Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 27. Hukuk Dairesi 2019/533 E. 2021/419 K. 21.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 27. HUKUK DAİRESİ
….
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
27. HUKUK DAİRESİ

….

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : … ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 08/11/2018
NUMARASI :….

DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ : 21/04/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 21/04/2021
Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan itirazın iptali istemine ilişkin davada mahkemece davanın kabulüne dair verilen karara karşı süresi içinde davalı vekilince istinaf talebinde bulunulması üzerine yapılan incelemede;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili; müvekkilinin davalı ile aralarındaki sözlü anlaşma uyarınca davalının yükleniminde olan … İli … İlçesi . … çatı işlerini ve … … … … … oluk işlerini yaptığını, yapılan işler kapsamında düzenlenen 29/07/2015 tarihli…. numaralı 49.022,19 TL bedelli irsaliyeli faturanın davalı tarafından iade edildiğini, ancak yapılan işler bedeline mahsuben davalı tarafından 30.000,00 TL ödeme yapıldığını, davalının kalan 19.022,16 TL’yi ödemediğini, bu nedenle … 4. İcra Müdürlüğü … Esas sayılı dosyası üzerinden yapılan icra takibine ise davalı tarafından haksız olarak itiraz edildiğini belirterek; davalının … 4. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra takibine yaptığı itirazın iptali ile %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatı takdirini talep etmiştir.
Davalı vekili; müvekkilinin davacı ile davaya konu işin yapımı için takibe dayanak yapılan faturadaki bedel üzerinden anlaşmadıklarını, davacı alacağının toplamda 30.000,00 TL olup, bunun da 31/03/2015 vade tarihli çekle ödendiğini, takibe dayanak 29/07/2015 tarihli …. irsaliye numaralı 49.022,16 TL bedelli açık faturanın, … 1. Noterliğinin 05/08/2015 tarihli … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile süresi içinde davacıya iade edildiğini, davacının iddiasını faturadan başka kanuni delillerle ispat etmesi gerektiğini, tanık deliline dayanmasına muvafakat etmediklerini belirterek; davanın reddini ve takip konusu alacağının %20’sinden aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatı takdirini savunmuştur.
Mahkemece, davanın faturaya dayalı alacağın tahsili için başlatılan icra takibine karşı yapılan itirazın iptali davası olduğu, tüm dosya kapsamının değerlendirilmesi sonucunda; davacı ile davalının … ili, … .. .. … çatı işlerinin yapımı ile … … Merkezinin…. işlerinin yapımı hususunda anlaştığı, yapılan işlerin tutarının toplamından 30.000,00 TL’nin davalı tarafından davacıya ödendiği, mahallinde yapılan keşif ve aldırılan bilirkişi raporları uyarınca davacının davalıdan takip miktarı kadar alacaklı bulunduğu gerekçesiyle davanın kabulüne, davalının … 4. İcra Müdürlüğünün … sayılı dosyasına yaptığı itirazın iptali ile takibin devamına, alacak likit olduğundan asıl alacağın % 20’si oranındaki icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
Davalı vekili istinaf başvurusunda; müvekkili ile davacının … … … … İli, … Kapağı İmalatlarının montajı işi ile 100 mt. eksiz oluk işi için anlaştıklarını, 27/06/2018 tarihli bilirkişi raporunun taraflar arasındaki gerçek alacak-borç ilişkisini ortaya koyan denetime elverişli bir tespit içerdiğini, burada yapılan işlerin bedelini 13.046,28 TL olarak tespit ettiğini, 29/08/2018 tarihli …. İli, … İlçesi, … imalatları yönünden düzenlenen raporun ise, davacı tarafından sunulan faturalar ile inşaat sahasında kullanılan malzemeler ve 27/06/2018 tarihli bilirkişi raporunda da belirtilen işlere kullanılan faturalar mukayese edilmeden düzenlendiğini, yine bu raporda çatıdaki tüm işlerin davacı tarafından yapıldığının kabul edildiğini, oysa davacının sadece çatı çıkış kapağının imalat ve montajı ile 100 mt. eksiz oluk işini yaptığını, diğer imalatların başka taşeron şirketler tarafından yapıldığını gösterir delillerinin mahkemece dikkate alınmadığı gibi, sunulan rapora karşı itirazlarının da gözetilmediğini, gerekçeli kararda da bu hususta herhangi bir gerekçe olmadığını, yine 29/08/2018 tarihli bilirkişi raporunda davacının 106 mt.12 nolu çinkodan yağmur oluğu imalatı yaptığının belirtildiğini, oysa davacının imalatının 106 mt. eksiz oluk imalatı olup, bunun işe ilişkin projede de açıkça görüldüğünü, bilirkişinin mahallinde yapılan imalatı karşılaştırmadan, dosya üzerinden davacı beyanları ve evrakları doğru kabul edilmek suretiyle rapor düzenlediğini, …. ili, … ilçesi … işine ilişkin ihale dosyası celp edilmek suretiyle, davacı ve müvekkili tarafından dosyaya sunulan faturalar ve yapılan keşifte tespit edilen imalatlar birlikte değerlendirilerek yeniden rapor alınması gerekirken, eksik inceleme ile hüküm kurulmasının doğru olmadığını, yargılamaya konu alacak iddiasının likit olmadığını, taraflar arasında yazılı bir sözleşme bulunmadığı gibi hesap kat’ı da yapılmadığını, davacının alacak iddiasının bilirkişi incelemesi yapıldıktan sonra belirlilik kazandığını, bu durumda mahkemece müvekkili aleyhine %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesinin de doğru olmadığını belirterek; mahkeme kararının kaldırılmasını, davanın reddine, davacının icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan itirazın iptali istemine ilişkin olup, mahkemece davanın kabulüne dair verilen karara karşı davalı vekilince istinaf kanun yoluna bulunulmuştur.
İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK)’nun 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Taraflar arasında 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 470 ve devamı maddelerinde düzenlenen nitelikte sözlü eser sözleşmesi olduğu hususunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Bu kapsamda davacı taşeron, davalı yüklenicidir.
Eser sözleşmelerinin kurulması 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu hükümlerine göre herhangi bir şekle tabi değildir. Bununla birlikte kanunda aksine özel bir düzenleme olmadıkça; taraflardan her birinin hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlü olması (TMK 6.madde) diğer bir ifadeyle, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafın ispat yükü altında olması (HMK 190.madde) nedeniyle kurulduğu kabul edilen sözlü eser sözleşmesinin kapsamının ve bedelinin kendi lehine hak çıkaran tarafça ispat edilmesi gerekir.
Bu kural kapsamında uyuşmazlık incelendiğinde, davacı taşeron, sözlü anlaşma uyarınca davalı yüklenicinin yükleniminde olan … İli …..çatı işlerini ve … … … …. çatı oluk işlerini yaptığını ileri sürmüş, davalı yüklenici, davacı ile … … … … İli, … … İmalatlarının montajı işi ile 100 mt. eksiz oluk işi için anlaştıklarını savunmuştur. Bu iddia ve savunma kapsamında mahkemece … … … … keşif yapılarak, tanıklar dinlenmiş, bilirkişi raporu alınmış, ayrıca …. yapıldığı ileri sürülen işler yönünden de mahal mahkemesine yazılan talimat ile keşif yaptırılmış, düzenlenen bilirkişi raporları hükme esas alınmıştır.
Davalı vekili istinaf başvurusunda; … … … Merkezi’nde yapılan imalatlara yönelik düzenlenen 27/06/2018 tarihli bilirkişi raporunun taraflar arasındaki gerçek alacak-borç ilişkisini ortaya koyan denetime elverişli bir tespit içerdiğini, 29/08/2018 tarihli …. İli, … İlçesi, … imalatları yönünden düzenlenen raporun ise, davacı tarafından sunulan faturalar ile inşaat sahasında kullanılan malzemeler ve 27/06/2018 tarihli bilirkişi raporunda da belirtilen işlere kullanılan faturalar mukayese edilmeden düzenlendiğini, yine bu raporda çatıdaki tüm işlerin davacı tarafından yapıldığının kabul edildiğini, oysa davacının sadece çatı çıkış kapağının imalat ve montajı ile 100 mt. eksiz oluk işini yaptığını, diğer imalatların başka taşeron şirketler tarafından yapıldığını gösterir delillerinin mahkemece dikkate alınmadığı gibi, sunulan rapora karşı itirazlarının da gözetilmediğini, yine 29/08/2018 tarihli bilirkişi raporunda davacının 106 mt.12 nolu çinkodan yağmur oluğu imalatı yaptığının belirtildiğini, oysa davacının imalatının 106 mt. eksiz oluk imalatı olup, bunun işe ilişkin projede de açıkça görüldüğünü, bilirkişinin mahallinde yapılan imalatı karşılaştırmadan, dosya üzerinden, davacı beyanları ve evrakları doğru kabul edilmek suretiyle rapor düzenlediğini, … ili, … ilçesi … işine ilişkin ihale dosyası celp edilmek suretiyle, davacı ve müvekkili tarafından dosyaya sunulan faturalar ve yapılan keşifte tespit edilen imalatlar birlikte değerlendirilerek yeniden rapor alınması gerekirken, eksik inceleme ile hüküm kurulmasının doğru olmadığını ileri sürmüştür.
Mahkemece … ilçesinde yapılan işlere yönelik olarak düzenlenen ve hükme esas alınan 29/08/2018 tarihli bilirkişi raporunda; davacı tarafından dosyaya sunulan faturalar ve bu faturalardaki metraj ve bedeller esas alınarak bedel belirlemesi yapılmış, bu faturalarda gösterilen bir kısım imalatların yerinde bulunmadığı, bir kısım imalatların ise metrajlarında veya kullanılan malzeme cinslerinde faturalara aykırılık bulunduğu tespit edilmiş, yerinde mevcut imalatların 2015 yılı … gözetilerek KDV hariç bedeli belirlenmiştir.
Alınan bilirkişi raporuna davalı vekilinin yukarıda özetlenen metraj ve imalat cinsine yönelik teknik itirazları karşılanmamış, davalı tarafından yapıldığı kabul edilmeyen imalatların davacı tarafından ne kadarının ispatlanabildiği tartışılmamıştır.
Bu durumda gerekli görülmesi halinde dava dışı iş sahibi idareden … ilçesinde yapılan imalatlara yönelik proje ve hakedişler de celbedilmek suretiyle, davacının bu işe yönelik bildirdiği tanıkları dinlendikten sonra davalının teknik itirazlarını karşılar nitelikte ek rapor alınması, böylelikle yapıldığı ispatlanabilen imalatların belirlenmesi, bu imalatların bedelinin, taraflar arasında iş bedeli hususunda uyuşmazlık bulunduğundan, işin yapıldığı yıl serbest piyasa rayiçlerine göre belirlenerek, dava konusu her iki iş yönünden davacı taşeronun talep edebileceği iş bedeli alacağının tespiti ile taraflarca kabul edilen ödeme miktarının düşülmesi suretiyle sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile karar verilmesi doğru olmamıştır.
Kabule göre de; taraflar arasındaki akdi ilişkinin sözlü eser sözleşmesine dayanması, yapılan imalatlar ve miktarı ile bedeli hususunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunması, alacak miktarının yapılan iki ayrı keşif ve teknik bilirkişi raporu ile belirlenmesi gözetildiğinde, icra takibine konu edilen alacağın likit olduğuna ilişkin de hatalı değerlendirme yapılması doğru olmamıştır.
Açıklanan nedenlerle; davalı vekilinin diğer istinaf nedenleri incelenmeksizin istinaf başvurusunun kabulü ile, mahkeme kararının HMK’nın 353/1-a.6 maddesi uyarınca kaldırılmasına, dosyanın Dairemiz kararına uygun şekilde yeniden görülmesi için ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE,
2-… Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 08/11/2018 tarih ve …. K sayılı kararının HMK’nun 353/1-a.6 maddesi gereğince KALDIRILMASINA,
3-Dairemiz kararına uygun şekilde davanın yeniden görülmesi için dosyanın ilk derece mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
4-Davalı tarafından yatırılan 325,41 TL istinaf karar harcının talep halinde kendisine iadesine,
5-İstinaf başvurusu nedeniyle yapılan istinaf kanun yoluna başvurma harcı ile yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince verilecek kararda dikkate alınmasına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 353/1-a maddesi gereğince KESİN olarak 21/04/2021 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Başkan …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Katip …
e-imzalıdır

e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır