Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 27. Hukuk Dairesi 2019/1730 E. 2021/896 K. 14.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 27. HUKUK DAİRESİ
….

T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
27. HUKUK DAİRESİ

….
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 17/09/2019
NUMARASI :…

DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)

KARAR TARİHİ :14/10/2021
KARAR YAZIM TARİHİ :14/10/2021

Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan eser sözleşmesinden kaynaklanan itirazın iptali istemine ilişkin davada mahkemece davanın kabulüne dair verilen karara karşı süresi içinde davalı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine yapılan incelemede;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili özetle; davalının kat karşılığı inşaat sözleşmesi gereğince…. inşaat yaptığını, bu inşaat kapsamındaki pimapen, kompozit, alüminyum ve … doğrama, dış cephe giydirme vs. işleri 15.12.2014, 07.04.2015, 05.05.2015 ve 01.06.2015 tarihli sözleşmelerle müvekkiline taşere ettiğini, müvekkilinin işleri ayıpsız ve eksiksiz olarak teslim ettiğini, bakiye 600.000 TL iş bedeline ilişkin faturalara davalının itiraz ettiğini, bakiye alacağın bir kısmının tahsili için başlatılan… sayılı icra takibinin davalının haksız itirazı sonucu durduğunu öne sürerek itirazın iptali ile takibin devamına, icra inkar tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili özetle; davacıyla … inşaat kapsamındaki dış cephe cam giydirme, … salon doğramaları, …, dükkanların cam cepheleri gibi … doğrama işlerine ilişkin 01.04.2015, 01.04.2015, 07.04.2015, 05.05.2015, 01.06.2015 tarihli sözleşmelerin akdedildiğini, dilekçenin üçüncü bendinde sayılan işlerin sözleşmeye aykırı olarak eksik ve ayıplı yapıldığını, sözlü uyarılarına rağmen hataların düzeltilmediğini, … sayılı dosyada tespit yaptırıldığını, kesin delil teşkil ettiğini, dilekçe ekindeki CD’de hatalı imalatlar sonucu dış cephenin yağmur suyu aldığının görüldüğünü, takibe konu faturaya itiraz edildiğini savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İlk Derece Mahkemesince; “…. 04/02/2019 tarihli raporlarında, mahkeme tarafından yapılmış olan tespit sırasında ayıp ve kusurlu işler bulunması sebebiyle edimlerin tam olarak yerine gelmediğini, ayıpların açık ayıp (kırık cam, hava almış cam, eksik fitil, işçilik kusurları) olduğunu, nama ifa için ihbarın bulunmadığını ve belge sunulmadığını belirtmiş ve ayıplar ile ilgili olarak 41.000,00 TL tutarlı işte %70 hesabıyla 28.700,00 TL tenzil gerektiğini belirterek davacının 299.434,40 TL talepte haklı olduğunu belirtmişlerdir. İtirazlar nedeniyle bilirkişilerden ek rapor alınmıştır. Bilirkişiler, 11/06/2019 tarihli ek raporlarında sözleşmelerdeki imalatlar ile teslim tutanaklarını tek tek karşılaştırmış, imalatların işverene teslim edildiğini saptamışlardır. İmalat tutanaklarla teslim edildiğine göre bedelinin ödenmesi gerekir. Esasen iş bedeline ilişkin itiraz yoktur. Davalının itirazı ayıplara ilişkindir. Bilirkişi görüşünden ayıpların “açık ayıp” niteliğinde (kırık cam, hava almış cam, eksik fitil, işçilik kusurları) olduğu anlaşılmaktadır. … Eldeki davada, yapılan bütün imalatın tutanaklarla tamamen teslim edildiği belirgindir. İşin bedeli konusunda da tartışma yoktur. Takip konusu fatura kapsamında işler dâhil olmak üzere iş sahibine teslim edilmiştir. Uyuşmazlık ayıplı imalat bulunup bulunmadığı noktasındadır. Ayıbın açık ayıp niteliğinde olduğu bilirkişi görüşlerinden anlaşılmıştır. Süresinde yapılan bir ihtar bulunmamaktadır. Bu nedenle, bilirkişilerin, ayıptan dolayı tenzilat yapmaları yerinde görülmemiş, 328.134,40 TL yönünden davanın kabulüne karar verilmesi gerekmiştir.Somut olayda, uyuşmazlık ödenen eser sözleşmesinden kaynaklanmakta olup, alacak ‘likit’ sayılmadığından, davacının icra inkâr tazminatı talebi “nin yerinde görülmediği gerekçesiyle davanın kabulüyle takibe vaki itirazın iptaline, takibin devamına ve tarafların tazminat taleplerinin reddine karar vermiştir.
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; 07.04.2015 tarihli sözleşmede 300.000 TL iş bedelinin …. numaralı dairenin taşerona verilmesiyle ödenmesinin kararlaştırıldığı, 19.10.2015 tarihli “tapu devri hakkında tutanaktır” başlıklı belgeyle davacının talebi gereğince tapunun …’a devredildiği, tapu devrinin 2018 muhasebe kayıtlarına işlendiği, talep edilmesine rağmen bilirkişilerin müvekkiline ait 2018 yılı kayıtlarını incelemediği, daire bedeli dahil edildiğinde müvekkilinin alacaklı olacağı…. sayılı tespit dosyasındaki raporun kesin delil teşkil ettiği, davacının edimlerini eksiksiz ve tam olarak yerine getirmediği ile işin kabule şayan olmadığının ve eksik işlerin 2015 yılında belirlenen fiyatların %20 fazlasıyla yaptırılacağının belirlendiği, mahkemece alınan raporda malzeme ve işçilik bedellerinin eksik hesaplandığı, eksik işler bedelinin 41.000 TL olmasının hayatın olağan akışına aykırı olduğu nedenleriyle kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan itirazın iptali talepli olup mahkemece davanın kabulüne dair verilen karara karşı süresi içinde davalı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Somut olayda davalı yüklenicinin ….. blok inşaatı kapsamındaki muhtelif imalatları birden çok sözleşme ile davacıya taşere ettiği, 07.04.2015 tarihli sözleşmeyle de dış cephe giydirme ve B blok … doğramalarının belirlenen birim fiyatlarla yapılması ile sözleşmenin 9.maddesinde … numaralı dairenin 300.000 TL bedelle davacı taşerona devrinin kararlaştırıldığı, akdedilen sözleşmeler kapsamındaki işlerin teslimi ve belirlenen eksik ve ayıpların giderildiğine dair çok sayıda tutanak düzenlendiği, yine 19.10.2015 tarihli tutanakla … bağımsız bölümün davacının talebi üzerine …’a devredileceğinin belgelendiği, 14.01.2017/83 sayılı tahsilat makbuzunda 07.04.2015 tarihli sözleşme gereğince 48 numaralı dairenin tapu devrinin yapıldığının kaydedildiği, davalı yüklenicinin …. D.iş sayılı dosyada eksik ve ayıplı işlerin tespitini talep ettiği, bilirkişi tarafından düzenlenen raporda ayıplı imalatların belirlendiği, davacının….. sayılı icra takibinde 07.04.2015 tarihli sözleşme gereğince düzenlenen 67.976,26 TL ve 522.888,67 TL tutarlı faturalara dayanarak 328.134,40 TL bakiye alacağın tahsilini talep ettiği, davalının ödeme emrinin tebliği üzerine süresinde yaptığı borca itiraz sonucu takibin durduğu, itirazın iptali talepli bu davanın İİK 67/1 madde gereğince bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı, mahkemece oluşturulan bilirkişi heyetinin ….sayılı dosyada belirlenen ayıplı imalatların açık ayıp olduğunu, taraflar arasında akdedilen sözleşmeler kapsamında yapılan işlerin tamamının tutanaklarla davalıya teslim edildiğini, her iki bloktaki işlerin tamamının davacı tarafından yapılmadığını, davacının yaptığı işin %70 oranında olduğunu, delil tespit dosyasında belirlenen açık ayıpların giderim bedelinin 41.000 TL, %70 oranında olmakla davacının sorumluluğunun 28.700 TL olduğunu, taraf defterleri usulüne uygun tutulmakla birlikte kayıtların birbirini doğrulamadığını, davacının düzenlediği 10 adet faturanın KDV dahil toplam 1.600.164,20 TL, toplam ödemenin 1.272.029,80 TL olduğunu, buna göre bakiye iş bedelinin 328.134,40 TL olduğunu rapor ettiği, belirtilen 48 numaralı bağımsız bölümün devrine ilişkin 14.01.2017/83 sayılı tahsilat makbuzunun 300.000 TL ödeme olarak aynı tarihte davacı defterine kaydedildiği, tarafların defter kayıtlarını tek bir hesaptan yürüttükleri, akdettikleri her bir sözleşme için ayrı ayrı hesap oluşturmadıkları bilirkişi raporundan anlaşılmaktadır.
Mahkemece, dosya kapsamındaki bilgi, belge ve toplanan deliller değerlendirilerek yasal düzenlemelere uygun ve isabetli gerekçeyle karar verilmiş olduğu, ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkeme kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı ve özellikle davaya konu talebin 07.04.2015 tarihli sözleşmeye dayalı olduğu, bu sözleşme kapsamında işlerin 2015 yılında teslim edildiği, davalının süresinde ayıp ihbarında bulunmadığı, davacıya devri kararlaştırılan bağımsız bölüm tapusunun devredildiği ve davacı defterlerinde tahsilat olarak kayıtlı olup, bakiye alacağın hesaplanmasında bu alacağın da mahsup edilmiş bulunmasına göre davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-) Davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK 353/1-b.1 madde gereğince esastan reddine,
2-) Alınması gereken 22.414,86 TL istinaf karar harcından peşin alınan (44,40 TL+5.559,32 TL) toplam 5.603,72 TL harcın mahsubu ile bakiye 16.811,14 TL harcın davalı taraftan tahsili ile Hazine’ye irat kaydına,
3-) İstinaf başvurusu nedeniyle davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin ve ödenen başvuru harcının kendisi üzerinde bırakılmasına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 361. maddesi gereğince kararın taraflara tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içinde Yargıtay’da TEMYİZ yolu açık olmak üzere 14.10.2021 tarihinde oybirliği ile karar verildi.