Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 27. Hukuk Dairesi 2019/516 E. 2021/510 K. 26.05.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 27. HUKUK DAİRESİ
Esas No:…

T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
27. HUKUK DAİRESİ

….

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 24/01/2019
NUMARASI :….

DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)

KARAR TARİHİ :26/05/2021
KARAR YAZIM TARİHİ :27/05/2021
Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan eser sözleşmesinden kaynaklanan itirazın iptali istemine ilişkin davada mahkemece verilen karara karşı süresi içinde davalı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine yapılan incelemede;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili; Davalı tarafın, Başbakanlık … Denizli Merkez … ile … Mahallerini kapsayan kentsel yenileme bölgesi içinde sosyal donatı ve park inşaatı işini üstlendiklerini, davalı taraf ile müvekkili arasında 10.10.2013 tarihli baskı-beton sözleşmesi, 08.01.2014 tarihli otomatik sulama işi sözleşmesi ve 05.01.2014 akrilik saha kaplaması işleri sözleşmesinin yapıldığını, müvekkilinin edimlerini yerine getirdiğini, imalatların tamamlandığını ve geçici kabulun yapıldığını, müvekkilinin 1.054.811,03 TL fatura toplamından davalı tarafça ödenen SGK prim ödemeleri 38.294,36 TL, toplam stopaj kesintisi 9.765,39 TL ve toplam tahsilat tutarı olan 757.167,02 TL’nın mahsubu ile bakiye 249.584,08 TL alacağın ödenmesi için davalı tarafa Ankara 40. Noterliği’nin 04.12.2014 tarihli …. yevmiye sayılı ihtarnameyi gönderdiğini, ödeme yapılmaması üzerine icra takibi başlatıldığını, davalı tarafça takibe haksız olarak itiraz edildiğini belirterek Ankara 14. İcra Müdürlüğü’nün … sayılı takip dosyasında itirazın iptaline, takibin devamına ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili; Müvekkili …&… ortaklığı ile davacı arasında 10.10.2013, 05.01.2014 ve 08.01.2014 tarihli taşeronluk sözleşmelerinin akdedildiğini, sözleşmelerde işin tamamlanma süresinin 90 gün olarak kararlaştırıldığını, davacının bu sürede işi tamamlayamadığını ve edimini yerine getiremediğini, davacının şantiye sahasını terk ettiğini, iş yapmadan hakediş düzenlemeden ödeme talep ettiğini, davacıya Bakırköy 35.Noterliğinin 05.08.2014 tarih …. yevmiye sayılı ihtarnamenin gönderilerek, derhal iş başı yapılmasını ve eksik işlerin 15 gün içerisinde tamamlanmasının ihtar edildiğini, ihtarnameden sonra davacı tarafın 27.08.2014 tarihli taahhütname ile eksik işleri 10.09.2014 tarihine kadar tamamlayacağını taahhüt ettiğini, ancak bu taahhüdüne uymayıp daha sonraki bir tarihte işi tamamladığını, gecikmeden kaynaklı tazminat haklarının saklı olduğunu, davacının 04/12/2014 tarihli ihtarname ile yapmış olduğu işlerin bedelinin eksik ödendiği iddiası ile alacak talebinde bulunduğunu, davacı ile müvekkili iş ortaklığı arasında sözleşme ve cari hesap hareketleri dikkate alındığında davacının haksız olduğunun ortaya çıkacağını, cari hesapların incelenmesi neticesinde müvekkilinin davacıya 819.184,94 TL çek, nakit vs. olarak, 134.000,00 TL de malzeme göndermek suretiyle toplamda 953.184,94 TL ödeme yaptığını, buna karşılık davacının 574.029,83 TL’lık fatura kestiğini, kesilen toplam fatura bedelinin yapılan 819.184,94 TL ödemeden düşüldüğünde davacıya fazladan 245.155,11TL ödeme yapıldığını, bu rakama davacıya gönderilen 134.000,00 TL’lık malzeme ile müvekkilince karşılanan davacının şantiye giderlerine karşılık 30.250,00TL ilave edildiğinde davacının müvekkiline 409.405,11 TL borçlu olduğunu, davacının ortaklık merkezine gelerek hak ediş faturası düzenleyerek mahsuplaşması gerektiğini, kendi edimini yerine getirmeyen davacının alacak talebinde bulunmasının haksız olduğunu, müvekkili iş ortaklığının sözleşmenin akdedilmesinden bu yana davacıya toplam olarak 983.434,94 TL ödeme yaptığını, cari hesapta yapılan ödemelerin fazlalığı ve davacının yükümlülüklerini yerine getirmemesi hususu birlikte değerlendirildiğinde icra takibine itirazlarında haklı olduklarını, davacı ile müvekkili arasında akdedilen sözleşmeler gereğince davacının sorumluluğunun işin kesin kabulü yapılıncaya kadar devam edeceğini, bu nedenle davacının geçici kabulun yapılarak edimini yerine getirdiğini iddia etmesinin sözleşmelerle çelişmekte olduğunu, sözleşmelerde yazılan metrajların yaklaşık olup, bu metrajlarda imalat yapıldığının kabulünün mümkün olmadığını, davacı ile müvekkili arasında varılan mutabakat metinlerinin davacının 39.223 m2 lik baskı beton işi yapıldığı iddiasını yalanladığını, davacının imalat miktarının 38.549 m2 olduğunu belirterek davanın reddine, davacı aleyhine %20 tazminata karar verilmesini talep etmiştir.
İlk Derece Mahkemesince; Davanın, taraflar arasında akdedilen 10/10/2013, 08/01/2014, 05/01/2014 tarihli eser sözleşmeleri kapsamında davacı taşeron tarafından gerçekleştirilen imalatlar nedeniyle bakiye alacağın tahsili için davalı aleyhine girişilen icra takibinde davalının borca itirazının iptali istemine ilişkin olduğu, davalı vekilinin davacıya 819.184,94 TL çek, nakit vs olarak 134.000,00 TL’de ayni (malzeme) göndermek sureti ile toplamda 953.184,94 TL ödeme yapmış göründüğünü, buna karşılık davacının 574.029,83 TL’lik fatura kestiğini, müvekkilinin davacıya 245.155,11 TL fazladan ödeme yaptığını, 134.000,00 TL malzeme ve 30.250,00 TL tutarında şantiye giderleri ilave edildiğinde davacının müvekkiline 409.405,11 TL borçlu olduğunu belirterek davanın reddini talep ettiği, taraflar arasındaki uyuşmazlığın taraflar arasında imzalandığı ifade edilen sözleşme kapsamında davacının herhangi bir alacağı olup olmadığı, işin süresinde ve eksiksiz bitirilip bitirilmediği, alacak varsa miktarının ne olduğu, hususlarından kaynaklandığı, davacı tarafça davalı borçlu aleyhine 31/12/2014 tarihi itibari ile Ankara 14. İcra Müdürlüğü’nü… sayılı takip dosyası üzerinden takibe geçilerek 249.584,08 TL asıl alacak, 1.687,26 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 251.271,34 TL alacağın icra gideri, vekalet ücreti ve takip tarihinden asıl alacağa işleyecek yıllık %10,50 avans faizi ile birlikte tahsilinin talep edildiği, ödeme emrine süresi içerisinde itiraz edilmesi üzerine takibin durdurulmuş olduğu, taraflar arasındaki Denizli Merkez … ile … Mahallelerini kapsayan kentsel yenileme bölgesi içinde sosyal donatı ve park inşaatı işi baskı beton işine ait sözleşmenin 4.maddesinde işin bedelinin “işin yaklaşık metrajı 40.000 metreküptür, taşeron işi 12,75 TL/m3 ile yapmayı kabul ve taahhüt etmiştir. İşin yaklaşık bedeli 510.000,00 TL’dir. İşin kesin metrajı iş bitiminde işveren ve taşeronun birlikte imzaladığı yerinde ölçümler üzerinden hesaplanacaktır. Fiyatlara KDV dahil değildir.” şeklinde belirlendiği, mahkemece taraf delilleri toplanarak dosya kapsamı üzerinden tarafların ticari defter ve kayıtları da incelenmek sureti ile bilirkişi incelemeleri yaptırıldığı, bilirkişiden 17/05/2016 tarihli raporun alındığı ve ayrıca tüm dosya kapsamı üzerinden konusunda uzman bilirkişi heyetinden yeniden bir rapor aldırılmasına karar verilerek bilirkişi heyetinden 29/09/2017 tarihli raporun ve itirazlar üzerine 30/05/2018 tarihli ek raporun alındığı, davalı vekilince tahkikatın tamamlandığı aşamada Ankara 14. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin…. esas sayılı dosyası ile birleştirme talebinde bulunulduğu, söz konusu dosyanın incelenmesinde, davacılar … …… tarafından davalı …….. aleyhine Ankara 19. İcra Müdürlüğü’nün….sayılı takip dosyasına istinaden 10/04/2018 tarihinde itirazın iptali davası açılmış olduğu, ön inceleme duruşma tarihinin 13/02/2019 gününe atılı bulunduğu, bu tespitler gözönünde bulunudurularak mahkemece yargılamanın geldiği aşama gözönüne alınarak yargılamaya devamla hüküm kurulduğu, tüm dosya kapsamı ve deliller, tarafların beyanları, sözleşmeler kapsamı, faturalar, ticari defter ve kayıtlar, mahkemece yaptırılan 29/09/2017 tarihli bilirkişi incelemesi kapsamı hep birlikte gözönünde bulundurulduğunda, taraflar arasında 10/10/2013, 08/01/2014 ve 05/01/2014 tarihli eser sözleşmeleri bulunduğu, davacı taşeron tarafından gerçekleştirilen imalatlar nedeniyle bakiye alacaklarının bulunduğunun ileri sürüldüğü, davalı tarafça ise kesilen fatura tutarından daha fazla miktarda ödeme yapıldığının savunulduğu, yapılan inceleme ve tespitlere göre davacının varsa bakiye alacağının belirlenebilmesi için davacı tarafından gerçekleştirildiği anlaşılan bu üç sözleşme kapsamındaki işlerin toplam bedellerinden davalı tarafından yapılan ödemelerin düşülmesi gerektiği, işlerin tamamlanmış olduğunun tarafların kabulünde olduğu, davacı tarafından işin geçte olsa tamamlandığının belirtildiği, davalı tarafından da davacı şirket tarafından yürütülen işin 12/10/2014 tarihinde sona erdiğinin, davalı iş ortaklığı tarafından 24/10/2014 tarihli yazı ile ….gönderildiği, davacı ile davalı arasında gerçekleştirilen sözleşmelerden otomatik sulama işine ait sözleşmenin götürü bedelli olduğu ve işin bitirilmesi nedeniyle davacı alacağının götürü bedel üzerinden değerlendirilmesi gerektiği, bu bedele tarafların üzerinde anlaşmış oldukları ekstra imalat bedeli olan 30.317,50 TL’nın eklenmesi ile baskı beton ve akrilik kaplama işlerinde birim fiyatlar üzerinden yapılan hesaplamaya göre davacı alacağının değerlendirilmesi gerekeceği, davacı tarafından yapımı tamamlanan iş bedeline faturası sunulan ve defter kayıtlarına geçen 03/04/2014 tarihli …. sayılı fatura karşılığı 1.533,95 TL malzeme bedelinin eklenmesi gerektiği, davacı alacağının yapılan işler karşılığında 1.047.865,05 TL olarak hesaplandığı, davalının davacıya ve davacı adına SGK’ya ve vergi dairesine taraflar arasındaki sözleşme kapsamında yapmış olduğu ödemeler toplamının 819.184,94 TL olduğu, bu durumda davacının icra takip tarihi itibariyle talep etmekte haklı olduğu alacak tutarının aradaki fark olan 228.680,11 TL olduğu ve icra takip dosyasında davalının 228.680,11 TL asıl alacağa vaki itirazın iptali gerektiği, alacak davanın niteliği gereği likit olmadığından icra inkar tazminatına hükmedilemeyeceği gerekçesiyle, davanın kısmen kabulüne, davalının Ankara 14. İcra Müdürlüğü’nün …. sayılı takip dosyasına vaki itirazının iptali ile takibin 228.680,11 TL asıl alacak üzerinden devamına, alacak likit olmadığından icra inkar tazminat talebinin ve fazlaya ilişkin taleplerin ayrı ayrı reddine karar verilmiştir.
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Mahkemece tespit edilen uyuşmazlığın çözüme kavuşturulmadığını, eksik inceleme ile hüküm kurulduğunu, taraflar arasında akdedilen 3 adet sözleşme dışında taraflar arasında başkaca herhangi bir ilişkinin mevcut olmadığını, davaya verilen cevap ve diğer dilekçe ve beyanlarında işin tamamlandığının kabul edildiği, fakat davacının edimlerini yerine getirmesi ve kendi sorumluluğundaki imalatları tamamlaması ile değil, müvekkili firma tarafından başkaca firmalara yaptırılmak sureti ile tamamlandığının ifade edildiğini, mahkemece işin davacı tarafından süresinde ve eksiksiz bitirilip bitirilmediği hususunun yeterince araştırılmadığını, bu eksikliğin bu davada giderilmesi gerektiği halde giderilmemesi üzerine mahkemece araştırılmayan hususların araştırılması ve bu kapsamda müvekkili iş ortaklığının zararlarının giderilmesi için Ankara 14.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin… Esas sayılı davanın açıldığını ve davaların birleştirilmesinin talep edildiğini, mahkemece bu talebin değerlendirilmesi ve açılan davanın bekletici mesele yapılması gerektiği halde eksik inceleme ile karar verildiğini, bilirkişi raporlarının hüküm kurmaya elverişli olmadığını, işlerin davacı tarafından tamamlandığı şeklinde zorlama bir yorum yapılmasının hukuka ve hakkaniyete aykırı olduğunu, eksik bırakılan, tamamlanmayan işlerin, 3.kişilere yaptırılmak suretiyle tamamlandığını, buna dair hak ve alacakları bakımından ankara 14.Asliye Ticaret Mahkemesinin … E. sayılı davasının ikame edildiğini, taraflar arasında akdedilmiş olan sözleşmelerde her ne kadar ücretin götürü bedelli olarak kararlaştırıldığı hükmü var ise de eksik ya da fazladan imalat olması durumunda yapılan işin ya da eksikliğin m2 birim ücretinin sözleşmenin başka bir maddesinde kararlaştırılmış olması karşısında sözleşmede yazan metrajlarda işin tam olarak davacı tarafından yapıldığının kabul edilerek hesaplama yapıldığı bilirkişi raporlarına mahkemenin itibar etmesinin hatalı olduğunu, dosyaya ibraz olunan 1., 2. ve 6. Hakediş Kesinti İcmal Tablolarında davacı tarafa yapılan toplam ödemelerin 995.683.03 TL olduğunu, yapılan ödemelerin delili niteliğindeki çekler, havale dekontu ve davacının el ürünü imzasının bulunduğu hak ediş 2 kesinti icmal tablosu ve yine 1-2 ve 6 hak ediş kesinti icmal tabloları ile çekişmeli olmaktan çıkarak ispat edildiğini ve fakat bu hususların bilirkişi kurulunca görmezden gelindiğini, rapora itirazlarının nazara alınmadığını, bilirkişi raporları arasındaki çelişkilerin de giderilmediğini, davacıya eksik işleri tamamlaması için Bakırköy 35.noterliğinin 05/08/2014 tarih ve …. yevmiye nolu ihtarda belirttikleri işleri davacı lehine fazla imalat bedeli olarak hesaplayan bilirkişilerin raporlarına itibar olunduğunu, davacıdan ortaklığın büyük ortağı tarafından satın alınarak davacıya fatura karşılığı gönderilen 134.767,80 TL ayni malzemelerin alacağa mahsup edilmediğini ve hatta bu malzemenin gönderilip gönderilmediği dahi mahkemece araştırılmadığını belirterek mahkeme kararının kaldırılmasına, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, itirazın iptali istemine ilişkin olup mahkemece verilen karara karşı davalı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun(HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Davaya dayanak icra takibinde borçlu olarak adi ortaklığı oluşturan … ve … şirketlerinin gösterildiği, ancak borca itiraz dilekçesinin davalı … şirketi adına verildiği, eldeki davanın da icra takibine itiraz eden borçlu … şirketi aleyhine açıldığı ve hükmün de bu şirket hakkında kurulduğu anlaşılmış olup, istinaf dilekçesinde her ne kadar … şirketi adına da istinaf edildiği belirtilmiş ise de, bu şirket hakkında usulüne uygun açılmış bir dava ve kurulmuş bir hüküm bulunmadığından sadece davalı … şirketi vekilinin istinaf talebi doğrultusunda istinaf incelemesi yapılmıştır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık baskı beton, otomatik sulama ve akrilik saha kaplaması işlerinin yapımını konu alan eser sözleşmelerinden kaynaklanmış olup, mahkemece dosya kapsamındaki bilgi, belge ve toplanan deliller değerlendirilerek yasal düzenlemelere uygun karar verilmiş olmasına, ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmamasına ve özellikle istinafa konu eldeki dosyada taraflar arasındaki sözleşmeler, tarafların iddiaları ve delilleri de değerlendirilerek karar verilmiş bulunmasına, ve yargılamanın geldiği aşama itibariyle mahkemece birleştirme talebi hususunda karar verilmemesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmamasına göre davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 15.621,14 TL istinaf karar harcından peşin alınan 3.906,00 TL harcın mahsubu ile bakiye 11.715,14 TL harcın davalı taraftan tahsili ile Hazine’ye irat kaydına,
3-İstinaf başvurusu nedeniyle davalı tarafça yapılan yargılama giderlerinin ve ödenen başvuru harcının kendisi üzerinde bırakılmasına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 361. maddesi gereğince kararın taraflara tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içinde Yargıtay’da TEMYİZ yolu açık olmak üzere 26/05/2021 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Başkan…
e-imzalıdır

Üye…
e-imzalıdır

Üye…
e-imzalıdır

Katip…
e-imzalıdır

e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır