Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 27. Hukuk Dairesi 2019/177 E. 2021/352 K. 07.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 27. HUKUK DAİRESİ

T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
27. HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 13/09/2018
NUMARASI : …

DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ : 07/04/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 08/04/2021

Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan eser sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili için yapılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkin davada mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen karara karşı süresi içinde davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurması üzerine yapılan incelemede;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili; taraflar arasında mevcut 24/12/2013 tarihli sözleşme kapsamında müvekkilinin yüklenici sıfatı ile sözleşmede mühendislik proje hizmeti olarak belirtilen edimlerini eksiksiz olarak süresi içerisinde yerine getirdiğini, davalının kendi üstüne düşen edimi yerine getirmeyerek müvekkilinin maduriyetine yol açtığını, müvekkilinin sözleşme kapsamında vermiş olduğu hizmet nedeniyle 11/11/2015 tarihli 15.340,00 TL ve 35.400,00 TL tutarlı faturaların düzenlenerek davalıya 16/11/2015 tarihli ihtarname ile gönderilip ödenmesinin istenildiğini, karşı tarafın 25/11/2015 tarihli cevabi ihtarname ile borçları olmadığı iddiası ile faturaları iade ettiğini, alacağın tahsili amacı ile Ankara 24. İcra Müdürlüğü’nün … sayılı dosyasında başlatılan icra takibinin ise,davalının haksız itiraz nedeni ile durduğunu ileri sürerek, itirazın iptali ile takibin devamına ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili; davalı şirketin 24/12/2013 tarihli “mühendislik proje sözleşmesi” başlıklı 1 ve 2 no’lu iki ayrı sözleşme ile üstlendiği edimi ifa etmediğini, sözleşmenin 5.maddesi uyarınca projenin müvekkili işverene tesliminin sözleşmenin asli edim olup, davacı tarafça müvekkili işverene teslim edilmiş herhangi bir projenin bulunmadığını, davacının vermiş olduğu hizmet ve buna bağlı olarak talep edebileceği bir alacağının bulunmadığını savunarak, davanın reddi ile davalı lehine kötü niyet tazminatına karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, davacının yüklenici sıfatı ile sözleşmelerde kararlaştırılan bedelle sözleşmede belirtilen taşınmazlara ilişkin proje hizmetlerini vermeyi üstlendiği, bilirkişi kurulunca davacı yüklenici tarafından sözleşmeler kapsamında davalı işverene teslim edilen mimari proje hizmetlerinin bedelinin 41.290,00 TL olarak hesaplandığı, bilirkişi kurulu raporu ve dosya kapsamı bütün olarak değerlendirildiğinde, davalı işverenin arsa sahibine yaptığı mimari proje tesliminin, eser sözleşmesinin niteliği gereğince üçüncü bir kişiye yaptırıldığı davalı tarafça kanıtlanamadığından, davacı yüklenici tarafından yapıldığının kabulünün zorunlu olduğu ve davacı yüklenicinin sözleşme kapsamında edimini kısmen ifa ettiğinin anlaşıldığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile 41.290,00 TL asıl alacak yönünden itirazın iptali ile takibin devamına, alacak likit olmayıp, varlığı yargılamayı gerektirdiğinden, davacı yüklenicinin icra inkar tazminatı, icra takibinin kötü niyetle yapıldığı kanıtlanamadığından davalı iş sahibinin kötü niyet tazminatı isteminin reddine, takipten önce davalı şirket TBK’nun 107.maddesi uyarınca usulünce temerrüde düşürülmediğinden işlemiş faiz isteminin reddine karar verilmiştir.
Davalı vekili istinaf dilekçesinde; taraflar arasında akdedilen 24/12/2013 tarihli 1 ve 2 no’lu mühendislik proje hizmetleri sözleşmelerinin ilgili hükümleri uyarınca davacının yükümlülüklerini zamanında tam ve eksiksiz olarak yerine getirmediğini ve bu nedenle sözleşmede öngörülen bedele hak kazanmadığı gibi ödemenin barter yoluyla yapılacağı ön görülmesine rağmen davacı tarafça Ankara 30. Noterliği’nin 16/11/2015 tarihli ihtarnamesi ile sözleşme no 1 deki işler için KDV dahil 15.340,00 TL, sözleşme no 2 deki işler için KDV dahil 35.400,00 TL bedelli faturaları müvekkiline gönderdiğini, davacının edimini sözleşmeye uygun ifa etmemesi nedeniyle faturaların iade edilerek sözleşmelerin tek taraflı olarak feshedildiğini tekrar davacı tarafa ihtar edildiğini, davacı tarafından sunulan teslim-tesellüm belgelerinin usulüne uygun olmadığı gibi sözleşme konusu işin müvekkiline teslim edildiğini göstermediğini, bu nedenle davacının iddiasını ispat edememesi nedeniyle davanın reddine karar verilmesi gerekirken aksi yönündeki mahkeme kararının hukuka uygun olmadığını, taraflar arasındaki sözleşmelerdeki ödeme şeklinin barter (daire takası) yoluyla yapılacağının belirtildiğini, davacının nakden ödeme talebinde bulunduğunu ve bunun usul ve taraflar arasındaki sözleşmeye aykırı olup talebin reddi gerektiğini, alınan bilirkişi kök ve ek rapordaki çelişkinin giderilmeden ve ek rapora itirazlar gözetilmeksizin, hangi gerekçelerle kök raporun dikkate alındığı belirtilmeksizin karar verildiğini, bu nedenle de kararın adil yargılanma hakkının ihlali niteliğinde olduğunu, davacı tarafından yasal süresinden sonra sunulan belgelere muvaffakat olmamasına rağmen incelenerek hüküm tesis edilmesinin hukuka aykırı olduğunu, yine bilirkişi raporunda davacı tarafından 1 no’lu sözleşme uyarınca herhangi bir çalışma yapılmadığının tespit edilmesine rağmen bu sözleşme kapsamında müvekkiline gönderilen 16/11/2018 tari…. no’lu 15.340,00 TL bedelli fatura yönünden kabul kararı verilmesinin doğru olmadığını, kabul anlamına gelmemek kaydıyla mahkemece hüküm altına alınan miktarın da davacının 2 no’lu sözleşme kapsamında tanzim ettiği … no’lu fatura bedelinden fazla olduğunu, kararın bu açıdan da hatalı olduğunu belirterek, mahkeme kararının kaldırılarak davanın reddi ile davacı aleyhine kötü niyet tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili için yapılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkin olup, mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen karar davalı vekili tarafından istinaf edilmiştir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
İtirazın iptâli davaları, takip dosyası üzerinden yürütülen ve takibe bağlı olarak değerlendirilmesi gereken davalardır. Alacaklının takip talebinde gösterilen borç ve borcun sebebi ile bağlı olması asıldır. Somut olayda; itirazın iptâline konu takibin dayanağı 11/11/2015 tarihli…. no’lu 35.400,00 TL bedelli fatura yönünden olup, bu nedenle mahkemece, davanın 35.400,00 TL yönünden kısmen kabulüne karar verilmesi gerekirken hatalı değerlendirmeyle yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
Dosya kapsamına, kararın dayandığı delillerle, yasaya uygun gerektirici nedenler ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında kararda usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığının anlaşılmasına göre, davalı vekilinin sair istinaf nedenlerinin esas yönünden reddine karar verilmesi gerekmiştir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, mahkeme kararının HMK’nın 353/1-b.2 maddesi gereğince kaldırılmasına, istinaf edenin sıfatına göre oluşan müktesep haklar da dikkate alınarak davanın kısmen kabulüne dair aşağıdaki kararın verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE,
2-Ankara 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 13/09/2018 tarih ve ….K. sayılı kararının 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b.2 maddesi gereğince KALDIRILMASINA,
3-Davanın KISMEN KABULÜ ile, Ankara 24. İcra Müdürlüğü’nün 2015/27800 sayılı icra dosyasındaki davalı itirazının 35.400,00 TL asıl alacak üzerinden iptaline, takibin bu miktar yönünden devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine,
4-İcra inkâr tazminat talebinin REDDİNE,
5-Davalının kötü niyet tazminat talebinin REDDİNE,
6-Alınması gereken 2.418,17 TL harçtan peşin alının 875,74 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.542,43 TL harcın davalıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
7-Davacı tarafından yatırılan 875,74 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Davacı tarafından yapılan 29,20 TL başvurma harcı, 140,00 TL tebligat gideri ve 2.800,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 2.969,20 TL yargılama giderinin davanın kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 2.049,64 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
9-Davalı tarafından yapılan 10,00 TL tebligat giderinin davanın ret edilen miktar üzerinden hesaplanan 3,09 TL’nin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, bakiye kısmın davalı üzerinde bırakılmasına,
10-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden A.A.Ü.T. uyarınca hesaplanan 5.310,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
11-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden A.A.Ü.T. uyarınca hesaplanan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
12-6100 sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince, taraflarca yatırılan gider ve delil avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde ilk derece mahkemesince ilgili tarafa iadesine,
İstinaf incelemesi yönünden;
13-Davalı tarafından yatırılan toplam (35,90+669,23) 705,13 TL istinaf karar harcının talep halinde davalıya iadesine,
14-Davalı tarafından yapılan 98,10 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı, 14,00 TL tebligat ve 22,75 TL dosya gönderme masrafı olmak üzere toplam 134,85 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 6100 sayılı HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca KESİN olarak 07/04/2021 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Başkan

¸e-imzalıdır

Üye

¸e-imzalıdır

Üye

¸e-imzalıdır

Katip

¸e-imzalıdır

¸e-imzalıdır ¸e-imzalıdır ¸e-imzalıdır ¸e-imzalıdır