Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 27. Hukuk Dairesi 2019/245 E. 2021/357 K. 07.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 27. HUKUK DAİRESİ
….

T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
27. HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA BATI ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 06/11/2018
NUMARASI : …

DAVANIN KONUSU : Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ : 07/04/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 08/04/2021

Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan eser sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkin davada mahkemece davanın kabulüne dair verilen karara karşı süresi içinde davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine yapılan incelemede;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili; müvekkili ile davalı arasında yapılan iş gereğince müvekkilinin davalı şirkete aksesuar da dahil olmak üzere … doğrama ve klasik ısı cam yapma hizmeti sağladığını, müvekkilinin yapmış olduğu işlerin karşılığında faturalar düzenlemiş olduğunu, ancak davalı şirket tarafından söz konusu faturalara ilişkin alacaklarının ödenmediğini, söz konusu faturalardan kaynaklanan alacakların tahsili amacıyla Ankara Batı İcra Müdürlüğü’nün…. sayılı dosyası ile davalı şirket aleyhine ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalı şirketin takibe kısmi itirazda bulunduğunu, takibin durdurulmasına karar verilmesi nedeniyle İcra Mahkemesi’ne şikayet yoluyla dava açıldığını , Ankara Batı İcra Hukuk Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyası üzerinden yapılan yargılama neticesinde şikayetin reddine dair kararın kesinleştiğini ve itirazın iptali için hak düşürücü sürenin dolduğunu belirterek , fazlaya ilişkin hak ve alacaklarının saklı kalması kaydıyla şimdilik 1.000,00 TL, davacı vekili 24/09/2018 tarihli ıslah dilekçesiyle alınan bilirkişi raporu doğrultusunda talebini 9.369,00 TL arttırarak toplam 10.369,00 TL alacağın davalının temerrüt tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan alınarak müvekkiline verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili; davacının yapmış olduğu ……. inşaatın PVC’si ile ilgili bir borcu bulunmadığını, 22/12/2015 tarihli faturayı ödediğini, .. .. .. da diğer faturalar için 10.000,00 TL ödeme yaptığını, davada adı geçen faturalardan dolayı muhasebede 26.000,00 TL küsur işlem yapıldığını, faturaları fazla kesip muhasebeye telefonla watsapptan gönderildiğini, kendisinden habersiz muhasebenin işlem yaptığını, faturaların asıllarının alacağı olmadığı için davacının veremediğini, kendisinin olayın farkına vardığında yapacak bir şey kalmadığını, … ve kendi elemanları arasında bir tutanak tutulduğunu, hatalı işçiliği başka bir firmaya yaptırma gereği hasıl olduğunu, işverence tartışmalar başladığını, o yüzden hatalı işçilikleri, muhasebe defterlerini ve iş teslim tutanağını dosyaya ekleyerek sunduğunu beyan ederek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, tarafların birbirini doğrulayan ticari defter ve kayıtlarına göre davacının 10.369,00 TL alacağının bulunduğu, davacı tarafından taahhüt edilen işin ifa edildiği, işin ayıplı olduğunun davalı tarafından ispat edilemediği , süresinden sonra sunulan delillerin, davacının da rızası bulunmadığından hükme esas alınamayacağı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Davacı vekili istinaf dilekçesinde; eksik inceleme ve araştırmaya dayalı olarak hazırlanan 13.09.2018 tarihli bilirkişi raporu doğrultusunda karar verilmesinin hatalı olduğunu, bilirkişi tarafınndan yapılan inceleme sonucunda, müvekkili tarafından düzenlenen 22.12.2015 tarihli … nolu 7.731,00 TL, 24.12.2015 tarihli … nolu 9.962,00 TL, 01.01.2016 tarihli … nolu 2.676,00 TL tutarlı faturaların açık hesap alacak olarak kaydedildiğini, ancak davalı tarafından 04.01.2016 tarihinde davacı müvekkili hesabına 10.000,00 TL havale yapıldığından bahisle bu tutarın mahsup edildiğini ve müvekkilinin de 10.369,00 TL alağının olduğu tespit edilerek, mahkemece de bu yönde hüküm kurulduğunu, mahsup edilen 10.000,00 TL bedelin davaya konu faturalarla ilgisinin bulunmadığını, söz konusu bedelin taraflar arasındaki başka bir borç ve alacak ilişkisinden kaynaklı olup, davalı tarafça ödenmiş olan bu bedelin ilgili fatura bedellerinin karşılığı olduğunun ispatlanamadığını, hem bilirkişi hem de mahkemenin eksik inceleme ve araştırma yaparak toplam fatura bedelinden ödeme yapılan bedeli mahsup ederek karar verdiğini, yerleşik yargı içtihatları ve mahkeme kararlarına göre borcu ödediğini iddia eden borçlunun bunu ispatla mükellef olduğunu belirterek, mahkemece verilen kararın kaldırılarak, toplam fatura bedelinden davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkin olup, mahkemece davanın kabulüne dair verilen karar davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamına, kararın dayandığı delillerle, yasaya uygun gerektirici nedenler ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında kararda usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı ve özellikle HMK’nun 357. maddesi kapsamında yargılamada ileri sürülmeyen hususların istinafta incelenemeyeceği, davacı tarafından davalı adına kesilen ve tarafların kabulünde olduğu anlaşılan faturalarda işin 563 ada ,3 no’lu parselle ilgili olduğu ve 04/01/2016 tarihli .. .. dekontunda ödemenin bu iş karşılığı olduğunun belirtildiği anlaşılmakla davacı vekilinin istinaf başvurusunun esas yönünden reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nun 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gereken 59,30 TL istinaf karar harcından peşin alınan 35,90 TL harcın mahsubu ile bakiye 23,40 TL harcın davacıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan istinaf kanun yoluna başvurma harcı ile yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 362/1-a. maddesi gereğince KESİN olmak üzere 07/04/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan …
¸e-imzalıdır

Üye …
¸e-imzalıdır

Üye …
¸e-imzalıdır

Katip …
¸e-imzalıdır

¸e-imzalıdır ¸e-imzalıdır ¸e-imzalıdır ¸e-imzalıdır