Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 27. Hukuk Dairesi 2019/1647 E. 2021/1050 K. 25.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 27. HUKUK DAİRESİ
….
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
27. HUKUK DAİRESİ

….

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

….

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 07/03/2019
NUMARASI …..
VEKİLİ………
DAVANIN KONUSU : İstirdat (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ : 25/11/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 30/11/2021
Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan istirdat davasında mahkemece davanın reddine dair verilen karara karşı süresi içinde davacı vekilince istinaf başvurusunda bulunulması üzerine yapılan incelemede;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili; müvekkili şirket ile davalı arasında 22/07/2005 tarihinde…… yapım işi sözleşmesi imzalandığını, işin projesine uygun olarak tamamlandığını, 09/05/2007 tarihinde geçici kabulünün yapıldığını, geçici kabul öncesinde “hidrostatik test prosedürü”ne uygun olarak her türlü test ve kurutma işlemlerinin yapılıp tutanaklarının davalı tarafa teslim edildiğini, davalı tarafın geçici kabulden sonra doğalgaz hattını işletmeye aldığını, sözleşmenin 21. maddesine göre bakım süresinin 24 ay olduğunu, bakım süresinin 09/05/2009 tarihinde sona erdiğini, kesin hakediş raporlarının 26/02/2018 tarihinde idareye sunulduğunu, 09/05/2009 tarihinde yapılması gereken kesin kabulün halen idare tarafından yapılmadığını, davalı tarafça 25/04/2012 tarihli yazıyla; sözleşme kapsamında kalan … ….. İstasyonu arasında 30/10/2011 ve 07/11/2011 tarihlerinde boru hatlarında donmaya bağlı tıkanıklık meydana geldiği, tıkanıklığın giderildiği, bu çalışmalar neticesinde atmosfere bırakılan gaz bedeli dahil 71.625,99 TL’lik masraf yapıldığı gerekçesiyle bu tutarın 15 gün içinde ödenmesinin bildirildiğini, müvekkili şirket tarafından 21/06/2012 tarihinde 72.725,99 TL’nin nakit olarak ihtirazı kayıtla davalı tarafa ödendiğini, davalı tarafın 03/01/2013 tarihli yazı ile ……..vanası arasında tıkanmanın giderilmesi nedeniyle yapılan 44.261,99 TL masrafın 15 gün içinde ödenmesini talep ettiğini, davalı tarafın 08/01/2013 tarihli yazısı ile … hat vanası arasında buzlanma ve tıkanmanın giderilmesi için yapılan 36.805,31 TL masraf tutarının 15 gün içinde ödenmesini, 15/01/2013 tarihli yazı ile … hat vanası arasındaki buzlanma nedeniyle tıkanmanın giderilmesi için yapılan 77.480,37 TL masrafın 15 gün içinde ödenmesini talep ettiğini, verilen teminat mektuplarından toplamda 169.846,46 USD’nin davalı tarafından nakde dönüştürüldüğünü, müvekkili şirket tarafından 24/07/2013 tarihinde nakde dönüştürme işleminin açıklanması için idareye dilekçe verildiğini, teminat mektuplarında yapılan kesintinin 2009-2010-2011 yıllarındaki nam ve hesaba yapılan çalışmalardan dolayı yapıldığının bildirildiğini, davalının 05/09/2013 tarihli yazısı ile; kesintiye esas teşkil eden masraf icmallerinde %18 KDV tutarının sehven hesaplanmadığını belirterek 28.538,58 TL tutarın 15 gün içinde ödenmesinin bildirildiğini, müvekkili tarafından 04/10/2013 tarihli bu tutarın ihtirazı kayıtla ödendiğini, davalı tarafın hattın buzlandığı ve buzlanmaya neden olan durumun ise hatların müvekkili tarafından kurutulmadığından, gerekli testlerin yapılmadığından meydana geldiğini ileri sürdüğünü, söz konusu testlerin yapıldığını, kurutma işlerinin yapıldığını, idare tarafından yapılan işlerin kabul edildiğini, kesin kabulün yapılmasına bir engelin bulunmadığını, müvekkilinden talep edilen ve tahsil edilen tutarın haksız olarak talep edilip tahsil edildiğini belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 21/06/2012 tarihinde ödenen 72.725,99 TL, 04/10/2013 tarihinde ödenen 28.538,58 TL’nin ödeme tarihlerinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte, teminat mektuplarının nakde tahvili sureti ile tahsil edilen 398.529,46 TL’nin nakde tahvil tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan istirdadını talep etmiştir.
Davalı vekili; taraflar arasında yapılan 22/07/2005 tarihli eser sözleşmesi uyarınca yapım işleri geçici kabul tutanağının düzenlendiğini, 26/07/2007 tarihli durum tespit tutanağındaki eksikliklerin verilen süre içerisinde davacı tarafça tamamlanmadığını, ilave eksiklikler ve kusurların ortaya çıktığını, davacı tarafın eksiklikler konusunda yazılı ve sözlü olarak uyarıldığını, eksikliklerin verilen sürede tamamlanmaması halinde namı hesabına tamamlatılacağının ihtar edildiğini, davacı taraf eksikleri tamamlanmadığından davacının nam ve hesabına ……A.Ş. ile eksiklerin tamamlanması için sözleşme yapıldığını, halihazırda eksiklikleri tamamlama işi devam ettiğinden kesin kabulün henüz yapılamadığını, müvekkili kuruluşun YİGŞ’nin 42. maddesine göre işlem yaptığını, 09/05/2007 tarihli geçici kabul tutanağında verilen sürede eksiklikler giderilmezse geçici kabulün yenileneceğine dair kaşe basıldığını, YİGŞ’nin 26. maddesi uyarınca taahhüt konusu yapım işinin her türlü sorumluluğunun kesin kabul işleminin idarece onaylanacağı tarihe kadar yükleniciye ait olduğunu, 29/06/2009 tarihinden bu tarafa davacı tarafından inşa edilen hatta meydana gelen buzlanmalara bağlı tıkanıklıkların davacıya ihbar edildiğini, tıkanıklığın giderilmesinin ihtar edildiğini, davacının tıkanıklığı gidermediğini, giderler davacıdan karşılanmak üzere müvekkili tarafından tıkanıklığın giderildiğini, gaz bedelleri ve diğer masraflar için düzenlenen 30/09/2013 tarihli 355.442,06 TL bedelli faturaya davacı tarafın itiraz ettiğini, davacı tarafça 71.625,99 TL ödendiğini kalan tutarın ödenmemesi üzerine 169.846,46 USD karşılığı 326.903,47 TL’nin teminat mektuplarının nakde dönüştürülmesi sureti ile tahsil edildiğini, buzlanmaya bağlı yapılan tüm masraflardan ve gaz bedellerden davacı tarafın sorumlu olduğunu belirterek; davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın istirdat istemine ilişkin olduğu, davacı şirket ile davalı arasında 22/07/2005 tarihinde Ordu-Giresun Doğalgaz Bağlantı Hattı Projesi (FAZ-1) yapım işi sözleşmesi imzalandığı, sözleşmeye göre davalı BOTAŞ ‘ın iş sahibi, davacı tarafın ise yüklenici olduğu, 09/05/2007 itibar tarihli yapım işleri geçici kabul tutanağında; 26/07/2007 tarihli durum tespit tutanağı ile tespit edilen eksikliklerin tamamlanması için yüklenici tarafa 60 günlük süre verildiği, ayrıca verilen sürede eksiklikler giderilmezse geçici kabulün yenileneceğine dair kaşenin geçici kabul tutanağına vurulduğu, 26/07/2007 tarihli durum tespit tutanağının 7 sayfadan oluştuğu, PS-01,PS-02,PS-03 PİG istasyonu ve TV-01,TV-02,TV-03 take of vanası eksiklikleri LV-01, LV-02, LV-03 hat vanası eksiklikleri ile BL-PS-01 PİG istasyonu eksiklikleri boru hattı güzergah eksiklikleri …. bölümlerinde ayrı ayrı gösterildiği, bilirkişi kurulundan alınan 24/10/2018 tarihli raporda özetle; buzlanma olduğu tarih itibariyle aradan 1,5 seneye yakın bir süre geçtiği, iyi kurutmama nedeniyle suyun belli bölgelerde toplanıp buzlanmaya neden olmasının ihtimal dahilinde olduğu, yüklenici firmanın ihbar yapıldığı tarih itibariyle bu ihtimali ortadan kaldıran bir girişiminin bulunmadığı, eksik uygulamadan kaynaklanan gizli ayıp niteliğinde olan bu işlemin getireceği sonuçtan yüklenicinin sorumlu olacağı, dosyadaki verilere göre yüklenicinin kendi sorumluluk alanına ilişkin duyarsız kaldığı, şartnameye göre teslim etmediği imalatta oluşabilecek problemlerin giderilmesine ilişkin tedbir almaması nedeniyle sorumlu olduğu, yüklenicinin üstlendiği görevi tam olarak yerine getirmemesi nedeniyle idarenin yüklenici nam ve hesabına gerekli tedbirleri alarak uygulamaya koymasının mümkün olduğunu ancak idarenin yüklenicinin nam ve hesabına yapılan işlemleri isabetli teknik yöntemleri kullanmak sureti ile yapmayarak bir kaç deneme yapmak sureti ile son olarak doğru yöntemi uygulaması neticesinde mükerrer harcamalara neden olduğu, zararın artmasına neden olduğundan idarenin müterafik kusurlu olduğu, bir kaç kez vent edilen gaz ile ilgili bir seferlik bedel ödenmesinin gerektiği, ilk tıkanmanın gözlendiği hat içindeki gazın havaya atılması (vent edilmesi) sonrası hattın tekrar kullanıma alındığı işlemden toplam 113.164 Sm3 gaz atıldığı davalı tarafından raporlandığı buna göre, gaz tutarının KDV dahil 57.820,01 TL, malzeme gideri, işçilik, konaklama, iaşe giderleri, iş makinası vs. giderleri olmak üzere toplam 64.221,84 TL tutardan davacı tarafın sorumlu olduğunun bildirildiği, dosya kapsamına, toplanan delillere, iddia, savunma ve bilirkişi raporlarına göre; taraflar arasındaki 22/07/2005 tarihli sözleşme ile ……. yapım işini davalı tarafın üstlendiği, sözleşmenin 21. Maddesine göre teminat süresinin geçici kabulü ile kesin kabul arasındaki 24 aylık süre olduğu, bu sürenin geçici kabul itibar tarihinden başlayacağı, sözleşmenin 33.9 maddesine göre davacı tarafın garanti döneminde kusurlu işlerden kaynaklanan doğalgaz kayıplarının bedelini( tamir esnasında dışarı vent edilen gaz bedeli dahil) karşılayacağı, 09/05/2007 itibar tarihli yapım işleri geçici kabul tutanağında; davacı tarafa durum tespit tutanağı ile tespit edilen eksikliklerin tamamlanması için 60 günlük süre verildiği, ayrıca verilen sürede eksiklikler giderilmezse geçici kabulün yenileneceğine dair şerhi ile davalı tarafın geçici kabul tutanağını imzaladığı, geçici kabul tutanağındaki eksikler davacı yüklenici tarafından tamamlanmadığından kesin kabul işleminin henüz yapılmadığı, boru hattının işletilmesi sırasında muhtelif tarihlerde hat içerisindeki suyun donmasından dolayı hatta tıkanmalar meydana geldiği, boru hattındaki tıkanmaların yüklenici firma tarafından giderilmemesi nedeniyle davalı tarafça yüklenici firma namı hesabına tıkanmaların giderilmesi işlerinin yaptırıldığı, bilirkişi raporuna göre boru hattındaki buzlanmanın boru hattı işletmeye alınmadan önce gerekli olan kurutma işleminin yapılmamasından kaynaklandığı, gizli ayıp niteliğinde olduğu, bilirkişi kurulunun davalı … zararın artmasına sebep olduğuna ilişkin görüşlerinin dosya kapsamına uygun olmadığı, davacı şirketin boru hatlarındaki buzlanma nedeniyle oluşan dava konusu tıkanmaların giderilmesi ile ilgili davalı tarafça yapılan tüm masraflardan ve vent edilen doğalgaz bedellerinden sorumlu olduğu, davacı tarafın bu nedenle ödediği tutarların ve teminat mektubunun nakde dönüştürülmesi yoluyla davalı tarafından tahsil edilen tutarların iadesini talep edemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Davacı vekili istinaf başvurusunda; davada öncelikle, davalının nama ifa bedellerini talep edip edemeyeceğinin tespit edilmesi gerektiğini, sözleşme kapsamındaki işlerin 09/05/2007 tarihinde geçici kabulünün yapıldığını, tutanağın 20/08/2007 tarihinde onaylandığını, geçici kabul tutanağında, haksız tahsil edilen bedellere gerekçe gösterilen “kurutma işlemlerinin iyi yapılmadığı, buzlanma, tıkanma sorunu” hususlarının yer almadığını, taraflar arasındaki sözleşmenin 21. maddesine göre projenin bakım süresinin geçici kabul tarihinden itibaren 24 ay olup bu sürenin 09/05/2009 tarihinde sona erdiğini dolayısıyla bu tarihten sonra yapılan harcamalardan müvekkilinin sorumlu tutulamayacağını, Davalının geçici ve kesin kabulleri yapmaması yönündeki bu tutumunun hem YİGŞ’nin 44. Maddesinde yer alan düzenlemeye, hem de Medeni Kanunu’nun 2. Maddesine açıkça aykırı olduğunu, mahkemece davanın esasını oluşturan bu hususun dikkate alınmadığını, 10 senedir işletmede olan bir projeye ilişkin olarak yüklenici konumundaki müvekkili şirketin sorumluluğunun devam ettiğinin kabul edildiğini, mahkeme kararının öncelikle bu yönü ile usul ve yasaya aykırı olduğunu, boru hattının kurutma işleminin teknik şartnamede gösterildiği gibi 1 kez yapıldığını, boru hattına gaz alma işlemi yapılmadan önce test raporlarının kontrol edildiğini, devamında işletme müdürlüğüne hatta gaz alınmasında sakınca olmadığının bildirildiğini, dosyada mevcut saha ilerleme raporları ve yeşil defter kayıtlarının da müvekkili şirketi doğruladığını, herhangi bir bilgi belge sunulmaksızın müvekkil şirketten mükerrer olarak vent edilen gaz bedelleri ve yapılan harcamalara ilişkin herhangi bir bilgi belge sunulmaksızın müvekkili şirketten mükerrer olarak vent edilen gaz bedelleri ve yapılan masrafların tahsil edildiğini, dosya kapsamında alınan 02/11/2015 tarihli ilk bilirkişi raporunda davalı idarenin talep ve iddialarının haklı bulunduğunu, taraf itirazları üzerine alınan 17/04/2017 tarihli bilirkişi raporunda ise, bilirkişi kuruluna doğalgaz alanında bilgi sahibi bilirkişi de ilave edildiğini ve bu rapor kapsamında geçici kabulden 2 yıl sonra ortaya çıkan eksikliklerin kaynağının saptanması için bilgi ve belge talebinde bulunulduğunu, istenilen belgelerin sunulması üzerine düzenlenen 24/10/2018 tarihli bilirkişi raporunda ise; davalı idarenin yüklenici nam ve hesabına yapılan işlemleri isabetli teknik yöntemleri kullanmak suretiyle yapmayarak bir kaç deneme yapmak ve son olarak doğru yöntemi uygulaması neticesinde mükerrer harcamalara sebep olduğu değerlendirilerek, müvekkili şirketin sadece yapılan ilk işlemden sorumlu tutulduğunu, ancak mahkemece, rapora ilişkin itirazları dikkate alınmadığı gibi, son raporun herhangi bir gerekçe gösterilmeksizin kabul edilmeyerek davanın reddine karar verildiğini, dava konusu olayda, gaz kompozisyonu, basınç ve sıcaklık koşullarının doğalgaz hidrat oluşumu yani buzlanma için uygun olduğunu, boru hattının işletmeye alınmasından sonra boru hattına konulan gazın su buharı içeriğinin, kaynağında İran ve Azerbaycan’da, yeterince düşürülmemiş olması, boru hattının kurutma sonrası boş bırakılması ve üçüncü kişilerin müdahaleleri sonucu meydana gelmesinin mümkün olduğunu, bu durumlarda ise müvekkilinin kusurundan bahsedilemeyeceğini, diğer yandan, kabul anlamına gelmemek üzere 24/10/2018 tarihli bilirkişi raporunda, müvekkilinin sorumluluğundan bahsedilmekle birlikte, idarenin her yıl birkaç kez pig atarak haksız nama ifa yaptığının ve mükerrer harcamaya sebep olduğunun belirtildiğini, dolayısıyla, ilk pig atma işlemine ilişkin masrafın da müvekkil şirketten tahsilinin kabulünün mümkün olmadığını belirterek; Mahkeme kararının kaldırılmasını ve davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan istirdat istemine ilişkin olup, mahkemece davanın reddine dair verilen karara karşı davacı vekilince istinaf talebinde bulunulmuştur.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Taraflar arasında düzenlenen 22/07/2005 tarihli Ordu Giresun….. Yapımı sözleşmesi niteliği itibariyle dava tarihinde yürürlükte bulunan 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 470 ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesi olup, davacı … ……. Davacı yüklenici, taraflar arasındaki sözleşmeye konu işin 09/05/2007 tarihinde geçici kabulünün yapıldığını, sözleşmenin 21. maddesine göre bakım süresinin 24 ay olduğunu ve 09/05/2009 tarihinde sona erdiğini, buna rağmen davalı iş sahibinin sözleşme kapsamında kalan … ,,, İstasyonu arasında çeşitli tarihlerde boru hatlarında donmaya bağlı tıkanıklıkların giderilme çalışmaları nedeniyle yaptığını belirttiği masrafları müvekkilinden tahsil ettiğini, gerek 24 aylık bakım süresinin dolmuş olması, gerekse meydana gelen donmaların müvekkilinin kusurlu imalatından kaynaklanmaması nedeniyle bu masrafların müvekkilinden tahsil edilemeyeceğini belirterek, yapılan ödemelerin istirdadı talebinde bulunmuş; davalı iş sahibi, taraflar arasında düzenlenen 22/07/2005 tarihli eser sözleşmesi uyarınca yapım işleri geçici kabul tutanağının düzenlendiğini, 26/07/2007 tarihli durum tespit tutanağındaki eksikliklerin verilen süre içerisinde davacı tarafça tamamlanmadığını halihazırda eksiklikleri tamamlama işi devam ettiğinden kesin kabulün henüz yapılamadığını, YİGŞ’nin 26. maddesi uyarınca taahhüt konusu yapım işinin her türlü sorumluluğunun kesin kabul işleminin idarece onaylanacağı tarihe kadar yükleniciye ait olduğunu, 29/06/2009 tarihinden bu tarafa davacı tarafından inşa edilen hatta meydana gelen buzlanmalara bağlı tıkanıklıkların davacıya ihbar edildiğini, tıkanıklığın giderilmesinin ihtar edildiğini, davacının tıkanıklığı gidermediğini, giderleri davacıdan karşılanmak üzere müvekkili tarafından tıkanıklığın giderildiğini, buzlanmaya bağlı yapılan tüm masraflardan ve gaz bedellerden davacı tarafın sorumlu olduğunu belirterek; davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, geçici kabul tutanağındaki eksikler davacı yüklenici tarafından tamamlanmadığından kesin kabul işleminin henüz yapılmadığı, boru hattının işletilmesi sırasında muhtelif tarihlerde hat içerisindeki suyun donmasından dolayı hatta tıkanmalar meydana geldiği, boru hattındaki tıkanmaların yüklenici firma tarafından giderilmemesi nedeniyle davalı tarafça yüklenici firma namı hesabına tıkanmaların giderilmesi işlerinin yaptırıldığı, bilirkişi raporuna göre boru hattındaki buzlanmanın boru hattı işletmeye alınmadan önce gerekli olan kurutma işleminin yapılmamasından kaynaklandığı, gizli ayıp niteliğinde olduğu, davacı şirketin boru hatlarındaki buzlanma nedeniyle oluşan dava konusu tıkanmaların giderilmesi ile ilgili davalı tarafça yapılan tüm masraflardan ve vent edilen doğalgaz bedellerinden sorumlu olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Mahkemece alınan 24/10/2018 tarihli bilirkişiler ….. tarafından düzenlenen raporun 2.sayfasında buzlanma bölgeleri ile buzlanmaların meydana geldiği tarihler tablo halinde gösterilmiştir.
Yargıtay Yüksek (Kapatılan) 15. Hukuk Dairesi’nin 04/12/2019 Tarih ve….. Karar ve yine aynı Dairenin 04/12/2019 Tarih ve….. Karar sayılı kararlarında belirtildiği üzere; davalı iş sahibinin eksik ve kusurlu olarak yapılmış olması nedeniyle yükleniciden bedelini alarak onun nam ve hesabına yaptırdığı pig atma işleminden sonra aynı yerde yeniden yapılacak pig atma işleminden doğan zarardan davacı yüklenicinin sorumlu tutulması mümkün değildir. Bununla birlikte özellikle yüklenici nam ve hesabına yapılan pig atma işleminin yapıldığı yerlerde bu işlemlerden sonra yeni bir pig atma işleminin gerekip gerekmediğinin, davalı iş sahibince aynı yerler ile ilgili mükerrer talepte bulunup bulunmadığının da tespit edilmesi gerekir.
Bu kapsamda mahkemece alınan bilirkişi raporu incelendiğinde buzlanma olduğu belirtilen bölgeler Suşehri-Kuzderesi hat vanası arası, ……… istasyonu arası olarak gösterilmiş, 07/11/2011 tarihli işlem yönünden ise dosyada bilgi bulunmadığı belirtilmiş, davalı iş sahibinin yapılan işlemleri isabetli teknik yöntemleri kullanmak suretiyle yapmayarak birkaç deneme yapmak suretiyle son olarak doğru yöntemi uygulaması nedeniyle mükerrer harcamalara neden olduğu belirtilerek, Suşehri-Kuzderesi hat vanası arası için 29-30/06/2009-04/07/2009 tarihleri arasında yapılan pig atma işlemi yönünden hesaplama yapılmıştır. Bununla birlikte pig atma işleminin, hattın aynı yerinde yapılıp yapılmadığı, bu işlemden sonra yeni bir pig atma işleminin gerekip gerekmediği ve özellikle yapılan tüm buzlanmayı giderme işlemlerinin pig atma işlemi olduğu dikkate alındığında, buzlanma sorununun giderilmesi için uygulanması gereken en uygun yöntem ile iş sahibince uygulanan ve sorunun devamına neden olduğu belirtilen yöntemlere yönelik denetime elverişli açıklama bulunmadığından, raporun Yargıtay Yüksek (Kapatılan) 15. Hukuk Dairesi’nin yukarıda belirtilen bozma ilamlarındaki açıklamaları da kapsamadığı anlaşılmıştır.
Bu durumda Mahkemece yukarıdaki açıklamalar kapsamında ek rapor alınmak suretiyle sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ve değerlendirmeyle yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamıştır.
Açıklanan nedenlerle; davacı vekilinin diğer istinaf nedenleri incelenmeksizin istinaf başvurusunun kabulü ile mahkeme kararının kaldırılmasına, dosyanın Dairemiz kararına uygun şekilde yeniden görülmesi için ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir.

HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE,
2-Ankara 11. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 07/03/2019 tarih ve ….. Karar sayılı kararının HMK’nun 353/1-a.6 maddesi gereğince KALDIRILMASINA,

3-Dairemiz kararına uygun şekilde davanın yeniden görülmesi için dosyanın ilk derece mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,

4-Davacı tarafından yatırılan 44,40 TL istinaf karar harcının talep halinde kendisine iadesine,

5-İstinaf talep eden davacı tarafından yatırılan istinaf kanun yoluna başvurma harcı ile yapılan yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince verilecek kararda dikkate alınmasına,

Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nun 353/1-a maddesi gereğince KESİN olarak 25/11/2021 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
….