Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 27. HUKUK DAİRESİ
… T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
27. HUKUK DAİRESİ
….
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 08/05/2019
NUMARASI …
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ : 11/11/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 11/11/2021
Davacı vekili tarafından davalı aleyhinde açılan itirazın iptali davasında mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen karara karşı süresi içinde davalı vekiline istinaf başvurusunda bulunulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili; müvekkili ile davalı arasındaki taşeron sözleşmesi gereğince davalının hizmet aldığını, bu hizmete binaen faturada belirtildiği ve takipte gösterilen miktar kadar müvekkiline borçlandığını, davalı yanın hak ediş bedelini ödeme hususunda müteaddit kereler uyarıldığını, ancak ödeme yapmadığını, alacağın tahsili için Ankara 2. İcra Müdürlüğü’nün… Esas sayılı dosyası ile icra takibine geçildiğini, davalı yanın takibe kötü niyetli olarak itiraz ettiğini belirterek; davalı tarafın haksız itirazının iptali ile % 20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatı takdirini talep etmiştir.
Davalı vekili; davanın maddi ve hukuki dayanağının bulunmadığını, davacı tarafından düzenlenen 4 adet 96.390,59 TL bedelli faturalar karşılığında toplam 104.500,00 TL ödeme yapıldığını, icra takibine konu edilen faturaların müvekkili şirket kayıtlarında yer almadığını, faturaların ve muhteviyatlarının müvekkili şirketçe kabul edilmediğini, davacının kararlaştırılandan daha düşük kalitede malzeme kullandığını, yükümlülüklerini tam olarak yerine getirmediğini belirterek davanın reddi ile % 20’den az olmamak üzere kötüniyet tazminatı takdirini savunmuştur.
Mahkemece davanın, eser sözleşmesi kapsamında cari hesap alacağının tahsili için başlatılan icra takibine karşı itirazın iptali istemi olduğu, taraflar arasındaki iki adet sözleşmede…..inşaatına ait tüm ahşap doğramaların ve paslanmaz korkuluk, bayrak direği vs. imatların davalı tarafından yapılacağının kararlaştırıldığı, toplanan deliller, icra dosyası, hükme esas alınan bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamına göre, taraflar arasındaki eser sözleşmesi kapsamında davacı tarafından düzenlenen fatura bedellerinin ödenmemesi nedeniyle davalı aleyhine ilamsız icra takibi başlatıldığı, davalının icra takibine itiraz ettiği, davacının alacaklı olduğunu ispat etmesi gerektiği, davacının ticari defterlerine göre davalıdan alacaklı olduğu, davalının ticari defterlerine göre davacıya fazla ödeme yaptığı, her iki tarafın da kabulünde olan ve dava konusunu oluşturmayan 4 adet fatura bedelinin 96.390,59 TL olduğu, tarafların ticari defterleri arasındaki farkın davacı tarafından davalı adına düzenlenen 25.476,20 TL bedelli ve 472,00 TL bedelli faturaların davalının ticari defterlerinde kayıtlı olmamasından ve davalının defterlerine göre ödeme miktarı 104.500,00 TL olmasına rağmen davacının kayıtlarında ödeme miktarının 72.783,58 TL olarak kayıtlı olmasından kaynaklandığı, davalının ödemelere ilişkin davacı adına düzenlenen çek suretlerini dosyaya sunduğu, davacının bu ödemelere yönelik itirazının bulunmadığı, ihtilafın davalıda kayıtlı olmayan 25.476,20 TL bedelli ve 472,00 TL bedelli faturalardan kaynaklandığı, mahallinde inceleneme yapılmak suretiyle düzenlenen bilirkişi raporunda faturada yazılı olan mallara ilişkin dava konusu okul inşaatında kullanılan malzemenin miktar ve değerinin tespit edildiği, her nekadar davalı dava konusu faturalardaki malların davacı tarafından temin edilmediğini iddia etmiş ise de, okul inşaatında kullanılan malzemelerin davacı tarafından tedarik edilmediğine ilişkin davalı savunmasının ispat edilemediği, sonuç olarak davacı tarafından davalı adına düzenlenen ve ihtilafsız olan 96.390,59 TL fatura bedeline mahallinde kullanılan malzemelerin bilirkişiler tarafından tespit edilen 21.880,74 TL imalat bedeli eklendiğinde ve davalı tarafından yapılan 104.500,00 TL ödeme mahsup edildiğinde davacının talep edebileceği alacağın 13.771,33 TL olduğu gerekçesiyle; davanın kısmen kabulüne, davalının Ankara 2. İcra Müdürlüğü’nün…. Esas sayılı takip dosyasındaki 13.771,33 TL asıl alacağa yönelik itirazının iptali ile takibin devamına, eser sözleşmesinden kaynaklı alacağın yargılamayı gerektirmesi nedeniyle alacak likid olmadığından davacının icra inkar tazminatı isteminin reddine, davalının kötüniyet tazminatı isteminin de şartları oluşmadığından reddine karar verilmiştir.
Davalı vekili istinaf başvurusunda; dosyada bulunan dilekçelerinde de ifade edildiği üzere davacı firma tarafından müvekkili şirkete verilen malların tamamının……. nolu faturalara konu edilmiş mallar olduğunu ve anılan faturaların bedelinin fazlasıyla ödendiğini, 4 adet faturaya konu mallar dışında müvekkili şirkete herhangi bir mal teslimi yapılmadığını, davacı şirketin icra takibi ve davaya konu olan 25.476,20 TL’lik fatura konusu malları müvekkili şirkete teslim ettiğini ispatlamak zorunda olduğunu, ancak böyle bir ispatın gerçekleşmediğini, bu hususta müvekkili şirketin ispat yükü bulunmadığı halde ilk derece mahkemesinin anılan faturayı davacı şirket lehine kabul etmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, dosyaya sunulan bilirkişi raporu da sağlıklı bir rapor olmadığından ve yapılan işin davalı şirket tarafından mı yoksa …. yapı tarafından davacı şirketin nam ve hesabına mı yapıldığının tespitinin de eksik olmasından dolayı hükme esas alınan bilirkişi raporunun gerçeği yansıtmadığını, buna rağmen anılan raporun hükme esas alınarak bu doğrultuda hüküm kurulmasının ortaya haksız bir kararın çıkmasına sebebiyet verdiğini belirterek; mahkeme kararının kaldırılmasını ve yeniden yargılama yapılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan bakiye iş bedelinin tahsili için yapılan ilamsız icra takibine itirazın iptali istemine ilişkin olup, mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen karara karşı davalı vekilince istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu (HMK)’nun 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Taraflar arasında düzenlenen 11/09/2012 tarihli ….. yapılacak olan inşaatın 24 derslikli lise inşaatına ait tüm ahşap doğramalarının (laminant kapı kanadı, askılık bandı, çarpma bandı), ….. Köşesi, kantin bankosu, danışma bankosu, kütüphane bankosu, bekçi bankosu, şaft kapağı, kol menteşe kilit, çerçeve işlerinin yapılması, yine taraflar arasında düzenlenen tarihsiz …’ye ait …. yapılacak olan inşaatın 24 derslikli lise ve 32 derslikli İlköğretim okulu inşaatına ait tüm paslanmaz korkuluk, bayrak direği vs.imalatlarının yapılmasına ilişkin taşeron sözleşmeleri niteliği itibariyle dava tarihinde yürürlükte bulunan 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 470 ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmeleri olup, davacı taşeron, davalı yüklenicidir.
Davacı taşeron, bu sözleşmeler kapsamında yapmış olduğu imalatların, düzenlemiş olduğu faturalar kapsamında bakiye iş bedelini talep etmiştir. Davalı yüklenici ise, ticari defterlerine kayıtlı olmayan faturalarda yapıldığı gösterilen imalatların davacı tarafından yapılmadığını ileri sürmüştür. Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda, toplam iş bedelinin; tarafların ticari defterlerine kayıtlı bulunan ve kabullerinde olan 4 adet faturanın bedeli olan 96.390,59 TL ve davalı ticari defterlerinde kayıtlı olmayan 13/10/2012 tarihli 4009 nolu, 25.476,20 TL bedelli faturada gösterilen imalatlardan mahallinde yapıldığı tespit edilenler yönünden 21.880,74 TL olmak üzere toplam 118.271,33 TL olduğu tespit edilmiş; iş bedelinden, davalı yüklenicinin ticari defterlerinde kayıtlı toplam ödeme olan 104.500,00 TL mahsup edilerek davacı taşeronun bakiye iş bedeli 13.771,33 TL olarak tespit edilmiştir. Hükme esas alınan bilirkişi raporunun, dosya kapsamına ve oluşa uygun, denetlenebilir nitelikte olduğu kanaatine varılmıştır.
Taraflar arasında düzenlenen sözleşmeler taraflarca feshedilmemiş olup, ifa ile sonuçlandığından, Mahkemece sözleşmeler kapsamında yapılan tüm imalatların, davacı taşeron tarafından yapıldığının kabul edilmesinde ve aksinin ispat yükünün iddia eden davalı tarafa yüklenmesinde de bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle, dosya kapsamına, kararın dayandığı delillerle, yasaya uygun gerektirici nedenler ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında kararda usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmamasına göre, davalı vekilinin istinaf başvurusunun esas yönünden reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nun 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 940,72 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 235,18 TL harcın mahsubu ile bakiye 705,54 TL harcın davalıdan alınarak Hazine’ye irat kaydına,
3-Davalı tarafından yatırılan istinaf kanun yoluna başvurma harcı ile yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nun 362/1-a maddesi gereğince KESİN olmak üzere 11/11/2021 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
…
e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır