Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 27. Hukuk Dairesi 2019/212 E. 2021/250 K. 11.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 27. HUKUK DAİRESİ
….
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
27. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : …
KARAR NO : …

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 28/09/2018
NUMARASI : ….


DAVANIN KONUSU : Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ : 11/03/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 15/03/2021
Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan alacak davasında mahkemece davanın reddine dair verilen karara karşı süresi içinde davacı vekilince istinaf başvurusunda bulunulması üzerine yapılan incelemede;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili; müvekkili ile davalının 2006-2008 yılları arasında ticari ilişki kapsamında düzenlenen faturalardan davalının 22.000,00 TL bakiye borcu olduğunu belirterek; 22.000,00 TL’nin faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı …; davalıyı tanımadığını, aralarında akdi ilişki bulunmadığını, davaya dayanak yapılan faturaların kendisine tebliğ edilmediğini, delil olarak gösterilen faturaların her zaman düzenlenebilecek nitelikte olduklarını, TBK’nın 147.maddesine göre zamanaşımının 5 yıl olup, dava ile ilgili zamanaşımı itirazında bulunduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece; davanın eser sözleşmesinden kaynaklanan bakiye fatura alacağının tahsili istemine ilişkin olduğu, davacı tarafından ödenmeyen iş bedeli alacağına yönelik 21/12/2006 ile 21/11/2008 tarih aralığında düzenlenmiş faturalara dayanılarak, yapılan ödemenin mahsubundan sonra 22.000,00 TL bakiye alacak olduğunun iddia edildiği, davalı tarafından süresinde zamanaşımı def’inde bulunulduğu, dava konusu işin yapıldığı ve faturaların düzenlendiği tarihte yürürlükte bulunan 818 sayılı Borçlar Kanununun 126/5 maddesi uyarınca zamanaşımı süresinin 5 yıl olduğu, yüklenicinin kast ve kusurlu halinde zamanaşımı süresi 10 yıl olmakla birlikte davanın iş bedeli alacağı olup, buna ilişkin bir iddianın da ileri sürülmediği gerekçesiyle teslimin gerçekleştiği son fatura tarihi olan 28/08/2008 tarihi kabul edilmekle dava tarihi itibariyle zamanaşımı dolduğundan davanın reddine karar verilmiştir.
Davacı vekili istinaf başvurusunda; taraflar arasındaki akdi ilişkinin mal alış verişinden kaynaklı ticari satım sözleşmesine dayandığını, zamanaşımı süresinin 818 sayılı TBK’nun 125. maddesinde belirtilen 10 yıllık zamanaşımı süresine tabi olduğunu, Mahkemenin davanın hukuki nitelendirmesinde hata yaptığını, davayı açarken hukuki nitelendirmeyi ticari satımdan kaynaklı alacak davası olarak yaptıklarını, mahkemenin de kararında davayı ticari satımdan kaynaklı alacak davası olarak belirttiğini, ancak daha sonrasında gerekçe bölümünde kendi kararı ile çelişip eser sözleşmesinden kaynaklı dava olarak nitelendirdiğini, davaya konu faturalardan da anlaşılacağı üzere bir işin yapımı ve üretimi için anlaşılıp düzenlenmiş faturalar olmadıklarını, davalının satışa sunduğu malın alımından kaynaklandığını, bu nedenle de ticari alım satım sözleşmelerinden kaynaklı uyuşmazlıklarda uygulanan 818 sayılı TBK nun 125. maddesinde belirtilen genel zamanaşımı olan 10 yıllık zamanaşımı süresinin uygulanması gerektiğini belirterek; mahkeme kararının bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, faturalara dayalı olarak bakiye iş bedelinin tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece zamanaşımının dolduğu gerekçesiyle davanın reddine dair verilen kararına karşı süresi içinde davacı vekilince istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamına, kararın dayandığı delillerle, yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı ve özellikle taraflar arasındaki akdi ilişkinin ön inceleme aşamasında da eser sözleşmesi olarak kabul edilmesine göre; davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gereken 59,30 TL istinaf karar harcından peşin alınan 35,90 TL harcın mahsubu ile bakiye 23,40 TL harcın davacıdan tahsili ile Hazine’ye irat kaydına,
3-İstinaf başvurusu nedeniyle yapılan istinaf kanun yoluna başvurma harcı ile yargılama giderlerinin istinaf talep eden davacı üzerinde bırakılmasına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 6100 sayılı HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince KESİN olmak üzere 11/03/2021 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Başkan …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Katip …
e-imzalıdır

e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır