı ve sözleşmeye göre işin bitirilmesi gereken tarihin 22/06/2006 olduğu, taraflarca imzalanan geçici kabul tutanağına göre işveren tarafından 129 gün+ 192 gün olmak üzere 321 gün süre uzatımı verildiği ve süre uzatım dâhil işin bitirilmesi gereken tarihin 09/05/2007 olduğu ve işin süre uzatım sonunda 09/05/2007 tarihinde bitirildiğine ve geçici itibar tarihinin de 09/05/2007 olduğuna dair geçici kabul tutanağı tutulduğu, geçici kabul tutanağında yüklenici de hazır olarak iş yerine gidildiği ve eksikliklere ilişkin Ek-1 tutanağın tutulduğu, 26/07/2007 tarihli durum tespit tutanağı ile tespit edilen eksikliklerin tamamlanması için 60 günlük süre verildiği ve 09/05/2007 itibar tarihi itibariyle işin geçici kabulünün yapıldığı, yüklenici şirketin, geçici kabul tutanağı ile ekindeki durum tespit tutanağına el yazısı ile “tespit edilen eksikler, sözleşme, şartname ve projeler kapsamında yapılacaktır” şeklinde beyanda bulunduğu, bu beyanın yükleniciyi bağlamayacağını ileri sürülemeyeceğini, dosyada bilgi ve belgelerden, geçici kabul eksikliklerinin bir kısmının davacı yüklenici tarafından tamamlanmadığının anlaşıldığını, davalının 60 günlük sürede eksik işin bir kısmını giderdiğini ve diğer kısımları gidermeyeceğini beyan etmesi sebebiyle idare tarafından bu eksikliklerin yüklenici nam-ı hesabına giderilmesi için ihale sürecine gidildiği ve bu sürecin sonunda revize geçici kabul tutanağı düzenlendiği ve tutanağın yüklenici tarafından ihtirazı kayıtla imzalandığının belli olduğu, birinci bilirkişiler kurulunun 16/06/2016 tarihli son ek raporunda, bu eksikliklerin varlığını kabul ederek “… Kullanıma engel olmayan eksikliklerin geçici kabul yapılmasına engel olmayacağı gibi geçici kabul tarihine ve geçici kabul itibar tarihini etkilemeyeceği sayın mahkemenin takdirindedir…” şeklinde bir kabul yaptığını, yüklenicinin geçici kabul tutanağı ekindeki durum tespit tutanağında yazılı olan eksiklikler hususunda, “tespit edilen eksikler, sözleşme, şartname ve projeler kapsamında yapılacaktır” diyerek imzaladığı ve bu imzanın bağlayıcı olduğu ve eksikliklerin yüklenici tarafından giderilmesi gerektiği, eksikliklerin tamamen giderilmediği konusunda kuşku bulunmadığı, bu durumda …’nin md.42,f.6’da yer alan “… Geçici kabul tarihi kusur ve eksikliklerin giderilmesi tarihine ertelenir…” hükmü uyarınca 09/05/2007 itibar tarihli geçici kabul tarihinin kusur ve eksikliklerin giderilmesi tarihine ötelenmesi gerektiği, davalı idarenin geçici kabul eksikliklerini ve garanti süresinde ortaya çıkan eksiklikleri davacı nam-ı hesabına üçüncü kişilerle yaptığı sözleşmeler doğrultusunda tamamladığını belgelerle sunduğu ve buna bağlı olarak 31/12/2013 tarihli revize geçici kabul tutanağını ibraz ettiği, davacı yüklenici bunun karşısında idarenin veya yapı denetim sorumlusunun imzasının bulunduğu belge ibraz etmediğinin ikinci bilirkişi görüşünden anlaşıldığı, …’nin 42,f.6 ve 45. maddesindeki hükümler birlikte değerlendirildiğinde geçici kabul eksikliklerinin öngörülen sürede yüklenici tarafından tam olarak tamamlanmadığı, yüklenicinin kendi imzasını taşıyan geçici kabul tutanağı ekindeki eksikliklerden ve gerekse …’nin 45. maddesindeki düzenleme gereğince geçici ve kesin kabul arasında ortaya çıkan eksikliklerden ve kusurlardan yüklenicinin sorumlu olduğu, ikinci bilirkişiler kurulunun raporundaki tespitlerden geçici kabul tutanağında bulunmayan bir kısım eksikliklerin davacı yüklenici tarafından üstlenildiği( PİG atma, rapor, s.40) ve bir kısmının ise idare tarafından davacı nam-ı hesabına yaptırıldığı anlaşıldığından, dava tarihi itibariyle kesin kabul şartlarının oluşmadığı ve kesin hakediş alacağı talebinin yerinde olmadığı kanaatine varıldığından davanın reddine karar verilmesi gerektiği, ikinci bilirkişiler kurulunun ayrık rapor sunan bilirkişi görüşünün bizzat yüklenicinin geçici kabul eksikliklerini tamamlayacağına ilişkin kendisini de bağlayan beyanı ve …’nin geçici kabuldeki eksikliklere ilişkin açıklanan hükümleri doğrultusunda uyuşmazlığa uygulanabilir görülmediğini, keza ayrık görüşte yer alan giderlere ilişkin bölümün ise ayrıntılı olarak açıklandığı üzere yükleniciyi bağlayan sözleşmenin 33.21 maddesi ile taahhütname hükmü uyarınca talep edilememesi nedeniyle yerinde bulunmadığı, asıl davada talep edilen teminat mektuplarının iadesi talebi konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi ve açıklanan nedenlerle dava tarihi itibariyle haklılık bulunmadığından yargılama giderlerinden davacının sorumlu tutulması gerektiği, asıl davadaki taleplerden, makine/araç/ekipman giderleri, idareye verilen hizmet giderleri istemleri yönünden sözleşmenin taraflar yönünden bağlayıcı olan 33.21 maddesi ve bilahare verilen taahhütname gereğince talep edilebilir görülmediğinden reddine karar verilmesi gerektiği, birleşen … E. sayılı davada, asıl dava yönünden yapılan açıklamaların bu dava yönünden de geçerli olup, yargılama sırasında revize geçici kabul tutanağı düzenlenmiş olup, dava tarihi itibariyle kesin kabul şartları bulunmadığından davanın reddine karar verilmesi gerektiği, birleşen… E. sayılı davanın 400.861,25 USD borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkin olup, yargılama sırasında teminat mektubundan bedelin tahsili nedeniyle istirdata dönüştüğü, ikinci bilirkişilerin … tarafından … KP: 58+315 kilometresinde meydana gelen heyalanın önlenmesi için ihaleye çıkıldığını, ardından en düşük teklif ile ihale üzerinde kalan …. ile 07/06/2012 tarihinde KDV hariç 580.381,60TL bedelle sözleşme imzalandığı, süresi 100 gün olarak belirlenen işin 18/09/2012 tarihinde bitirildiği ve toplam hakediş tutarının 618.381,60TL olduğu, işin yapımı sırasında 3 adet hakediş ve bununla bağlantılı 3 adet fatura düzenlendiğini, davacı yüklenici şirket tarafından hazırlanarak 22/05/2006 tarihinde sunulan … I ve … 11 jeolojik etüt raporlarının, davalı idarece uygun görülerek 06/06/2006 tarihli yazı ile davacıya bildirildiğini, davalı idare tarafından, davacı yüklenicinin hazırladığı jeolojik etüt raporlarının uygun bulunmasının, davacı yüklenicinin işin fen ve tekniğine uygun olarak yapılarak, teslim etme yükümlüğünü ortadan kaldırmadığını, dolayısıyla yapılan işin ayıplı olması halinde yüklenicinin bundan doğan zarardan sorumlu olduğunun kabulü gerektiğini, birleşen… E. sayılı dosyasından bilirkişiler kurulunun hazırladığı 07/04/2014 tarihli ek raporda özetle, …-I boru hattının 58+000 km’de boru hattı inşası öncesi herhangi bir heyelan tespit edilmediğini, davacı yüklenicinin gerçekleştirdiği imalatın, sözleşme ve eki teknik şartnameler ile bilim sanat kaidelerine uygun gerçekleştirilmediğini, davalı …’ın … Kp. 58+315 kilometresinde meydana gelen heyelanın önlenmesine yönelik olarak 400,861,25 ABD Doları harcama yaptığı kanaatine ulaşıldığını, bölgede meydana gelen heyelanların oluşumları ve bölgelerin jeolojik yapılarının tespiti için, … E.sayılı dosyasında yer alan “… … Güzergahları ve istasyonların jeolojik etüt raporu, … A.Ş. tarafından yapılan çalışma ve hazırlanan rapor… tarafından hazırlanan rapor, davalı … teknik elemanlarından oluşan 7 kişilik komisyonun mahallinde yaptığı incelemeler ve düzenledikleri rapor ile içerisinde jeoloji mühendisinin de bulunduğu 07/04/2014 tarihli bilirkişi ek raporu üzerinde incelemeler yapıldığını, ayrıca, … … Güzergâhları …-I bölgesinin jeolojik haritalarının da incelendiğini, yapılan incelemelerde … sonuç itibarı ile bölgelerin jeolojik ve topoğrafık yapısı göz önüne alındığında meydana gelen heyelanların doğal afet olarak değerlendirilmesinin mümkün gözükmediğini… bölgenın de potansiyel heyelan alanı olduğunu ve imalatların buna uygun yapılması gerektiğini, bu hususun davacı firma tarafından dikkate alınması gerektiğini, dolayısıyla davacı yüklenicinin, taahhüdü altındaki işin ayıplı olması nedeniyle doğan zarardan sorumlu olacağını mütalaa ettikleri, bilirkişilerin bu mütalaalarının dosyadaki bilgi ve belgelerle, sözleşme ve … ve birleşen dosyada alınan 07/04/2014 tarihli bilirkişi ek raporuyla da uyumlu olduğundan benimsenerek hükme esas alındığı, aksine ileri sürülen savunmalara yukarıdaki açıklamalar uyarınca itibar olunmayarak istirdada dönüşen davanın reddine karar verilmesi gerektiği, birleşen bu dosyada Ankara 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 28/12/2012 tarih ve… sayılı dosyasından ihtiyati tedbir kararı verildiği ve tedbir kararının uygulandığı belirlendiğinden tedbir kararı 400.861,26 USD’nin tahsiline ilişkin iş ve işlemlerin durdurulmasına yönelik olduğundan İİK’nın 72/4 maddesi uyarınca ihtiyati tedbir yoluyla iş ve işlemler ve dolayısıyla takip durdurulduğundan ve tedbir kararı uygulandığından talebe bakılmaksızın alacaklı lehine %20 inkar tazminatına hükmedildiği gerekçesiyle asıl davada davalı nezdinde bulunan teminat mektuplarının yargılama sırasında davacıya iade edildiği belirlendiğinden bu talep yönünden konusu kalmayan davada karar verilmesine yer olmadığına, diğer talepler yönünden açılan davanın reddine, birleşen … esas sayılı davanın reddine, birleşen… esas sayılı menfi tespit olarak açılan ve bilahare istirdada dönüşen davanın reddine, İİK’nın 72/(4) maddesi uyarınca dava konusu alacağın %20’si üzerinde hesap edilen 141.744,54 TL tazminatın davacıdan alınarak davalıya verilmesine karar verilmiştir.
Asıl ve birleşen davalarda davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Mahkemenin zeyilnameyi yanlış yorumlayarak zeyilnameyi ve taahhütnameyi esas alarak davanın reddine karar verdiğini, bu konuda iki kez bilirkişi raporunun alındığını ve raporlarda müvekkilinin taleplerinin yerinde olduğunu tespit edildiğini, mahkemenin dikkate aldığı sözleşmenin 33.21 maddesinde hat borularının inşaat alanına ulaşımının gecikmesi halinde yükleniciye ek süre verileceği ve buna karşılık yüklenicinin herhangi bir ücret talep etmeyeceği yönünde olduğunu, ancak davalı tarafın inşaat alanına hat borularını intikal ettirmede makul süreleri aştığını, iki kez müvekkiline süre verdiğini, verilen bu sürelerin toplamının sözleşme süresini bile geçtiğini, sözleşme süresinin 300 gün olmasına rağmen davalının hat borularını zamanında inşaat alanına intikal ettirememesi ve kamulaştırma işlemlerini sonuçlandırmaması sebebiyle verilen sürenin ise 356 gün olduğunu, bu gecikmenin davalının kusurundan kaynaklandığını, davalının kusurlu davranışlarından dolayı müvekkilinin her ne kadar sözleşmede başka ücret talep etmeyeceği yer alsa bile bu kusurlu davranışının çok uzun bir süre devam etmesinin hakkaniyete ve Borçlar Kanununa aykırı olduğunu, zeyilname-1 ile sözleşmeye ilave edilen 33.21.maddede yer alan ifadenin söz konusu boruların ana stok sahasına ulaşımında, diğer bir deyişle ana stok sahasına nakliyesinde meydana gelebilecek gecikmeleri kastettiğinin açık olduğunu, davalı tarafından 2007 yılından beri işletmeye alınan boru hattının yıllarca davalı tarafından kullanılmasına rağmen kesin kabul işlemlerinin yapılmamasının hakkın kötüye kullanımı olup, dürüstlük kurallarına aykırı olduğunu, 02.01.2019 tarihli karşıt görüş inşaat mühendisi bilirkişisi raporunda taahhütnamenin ikrah altında verilmiş bir taahhütname olduğundan taahhütnameye itibar edilemeyeceği, müvekkilinin sözleşme süresinin uzaması nedeniyle fiilen katlanmış olduğu makine, araç, gereç, personel ve idareye verilen hizmet giderlerinin davalıdan talep edilebileceğini tespit ettiğini, müvekkilinin bu taahhütnameyi vermeye davalı kurumun durum tespit tutanakları ve geçici kabulde müvekkili şirkete 144.000,00 USD cezai şart uygulayarak bu cezai şart nedeniyle teminat mektubunu paraya çevireceği baskısının sebep olduğunu, nitekim davalı … yönetim kurulunun 22.03.2007 tarihli kararında açıkça cezai şartın müvekkilinin noterden masraf ve başkaca bedel talep etmeyeceği yönünde taahhüt vermesi halinde kaldırılmasına karar verildiğini, mahkemece dosyadaki deliller ile bilirkişi raporları yok sayılarak sadece zeyilname ve taahhütname esas alınarak davanın reddine ilişkin verdiği kararın hatalı olduğunu, davaya konu projenin süresinin davalı idare tarafından 356 gün uzatılmış olmasına rağmen idareye verilen hizmetlerin (İKY 900)bu uzayan sürede de davalıya hizmet verilmiş olduğundan bu talebin de sözleşme ve birim fiyat cetveline aykırı bir şekilde reddedildiğini, teknik şartname işin tanımı bölümünde iş kalemleri yapısı tanımları(İKY), verilecek teklifteki İKY’lerin hangi işleri kapsadığının tanımlandığını, idareye sağlanacak hizmetler konusunda ise sözleşmenin 33.17 maddesinde “teklif mektubu eki birim fiyat cetvelindeki” İKY900 İdareye Sağlanacak Hizmetler” iş kalemine ait bedel, işin tamamlama süresi olan 10 aya bölünmek suretiyle aylık bazda hazırlanacak olan hakedişlere istinaden ödenecektir.” denildiğini, sözleşmenin davalıdan kaynaklanan sebeplerden dolayı uzayan döneminde yapılan tüm harcamalardan davalının sorumlu olduğunu, teklif mektubu eki birim fiyat cetvelinde İKY900 “İdareye Sağlanacak Hizmetler”in toplam 680.000 USD olarak yer aldığını, sözleşmede işin yapım süresi 300 gün olarak belirtildiğinden müvekkilinin bu kalemde idareye her gün için vermiş olduğu hizmetin 680.000 USD/300 GÜN=2.666,67 USD/ gün olduğunu, müvekkilinin bu uzayan 356 gün zarfında da davalıya İKY900 “İdareye Sağlanacak Hizmetler” kapsamında hizmet verdiğini, sözleşme süresi için ödenmesi gereken bu hizmet bedelinin sözleşmenin idare tarafından verilen süre uzatımı neticesinde uzaması halinde de verilmesi gerektiğini, teminat mektuplarının süresinde müvekkili şirkete iade edilmediğini, yargılama sırasında davalı tarafından tazmin edildiğini, süre uzatımı sonunda işin bitirildiğinin tespit edildiğini ve 09.05.2007 tarihinin süre bitim ve geçici kabul tarihi olarak belirlendiğini, 25.07.2007 tarihinde yapılan inceleme sonucunda 20.08.2007 tarihinde geçici kabulün onaylandığını, onaylanan bu geçici kabul tutanağında yer alan eksik ve kusurlu işler toplamının şartnamenin %5’inden fazla olmadığının da tespit edildiğini, bu durumda kesin kabulün geçici kabul tutanağının onaylandığı tarihten itibaren 2 yıl içerisinde yani kesin kabul tutanak tarihinin 20/09/2009 tarihi olması gerektiğini, müvekkili şirketin 22.08.2008 tarihinde davalıya kesin hakedişi sunduğunu, borçlu olmadığının tespit edildiğini, …’dan ilişiksiz belgesi ibraz edilmiş olduğundan davalının bu kesin hakediş tarihinden itibaren 6 ay içerisinde kesin kabulü yapması gerektiğini, müvekkiline kesin teminatların da iadesi gerektiğini, davalının geçici kabul de yarısını iade etmediği gibi kesin kabul tarihini 20.08.2009 olması gerektiği dikkate alındığında kesin teminatın tamamının müvekkiline iadesinin gerektiğini, hem kesin teminatı iade etmeyen hem de teminat mektubunun masraflarını ödemeyen davalının sözleşmeye aykırı davrandığını, davalının sözleşmeye aykırı hareket etmesine rağmen mahkemenin taleplerini reddetmesinin yasalara ve hakkaniyete aykırı olduğunu, dosyada birbirinden tamamen farklı sonuçlu iki bilirkişi raprou olmasına rağmen raporlar arasındaki çelişki giderilmeden mahkeme kararının denetimsiz rapora dayandırılmasının hukuka aykırı olduğunu, boru hattının geçici kabulünün 2007 yapıldığını, boru hattının işletmeye alındığını ve 2009 yılında da hattın bakım döneminin tamamlandığını, geçici kabul tutanaklarında heyelan sebebine dayalı olarak herhangi bir eksiklikten bahsedilmemesine rağmen mahkemenin heyelandan doğan zararlardan müvekkilinin sorumlu olduğuna dair hatalı karar verdiğini, taraflar arasında imzalanan durum tespit tutanağından eksik ve kusurlu işlerin tespit edildiğini, tespit edilen eksik ve kusurlu işler arasında jeolojik açıdan etüt çalışmalarının eksik yapıldığını veya hatalı yapıldığı şeklinde bir tespit bulunmadığını, ihtiyati tedbir kararının davalının itirazları neticesinde kaldırıldığını, Yargıtay tarafından da kararın onandığını, bu sebeple mahkemenin ihtiyati tedbir kararı uygulanmış gibi icra inkar tazminatına hükmetmesinin mümkün olmadığını, ihtiyati tedbir kararının kaldırıldığını ve uygulanmadığını belirterek mahkeme kararının kaldırılmasına ve davanın tümden kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Asıl ve birleşen davalar,sırasıyla Tespit, alacak, teminat mektuplarının iadesi, Kesin kabulün ve kesin hesabın hükmen yapılması, Menfi tespit ve muarazanın men’i istemlerine ilişkin olup, mahkemece asıl davada davalı nezdinde bulunan teminat mektuplarının yargılama sırasında davacıya iade edildiği belirlendiğinden bu talep yönünden konusu kalmayan davada karar verilmesine yer olmadığına, diğer talepler yönünden davanın reddine, birleşen … esas sayılı davanın reddine, birleşen… esas sayılı menfi tespit olarak açılan ve bilahare istirdada dönüşen davanın reddine, İİK’nın 72/(4) maddesi uyarınca dava konusu alacağın %20’si üzerinde hesap edilen 141.744,54 TL tazminatın davacıdan alınarak davalıya verilmesine dair verilen karara karşı asıl ve birleşen davalarda davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu (HMK)’nun 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Taraflar arasında 22/07/2005 tarihli… Yapımı İşlerini konu alan iki ayrı eser sözleşmesinin düzenlendiği ihtilafsız olup, asıl ve birleşen davalarda davacı yüklenici, asıl ve birleşen davalarda davalı iş sahibidir.
Davada işin geçici kabulünün yapılmasına rağmen kesin kabulünün yapılmadığı, geçici kabulden sonra davalının doğalgaz hattını işletmeye aldığını, kesin hakediş raporlarının 26/02/2008 tarihinde davalıya sunulduğunu ve sözleşmeye göre projenin kesin kabulünün 09/05/2009 tarihi olduğu, işin tamamlandığı, boru hattının işletmeye alındığı, …’ya herhangi bir borç da bulunmamasına rağmen işin kesin kabulünün ve kesin hakedişinin yapılmadığı belirtilerek, asıl davada işin kesin kabulünün 09/05/2009 tarihi olduğunun tespitine, davalı nezdinde bulunan teminat mektuplarının iadesine, iadesi talep edilen teminat mektupları için bankalara ödenen komisyon bedellerinin davalıdan tahsiline, davalıdan kaynaklanan gecikmelere bağlı olarak uzayan süre içerisinde yapılan personel, makine/araç/ekipman ve davalıya verilen hizmet giderlerinin tahsili ile kesilen nakdi teminat alacağının ve kesin hakediş alacaklarının tahsili istenilmiş, birleşen … esas sayılı davada kesin kabulün ve kesin hesabın hükmen yapılması talep edilmiş, birleşen … esas sayılı davada, davalının 2007 yılından itibaren teslim alıp işletmeye aldığı ve geçici kabul tutanakları 20/08/2007 tarihinde davalı tarafından da onaylanarak geçici kabul işlemleri yapılan doğal gaz boru hattında heyelan mücbir sebebine dayanarak meydana gelmiş hasarları müvekkilinin nam-ı hesabına iş yapıp harcama yaptığını belirterek müvekkilinden 400.861,25 USD tahsil edilmek istendiğini, idare nezdinde her iki proje için toplam 1.154.550,00 USD teminat mektubu bulunduğu belirtilerek davalıya 400.861,25 USD borçlu olunmadığının tespitine, muarazanın önlenmesine ve kötü niyet tazminatına karar verilmesi talep edilmiştir.
Mahkemece, sözleşmenin 33.21 maddesi ile taahhütname hükmünün taraflar açısından bağlayıcı olup, uyuşmazlığın bunlar dikkate alınarak çözümlenmesi gerektiği, asıl davada dava konusu edilen teminat mektuplarının yargılama süreci içerisinde tazmin edilmek suretiyle iade olundukları hususunun davacı vekilinin 22/11/2016 tarihli dilekçesinden anlaşıldığını, teminat mektuplarının iadesi, bunlara ilişkin talebin konusuz kaldığı, asıl davadaki taleplerden, makine/araç/ekipman giderleri, idareye verilen hizmet giderleri istemleri yönünden sözleşmenin taraflar yönünden bağlayıcı olan 33.21 maddesi ve bilahare verilen taahhütname gereğince talep edilebilir görülmediğinden istemin reddi gerektiği, asıl dava, kesin kabulün tespiti, teminat mektuplarının komisyon bedellerinin tahsili ile kesin hakediş alacağının tahsili istemleri yönünden taraflar arasında akdedilen sözleşmenin eki olan …’de,.25/son, 26, 44. maddelerde düzenlemelere yer verildiği, işin süre uzatım sonunda 09/05/2007 tarihinde bitirildiği, geçici kabul itibar tarihinin de 09/05/2007 olduğu, davacının, geçici kabul tutanağı ile ekindeki durum tespit tutanağına el yazısı ile “tespit edilen eksikler, sözleşme, şartname ve projeler kapsamında yapılacaktır” yazmak suretiyle imzaladığı, taraflarca imzalanan geçici kabul tutanağının davalı idarece 20/08/2007 tarihinde onaylandığı, bilirkişilerin tespitlerinden davacı yüklenicinin 26/09/2007 tarihli yazısında geçici kabul eksiklerinin tamamlandığını bildirmiş ise de davalı idarenin 25/10/2007 tarihli yazısında,…geçici kabul eksiklerinin giderilmesi için komisyon tarafından verilen sürenin dolmasından itibaren en geç 30 gün içinde tamamlanmaması halinde nam-ı hesaplarına tamamlatılarak, geçici kabul itibar tarihinin öteleneceğini bildirdiği…gelinen süreçte davacının 20/10/2008 tarihli yazısı ile idarenin buna yanıtından, 20/10/2008 tarihi itibariyle geçici kabul eksikliklerinin henüz tamamlanmadığının bilirkişilerce saptandığı, taraflar arasında akdedilen sözleşmenin eki olan …’nin 25/4, 26/1, 42/6, 44/1 maddelerinde yer alan düzenlemelerin açıklanarak, dava konusu işle ilgili yer tesliminin 26/08/2005 tarihinde yapıldığı ve sözleşmeye göre işin bitirilmesi gereken tarihin 22/06/2006 olduğu, taraflarca imzalanan geçici kabul tutanağına göre işveren tarafından 129 gün+ 192 gün olmak üzere 321 gün süre uzatımı verildiği ve süre uzatımı dâhil işin bitirilmesi gereken tarihin 09/05/2007 olduğu ve işin süre uzatım sonunda 09/05/2007 tarihinde bitirildiğine ve geçici itibar tarihinin de 09/05/2007 olduğuna dair geçici kabul tutanağı tutulduğu, geçici kabul tutanağında yüklenici de hazır olarak iş yerine gidildiği ve eksikliklere ilişkin Ek-1 tutanağın tutulduğu, 26/07/2007 tarihli durum tespit tutanağı ile tespit edilen eksikliklerin tamamlanması için 60 günlük süre verildiği ve 09/05/2007 itibar tarihi itibariyle işin geçici kabulünün yapıldığı, yüklenici şirketin, geçici kabul tutanağı ile ekindeki durum tespit tutanağına el yazısı ile “tespit edilen eksikler, sözleşme, şartname ve projeler kapsamında yapılacaktır” şeklinde beyanda bulunduğu, bu beyanın yükleniciyi bağlayacağı, dosyada bilgi ve belgelerden, geçici kabul eksikliklerinin bir kısmının davacı yüklenici tarafından tamamlanmadığının anlaşıldığı, 60 günlük sürede eksik işin bir kısmını giderildiği ve diğer kısımları giderilmeyeceği beyanı sebebiyle idare tarafından bu eksikliklerin yüklenici nam-ı hesabına giderilmesi için ihale sürecine gidildiği ve bu sürecin sonunda revize geçici kabul tutanağı düzenlendiği ve tutanağın yüklenici tarafından ihtirazı kayıtla imzalandığı, eksikliklerin yüklenici tarafından giderilmesi gerektiği, eksikliklerin tamamen giderilmediği konusunda kuşku bulunmadığı, bu durumda …’nin 42/6 maddesinde yer alan “.. Geçici kabul tarihi kusur ve eksikliklerin giderilmesi tarihine ertelenir…” hükmü uyarınca 09/05/2007 itibar tarihli geçici kabul tarihinin kusur ve eksikliklerin giderilmesi tarihine ötelenmesi gerektiği, davalı idarenin geçici kabul eksikliklerini ve garanti süresinde ortaya çıkan eksiklikleri davacı nam-ı hesabına üçüncü kişilerle yaptığı sözleşmeler doğrultusunda tamamladığını belgelerle sunduğu ve buna bağlı olarak 31/12/2013 tarihli revize geçici kabul tutanağını ibraz ettiği, …’nin 42/6 ve 45. maddesindeki hükümler birlikte değerlendirildiğinde geçici kabul eksikliklerinin öngörülen sürede yüklenici tarafından tam olarak tamamlanmadığı, yüklenicinin kendi imzasını taşıyan geçici kabul tutanağı ekindeki eksikliklerden ve gerekse …’nin 45. maddesindeki düzenleme gereğince geçici ve kesin kabul arasında ortaya çıkan eksikliklerden ve kusurlardan yüklenicinin sorumlu olduğu, ikinci bilirkişiler kurulunun raporundaki tespitlerden geçici kabul tutanağında bulunmayan bir kısım eksikliklerin davacı yüklenici tarafından üstlenildiği ve bir kısmının ise idare tarafından davacı nam-ı hesabına yaptırıldığı anlaşıldığından, dava tarihi itibariyle kesin kabul şartlarının oluşmadığı ve kesin hakediş alacağı talebinin yerinde olmadığı kanaatine varıldığından davanın reddine karar verilmesi gerektiği, asıl davada talep edilen teminat mektuplarının iadesi talebi konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi, makine/araç/ekipman giderleri, idareye verilen hizmet giderleri istemleri yönünden sözleşmenin taraflar yönünden bağlayıcı olan 33.21 maddesi ve bilahare verilen taahhütname gereğince talep edilebilir görülmediğinden reddi gerektiği, birleşen … E. sayılı davada, asıl dava yönünden yapılan açıklamaların bu dava yönünden de geçerli olup, yargılama sırasında revize geçici kabul tutanağı düzenlenmiş olup, dava tarihi itibariyle kesin kabul şartları bulunmadığından davanın reddine karar verilmesi gerektiği, birleşen …. sayılı davanın 400.861,25 USD borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkin olup, yargılama sırasında teminat mektubundan bedelin tahsili nedeniyle istirdata dönüştüğü, davacı yüklenicinin gerçekleştirdiği imalatın, sözleşme ve eki teknik şartnameler ile bilim sanat kaidelerine uygun gerçekleştirilmediği, davalı …’ın meydana gelen heyelanın önlenmesine yönelik olarak 400,861,25 ABD Doları harcama yaptığı, yüklenicinin, taahhüdü altındaki işin ayıplı olması nedeniyle doğan zarardan sorumlu olacağına dair bilirkişi raporuna dayanılarak istirdada dönüşen davanın reddine karar verildiği, …. D.İş sayılı dosyasından ihtiyati tedbir kararı verildiği ve tedbir kararının uygulandığı belirlendiğinden alacaklı lehine inkar tazminatına hükmedildiği belirtilmiştir.
Taraflar arasında sözleşme ve eklerine uygun olarak kesin kabul yapılmadığı gibi kesin hesabın da çıkartılmadığı ihtilafsız olup, mahkemece dava tarihi itibariyle kesin kabul şartlarının oluşmadığı ve kesin hakediş alacağı talebinin yerinde olmadığı gerekçesiyle red kararı verilmiş ise de, asıl ve birleşen davalardaki taleplerin niteliğine ve özellikle davacının kesin hesabın hükmen yapılarak ödenmeyen kesin hakediş alacağının ve nakdi teminatların tahsili ile teminat mektuplarının iadesine dair talepleri bulunduğu nazara alındığında kesin hesabın çıkarılması gerekir.(Yargıtay 15. HD …
Asıl davada dava konusu edilen teminat mektupları bakımından davacı vekilinin 22/11/2016 tarihli dilekçesinde proje kapsamında davalıya verilen teminat mektupları listelenerek, davalı tarafından davaya konu mektupların değiştirildiği, iade edilmesi gereken mektupların iade edilmediği, davalı nezdindeki teminat mektuplarının davalı tarafından tazmin edilerek iade alındığı belirtilmiş olmakla ve mahkeme kararı gerekçesinde de, asıl davada dava konusu edilen teminat mektuplarının yargılama süreci içerisinde tazmin edilmek suretiyle iade olundukları hususunun davacı vekilinin 22/11/2016 tarihli dilekçesinden anlaşıldığına dair kabulle teminat mektuplarının yargılama sırasında davacıya iade edildiğinden konusuz kaldığına dair hüküm kurulduğu anlaşılmıştır.
Davacı vekilinin az yukarıda bahsi geçen 22/11/2016 dilekçesindeki beyanları nazara alındığında dava konusu edilen teminat mektuplarının davalı tarafından davacıya iade edilip edilmediği, ya da davalı tarafça tazmin edilip edilmediği hususunun araştırılarak, iade şartlarının oluşup oluşmadığı da gözetilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde yargılama sırasında teminat mektuplarının davacıya iade edilmekle konusuz kaldığı belirtilerek hüküm kurulması doğru olmadığı gibi, kabul şekli itibariyle de ihtiyati tedbir kararının uygulanıp uygulanmadığı hususunda dosya kapsamı ve taraf beyanları dikkate alınarak ihtiyati tedbir kararının uygulanıp uygulanmadığı değerlendirilip gerekçelendirilmek suretiyle sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ve değerlendirmeyle hüküm kurulması da yerinde görülmemiştir.
Bu durumda, tarafların beyanları, sözleşme, sözleşme ekleri ve taahhütname hükümleri ve dosya kapsamındaki diğer delil ve belgeler de de değerlendirilerek işin kesin hesabının çıkarılması, dava konusu teminat mektuplarının davacıya iade edilip edilmediği hususunun araştırılarak sonucuna göre taraflar arasındaki sözleşme hükümleri de nazara alınarak asıl ve birleşen davalardaki taleplere ilişkin bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ve değerlendirmeyle yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamıştır.
Açıklanan nedenlerle, asıl ve birleşen davalarda davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, esası incelenmeksizin mahkeme kararının HMK.’nın 353/1-a.6 maddesi gereğince kaldırılmasına, dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Asıl ve birleşen davalarda davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne,
2-Ankara 9. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 05/03/2019 gün ve ….K. sayılı kararının HMK’nın 353/1-a.6 maddesi gereğince kaldırılmasına,
3-Davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine,
4-Asıl ve birleşen davalarda davacı tarafça yatırılan toplam 133,20 TL peşin istinaf karar harcının istek halinde kendisine iadesine,
5-Asıl ve birleşen davalarda davacı tarafça ödenen istinaf kanun yoluna başvurma harcı ve yapılan istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince verilecek kararda dikkate alınmasına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 353/1-a maddesi gereğince KESİN olarak 09/07/2021 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Başkan…
e-imzalıdır

Üye…
e-imzalıdır

Üye…
e-imzalıdır

Katip…
e-imzalıdır