Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 27. Hukuk Dairesi 2019/461 E. 2021/362 K. 07.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. …BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 27. HUKUK DAİRESİ

T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
27. HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : …8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 23/10/2018
NUMARASI : …

DAVANIN KONUSU : Rücuen Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ : 07/04/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 08/04/2021

Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan eser sözleşmesinden kaynaklanan rücuen alacak istemine ilişkin davada mahkemece davanın reddine dair verilen karara karşı süresi içinde davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine yapılan incelemede;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili; müvekkili şirketin iş yerinde 21.12.2004 tarihinde meydana gelen iş kazası nedeniyle işçilerden …. malul kaldığını, iş kazası ile ilgili olarak … Başkanlığı tarafından açılan dava sonunda Ankara 11. İş Mahkemesi’nin kararı ile 70.028,75 TL kurum zararının faizleri ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verildiğini, Yargıtayca onanan kararın kesinleşmesi üzerine Ankara 2. İcra Müd…. sayılı dosyasına müvekkili şirket tarafından 162.159,50 TL ödeme yapıldığını, ödemeye konu iş kazasının oluşunda sigortalı işçinin %25, müvekkili şirketin %40, davalı şirketin %30, davadışı…n %2, dava dışı ..n %3 oranında kusurlu olduğunun Ankara 11. İş Mahkemesi’nin kesinleşmiş kararı ile belli olduğunu, davalının kusur oranına düşen miktarın ödenmesi için davalıya ihtar gönderildiğini ancak davalının ödeme yapmadığını belirterek davalı şirketin kusur oranına karşılık gelen 64.863,80 TL’nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı şirket temsilcisi … 23/10/2018 tarihli duruşmadaki beyanında; davayı kabul etmediklerini, dava konusu olayla ilgili sözleşme yapıldığını ve sözleşmedeki hüküm gereğince davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, davanın ,davacı tarafından Ankara 2. İcra Müdürlüğü’nün …sayılı icra dosyasın yapılan ödemenin davalıdan rücuen tahsili talebine ilişkin olup, borcun tamamını ödeyen müteselsil borçlunun hissesi oranında diğer borçluya rücu talebinde bulunduğu, davacı ile davalı arasındaki 18.12.2004 tarihli taşeronluk sözleşmesinin 6. maddesinde “iş yerinde çalıştırılacak bütün montaj işçilerinin her türlü SSK ve vergi giderleri ile iş yerinde doğabilecek olan her türlü kaza ve risk .. … alanı dışında tutulacaktır” hükmünün yer aldığı, asıl işveren – alt işveren ilişkisinde alt işverende bağımsız bir işveren olduğu için, işçilerini gözetme borcu altında olduğu, gerekli iş sağlığı ve iş güvenliği önemlerini almakla yükümlü olduğu, asıl işverenin ise, alt verenin işçilerine karşı doğrudan doğruya böyle bir yükümlülüğünün olmadığı, alt işveren ve asıl işveren arasında burada akdi bir ilişki olduğu, alt işverenin asıl işverene karşı olan yükümlülükleri akdedilen bu sözleşme ile belirleneceği, asıl işverenin alt işverenin işçileri ile sözleşme ilişkisi olmadığı, taraflar arasındaki sözleşmenin 6. maddesi hükmü de dikkate alınarak davanın reddine karar verilmiştir.
Davacı vekili istinaf dilekçesinde; ödemeye konu iş kazasının oluşunda kazazede işçinin %25, müvekkili şirketin %40 ve davalı şirketin ise %30 oranında kusurlu olduklarının kesinleşmiş mahkeme kararı ile belli olduğunu, bu açık duruma karşı mahkemece verilen kararın hatalı olduğunu, mahkeme gerekçesinin objektif hukuk ilkeleri ile bağdaşmadığını, alınan bilirkişi raporunun davadaki haklılıklarını tereddüte yer bırakmayacak şekilde belirlenmiş olduğu halde mahkemece davanın reddine karar verilmesinin kabul edilemeyeceğini belirterek, mahkeme kararının kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan rücuen alacak istemine ilişkin olup, mahkemece davanın reddine dair verilen karara karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Davacı vekilinin aşağıdaki bent dışındaki istinaf nedenlerinin mahkemece, dosya kapsamındaki bilgi, belge ve toplanan deliller değerlendirilerek yasal düzenlemelere uygun ve isabetli gerekçeyle karar verilmiş olduğu, ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkeme kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
Davacı vekilinin mahkemece takdir edilen karar harcına yönelik istinaf nedeninin incelenmesinde;
Mahkemece gerekçeli kararın hüküm fıkrasında davanın reddine karar verildikten sonra, Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 4.430,85 TL harçtan başlangıçta yatırılan 1.107,72 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 3.323,13 TL’nin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına karar verilmiştir. Oysa, davanın reddine karar verilmesi nedeniyle maktu red karar harcının alınan peşin karar harcından mahsup edilerek fazla peşin harcın iadesine karar verilmesi gerekirken, dava kabul edilmiş gibi davacı şirketten harç tahsiline karar verilmesi doğru olmamıştır.
Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin sair istinaf itirazlarının reddi ile diğer istinaf nedeninin kabulüne, mahkeme kararının HMK’nun 353/1.b.2. maddesi uyarınca kaldırılmasına, davanın reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE,
2-Ankara 8. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 23/10/2018 tarih ve … sayılı kararının HMK’nın 353/1-b.2 maddesi gereğince KALDIRILMASINA,
3-Davanın REDDİNE,
4-Alınması gereken 59,30 TL maktu karar harcının peşin alınan 1.107,72 TL karar harcından mahsubu ile bakiye 1.048,42 TL karar harcının karar kesinleşince ve talep halinde davacıya iadesine,
5-Davalı vekille temsil olunduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. uyarınca takdir olunan 9.232,29 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
7-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda bir karar verilmesine yer olmadığına,
8-HMK’nun 333. maddesi gereğince kararın kesinleşmesinden sonra yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının davacıya iadesine,
İstinaf İncelemesi Yönünden:
9-Davacı tarafından yatırılan 35,90 TL istinaf karar harcının talep halinde kendisine iadesine,
10-İstinaf talebinde bulunan davacı tarafından yapılan 98,10 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı, 14,00 TL tebligat ve 37,00 TL dosya gönderme masrafı olmak üzere toplam 149,10 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 6100 sayılı HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince KESİN olmak üzere 07/04/2021 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
Başkan …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Katip …
¸e-imzalıdır

¸e-imzalıdır ¸e-imzalıdır ¸e-imzalıdır ¸e-imzalıdır