Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 27. Hukuk Dairesi 2019/1573 E. 2021/1099 K. 02.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 27. HUKUK DAİRESİ
….

T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
27. HUKUK DAİRESİ

….
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 12/12/2018
NUMARASI …

DAVANIN KONUSU : İstirdat (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ : 02.12.2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 02.12.2021
Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan eser sözleşmesinden kaynaklanan istirdat istemine ilişkin davada mahkemece davanın kabulüne dair verilen karara karşı süresi içinde davalı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine yapılan incelemede;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili özetle; müvekkilinin doğal gaz kombine çevrim elektrik santralinde elektrik üretimi yaptığını, taraflar arasında akdedilen 05.08.2008 tarihli bağlantı anlaşması gereğince müvekkilinin tesisinde üreteceği elektriğin davalıya ait şebekeye aktarılması için enerji nakil hattı tesis edilmesinin müvekkili tarafından üstlenildiğini, keşif bedelinin KDV hariç 1.111.126,57 TL olarak belirlendiğini, müvekkilinin tesisi davalıya devredeceğini, tesisin mülkiyetinin davalıya ait olacağını, tesisin geçici kabulünün 21.04.2009 tarihinde yapıldığını,
tesis bedelinin müvekkilinin davalıya ait sistemi kullanması nedeniyle ödemesi gereken bedelden mahsup edilmesinin kararlaştırıldığını, davalının buna rağmen tek taraflı olarak sözleşme hükmünü değiştirdiğini, keşif bedeli 1.111.126,57 TL olmasına ve enerji nakil hattı tesisinin müvekkiline 1.657.000 TL’ye mal olmasına rağmen davalının maliyeti tek taraflı olarak 742.440 TL olarak belirlediğini, sözleşmeye aykırı olarak mahsubun fazla yapıldığından bahisle geçmişe dönük faiz talebinde bulunulduğunu, müvekkilinin ihtirazi kayıtla ödediği 605.536,43 TL’nin istirdadı gerektiğini öne sürerek davalıya borçlu olmadığının tespitiyle, belirtilen tutarın faiziyle tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili özetle; akdedilen sözleşme ile kararlaştırılan enerji nakil hattı demontajı ile tek ve çift devreli enerji nakil hatlarının davacı tarafından yapıldığını, davalının hattın geçici kabulünün yapıldığını belirterek yatırımın sistem kullanım bedelinden mahsup edilmesini talep ettiğini, geçici kabulün yapılmış olması ve teknik daire tarafından fiziki olarak maliyetin hesaplanamamış olması, faturaya esas nihai bedellerin tespit edilememesi vs. nedenlerle cezai durumla karşılaşmamak için anlaşmadaki bedel kadar fatura alınmasına karar verildiğini, davacının keşif bedeli tutarlı fatura gönderdiğini, geçici kabulün 27.03.2009 tarihinde yapıldığını, … gereğince 26.07.2008 tarihinden sonra imzalanan bağlantı anlaşmaları gereğince tesis edilip 2011 yılı sonuna kadar geçici kabulleri yapılan ancak ek protokolleri henüz yapılmamış enerji nakil hatlarıyla ilgili olarak … hükümlerine göre yatırım tutarının 742.440,34 TL olarak belirlendiğini, fiili durum tespit tutanaklarıyla nihai geri ödeme tutarının 755.334,29 TL olarak hesaplandığını, bağlantı anlaşmasının …. tarafından onaylanan bir tip anlaşma olduğunu, anlaşmanın 23.maddesi gereğince yürürlük tarihinden sonraki mevzuat değişikliklerinin taraflar için bağlayıcı olduğunu, …. 28.04.2010 tarih 2530 sayılı kararıyla onaylanan Metodolojinin uygulandığını, buna göre hesaplanan tutar kadar fatura düzenlenmesinin 08.02.2012 tarihli yazıyla bildirildiğini, 602.083,20 TL’nin ödenmesinin davacıdan talep edildiğini, davacının toplam 605.536,45 TL ödeme yaptığını savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İlk Derece Mahkemesince; “Taraflar arasında imzalanan bağlantı anlaşmasının 23. maddesinde “Bu anlaşmanın yürürlük tarihinden sonraki mevzuat değişiklikleri taraflar için bağlayıcıdır.” hükmünün taraflar arasında bağlayıcı olduğu mahkemece kabul edilmiştir. Taraflar arasında bağlayıcılığı olan mevzuat değişiklikleri neticesinde tebliğ ve metodolojide yer alan müştereken veya münferiden yapılacak iletim tesisine ilişkin geri ödemeye esas yatırım tutarı … tarafından hazırlanıp kurul tarafından onaylanan metodolojiye göre hesaplanacaktır. Davacının iletim yatırımının 21/04/2009 yılında geçici kabulünü yaptırdığı, davacı tarafından yaptırılan iletim yatırımına ilişkin geri ödemenin 26/04/2010 tarih ve 2536 sayılı Kurul kararıyla belirlenen metodolojiye göre bağlantı sözleşmesinin 23. maddesine göre yapılması gerekmektedir. Ancak metodolojinin Danıştay 13. Dairesi’nce iptal edildiği ve kararın kesinleştiği dosyaya kazandırılan ilamdan anlaşılmıştır. Taraflar arasındaki uyuşmazlık bağlantı sözleşmesinden sonra onaylanan 26/04/2010 tarih ve … sayılı kurul kararıyla belirlenen metodolojiden kaynaklı davalının davacıdan geriye dönük ödeme yapılmasını istemesinden kaynaklı olup söz konusu metodolojiye esas kurul kararı Danıştay 13. Dairesi’nce iptal edildiğinden iptalden sonra uygulamaya konulan metodolojiye göre taraflar arasındaki alacak borç ilişkisinin tespiti hususu söz konusu olamayacaktır. Her ne kadar Danıştay 13. Dairesi’nin 31/03/2015 tarih….. karar sayılı ilamın gereğinin ifası bağlamında geri ödemeye esas gerçekleşen yatırım tutarına ilişkin olarak…. 16/11/2016 tarih ve…. sayılı Kurul kararının alındığı görülmekte ise de idari işlemler geçmişe etkili olarak değil yayımlandığı tarihten itibaren ileriye yönelik hüküm ve sonuç doğuracağından dava tarihi itibariyle 2016 tarihli kurul kararının taraflar arasındaki uyuşmazlığa uygulanması mümkün olmadığı gibi davacının ödeme yapmasına esas teşkil eden kurul kararının Danıştay kararıyla iptal edilip söz konusu kurul kararına göre bağlantı sözleşmesi çerçevesinde davacının ödeme yapması mümkün bulunmadığından, davacının dava tarihinden önce yapmış olduğu ödemenin yasal dayanağının ortadan kalkması nedeniyle yapılan ödemenin davacıya iadesine karar vermek” gerektiği gerekçesiyle ” Davanın KABULÜNE, Davacının davalıya borçlu olmadığının tespitiyle 605.536,43 TL’nin ödeme tarihi olan 07/03/2012 tarihinden itibaren davalıdan avans faiziyle birlikte tahsiliyle davacıya ödenmesine,” karar vermiştir.
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacı tarafından tesis edilen enerji nakil hattının geçici kabulünün 27.03.2009 tarihinde yapıldığı, …. nihai gerçekleşen geri ödeme tutarını 755.334,29 TL olarak belirlediği, anlaşmanın eki protokolün imzalanması için 14.03.2012 tarihinde davacıya gönderildiği, davacının konunun mahkemeye intikal ettiğini bildirdiği, iş bedeline ilişkin hükmün tek taraflı olarak değiştirilmediği, anlaşmanın EPDK tarafından onaylanan bir tip anlaşma olduğu, sözleşme gereğince mevzuat değişikliklerinin tarafları bağladığı, … 28.04.2010/2536 sayılı kararıyla Metodolojiyi onayladığı, … gereğince davacı tarafından imal edilen hattın belirtilen emsal hatlara göre maliyet bedelinin belirlendiği, geçici kabulün yapıldığı tarihi takip eden Nisan 2009’dan itibaren vadesinde geri ödemesi yapılmamış tutarlar için faiz hesaplanarak fatura düzenlenmesinin talep edildiği, 30.07.2016 tarihli Resmi Gazete’de yayınlanan yönetmeliğin 20.maddesinde yatırım bedeli ve sistem kullanım bedelinin nasıl ödeneceğinin belirlendiği, yine …. tarafından onaylanan Metodolojinin de 26.11.2016 tarihli … Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe girdiği, yeni … hükümlerinin davacı şirket lehine sonuç doğurduğu, önceki ….. göre 755.334,39 TL olan yatırım tutarının 1.053.063,96 TL olarak hesaplandığı, oysa davacının eski Metodolojiye göre her ay 6.187 TL eksik sistem kullanım bedeli ödemeye devam ettiği, davacının yatırım tutarı 1.053.063,96 TL’den aylık sistem kullanım ve sistem işletim faturaları sabit ve değişken tutarları toplamı 748.627 TL mahsup edildiğinde davacının 304.436,96 TL alacağı kaldığı, müvekkili tarafından mahsuplaşması yapıldığı halde davacının ısrarla mahsuplaşmaya gitmeyerek aylık sistem kullanım ve sistem işletim faturalarının tamamını ödemekte olduğu nedenleriyle kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan istirdat istemine ilişkin olup, mahkemece davanın kabulüne dair verilen karara karşı davalı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK) 355.madde hükmü uyarınca istinaf dilkeçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Somut olayda, davacının Lüleburgaz’da doğalgaz kombine çevrim elektrik santrali kurduğu, taraflara arasında akdedilen bağlantı anlaşması – tesis sözleşmesi başlıklı 05.08.2008 tarihli sözleşme ile davacının mevcut hattı demonte etmesi, mülkiyeti davalı …’a ait olacak tek ve çift devreli enerji nakil hatlarını tesis etmesi, davacının davalıya ait sistemi kullanması nedeniyle ödeyeceği ücretin geçici kabul tarihi itibariyle sabitlenmesi, hatların tesis maliyetinin tespitiyle davacının ödeyeceği sistem kullanım ücretinden mahsup edilmesi, davalı …’ın hatların tesisi nedeniyle oluşan borcu tamamen ödeninceye kadar davacıdan sistem kullanım ücreti alınmaması konusunda anlaştıkları, hattın keşif bedelinin 1.111.126,58 TL olarak belirlendiği, davacı tarafından 31.12.2009 tarihli 1.111.126,58 TL + KDV tutarlı faturanın düzenlendiği, hattın geçici kabulünün 27.03.2009 tarihinde, santralin geçici kabulünün ise 21.04.2009 tarihinde yapıldığı, davacı tarafça sözleşmeye konu hatlar tesis edilerek teslim edildiği ve hatların maliyet bedelleri davacının sistem kullanım ve işletim ücretlerine mahsup edileceği kararlaştırılmasına rağmen davalı …’ın keşif bedeli 1.111.126,58 TL olan hat maliyet bedelini …… geri ödemeye esas gerçekleşen yatırım tutarı tespit metodolojisine ilişkin 26.04.2010/2530 sayılı kararına istinaden 755.334,29 TL olarak hesapladığı ve 27.02.2012 tarihli ihtarnameyle geçici kabulün yapıldığı 27.03.2009 tarihinden takip eden uygulama dönemi olan 01.01.2012 tarihine kadar iletim sistemi kullanım ve işletim bedeli fatura toplamı 1.140.947,29 TL’den 656.236,84 TL’nin eksik ödendiği, aynı dönemde geri ödemeye esas yatırım tutarı alacağı 216.545,10 TL mahsup edildiğinde bakiye 439.691,74 TL bakiye fark ile KDV’si 99.481,17 TL toplamı 539.172,91 TL’den 3.453,21 TL kanuni faiz alacağı mahsup edilerek 535.719,70 TL bakiye borç bulunduğunu, keşif bedeli 1.111.126,57 TL fatura tutarı ile geçici yatırım tutarı 742.440,34 TL arasındaki fark olan 368.686,23 TL iade faturasına ait 66.363,52 TL KDV tutarı da eklenmek suretiyle hesaplanan 602.083,22 TL’nin ödenmesini ihtar ettiği, davacının 07.03.2012 tarihinde ihtirazı kayıtla 605.536,43 TL ödeme yaptığı, davacının bu davada borçlu olmadığının tespitiyle yaptığı ödemenin istirdadını talep ettiği, Danıştay 13.Dairesinin… Karar sayılı ilamıyla 26.04.2010 tarih ve 2536 sayılı metodolojinin yapılan yatırımın gerçek maliyet tutarının tespit edilmemesi nedeniyle hattı finanse ve inşa edenlerin mülkiyet haklarına dolaylı müdahale teşkil ettiği gerekçesiyle iptaline karar verdiği, davaya konu ödemeye dayanak teşkil eden hesaplama ve talebin dayanaksız kaldığı anlaşılmaktadır.
Mahkemece, dosya kapsamındaki bilgi, belge ve toplanan deliller değerlendirilerek yasal düzenlemelere uygun ve isabetli gerekçeyle karar verilmiş olduğu, ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkeme kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-) Davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK 353/1-b.1 madde gereğince esastan reddine,
2-) Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 41.364,19 TL istinaf karar harcından peşin alınan 10.342 TL harcın mahsubu ile bakiye 31.022,19 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazine’ye irat kaydına,
3-) İstinaf başvurusu nedeniyle davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK 361. madde gereğince kararın taraflara tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içinde Yargıtay’da TEMYİZ yolu açık olmak üzere 02.12.2021 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
….