Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 27. Hukuk Dairesi 2019/636 E. 2021/495 K. 18.05.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 27. HUKUK DAİRESİ
Esas No:…
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
27. HUKUK DAİRESİ
….
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 28/06/2018
NUMARASI ….
DAVANIN KONUSU : Tazminat (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ : 18/05/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 17/06/2021
Davacı-karşı davalı vekili tarafından davalı-karşı davacı aleyhine açılan eser sözleşmesinden kaynaklanan alacak ve tazminat istemlerine ilişkin davalarda mahkemece asıl davanın reddine, karşı davanın kabulüne dair verilen karara karşı süresi içinde davacı- karşı davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine yapılan incelemede;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili; müvekkili firma ile davalı arasında, müvekkilinin … ile imzalamış olduğu ana sözleşme kapsamında yapılacak işler için 18/04/2007 tarihli Ankara ili …. “Asansör İmalatları Taşeron Sözleşmesi” ve 15/03/2008 tarihli 3. Bölge “Asansör İmalatları Taşeron Sözleşmesi” imzalandığını, imzalanan sözleşmeler kapsamında taşeron firma olan davalının anılan bölgelerdeki asansör yapım ve montaj işlerini üstlendiğini, davalı firmanın 18/04/2007 tarihli sözleşme ile üstlenmiş olduğu edimleri süresi içerisinde ve kararlaştırılan nitelikte yerine getirmediği gibi bir kısım işleri de hiç yerine getirmediğini, davalının sözleşmeye uymayan imalatlarının tespiti amacıyla Ankara 10. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin … D.İş sayılı dosyası tespit yaptırıldığını, düzenlenen raporda eksik ve ayıplı işlerin bedelinin tespit edildiğini, yine bu sözleşme kapsamında davalının işi sözleşmede belirlenen sürede tamamlamadığından sözleşme hükümleri gereğince gecikme cezası talep ettiklerini, 15/03/2008 tarihli sözleşmenin ise, sözleşme kapsamındaki işlerin sözleşmede kararlaştırılan sürede tamamlanmadığını, Ankara 1. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin…D.İş sayılı dosyasında düzenlenen bilirkişi raporuna göre kalan sürede işlerin tamamlanmasının da mümkün olmadığını, bu nedenle sözleşmenin müvekkili tarafından 31/12/2008 tarihinde haklı olarak feshedildiğini, kalan işlerin … Asansör firmasına yaptırıldığını, bu firma ile yapılan sözleşme nedeniyle müvekkilinin 473.000,00 TL sözleşme farkı ödemek zorunda kaldığını, ayrıca bu sözleşme kapsamında da işlerin kararlaştırılan sürede tamamlanmaması nedeniyle gecikme cezası talep ettiklerini belirterek; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 583.000,00 TL eksik ve hatalı imalatlardan dolayı oluşan zarar, 200.000,00 TL fiyat farkı ve 20.000,00 TL gecikme cezası olmak üzere toplam 803.000,00 TL’nin sözleşmenin feshi tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte tahsilini talep etmiştir.
Davalı vekili; Ankara İli … Bölge inşaatlarının asansör imalatı işi için bir sözleşme, 3. Bölge inşaatlarının asansör imalatı için ayrı bir sözleşme imzalandığını, sözleşmelerin yükümlülükler, süreler, ödeme yükümlülüğü, tahsilatlar vs. hükümlerinin birbirinden farklı olduğunu, edimlerini yerine getirmeyen tarafın davacı firma olduğunu, 2. ve 4. Bölge yönünden müvekkilinin davacıdan aldığı çeklerin karşılığının çıkmadığını, davacının inşaatı yavaş ilerlettiğini ve müvekkiline çalışma ortamını hazırlayamadığını, buna rağmen işin tamamlanarak davacıya teslim edildiğini, 3. Bölge ile ilgili olarak ise müvekkiline ödeme yapılmadığını, buna rağmen işe başlanması ve süresinde bitirilmesinin istendiğini, müvekkilinin bilgisi olmadan 3.bir firma ile sözleşme yapılarak, bu firmanın iş yapmasının sağlandığını, 3. Bölge inşaatına davacının geç başladığını, cezai şart isteminin yerinde olmadığını, Sulh Hukuk Mahkemesi’nde yaptırılan tespite itiraz ettiklerini, sözleşmenin davacı-karşı davalı tarafından haksız olarak feshedildiğini belirterek; davanın reddini savunmuş; karşı davasında ise; davacı-karşı davalıdan olan iş bedeli ve teminat alacaklarının şimdilik 10.000,00 TL’sinin fesih tarihi itibari ile işleyecek en yüksek ticari faizi ile birlikte tahsilini talep etmiştir.
Davacı-karşı davalı … İnş. Turz. ve Tic. Ltd. Şti. hakkında Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …. sayılı ve 25/12/2013 günlü karar ile verilen iflas kararı 17/04/2014 tarihinde kesinleşmekle yargılamaya iflas idaresince devam olunmuştur.
Mahkemece; asıl ve karşı davanın eser sözleşmesinden kaynaklanan gecikme cezası, eksik ve hatalı imalatlardan oluşan zarar, fiyat farkı ve alacak tahsili istemine ilişkin olduğu, tüm dosya kapsamı, toplanan deliller, alınan bilirkişi asıl ve ek raporlarına göre; taraflar arasında akdedilen 18/04/2007 ve 15/03/2008 tarihli sözleşmeler ile davalının Ankara İli …davacı ile dava dışı … arasında imzalanan ana sözleşme kapsamındaki asansör yapım ve montaj işlerini üstlendiği, davacının iş veren davalının ise yüklenici olduğu, uyuşmazlığın eser sözleşmesinden kaynaklandığı, somut olayda davalıya yer teslimi yapıldığına ilişkin bir belge bulunmadığı gibi davalı tarafından keşide olunan 14/07/2008 tarih ve 15/10/2008 tarihli ihtarnamelerde davacının edimlerini yerine getirmemesi nedeniyle inşaat işlerinin tamamlanamadığı asansör kuyusunun teslim edilmediği çeklerin ödenmesinden kaynaklanan aksamalar olduğunun belirtildiği, davacı tarafından münhasıran 3. Bölge için yapılmış bir ödemenin bilirkişi marifetiyle yapılan incelemede tespit olunamadığı, bu durumda davacının öncelikle edimlerini yerine getirmediği ve sözleşmeyi haksız fesh ettiği gerekçesiyle; asıl dava yönünden davanın reddine karşı dava yönünden davanın kabulü ile alacağın müflis şirket iflas masasına kayıt ve kabulüne karar verilmiştir.
Davacı- karşı davalı vekili istinaf başvurusunda; hükme esas alınan bilirkişi kök raporu ve ek raporları arasında çelişkiler mevcut olup söz konusu çelişkiler izah edilip çelişkilerin giderilmesi talepleri üzerine ek rapor aldırılmış ise de bilirkişi heyetinin, raporlar arasındaki çelişkileri gidermediğini, daha sonra sunulan ek raporlardaki görüş değişikliklerini denetime elverişli şekilde izah edemediklerini, taraflar arasındaki 2. ve 4. Bölgelere ilişkin 18/04/2007 tarihli sözleşmeye dayalı talepleri yönünden; aşamalarda sunulan beyanlarda bu sözleşme kapsamındaki söz konusu eksik ve hatalı işlerin yapılması için … Asansör firmasıyla anlaşılarak ilgili firma ile yapılan sözleşmeler çerçevesinde eksik ve hatalı imalatların davacı tarafından tamamlatıldığının beyan edildiğini, davalı tarafın da cevap dilekçesinde malzeme dahi temin edemediğini, icra takipleri nedeniyle ödeme yapamaz hale geldiğini açıkça ikrar etmişken davalının işe devam ederek eksik ve hatalı imalatları tamamlamış olmasının ticari hayatın kurallarına ve basiretli tacir olmanın gereklerine aykırı olduğunu, bu sözleşme kapsamındaki gecikme cezası talepleri yönünden; gecikme cezası taleplerinin yerinde olmadığına ilişkin tespit ve değerlendirmelerin de hatalı olduğunu, taraflar arasındaki sözleşmede işin bitiş tarihinin açık olup, işin süresinde bitirilmemesinin karşı tarafın edimlerini yerine getirmemesinden, eksik ve hatalı imalat yapmasından kaynaklanmış olup, bu hususta müvekkiline atfedilecek bir kusur bulunmadığını, sözleşmede kararlaştırılan gecikme cezası uyarınca hesaplama yapılması gerekirken hatalı değerlendirme ile sonuca gidilmesinin hukuka uygun olmadığını, taraflar arasındaki 3. Bölgeye ilişkin 15/03/2008 tarihli sözleşmeye dayalı fiyat farkı talepleri yönünden; bu sözleşmeyle ilgili olarak dava dışı … firmasıyla yapılmak zorunda kalınan sözleşme nedeniyle fiyat farkı- menfi zararlarının hesaplanarak hüküm altına alınmasının talep edildiğini, taraflar arasındaki sözleşmenin 26.maddesine göre müvekkilinin işi dava dışı … Asansör firmasına yaptırdığını, Ankara 1. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin…. D.İş sayılı dosyasından yaptırılan tespitte de, tespit tarihi itibariyle işin seviyesi ve sözleşme süresi dikkate alındığında işin süresinde tamamlanmasının mümkün olmadığının tespit edildiğini, bu nedenle müvekkilinin sözleşmeyi haklı olarak feshettiğini ve haklı fesih nedeniyle taleplerinin kabulüne karar verilmesi gerektiğini, bilirkişi rapor ve ek raporlarındaki mali yönden yapılan değerlendirmelerde belirtildiği gibi; taraflar arasındaki ilişkinin dava konusu sözleşme kapsamındaki işlerle sınırlı olmadığını ve cari hesap takibi yapılmadığından hangi iş için ne kadar ödeme yapıldığının ayrı ayrı tespitinin mümkün olamadığını, bu tespite rağmen, sözleşmesinin feshinin haksız olduğuna dair görüş değişikliğine ilişkin gerekçelerin ve bilirkişi heyetinin tespitlerinin tutarlı olmadığını, mali yönden yapılan incelemeler neticesinde müvekkilinin davalıya yaptığı toplam ödeme içerisinde 3. Bölge işi için yapılan ödemelerin de olduğunu, bu nedenle davacının öncelikli edimlerini yerine getirmediği ve sözleşmeyi haksız feshettiğine ilişkin değerlendirmenin hatalı olduğunu, yine, sözleşme konusu işin süresinde tamamlanamayacak ölçüde geciktiği sabit olduğundan davalıya süre verilmediği yönündeki değerlendirmenin de bir anlamı bulunmadığını, gecikme cezası talepleri yönünden ise; sözleşmenin borçlunun kendi kusuruyla, işin belirlenen zamanda bitirilmeyerek temerrüde düşmesi nedeniyle feshi halinde, işverenin zarar ve ziyan talep etme hakkı olduğunu, bu nedenle cezai şart taleplerinin kabulü ile miktarının hesaplanması gerekirken yanılgılı değerlendirme ile tesis edilen hükmün ortadan kaldırılması gerektiğini, karşı dava yönünden; davalı- karşı davacının, dava konusu sözleşmelerde üzerine düşen edimleri yerine getirmediğini, sözleşmelere konu işleri süresinde bitirip teslim edemediğini, davalının edimlerini yerine getirmemiş olması nedeniyle bu durumun sonuçlarına katlanması gerekirken hatalı değerlendirmeler ile mükafatlandırılmasını hukuk düzeninin korumayacağını, dosya kapsamına göre müvekkilinin, sözleşmeleri haklı nedenle feshettiğinin sabit olup, asıl davanın kabulüne, karşı davanın reddine karar verilmesi gerekirken aksi kabulün son derece hatalı olduğunu belirterek; mahkeme kararının ortadan kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Asıl ve karşı dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan alacak ve tazminat istemlerine ilişkindir. Mahkemece asıl davanın reddine, karşı davanın kabulüne dair verilen karara karşı davacı-karşı davalı vekilince istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Taraflar arasında düzenlenen 2.ve 4. bölge asansör imalatlarının yapılması için düzenlenen 18/04/2007 tarihli ve 3.bölge asansör imalatlarının yapılması için düzenlenen 15/03/2008 tarihli bir sözleşme niteliği itibariyle sözleşme ve dava tarihinde yürürlükte bulunan 818 Sayılı Borçlar Kanunu’nun 355 ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesi olup; davacı-karşı davalı yüklenici, davalı -karşı davacı taşerondur.
18/04/2007 tarihli sözleşmedeki asansör miktarları ve iş bedeli daha sonra revize edilmiş ve toplam 79 asansörün 3.642.660,00 TL bedelle yapılması kararlaştırılmıştır. Davacı-karşı davalı yüklenici, davalı-karşı davacı taşeronun bu sözleşme kapsamında yapmış olduğu imalatların eksik ve ayıplı olduğunu ileri sürerek 583.000,00 TL alacak talebinde bulunmuştur. Hükme esas alınan bilirkişi heyeti tarafından düzenlenen son ek raporda işin dava dışı iş sahibi … tarafından kesin kabulünün yapıldığı, kesin kabulde asansör imalatları yönünden belirlenen eksik ve ayıplı imalatlar bedelinin 124.911,00 TL olduğu gerekçesiyle bu miktar yönünden davacının eksik ve ayıplı iş bedeli talep edebileceği kabul edilmiş ve yapılan hesaplamada bu miktar davalı-karşı davacı taşeron alacağından düşülmüştür. Davacı-karşı davalı yüklenici tarafından 18/04/2007 tarihli sözleşme kapsamında gecikme cezası talep edilmiş olmakla birlikte, hükme esas alınan rapor ve ek raporları düzenleyen bilirkişi heyetince gecikmelere davacı-karşı davalı yüklenicinin sebep olduğu tespit edilmiştir. Ayrıca ifaya ekli ceza niteliğindeki gecikme cezasına ilişkin olarak teslimde ihtirazi kayıt konulduğuna ilişkin davacı-karşı davalı tarafından herhangi bir belge de sunulmamıştır.
Davacı-karşı davalı yüklenicinin 15/03/2008 tarihli feshettiği sözleşme kapsamında talep ettiği alacak kalemleri yönünden ise; bilirkişi heyetince sözleşmenin haksız feshedildiğinin kabul edilmesine, bu kabulün ilk derece mahkemesince de dosya kapsamına uygun bulunmasına göre menfi zararların tazminine ilişkin taleplerin reddedilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Yine bu sözleşme kapsamında gecikme cezası talep edilmiş ise de; feshedilen sözleşmeye dayanılarak fesheden tarafça gecikme cezası talep edilemeyeceğinden, bu talebin reddedilmesinde de bir isabetsizlik görülmemiştir.
Karşı dava yönünden ise, bilirkişi heyetince düzenlenen son ek raporda ödemelerin ne şekilde hangi işe yönelik olarak kabul edildiği açıklanmış olup, karşı davada kabul edilen alacak miktarına göre istinaf nedeninin yerinde olmadığı kanaatine varılmıştır.
Yukarıda açıklanan nedenlere, dosya kapsamına, kararın dayandığı delillerle, yasaya uygun gerektirici nedenlere ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemece verilen kararda usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla, davacı- karşı davalı vekilinin istinaf başvurusunun esas yönünden reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı- karşı davalı vekilinin istinaf başvurularının HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Davacı- karşı davalının asıl davaya yönelik istinaf başvurusu yönünden alınması gereken 59,30 TL istinaf karar harcından peşin alınan 44,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 14,9‬0 TL harcın davacı-karşı davalıdan tahsili ile Hazine’ye irat kaydına,
3-Davacı- karşı davalının karşı davaya yönelik istinaf başvurusu yönünden alınması gereken 683,1‬0 TL istinaf karar harcından peşin alınan 44,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 638,7‬0 TL harcın davacı- karşı davalıdan tahsili ile Hazine’ye irat kaydına,
4-İstinaf başvurusu nedeniyle davacı- karşı davalı tarafından yatırılan istinaf kanun yoluna başvuru harcı ile yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 6100 Sayılı HMK’nun 361.maddesi gereğince kararın taraflara tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içinde Yargıtay’da TEMYİZ yolu açık olmak üzere 18/05/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan…
e-imzalıdır

Üye…
e-imzalıdır

Üye…
e-imzalıdır

Katip…
e-imzalıdır

e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır