Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 27. Hukuk Dairesi 2019/606 E. 2021/686 K. 07.07.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 27. HUKUK DAİRESİ

T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
27. HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 19/11/2018
NUMARASI …

DAVANIN KONUSU : Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)

KARAR TARİHİ :07/07/2021
KARAR YAZIM TARİHİ :08/07/2021
Davacı vekili tarafından davalılar aleyhine eser sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkin davada mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen karara karşı süresi içinde taraf vekillerince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine yapılan incelemede;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacılar vekili; Müvekkili …’in inşaat mühendisi olup ortağı ve yönetici olduğu ….AŞ ile birlikte davalı şirkete ait Muğla ili, … parselde kayıtlı arsaya inşaa etmeyi düşündüğü otelin inşaat projesini hazırlama işini üstlendiğini, proje işinin Mayıs 2012 tarihinden Eylül 2014 tarihine kadar sürdüğünü, taraflar arasında yazılı bir anlaşmanın yapılmadığını, ancak gelinen süreçte projelendirilen inşaatın alan itibariyle büyüdüğünü, sürekli proje değişikliği nedeniyle işin uzadığını, müvekkilinin sarfedeceği emek ve zamanın işin başında tahmin edilenin çok üstüne çıktığını, bu nedenle müvekkilinin işin başında konuşulan ücretin geçerli olmayacağını, 05.09.2014 tarihli ihtarnameyle davalıya bildirildiğini, davalının 17.12.2014 tarihli cevabi ihtarnamesi ile ücreti kabul etmediğini, projenin bir başka mühendise verildiğini belirterek ticari ilişkiyi sonlandırdığını, başlangıçtaki projelendirilecek alanın 1720 m² olup, işin bedelinin KDV, harç ve masraflar hariç 90.000,00 TL olarak belirlendiğini, ancak daha sonra projelendirilecek alanın 4966 m²’ye çıktığını, inşaat projesinin belediyece 24.01.2014 tarihinde onaylandığını, müvekkilinin 3 ayrı mimar grubuyla davalının otel projesi üzerinde çalıştığını, projelerin bir çok kez değiştirildiğini, yeni alanlar eklendiğini, müvekkilinin 1720 m² olarak başladığı işin en sonunda inşaat alanı itibariyle 7726 m²’ye ulaştığını, davalının 27.11.2013 tarihinde 20.000,00 ve 25.12.2013 tarihinde 20.000,00 TL olmak üzere toplam 40.000,00 TL ödeme yaptığını, başlangıçtaki 90.000,00 TL’lık bedelin inşaat alanının artması ve verilen mühendislik hizmetlerinin sayısı dikkate alındığında 819.000,00 TL’ye çıkarıldığını, müvekkiline yapılan 40.000,00 TL’lık ödemenin mahsubuyla bakiye 779.000,00 TL alacak kaldığını davalıya bildirdiğini ancak davalı yanca taleplerinin reddedildiğini ve projenin başka bir müellife verildiğini bildirdiğini belirterek fazla hakları saklı olarak şimdilik 100.000,00 TL’nın ihtarnamenin davalıya tebliğ edildiği 06.09.2014 tarihinden itibaren işleyecek reeskont avans faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiş, davacı vekili 03.01.2017 tarihli ıslah dilekçesi ile davadaki talebini 148.128,62 TL’na yükselterek bu miktarın avans faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili; Müvekkilinin…. parseldeki taşınmaza yapmayı planladığı otelin statik – betonarme projesinin yapımı için davacı şirketle sözlü anlaşma yaptığını, diğer davacı …’in davacı şirketin ortağı ve yetkilisi olduğunu, davada tacir sıfatının bulunmadığını, davacının 90.000,00 TL+KDV götürü bedelle söz konusu proje işini yapmayı üstlendiğini, hukuka aykırı olarak alacağının 819.000,00 TL olduğunu iddia ettiğini, alacağın tespiti isteminde davacının hukuki yararının bulunmadığını, reeskont avans faizi şeklinde bir faiz türü bulunmadığından faiz talebinin reddi gerektiğini, davacının başlangıçtan itibaren 5000 m² civarında bir inşaat alanı olacak iş için statik- betonarme projesi yapacağını bildiğini, davacının üstlendiği işe uygun ekiple çalışmadığını, davacının 1720 m² inşaat alanı için KDV, harç ve masraflar hariç statik proje için 90.000,00 TL fiyat teklifi verdiği iddiasının doğru olmadığını, davacının 24.10.2013 tarihinden sonra proje işine başladığını, en son hazırladıkları bir kısım projeyi 11.06.2014 tarihinde müvekkiline ilettiklerini, iletilen projelerin tamamının ana yapıya ait yapılması gereken toplam projenin %50’sine yakın olduğunu, ayrıca davacı yanca teslim edilen projelerin hatalı olup, uygulanamadığını, bu nedenle eksik – hatalı projelerin başka bir firmaya yaptırılmasının denendiğini, ancak esaslı değişiklik yapılmadan projeler düzeltilemeyeceğinden projelerin bir bütün olarak yeniden yapıldığını, …’in proje müellifliğinden çıkarıldığını, … ruhsatının yeniden alınarak yeni proje müellifinin … ruhsatına dahil edildiğini, yeniden alınan … ruhsatında mimari projenin müellifinin mimar … olduğunu, yeni proje firması … … … Ltd.Şti olup tüm projeleri 55.000,00 TL’ye yaptığını, bu şirketin 09.09.2014 tarihinde başladığı çalışmalarını 22.10.2014 tarihinde tamamlayarak … ruhsatının yeniden alınmasını sağladığını, halen inşaatı sürmekte olan otel projesinde davacı şirketçe yapılmış hiçbir projenin kullanılmadığını, davacı şirketin statik – betonarme projeleri olarak tek tamamladığı işin ruhsat projeleri olup bu projelerde uygulama projelerindeki eksiklikler ve hatalardan dolayı ruhsat yenilemesi zorunda kalınması nedeniyle kullanılmasının mümkün olmadığını, davacının sürekli proje değişikliği nedeniyle iş süresinin uzadığı iddialarını kabul etmediklerini, davacının edimi eksik ve ayıplı yaptığını, buna rağmen 17.12.2014 tarihli ihtarnamede 90.000,00 TL+KDV bedeli üzerinden fatura düzenlenmesi halinde daha önce ödenen 40.000,00 TL düşülerek bakiyenin ödeneceğinin bildirildiğini, ancak davacının haksız kazanç elde etmek için iş bu davayı açtığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İlk Derece Mahkemesince;Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan bakiye alacağın tahsili istemine ilişkin olduğu, … Belediyesine sunulan üzerinde 24/01/2014 tarihi bulunan kalıp planları ve kesitleri projesinin kapağında statik proje müellifi bölümünde M…. -….i yazısının ve altında oda sicil numarası ile büro tescil numarasının yazıldığı, … … kaşesinin basılı olduğu ve kaşe üzerinde imzası bulunduğundan ( belediyeye tescil için sunulan mühendislik projeleri tüzel kişi tarafından hazırlanmış olsa bile gerçek kişi mühendis tarafından imzalanarak verilmesi gerektiğinden) davalı …’in mühendislik hizmetlerinin tabii olduğu statü gereği bu davada davacı sıfatının bulunduğu anlaşılmakla davacı sıfatının bulunmadığına dair itirazın nazara alınmadığı, bilirkişi rapor ve ek raporlarının alındığı, davacı tarafından işe başladığı ve fiyat teklifi yaptığı sırada yapılacak işin son hali m2 miktarının bilinip bilinmediği ve fiyat teklifinin hangi miktar üzerinde olduğu yönündeki uyuşmazlığın tanık beyanıyla netleştiği ve davacının fiyat teklifi yaptığında işin 5000 m2 civarında olduğunu bilindiği anlaşılmakla, önceki rapordaki bilinmediği yönündeki kabulün dayanaksız kaldığı görülmekle son rapor ile çelişki oluşturmadığı da nazara alınarak, üçüncü bir heyetten rapor alınmasına gerek görülmediği, tüm dosya kapsamı, dava, cevap, … Belediyesinden bulunan 24/01/2014 tarihli inşaat projesinde yer alan statik proje ve 22/10/2014 tarihli b… nolu tadilat ruhsatındaki statik proje onay bilgileri, tarafların muvafakatı ile dinlenen tanık … beyanı, taraflar arasındaki yazışmalar ile usul ve yasaya uygun olarak hazırlanan ve tanık beyanı ile aynı doğrultuda bulunan son bilirkişi heyeti rapor ve ek raporu birlikte değerlendirildiğinde, taraflar arasında davalıya ait otel inşaatının statik betonarme projesinin davacı tarafından yapımı konusunda 90.000,00 TL + KDV ‘si yönünde sözlü olarak anlaşıldığı, yapılacak projenin miktarına ilişkin anlaşmada açıklık bulunmadığı, ancak dosya kapsamındaki bilgi, belgeler ve yazışmalardan ve de söz konusu işin mimari projesini yapan ve davacının arkadaşı olan mimar …’ün işe başlandığında işin m2’sinin 5000 m2 civarında olduğunu bilindiği ve buna göre davacının teklifte bulunduğu yönündeki beyanı ile işin miktarı bilinerek teklifte bulunulduğu, davacının yaptığı işin bedelinden 40.000,00 TL’nı daha önce tahsil ettiğinden KDV dahil iş bedeli bakiyesi 66.200,00 TL’nı talep edebileceği ve davadan önce davalının temerrüde düşürüldüğü de gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile 66.200,00 TL’nın temerrüt tarihi olan 11/09/2014 tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacılara ödenmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiştir.
Davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; Proje çalışmalarının başladığı tarihin 04.05.2012 olduğunu, projenin 24.01.2014 tarihinde belediye tarafından onaylandığını, onay ve ruhsat tarihinden sonra da proje üzerinde süren bir çalışma olduğunu, bu dönemdeki çalışmanın müvekkili tarafında yapılan teklifin içinde olup olmadığı ve hak ve nefaset ilkelerine göre ücret hak edip etmediği araştırılıp değerlendirilmesi gerekirken bunun eksik bırakıldığını, müvekkilinin 15.05.2012 tarihinde ilettiği KDV hariç 90.000,00.TL tutarlı statik proje teklifi incelendiğinde bunun sadece ruhsat projesi teklifi olduğunun görüleceğini, mahkeme tarafından teklifin içerik ve kapsamına ilişkin bir değerlendirme yapılmadığı gibi bilirkişi raporlarında da bu hususla ilgili bir değerlendirme olmadığını, mahkeme tarafından, dosyadaki somut delillere ve davalı taraf beyanlarına rağmen müvekkilinin projenin onay sonrasında da süren çalışmalarına ait hak ve nefaset ilkelerine göre belirlenmesi gereken bir ücret alacağı olup olmadığının araştırılmadığını, projenin genişlediği, ilk teklif tarihine göre sonrasında m2 olarak büyüdüğü yönündeki iddialarının da tam olarak incelenmediğini, bu hususun ancak yerinde keşif ve …’ten önceki ilk mimari projeyi hazırlayan …’ın tanık olarak dinlenmesiyle anlaşılabilecek bir husus olmasına rağmen, bunlar yapılmadan karar verildiğini, bilirkişi raporları arasındaki çelişkinin giderilmediğini belirterek mahkeme kararının kaldırılmasına, davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Dosyadaki delillerle davacı tarafça statik-betonarme ve uygulama projesinin tamamının yapılmadığı, yapılan kısmın ayıplı olduğu, bu nedenle otel inşaatında kullanılamadığı, bu projelerin yeniden yaptırıldığı ispat edilmesine rağmen deliller dikkate alınmaksızın davacı tarafça işin tamamı ayıpsız yapılıp teslim edilmiş gibi kabul edildiğini, davacı tarafça kısmi olarak teslim edilen uygulama projesine göre imalat yapılmak istendiğinde sorunlar çıktığını, taraflar arasındaki maillerin her iki tarafın da delilleri arasında olduğunu ve maillere davacının itiraz etmediğini, davalı şirketin uyarılarına rağmen davacının statik betonarme projesinde sonradan ortaya çıkan hatalarını gidermediğini, inşaata devam edilebilmesi için gerekli uygulama projelerini hazırlamadığını, bu olumsuz gelişmeler üzerine müvekkilinin davacıya bilgi vererek otel inşaatına devam edebilmek amacıyla statik betonarme ve uygulama projesinin sil baştan sıfırdan … ….Ltd.Şti’ye yeniden yaptırdığını, davacının işin yapılan kısmını gösteren istihkak dosyasını hazırlamadığını, davacının avans olarak aldığı 40.000,00 TL’den sonraki süreçte yapması gereken uygulama projelerini yapıp teslim etmediğini ve statik betonarme projesinde sonradan ortaya çıkan ayıbı da gidermediği gibi ilave avans talep ettiğini, müvekkilinin bu gelişmeler üzerine 15.07.2014 tarihi itibariyle işin ne kadar yapıldığını gösteren tablo hazırladığını ve davacı şirkete 15.07.2014 tarihinde mail ekinde gönderdiğini, davacının tabloya itiraz etmediğini, tabloda yapılması gereken işlerin ne kadarının yapıldığının ayrı ayrı gösterildiğini, mahkemenin son bilirkişi heyetinin kök ve ek raporunu birlikte değerlendirerek hüküm tesis ettiğini, mahkemenin de bilirkişi kurulları gibi, …. Ltd.Şti’nin müzekkere cevabını, taraflar arasındaki mailleri ve …. dosyaya ibraz ettiği delilleri değerlendirmediğini, mahkemenin davacı tarafın statik betonarme ve uygulama projesinin tamamının eksiksiz ve ayıpsız olarak yaptığını kabul ederek davanın kısmen kabulüne karar verilmesinin de hukuka aykırı olduğunu, davacı … yönünden davacı sıfatı yokluğundan davanın reddine karar verilmesi gerektiğini belirterek mahkeme kararının kaldırılmasına, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, alacak istemine ilişkin olup mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen karara karşı süresi içinde taraf vekillerince istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık eser sözleşmesinden kaynaklanmış olup, mahkemece dosya kapsamındaki bilgi, belge ve toplanan deliller değerlendirilerek yasal düzenlemelere uygun karar verilmiş olmasına, ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla taraf vekillerinin istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Taraf vekillerinin istinaf başvurularının 6100 Sayılı HMK.’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine,
2-Harçlar Kanunu gereğince davacılardan alınması gereken 59,30 TL istinaf karar harcından peşin alınan 44,40TL harcın mahsubu ile bakiye 14,90 TL harcın davacılardan alınarak Hazineye irat kaydına,
3-Harçlar Kanunu gereğince davalıdan alınması gereken 4.522,12 TL istinaf karar harcından peşin alınan 1.131,00TL harcın mahsubu ile bakiye 3.391,12 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
4-Taraflarca yapılan istinaf yargılama giderleri ile ödenen istinaf kanun yoluna başvurma haçlarının kendileri üzerinde bırakılmasına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 361.maddesi gereğince kararın taraflara tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içinde Yargıtay’da TEMYİZ yolu açık olmak üzere 07/07/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.
….

e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır