Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 27. Hukuk Dairesi 2019/1668 E. 2021/869 K. 07.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 27. HUKUK DAİRESİ
….
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
27. HUKUK DAİRESİ

….
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 29/04/2019
NUMARASI ….
ASIL VE BİRLEŞEN
DAVANIN KONUSU : Menfi Tespit (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ : 07/10/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 08/10/2021
Asıl ve birleşen davada davacı vekili tarafından davalılar aleyhine açılan menfi tespit davalarında mahkemece asıl ve birleşen davanın reddine dair verilen karara karşı süresi içinde asıl ve birleşen davada davacı vekilince istinaf başvurusunda bulunulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
Davacı vekili; dava dışı … A.Ş. ile 30/10/2017 günlü “… … … İşi” sözleşmesinin düzenlenip davalıyla da 08/12/2017 günlü taşeronluk sözleşmesinin yapıldığını, bu sözleşmenin 10/2.maddesi gereği 17.000,00 TL bedelli … …. ….numaralı çekinin verildiğini, ancak davalının sözleşmeye aykırı davranması nedeniyle müvekkili ile dava dışı … A.Ş. arasında düzenlenen 30/10/2017 günlü sözleşmenin feshedildiğini, sözleşme feshedildiği halde çekin iade edilmediğini belirterek; müvekkilinin …….. numaralı 17.000,00 TL bedelli çeki nedeniyle davalıya borçlu olmadığının tespiti ile çekin iptalini talep etmiştir.
Davalı vekili; müvekkilinin sözleşmeden 2 gün sonra ekibiyle birlikte çalışılacak güzergahı incelemeye gittiğinde, güzergahın kablo çekimi için hazır olmadığını gördüğünü, bunu davacıya bildirdiğini, işe başlamak işin gerekli araçlar ve işçilerin temin edildiğini, davacının zemini teslime hazır hale getirmediğini, işin yapılması için temin edilmesi gereken kabloların da müvekkiline verilmediğini, işe başlamak ve işi yapmak için yapılan masrafların verilen çekten daha fazla olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
BİRLEŞEN ANKARA 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’NİN…. KARAR SAYILI DOSYASINDA;
Davacı vekili; dava dışı … A.Ş. ile 30/10/2017 günlü “…… sözleşmesi düzenlenip dava dışı … ile 08/12/2017 günlü taşeronluk sözleşmesi yapıldığını, sözleşmenin 10/2.maddesi gereği 17.000,00 TL bedelli … … …. Şubesi’nin … numaralı verilen çekin …’a ciro edildiğini, 30/10/2017 günlü sözleşme tek taraflı olarak feshedildiğinden, taşeronluk sözleşmesinin de konusuz kaldığını, davalının kötüniyetli olarak Ankara 19.İcra Müdürlüğü’nün …sayılı takibini başlatıldığını belirterek; … … .. Şubesi’nin … numaralı 17.000,000 TL bedelli çeki nedeniyle borçlu olmadığının tespiti ile çekin iptalini ve %20’den az olmamak üzere kötüniyet tazminatı takdirini talep etmiştir.
Davalı çek hamili ve takip alacaklısı vekili, müvekkilinin …’a sattığı ürünün bedeli olarak dava konusu çeki aldığını, icraya koyduğu çek bedelinin tarafına ödendiğini, taşeronluk sözleşmesinin tarafı olmadığını belirterek; davanın reddini ve İİK’nın 72.maddesi gereğince müvekkili lehine tazminat takdirini savunmuştur.
Mahkemece; davanın, eser sözleşmesi uyarınca imalatlara bağlı hak edişler nedeniyle düzenlenen faturalara dayalı olarak yapılan fazla ödemenin iadesi için başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkin olduğu, somut uyuşmazlıkta, davacı ile davalı … arasında adi yazılı, 08/12/2017 günlü “Taşeronluk Sözleşmesi” başlıklı sözleşme bulunduğu, bu sözleşmenin 2.maddesinden … … … projesi kapsamında … arasında kablo çekimi işi yapılacağı; 7.madde gereği işin 31/03/2018 günü teslim edilmesi gerektiği; 10/2.maddesi gereği taşerona iş başlangıcında 3 ay vadeli 17.000,00 TL bedelli çek verileceğinin düzenlendiği, yine “Tarafların Sözleşmeden Vazgeçmesi” başlıklı 15/2. maddesinde, “Sözleşmenin imzasından sonra şirketçe sözleşmeden vazgeçilmesi halinde ise keyfiyetin yazı ile taşerona bildirileceği, bu takdirde taşeron tarafından o tarihe kadar yapılmış olan bütün imalatların bedellerinin tespit ve takdir olunacağı, ayrıca taşeronun sahaya indirmiş olduğu ekip ve ekipmanların iş sahasına gelmesi için harcadığı her türlü nakliye giderlerinin karşılanacağının kararlaştırıldığı, davalı …’ın sözleşmenin ifası için yaptığı hazırlık giderlerini gösterir sözleşmeleri ve yapılan ödemelere dair banka makbuzlarını sunduğu, davacının dava dışı … A.Ş. ile akdettiği sözleşmenin gereğini yerine getirmediği için, davalı … ile taşeron sözleşmesi imzalanmasından 25 gün sonra dava dışı … A.Ş. tarafından sözleşmenin tek taraflı olarak feshedileceğine ilişkin ihtarname gönderildiği, anılan Ankara 56. Noterliği’nin 02/01/2018 günlü ve ….. yevmiyeli ihtarnamesinden davacının yer teslimini yapmadığının anlaşıldığı, dolayısıyla, asıl sözleşmenin feshinde davalıya yüklenebilecek bir kusur bulunmadığı, davalı …’ın taşeronluk sözleşmesinin tarafına yüklediği edimleri yerine getirmek için gerekli anlaşmaları yaptığı, davacının basiretli bir tacir gibi davranmadığı, bu nedenle, 08/12/2017 günlü sözleşmenin 15/2.maddesi gereği davalı …’ın bu sözleşmenin ifası için yaptığı giderleri ödemekle yükümlü olduğu, gerekçesiyle asıl ve birleşen davanın reddine karar verilmiştir.
Asıl ve birleşen davada davacı vekili istinaf başvurusunda; müvekkili ile dava dışı … A.Ş.arasındaki sözleşmenin asıl davanın davalısı … …’ın edimini yerine getirmemesinden dolayı feshedildiğini, ayrıca davalının müvekkiline işi yapamayacağına dair mesaj gönderdiğini, bu nedenle davalının sözleşmesinin feshedildiğini, iş bedeli olarak verilen çekin konusuz kaldığını, birleşen davalının çekin bankaya ibrazı ile tedbir kararından haberdar olmasına rağmen kötü niyetli olarak Ankara 19.İcra Müdürlüğü’nün… sayılı dosyasından takip başlattığını, müvekkilinin hak edişinin haczi için 89/1 haciz ihbarnamesi gönderdiğini, 89/1 haciz ihbarnamesi muhatabı tarafından dosya borcunun, icra müdürlüğü hesabına yatırıldığını, dosya borcu kapandığından, menfi tespit davasının istirdada dönüştüğünü, Mahkemenin davanın, itirazın iptali davası olduğu yönündeki değerlendirmesinin yanlış olduğunu, Mahkemece aldırılan 01/03/2019 tarihli bilirkişi raporunda uyuşmazlık konusunda belirtilen söz konusu davacıya ait çekin, davacıyı zararlandırma amaçlı olarak davalı … tarafından diğer birleşen davalı … Ltd. Şti.’ye verildiğinin kesin olarak belirtildiğini, dolayısıyla bilirkişi raporuna ve dava kapsamına aykırı olarak verilen mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek; mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
Asıl ve birleşen dava eser sözleşmesinden kaynaklanan menfi tespit istemine ilişkin olup, yargılama sırasında çek bedelinin icra dosyasına ödenmesi suretiyle icra dosyasının kapanması ile birlikte istirdat davasına dönüşmüş, mahkemece yapılan yargılama sonucunda asıl ve birleşen davanın reddine dair verilen karara karşı asıl ve birleşen davada davacı vekilince istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Taraflar arasında düzenlenen 08/12/2017 tarihli sözleşme, niteliği itibariyle 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 470 ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesi olup, davacı taşeron, davalı alt taşerondur.
Davacı taşeron, davalı alt taşeronun kusuru nedeniyle dava dışı yüklenici ile yapmış olduğu sözleşmenin feshedildiğini, davalının herhangi bir iş yapmadığını belirterek; iş bedeli olarak verilen çek nedeniyle borçlu olmadığının tespitini, yargılama aşamasında ise, çek bedeli icra takibinde ödendiğinden bedelin istirdadını talep etmiştir. Dosyada bulunan ödeme belgelerinden dava konusu çeke ilişin olarak birleşen davanın davalısı … ….Ltd.Şti. tarafından davacı ve asıl davada davalı … hakkında Ankara 9. İcra Müdürlüğü’nün … takip sayılı dosyası üzerinden yapılan kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip dosyasında 16/05/2018 tarihinde takip borcunun ödendiği böylelikle asıl davanın istirdada dönüştüğü anlaşılmıştır. Davalı alt taşeron ise, güzergahı görmeden sözleşmeyi imzaladığını, işin aciliyeti nedeniyle hemen işi yapacak ekip ve bu ekibin kalacak yer giderlerinin yapıldığını, yine işin yapılması için vinç ve kamyon kiralamak suretiyle masraflar yaptığını, 2 gün sonra ise iş yerine gelerek yaptığı inceleme sonucu güzergahın kablo çekimi için hazır olmadığını gördüğünü, sözleşmenin 15/2 maddesine göre davacının, yapılan masrafları karşılaması gerektiğini belirterek; davanın reddini savunmuştur.
Taraflar arasında, yukarıda belirtilen 08/12/2017 tarihli sözleşme ile davalı alt taşeron, davacı taşeronun yüklenimi altında yapımı devam eden … … … projesi kapsamında … arasında kablo çekimi yapılması işini üstlenmiştir. Sözleşmede işe başlama tarihi belirtilmemiş olup, iş süresi 31/03/2018 olarak belirlenmiştir. Sözleşmenin “Ekipman Temini ve Kesin Vasıtalarla İşe Devam Etme Zorunluluğu” başlıklı 3. Maddesine göre, taşeron işi verilen sürede tamamlayabilmek için şantiye şefinin direktifleri doğrultusunda yeterli miktarda makine ve ekipmanı iş başında bulundurmak zorundadır. Dosya kapsamındaki beyan, bilgi ve belgelere göre, davalı alt taşeron, şantiye şefi tarafından kendisine böyle bir direktif verildiğini kanıtlayamamıştır. Yine sözleşmeyi imzalamadan önce işyerini görmesi ve işyerinin durumuna göre ekip ve ekipman temin etmesi, ayrıca iş yerinin mevcut durumu hususunda uyarı görevini yerine getirmesi gereken davalı alt taşeron, TBK’nın 471 maddesine uygun olarak özen ve uyarı yükümlülüklerini de yerine getirdiğini ispat edememiştir. Bunun yanısıra dosyada bulunan kira sözleşmeleri adi yazılı sözleşmeler olup, her zaman düzenlenmesi mümkün olan belgelerdir. Davalı tarafça bu sözleşmeler kapsamında yapıldığı iddia olunan ödemelerin sunulan sözleşmelerdeki ödemelere ilişkin düzenlemelerden ve dava tarihinden çok daha sonra olduğu da dikkate alındığında, davalının sözleşmenin ifa edilmemesi nedeniyle zararını ispat edemediği anlaşılmakla, asıl davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve hatalı değerlendirme ile reddine karar verilmesi doğru olmamıştır.
Birleşen dava yönünden ise, davalı … ….Ltd.Şti.’nin dava konusu çeki kötüniyetli olarak aldığı ve icra takibine konu ettiği ispat edilemediğinden, bu davanın reddine ilişkin mahkeme kararında usul ve yasaya aykırılık görülmemiştir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle; asıl ve birleşen davada davacı vekilinin asıl dava yönünden istinaf başvurusunun kabulüne, birleşen Ankara 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin… Karar sayılı dosyası yönünden istinaf başvurusunun HMK’nun 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine, asıl dava yönünden ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak, asıl davanın kabulüne, birleşen davanın reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Asıl ve birleşen davada davacı vekilinin birleşen davaya yönelik istinaf başvurusunun HMK 6100 Sayılı HMK’nUn 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Asıl ve birleşen davada davacı vekilinin asıl davaya yönelik istinaf başvurusunun KABULÜNE,
3-Ankara 10. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 29/04/2019 tarih ve ….Karar sayılı kararının 6100 Sayılı HMK’nun 353/1-b.2 maddesi gereğince KALDIRILMASINA,
4-Asıl davanın KABULÜNE,
Yargılama sırasında menfi tespit talep edilen … …. Ankara Şubesi’nin … numaralı 17.000,00 TL bedelli çekinin Ankara 19. İcra Müdürlüğü’nün…takip sayılı icra takibine konu edilerek ödendiği anlaşılmakla, çek bedeli olan 17.000,00 TL’nin davalıdan İSTİRDADI ile davacıya ÖDENMESİNE,
5-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 1.161,27‬ TL karar ve ilam harcından peşin alınan 290,32 TL harcın mahsubu ile bakiye 870,95‬ TL harcın davalıdan alınarak Hazine’ye irat kaydına,
6-Davacı tarafından yatırılan 290,32 TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davacı kendini vekil ile temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. gereğince hesaplanan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Davacı tarafından yapılan 35,90 TL başvurma harcı, 246,00 TL tebligat gideri ve 1.000,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.281,9‬0 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
9-Davalı tarafından yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
10-Birleşen davanın REDDİNE,
11-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince, alınması gereken 44,40 TL maktu karar ve ilam harcının peşin alınan 290,32 TL’den mahsubu ile arta kalan 245,92 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
12-Davalı vekil ile temsil edildiğinden yürürlükte bulunan AAÜT gereğince hesaplanan 2.725,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
13-Davacı tarafça yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına,
14-Davacı tarafça yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
İstinaf incelemesi yönünden;
15-Asıl ve birleşen davada davacı vekilinin asıl davaya yönelik istinafı yönünden yatırılan 44,40 TL istinaf karar harcının talep halinde kendisine iadesine,
16-Asıl ve birleşen davada davacı vekilinin birleşen davaya yönelik istinafı yönünden alınması gereken 59,30 TL istinaf karar harcından peşin alınan 44,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 14,90 TL harcın asıl ve birleşen davada davacıdan alınarak Hazine’ye irat kaydına,
17-İstinaf başvurusu nedeniyle asıl ve birleşen davada davacı tarafından birleşen davaya yönelik yatırılan 121,30 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcının kendi üzerinde bırakılmasına,
18-Asıl ve birleşen davada davacı vekili tarafından asıl davaya yönelik yatırılan 121,30 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı ile istinaf talebinin kabul/ red oranına göre hesaplanan (38,20/2) 19,10 TL dosya posta masrafı olmak üzere toplam 140,4‬0 TL istinaf yargılama giderinin asıl davada davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince KESİN olarak 07/10/2021 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır