Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 27. Hukuk Dairesi 2019/1867 E. 2021/1083 K. 01.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 27. HUKUK DAİRESİ
….
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
27. HUKUK DAİRESİ
….

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

….

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 17/09/2019
NUMARASI …..
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)

KARAR TARİHİ : 01/12/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 02/12/2021
Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan eser sözleşmesinden kaynaklanan itirazın iptali istemine ilişkin davada mahkemece davanın reddine dair verilen karara karşı süresi içinde davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine yapılan incelemede;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili; Taraflar arasında yapılan sözleşmeyle müvekkili tarafından üretimi gerçekleştirilen 1977 adet birim fiyatı 3,50 TL olan “…….”nun sipariş edildiğini, söz konusu kutuların imal edildiğini ve davalının talebi üzerine dava dışı … … firması çalışanına teslim edildiğini ve teslime dair 24/07/2014 tarihli tutanağın düzenlendiğini ancak davalı yanca kararlaştırılan bedelin ödenmediğini, müvekkilince alacağın tahsili amacıyla davalı aleyhine Ankara 23. İcra Müdürlüğünün……. sayılı dosyasında 8.165,01 TL alacak üzerinden icra takibine geçildiğini, davalının takibe itiraz ettiğini, itirazında bahsedilen alacak davasının dava konusu faturayla bir ilgisinin bulunmadığını, taraflar arasında…… esas sayılı dosyasında Bakırköy’de devam eden davanın taraflarının aynı olması dışında eldeki davayla bağlantısının bulunmadığını, kaldı ki davalının itirazında bildirdiği 2017 yılında ticari ilişkinin bittiği yönündeki beyanının daha önceki yıllarda müvekkili şirketle ticari ilişki içerisinde olduğu ve 2014 yılında faturaya konu malları teslim aldıkları, ancak karşılığı bedelleri ödemediklerinin ikrarı mahiyetinde olduğunu belirterek, davalının icra takibine itirazının iptali ile takibin devamına ve en az %20 oranında icra inkar tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili; Bakırköy Asliye Ticaret Mahkemesinin yetkili olduğunu, müvekkilinin borcunun bulunmadığını, taraflar arasında Bakırköy Asliye Ticaret Mahkemesinde…. esasta devam eden bir alacak davası olduğunu, karşı tarafın alacağı olsaydı bu davayla ileri sürmesi gerektiğini belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İlk Derece Mahkemesince; Davanın fatura alacağının tahsiline yönelik icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkin olduğu, Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesine ait ….. Esas sayılı dosyasına ait gerekçeli kararın Uyap sistemi üzerinden temin edilmek suretiyle incelendiği, davanın taraflarının eldeki dava ile aynı olduğu, dava konusunun istirdat talebine ilişkin olduğu ve eldeki davanın konusu ile ilgisinin bulunmadığının anlaşıldığı, dava ve cevap dilekçesi, icra takip dosyası ve tüm dosya kapsamına göre, davacı vekilince, davalı tarafça fatura alacağının ödenmediği ileri sürülerek eldeki davanın açıldığı, davacının eldeki dava ile, davalı tarafın isteği üzerine hazırlanan kutuların davalı tarafa teslim edilmesine rağmen bedelinin ödenmediğini ileri sürerek, alacağın varlığına delil olarak kendisi tarafından düzenlenmiş faturaya ve 24.07.2014 tarihli teslim tutanağına dayandığı, Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu’nun 27.06.2003 tarih ve ……. sayılı ilamında da açıklandığı üzere, bir alacak için fatura düzenlenmiş olmasının, alacağın varlığını ispata yeterli bulunmayıp, faturanın tek başına akdi ilişkinin kanıtı niteliğinde bulunmadığı, zira faturanın yalnızca sözleşmenin ifa safhası ile ilgili bir belge olduğu, fatura öncesinde taraflar arasında borç doğurucu hukuki ilişkinin bulunması, faturanın da bu ilişki nedeniyle düzenlenmiş olması gerektiği, faturayı alan akdi ilişkiyi inkâr ettiğinde, faturayı gönderenin önce akdi ilişkiyi kanıtlaması gerektiğini, öte yandan, sadece faturanın tebliğ edilmiş olmasının dahi akdi ilişkinin varlığını ispatlamaya yeterli bulunmayıp, karşı tarafın akdi ilişkiyi inkâr etmesi halinde tacirin, öncelikle akdi ilişkiyi başkaca delillerle ispatlaması gerektiği, akdi ilişkinin ispatlanamaması halinde faturanın anılan fonksiyonundan yararlanma imkânının da bulunmadığını, bu nedenle davadaki ispat yükümlülüğünün davacı alacaklıda olduğunu, davacının dava konusu malların davalıya satıp teslim ettiğini yazılı delille kanıtlama yükümlülüğü bulunduğunu, davacı tarafça, faturaya konu malların 24.07.2014 tarihli teslim tutanağı ile o dönemde davalı firmanın iş yapmış olduğu dava dışı … … firması çalışanına teslim edildiği ileri sürülmüş ise de, satış sözleşmesi içeriğine göre malların teslim yeri olarak İstanbul fabrikasının belirtilmiş olduğu, dava dışı … … Turizm A.Ş. tarafından mahkemece yazılan müzekkereye verilen yazı cevabı ile dosya kapsamı nazara alındığında, tutanakta adı geçen kişinin davalı şirket ile irtibatının ispat edilemediği, buna göre davacının, faturaya konu malları davalı tarafa teslim yükümlülüğünü yerine getirdiği hususunu usulüne uygun olarak ispatlayamadığı kanaatine varıldığı, davacı vekilince dava dilekçesinde yemin deliline dayanıldığının anlaşıldığı ve 17.09.2019 tarihli celsede, yemin deliline dayanılıp dayanılmayacağı hususu davacı vekiline hatırlatılmış ise de, davacı vekilinin yemin deliline dayanılmayacağını ifade ettiği gerekçesiyle ispatlanamayan davanın reddine karar verilmiştir.
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Davalı şirketin talebi üzerine sipariş konusu malların … … Projesinde çalışmakta olan dava dışı …’ya teslim edildiğini, davalının sipariş ve talepleri konusunda bilgi sahibi tanıkları mahkemece dinlenilmediğinden eksik inceleme ve değerlendirme neticesinde hatalı hüküm tesis edildiğini, davalı şirket yetkilisinin imzasının bulunduğu sipariş formunda sipariş edilen kutuların baskı adının “… …” olmasının davalının internet sitesinde yer alan referanslarında … …’in yer almasının kutuların teslimine dair tutanakta ismi geçen …’nun … … projesinin yükleniciliğini üstlenen adi ortaklığın da tutanak tarihlerinde depo hamalı olarak çalıştığının dosya kapsamında alınan müzekkere cevabı ile ortada olması karşısında mahkemenin ilişkinin ispatlanamadığı yönündeki gerekçesinin yerinde olmadığını, davalı şirketin bir reklam ajansı olduğunu, davaya konu … … baskı adındaki özel üretim kutularının … … konut projesinde anahtar tesliminin yapılması sırasında konut alıcılarına hediye olarak verilmesi adına sipariş ettiğini, davalı şirketin talebine istinaden siparişlerin … Kente tesliminde müvekkili şirket tarafından teslimi gerçekleştirilen … …’yı tanık olarak bildirdiklerini ancak mahkemece tanığın dinlenilmediğini, davalının takibe itiraz dilekçesi ile davaya cevabında malların teslim edilmediğine dair bir iddiasının da bulunmadığını, davalı şirket tarafından defter ve belgelerin yerleri bildirilmediğinden müvekkili şirketin defterleri üzerinde inceleme yapıldığını ve davadaki haklılıklarının 18/07/2019 tarihli bilirkişi raporuyla sabit olduğunu, HMK’nın 222/5.maddesi dikkate alınarak faturanın davalıya ait ticari defterlerde kayıtlı olduğu kabul edilerek davanın tümden kabulü gerektiğini, davalı tarafın 2017 yılında aralarındaki ticari ilişkinin bittiği yönündeki beyanının daha önceki yıllarda müvekkili şirketle ticari ilişki içerisinde olduğu ve 2014 yılında faturaya konu malları teslim aldıkları, ancak karşılığı bedelleri ödemediklerinin ikrarı mahiyetinde olduğunu, her ne kadar dosyada mübrez belgelerle dahi haklılıkları ortada iken mahkemece tanıkları dahi dinlenilmeksizin taraflarına yemin delili hatırlatılmış ise de kesin delil mahiyetindeki ve son çare ilkesi gereği yemin delilinin taraflarına hatırlatılmasının kabul edilemez olduğunu belirterek, mahkeme kararının kaldırılmasına ve davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan itirazın iptali istemine ilişkin olup mahkemece davanın reddine dair verilen karara karşı davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun(HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Mahkemece, dosya kapsamındaki bilgi, belge ve toplanan deliller değerlendirilerek yasal düzenlemelere uygun ve isabetli karar verilmiş olduğu, ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkeme kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı ve özellikle davacı tarafça davalıya değil, davalının talimatıyla sözleşme dışı üçüncü kişiye teslim edildiği iddiasında bulunulup bu iddiasını yasal delillerle kanıtlayamamış olmasına göre davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 59,30 TL istinaf karar harcından peşin alınan 44,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 14,90 TL harcın davacıdan tahsili ile Hazine’ye irat kaydına,
3-İstinaf başvurusu nedeniyle davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin ve ödenen istinaf başvuru harcının kendisi üzerinde bırakılmasına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere 01/12/2021 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

…..