Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 27. Hukuk Dairesi 2019/1482 E. 2021/741 K. 16.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 27. HUKUK DAİRESİ
….
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
27. HUKUK DAİRESİ

….

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

….

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 25/06/2019
NUMARASI :….

DAVANIN KONUSU : Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)

KARAR TARİHİ : 16.09.2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 16.09.2021

Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan eser sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkin davada mahkemece davanın kabulüne dair verilen karara karşı süresi içinde davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine yapılan incelemede;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili özetle; müvekkilinin davalı ile yaptığı 11.04.2016 tarihli sözleşmeyle üstlendiği…. bulunan iki blok inşaattaki 56 daire ve zemin kat pencerelerin pvc doğrama işlerini malzeme, işçilik, nakliye ve montaj dahil yaparak teslim etme edimini ifa ettiğini, davalının iş bedeli olarak…. cepheli daireyi devretmeyi taahhüt ettiği halde üçüncü bir kişiye sattığını, Kayseri 7. Noterliği’nin…. yevmiye numaralı ihtarnameyle davalının temerrüde düşürüldüğünü, davalının taahhüt ettiği dairenin güncel değeri kadar müvekkiline borçlu olduğunu öne sürerek dairenin güncel değerinin tespitiyle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 10.000 TL’nin faiziyle tahsilini dava etmiştir.
Davalı vekili cevap süresini geçirerek sunduğu cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın devir tarihindeki sorunları nedeniyle davacı yetkilisinin talebi üzerine dairenin davacı şirketin alacaklısı olan üçüncü kişiye devredildiğini, devrin davacı şirket yetkilisinin bilgisi ve onayı dahilinde yapıldığını savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İlk Derece Mahkemesince özetle; davalı vekilinin davacının dayandığı sözleşmedeki imzanın davalı yetkilisine ait olduğunu beyan ettiği, davacının sözleşmeyle üstlendiği pvc doğrama işini eksiksiz olarak yerine getirdiği, iş bedelinin ödendiğini ispat yükünün davalıda olduğu, davalı tarafça dairenin davacı yetkilisinin talebi üzerine üçüncü kişiye devredildiği savunulmuşsa da, davalının yazılı sözleşmede kararlaştırılan ödeme biçimini değiştirici nitelikte savunmasını kanıtlar belge sunmadığından ödeme savunmasına itibar edilmediği, sözleşmede 170.000 TL olarak belirlenen iş bedelinin daire verilerek ödenmesinin kararlaştırıldığı, dairenin davacıya verilmediği, daire bedeli 170.000 TL olarak belirlendiğinden davacı tarafın daire değerinin tespitini talep etmekte hukuki yararının bulunmadığı, davalı yemin deliline dayanmışsa da cevap dilekçesi süresinde verilmediğinden yemin teklif etme hakkının hatırlatılmadığı, davacının keşide ettiği ihtarnameyle davalıyı temerrüde düşürdüğü gerekçeleriyle davacının dairenin güncel değerinin tespitine ilişkin talebinin hukuki yarar yokluğu nedeniyle reddine, alacak talebinin kabulüyle 10.000 TL’nin 16.10.2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle tahsiline karar vermiştir.
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davalı tarafın cevap dilekçesini süresinde vermediği ve ticari defterlerini de ibraz etmediği, taşınmazın güncel değerinin tespiti için keşif talep ettikleri halde mahkemenin bu talep hakkında bir karar vermeksizin tahkikatı bitirerek sözlü yargılamaya geçtiği, adil yargılanma hakkının ihlal edildiği, müvekkilinin edimini eksiksiz olarak ifa ettiği, davalının 9 katta bulunan güney-kuzey cepheli bir daire vermeyi taahhüt ettiği, bu daireyi müvekkiline devretmeyip üçüncü bir kişiye sattığı, dava dilekçesinde dairenin güncel değerini talep edildiğinden güncel değerin tespitiyle tahsiline karar verilmesi gerektiği, fazlaya ilişkin haklar saklı tutularak 10.000 TL’nin tahsili talep edildiği ve mahkemece talebin kabulüne karar verildiği halde davalı lehine vekalet ücretine hükmedildiği nedenleriyle mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan alacak talepli olup mahkemece davanın kabulüne dair verilen karara karşı süresi içinde davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Somut olayda davacının taşeron, davalının ise yüklenici olarak 11.04.2016 tarihli eser sözleşmesinin akdettikleri çekişmesizdir. Sözleşmede iş bedelinin KDV dahil 170.000 TL olduğu kararlaştırılmış, davalı iş bedeline karşılık belirtilen daireyi vermeyi taahhüt etmiştir. Yargılama sonucunda mahkemece davacının üstlendiği pvc işini eksiksiz yaptığı ile iş bedelinin davalı tarafından ödenmediği gerekçesiyle verilen davanın kabulüne dair karar davalı tarafça istinaf edilmemiştir.
Davacı dava dilekçesinde sözleşme kapsamında edimini ifa ettiğini belirterek sözleşme ile kendisine devri kararlaştırılan daire bedelinin tespitiyle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 10.000 TL’nin tahsilini talep etmiş olup, mahkemece, dosya kapsamındaki bilgi, belge ve toplanan deliller değerlendirilerek yasal düzenlemelere uygun ve isabetli gerekçeyle karar verilmiş olduğu, ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkeme kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı ve özellikle talep edilen ve hüküm altına alınan miktarlara göre davacının fazlaya ilişkin iş bedeli yönünden açılacak davada bakiye alacağının incelenip değerlendirileceğinin tabî olduğu, ancak dava dilekçesinde tespit davası niteliğinde bir talep söz konusu olmayıp davacının güncel değerin tespitine ilişkin talebi hüküm altına alınması istenen alacağın belirlenmesine yönelik olmakla mahkemece tespit talebi varmış gibi hüküm kurulması ve davalı yararına avukatlık ücreti takdir edilmesi doğru olmadığından, davacı vekilinin istinaf başvurusunun bu nedenle kabulü ile mahkeme kararının HMK 353/1.b.2 madde gereğince kaldırılarak yeniden hüküm tesisine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-) Davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne,
2-) Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 25/06/2019 tarih ve … K sayılı kararının 6100 sayılı HMK’nun 353/1.b-2 maddesi gereğince kaldırılmasına,
3-) Davanın kabulüne,
10.000 TL’nin 16.10.2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,

4-) Alınması gereken 683,10 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 170,78 TL nin mahsubu ile bakiye 512,32 TL’ nin davalıdan alınarak Hazine’ye irat kaydına,
5-) Davacı tarafından yatırılan 35,90 TL başvurma harcı, 170,78 TL peşin harç olmak üzere toplam 206,68 TL’ nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine.
6-) Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 4080 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-) Davacı tarafça yapılan 93 TL tebligat gideri, 26 TL posta gideri ve 500 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 619 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine.
😎 6100 sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince, taraflarca yatırılan gider ve delil avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde ilk derece mahkemesince ilgili tarafa iadesine,
İstinaf İncelemesi Yönünden:
9-) Davacı tarafından ödenen 44,40TL peşin istinaf karar harcının istek halinde kendisine iadesine,
10-) Davacı tarafından istinaf başvurusu nedeniyle ödenen 121,30 TL istinaf başvurma harcı, 35,90 TL posta masrafı ve 9 TL tebligat gideri olmak üzere toplam 166,20 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 361. maddesi gereğince kararın taraflara tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içinde Yargıtay’da TEMYİZ yolu açık olmak üzere 16.09.2021 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

….