Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 27. Hukuk Dairesi 2019/361 E. 2021/509 K. 26.05.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 27. HUKUK DAİRESİ
Esas No:….

T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
27. HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 20/11/2018
NUMARASI :…

DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)

KARAR TARİHİ : 26/05/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 27/05/2021
Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan eser sözleşmesinden kaynaklanan itirazın iptali istemine ilişkin davada mahkemece verilen karara karşı süresi içinde davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine yapılan incelemede;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili; Müvekkilinin, taraflar arasında imzalanan 29/08/2013 tarihli sözleşme doğrultusunda davalının kullanmakta olduğu binanın tadilat, onarım, boya, alçı, sıva ve dekorasyon işlerini yapmayı üstlendiğini ve taahhüt ettiği işi sözleşme şartlarına uygun ve gerekli özeni göstermek suretiyle kararlaştırılan şekilde tamamladığını, davalının talep ettiği sözleşme dışı ilave işleri de eksiksiz olarak yapıp davalıya teslim ettiğini, yapılan tüm işlere istinaden müvekkilince üç adet fatura kesildiğini, davalı yanca bakiye 17.700,00 TL alacağın ödemediğini, davalıya 29/04/2015 tarihli ihtarnamenin gönderildiğini, davalının ihtarnameye verdiği cevabında davacının davalıdan alacağının bulunmadığını bildirdiğini ve 17.700,00 TL bakiye alacak için 17/03/2014 tarihli iade faturası düzenlenerek borcun kapatıldığının yazı ekindeki muavin defter suretinden anlaşıldığını, iade faturasının tek taraflı olup müvekkilinin ticari defterlerinde yer almadığını, davalının geç teslim iddiasının da gerçeklikten uzak olduğunu, yapılan işlerin eksik/ayıplı olduğu iddia edilmiş ise de davalının görevlendirdiği kontrol mühendisi tarafından denetleme yapılarak onayından sonra hak ediş raporlarının tanzim edilip davalıya fatura edildiğini, bakiye alacağın tahsili için davalı hakkında icra takibi yapıldığını, davalının itiraz ettiğini belirterek Ankara 19. İcra Müdürlüğü’nün … sayılı takibe davalının itirazının iptaline, takibin devamına ve en az %20 oranında icra inkar tazminatına karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili; Davanın konusunun 29/08/2013 tarihli eser sözleşmesine dayandığını, işin götürü bedelle yaptırıldığını, davacı yüklenicinin işi teslim yükümlülüğünde olmasına rağmen işi yapıp teslim ettiğine dair herhangi bir belge ibraz etmediğini ve beyanda bulunmadığını, işi teslim etmediğini, işin sözleşme gereğince projesine uygun da yapılmadığını, kesin hak edişin yapılmamasından yüklenici sorumlu olup bu güne kadar da kesin hakedişin yapılmadığını, götürü bedel üst sınırının sözleşmenin 6. maddesiyle 122.500,00 TL olarak belirlendiğini ve metrajların daha düşük miktar tutması halinde bu eksik metraj üzerinden ödeme yapılacağının kararlaştırıldığını, davacı yüklenici tarafından sözleşme gereğince hak edilmiş 122.500,00 TL miktarında bir alacağın bulunmadığını, davacının kesmiş olduğu faturanın ve ticari kayıtların işin kesin hak edişinin yapılmamasını ve hesap tasfiyesinin yapılmaması nedeniyle kabul edilemez ve yok hükmünde olduğunu, yapılan ödemelerin sözleşme ve iyi niyet çerçevesinde yapılmış ödemeler olduğunu, müvekkili tarafından kontrol edilmiş ve onaylanmış bir hakedişin bulunmadığını, işin eksik ve ayıplı yapılması ile ayrıca geç teslimden kaynaklanan talep ve dava haklarının saklı olduğunu belirterek davanın reddine ve en az %20 oranında tazminata karar verilmesini talep etmiştir.
İlk Derece Mahkemesince; Taraf delillerinin toplandığı, Ankara 19. İcra Müdürlüğünün …. esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde, alacaklı …tar tarafından borçlu …hakkında hesap bakiyesine dayalı olarak 17.700,00 TL alacak talebi ile ilamsız takip yapıldığı, borçlunun süresinde yapılan itirazı üzerine takibin durduğunu, davanın bakiye hesap alacağının tahsili yönünde yapılan ilamsız takibe itirazın iptali talebine ilişkin olduğu, taraflar arasında imzalanan 29/08/2013 tarihli sözleşme gereğince davacı yüklenicinin davalı iş verene ait binada tadilat onarım ve dekorasyon işlerinin uygulanması işini üstlendiği, davacı tarafından sözleşme gereğince tüm edimlerini yerine getirdikleri halde imalat bedeline ilişkin bakiye faturaya dayalı alacaklarının ödenmediğinin iddia edildiği, davalının ise davacı yüklenici tarafından işin kesin hesabının yapılarak teslim edilmemiş olduğunu, eksik hatalı ve sözleşmeye aykırı imalat yapıldığını savunduğu, toplanan deliller keşfen yapılan inceleme sonucu düzenlenen bilirkişi heyeti kök ve ek raporları ve tüm dosya kapsamı uyarınca taraflar arasında imzalanan eser sözleşmesi kapsamında kesin hak edişin bilirkişilerce hesaplanabilmesi için proje ve kesin metrajların dosya kapsamına sunulması gerektiği halde sunulmadığı, belediyeden temin edilen projenin uyuşmazlığı çözecek verileri içermediği, bilirkişi heyetince ifade edilmekle sözleşme kapsamında yapılan imalata ilişkin davacı yüklenici tarafından davalı adına düzenlenmiş olan toplam 154.651,98 TL tutarındaki üç faturanın gerek usulüne uygun tutulduğu tespit edilen davacı ticari defterlerinde ve gerekse davalının ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, davacı tarafından düzenlenen en son fatura 28/12/2013 tarihli olmakla bu tarih itibariyle her üç faturayı ticari defterlerine kaydeden davalının fatura içeriklerine yönelik süresinde yapmış olduğu bir itirazının bulunmadığı, yaklaşık üç ay sonra 17/03/2014 tarihinde eksik işlerin fiyat farkı açıklaması ile 17.700,00 TL tutarında bir iade faturası düzenlenmiş ise de bu iade faturasının bedelinin istenebilir olduğuna ilişkin ve keza eksik işlerin metrajı ve hesabına dair bir delil sunulmadığı, iade faturasının davacının ticari defterlerinde kayıtlı olmadığı görüldüğünden iade faturasına ilişkin bedelin davacı alacağından mahsubu gerektiği iddiasının davalı yanca kanıtlanamadığı, her iki yanın usulüne uygun tutulan ticari defter kayıtları ile davacı yüklenicinin davalı iş sahibine yapmış olduğu imalatların karşılığı düzenlenen üç fatura bedelinden davalı tarafça yapılan ödemelerin mahsubu ile davacının davalıdan takip tarihi itibariyle bakiye 17.700,00 TL ödenmeyen alacağının bulunduğu, kanıtlanmış olmakla davanın kabulüne, her ne kadar uyuşmazlığın temeli eser sözleşmesine dayanmakta ise de yapılan imalatın faturaya bağlandığı ve her iki yanın ticari defterlerinde kayıtlı olduğundan alacağın likid olduğu değerlendirilerek davacı yanın icra inkar tazminatı talebinin kabulüne dair gerekçe ile, davanın kabulü ile Ankara 19. İcra Müdürlüğünün …. sayılı takibe davalı itirazının iptali ile takibin aynı koşullarda devamına, %20 icra inkar tazminatı olan 3.540,00 TL’nın davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmiştir.
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Bilirkişi raporlarına itirazlarında açıklandığı üzere somut olayda salt ticari defterler üzerinden hesaplama yapılmasının hukuka aykırı olduğunu, dava konusunun eser sözleşmesinden doğduğunu, davacının sözleşme dışı iş yapımı ve alacak iddiasında bulunduğu hususu göz önüne alındığında, bu ihtilafın çözümü için metraj tespitinin ve hesaplamasının yapılması gerekeceği, bu sebeple de davacının sözleşme içi ve dışı yaptığı metrajları, hesaplamaya ve keşfe esas dayandığı her türlü delil, bilgi ve belgeyi mahkemeye açıklamakla yükümlü olduğunu ve davacıya bu eksiklikleri gidermesi için kesin süre verilmesi gerektiğini, sözleşmeyle davacıya yaptığı işlere ilişkin kayıtları düzenli olarak tutarak, yaptığı imalatların ve işlerin metrajları konusunda işverene yazılı ve düzenli bilgi verme yükümlülüğü getirildiğini, sözleşmenin götürü bedelli olduğunu, bilirkişi heyetinin aksi kanaatte bulunduğunu, aksi kabul edilse bile alacaklı olma ihtimalinin olmadığını, davacı yüklenicinin işi yapıp teslim ettiğine dair herhangi bir belge ibraz etmediğini, beyanda da bulunmadığını, işin kesin hakedişinin yapılmasından yüklenici sorumlu olup işin kesin hakedişinin de bugüne kadar davacı tarafından yapılmadığını, müvekkili tarafından kontrol edilmiş ve onaylanmış bir hakedişin bulunmadığını, fazla imalattan bahsedilebilmesi için kesin hakediş yapılması gerektiğini, ortada ne kesin hakediş ne de tasfiye edilmiş bir hesap bulunmadığını, hesap tasfiyesi yapılmadığını, davacının fazla imalat iddiasına ilişkin metrajları bildirmediğini ve yaptığı imalatları açıklamadığını, sadece faturaya dayandığını, sözleşme yok sayılarak rapor düzenlenemeyeceğini, sözleşmede davacının hesapları tutma yükümlülüğü olduğunu, bilirkişi raporunun kendi içinde çelişkili olduğunu ve bilirkişi heyetinin denetlenebilir bir rapor vermesinin mümkün olmadığını, öte yandan her ne kadar bilirkişi kurulu projenin okunaksız olduğundan bahsetse de dosyada taşınmaza ait, daha önce sunulmuş olan belge ve projelerin yer aldığını, metraj ve kesin hakediş hesaplaması yapılmadan hüküm kurulmasınıı bozma sebebi sayıldığını, müvekkili tarafından kontrol edilmiş ve onaylanmış bir hakedişin bulunmadığını, bu hakedişleri hesaplayıp bildirecek kişinin yüklenici olduğunu, cevap dilekçesi ekinde ibraz edilen mimar tarafından hazırlanan rapordan açıkça davacının alacaklı olmadığı anlaşılmaktayken, bilirkişi heyetinin bu rapora ilişkin de açıklama getiremediğini, bilirkişi raporunda, binanın mimari projesinin okunaklı olmadığı, taraflarca hazırlanmış metrajın dosyaya sunulmadığı, dosyaya sunması halinde metrajın kontrolünün ve kesin metrajının heyetçe yapılabilir hale geleceğinin rapor edildiği, bu durumda eksikliklerin davacı tarafından tamamlanması gerektiği, davacının bu eksikleri yasal süresi içinde tamamlamadığını, bu durumda da davanın reddi gerektiğini belirterek, mahkeme kararının kaldırılmasına, dava konusu alacağı ispat külfetinde olan davacının, alacağın sözleşme kapsamında hangi iş kaleminden, ne kadar metrajdan, ne kadar birim fiyatından kaynaklandığını bildirmemiş olması ve yasal süresi içinde delillerini ibraz etmemiş ve fazla imalat iddiasını ispatlayamamış olması nedeniyle davanın reddine karar verilmesi karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, itirazın iptali istemine ilişkin olup mahkemece davanın kabulüne dair verilen karara karşı davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun(HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık 29/08/2013 tarihli tadilat, onarım ve dekorasyon işlerinin yapımını konu alan eser sözleşmesinden kaynaklanmış olup, mahkemece dosya kapsamındaki bilgi, belge ve toplanan deliller değerlendirilerek yasal düzenlemelere uygun karar verilmiş olmasına, ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmamasına göre usul ve yasaya uygun karara yönelik davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 1.209,08 TL istinaf karar harcından peşin alınan toplam 302,27 TL harcın mahsubu ile bakiye 906,81 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazine’ye irat kaydına,
3-İstinaf başvurusu nedeniyle davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin ve ödenen başvuru harcının kendisi üzerinde bırakılmasına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 6100 Sayılı HMK’nun 362/1-a maddesi gereğince KESİN olmak üzere 26/05/2021 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Başkan…
e-imzalıdır

Üye…
e-imzalıdır

Üye…
e-imzalıdır

Katip…
e-imzalıdır

e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır