Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 27. Hukuk Dairesi 2019/1428 E. 2021/954 K. 28.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. … BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 27. HUKUK DAİRESİ
….
T.C.

BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
27. HUKUK DAİRESİ

….
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : … 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 06/05/2019
NUMARASI …

DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)

KARAR TARİHİ : 28.10.2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 28.10.2021
Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan eser sözleşmesinden kaynaklanan itirazın iptali istemine ilişkin davada mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen karara karşı süresi içinde taraf vekilerince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine yapılan incelemede;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili; Davalının yükleniminde bulunan … …. Bölge kapsamında bulunan … … yapılacak olan bitkisel örtünün temin, dikimi ve bakımının keşfine ve şartnamesine uygun olarak yapılması ve bakım işi için taraflar arasında yüklenici sözleşmesi imzalandığım, sözleşmede 7.maddede, işin bedeli olarak ise dikilen ve idarece kabul edilen imalatın … … tarafından idareye yapılan hakediş bedelinin %50’si olarak belirlendiğini, ayrıca sözleşmesi olmamakla birlikte davacı tarafça davalıya bitkilendirme işleri, bitki işçilik uygulamaları, mevsimlik çiçek dikimi, bakım hizmetleri, hazır rulo kültür çim işlerinin yapıldığını, yapılan işler karşılığında müvekkili davacının davalıya toplamları 684.938,60 TL olan 3 adet faturanın düzenlediğini, davalının bu faturalara karşılık toplam 603.345,00 TL ödeme yaptığını, müvekkilinin davalıdan 75.268,70 TL alacağının kaldığını, davalının 09/08/2010 tarihli hesap mutabakatında davacının 109.125,00 TL alacağı olduğunu kabul ettiğini, faturalardan arta kalan miktardaki yapılan işlerden dolayı alacak haklarının saklı olduğunu, bakiye alacaklarının tahsili için davalı aleyhine … 17 İcra Müdürlüğünün…. sayılı dosyasında takip başlattıklarını, davalının itiraz ettiğini belirterek 75.268,70 TL asıl alacak ve 42.575,30 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 117.844,00 TL alacağın tahsili için takibe itirazın iptali ile asıl alacağın en az %20’si oranında icra inkar tazminatının tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

Davalı vekili ;Taraflar arasında alt yüklenici sözleşmesinin imzalandığını, davacının sözleşme dışında iş yaptığı iddiasının yerinde olmadığını, davacının beyanlarının çelişkili olduğunu, davacı tarafından müvekkiline 31.03.2009 tarihli 388.266,20 TL’lık faturanın gönderilmediğini, müvekkili şirket kayıtlarında böyle bir faturanın bulunmadığını, davacı tarafından düzenlenerek müvekkiline gönderilen diğer faturalara istinaden müvekkilinin tüm ödemelerini eksiksiz ve zamanında yaptığını, müvekkilinin davacı şirkete herhangi bir borcunun bulunmadığını, davacının müvekkili ile … arasındaki kayıtları elde ederek kendisinin yapmadığı işleri kendisi yapmış gibi göstermeye çalıştığını, müvekkili ile … arasındaki sözleşmeye dayanan işlerin davacı haricindeki diğer başka şirketlere de (alt yüklenicilere) taşere edildiğini, davacının dava dilekçesi ekinde sunmuş olduğu yüklenici sözleşmesi dışındaki hiç bir belgenin müvekkiline ya da davacıya ait olmayıp söz konusu belgelerin tamamının ……Ltd Şti.’nde bulunan diğer şirketlere ait ihale evrakları olduğunu, kabul anlamına gelmemek kaydıyla müvekkilinin icra takibinden önce temerrüde düşürülmediğinden işlemiş faiz istenemeyeceğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiş ve davalı vekili 22/10/2018 tarihli dilekçesinde banka dekontu dosyaya sunulan 100.000,00 TL’lık ödemeyle birlikte müvekkilince davacıya toplam 1.063.345,00 TL ödeme yapılmış olduğunu bildirmiştir.
İlk Derece Mahkemesince; Davanın, taraflar arasındaki eser sözleşmesinden kaynaklanan 28/12/2009 tarihli 118.006,24 TL bedelli, 15/09/2009 tarihli 178.666,16 TL bedelli, 31/03//2009 tarihli 388.266,20 TL bedelli faturalardan bakiye alacağın tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkin olduğu, davalının süresinde borca itirazı üzerine takibin durduğu ve davanın 1 yıllık hak düşürücü süre içinde açıldığı, taraflar arasında imzalanan yüklenici sözleşmesinde, davalının işveren olduğu davacının yüklenici olduğu, sözleşme ile davacının, davalının taahhüdünde bulunan ……keşfine ve şartnamesine uygun olarak yapılması ve bakımı işini üstlendiği, yaklaşık 33100 adet çalı, mevsimlik ve yer örtücü grubu, 441 adet Yapraklı ağaç ve 251 adet ibreli ağacın fidan çukur açılması ve dikimini ve hereklemesini işinin bedelinin, dikilen ve idarece kabul edilen imalatın davalı tarafından idareye yapılan hak ediş bedelinin %50 ‘si olduğu, işin toplam bedelinin sözleşmeye ekli listede belirtilen bitkilerin %50 bedeli karşılığı 84.711,00 TL + %18 KDV 15.257,00 ve KDV dahil bakım bedeli 5.000,00 TL ve toplamda 104.958,00 TL olduğu, bu bedel karşılığında, davacının davalıya yapılan imalatların girdiği hakedişin kabulü ve bu işlere ait hak ediş faturasının …’ya kesildiği günün müteakibinde hak edişe giren iş bedelinin %80 kadar miktarının 90 günlük çek ile ödeme yapılacağı, kalan %20’lik kısmın ise hak edişin ödenmesine müteakip en geç 30 gün içinde davalıya ödeneceğinin kararlaştırıldığı, tüm delillerin toplandığı, bilirkişi kurulundan kök ve ek raporlar alındığı, iddia, savunma, toplanan deliller ve hüküm kurmaya elverişli bilirkişi kurulu 3. ek raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davacının taraflar arasındaki yüklenici sözleşmesi kapsamında yer almayan fazladan yapılan iş nedeniyle düzenlenen 3 adet faturadan bakiye alacağın tahsili için icra takibi başlattığı, dava konusu işin davalının taahhüdünde bulunan … 29. Bölge kapsamında bulunan …… yapılacak olan…keşfine ve şartnamesine uygun olarak yapılması ve bakımı işine ilişkin olduğu, taraflar arasında dava konusu işinde yer aldığı birden fazla sözleşme bulunduğu, taraf defterlerinde, taraflar arasında yapılan tüm sözleşmelere ilişkin kayıtların birlikte tutulduğu, bu nedenle dava konusu iş kapsamında düzenlenen fatura ve ödemeleri tespit etmenin mümkün olmadığı, tarafların bağlı olduğu vergi dairlerinden celp edilen…. kayıtlarının kısmen örtüştüğü, davalının davacı tarafça yapıldığı iddia edilen işlerin dava dışı kişilere yaptırıldığı savunulmuş ise de davalı tarafça delil olarak ibraz edilen faturaların dava konusu işe ilişkin olmadığının anlaşılması karşısında yerinde olmadığı, dava dışı iş verenden celp edilen hakediş belgeleri ile dava konusu fatura içeriklerinin örtüştüğü, bu itibarla dava konusu faturalara konu işin davacı tarafça yapıldığının kabulü gerektiği, davacının davalıya dava konusu işe ilişkin faturaların da yer aldığı toplam 1.139.917,16 TL bedelli fatura düzenlediği, davalı tarafça yapılan ödeme tutarının da 1.062.985,00 TL olduğunun kabulü gerektiği, buna göre davacının davalıdan 76.932,76 TL alacaklı olduğu, icra takibinde talep edilen asıl alacağın 75.268,70 TL olduğundan taleple bağlı kalınması gerektiği, icra takibinden önce davalının temerrüde düşürülmemesi nedeniyle davacının işlemiş faiz talebinin yerinde olmadığı, alacağın likit bulunduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile, … 17 İcra Müdürlüğü’nün …sayılı icra dosyasına vaki itirazının 75.268,70 TL asıl alacak üzerinden iptali ile takibin bu miktar üzerinden takip talebindeki şartlarla devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine, hükmolunan tutarın %20’si oranında hesaplanan icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiştir.
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; 01.09.2014 tarihli cevaba cevap dilekçelerinin 2. sayfasında taraflar arasında yapılan yazışmalarda “Davacının 09.08.2010 tarihli hesap mutabakat yazısı ile davalıdan 152.769,76 TL alacağın 7 gün içerisinde ödenmesini talep etmiş olmakla” davalının temerrüde düştüğünün bildirildiğini, bu yazının dilekçe ekinde mahkemeye sunulduğunu, ayrıca 21.11.2016 tarihli dilekçe ekinde ek.1 mutabakatsızlık raporu olarak sunulan belgelerde bu yazı ile birlikte davacı tarafından davalıya çekilen … 25. Noterliğinin 16.11.2011 tarih ve …. yevmiye nolu ihtarnamesi, bu ihtarnameye davalı tarafından verilen … 40. Noterliğinin 22.11.2011 tarih ve … yevmiye nolu cevabı ihtarının mahkemeye sunulduğunu, görüldüğü üzere davacı tarafından davalının icra takibinden önce takip konusu alacak için temerrüde düşürülmüş olduğunu, mahkemece bu delilleri incelenmeksizin davalının takipten önce temerrüde düşürülmediği gerekçesiyle takip tarihine kadar işlemiş faiz isteminin reddine ilişkin mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek takip tarihinden önceki faiz istemlerine ilişkin mahkeme kararının kaldırılmasına ve takip öncesi faiz isteminin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; … tarafından 2009 yılında “… parkları, refüjleri, piknik alanlar, barajları ve mezarlıkları, bitkisel, yapısal, tesisat, yapım, bakım onarım işi (29. Bölge)“ işinin müvekkili … … …Ltd.Şti. dışında başka şirketlere de taşere edildiğini, müvekkilinin yapmış olduğu işin sözleşme bedelinin 2.514.743,45.-TL olduğunu, yine davacının talepleri ile de bir kıyaslama yapıldığında müvekkilinin taahhüdü altında olan işin müvekkili tarafından davacı dışında başka şirketlere de taşere edildiğinin sabit olduğunu, müvekkili tarafından gerçekte diğer alt taşeronlara yaptırılmış olan işi de davacının kendisinin yapmış gibi göstermeye çalıştığını, sunmuş oldukları diğer alt taşeronlar tarafından müvekkili adına düzenlenmiş diğer faturalar bulunmasına rağmen bilirkişi tarafından bu hususun hiç incelenmediğini, davacının dava dilekçesinde sözleşme ile belirlenenler dışında da iş yaptığını ve bu işlerin toplam bedelinin 756.114,78TL olduğunu bildirdiğini, buna karşılık yine davacının, bu işlere karşılık toplam 684.938,60TL’lık fatura düzenlediğini beyan ettiğini, davacının bu şekilde kendi beyanları ile çeliştiğini, zira daha fazla bir tutarda iş yaptığını beyan eden davacının neden bu tutarın altında bir fatura düzenlediğinin mantıklı bir izahı olmadığını, bilirkişi tarafından bu konuda bir inceleme ve tespitin yapılmadığını, davacının takip konusu talepleri sınırlandırılmış iken ve dava itirazın iptali davası iken taraflar arasındaki tüm cari hesap ilişkisinin incelenmesinin hukuka aykırı olduğunu, itirazlarına rağmen taraflar arasındaki tüm cari hesap ilişkisinin incelenmesine girişilen üçüncü ek raporda, davacının müvekkiline kesmiş olduğu 2008-2009 ve 2010 yıllarına ilişkin tüm faturalar toplamının 1.139.917,76TL olduğu, müvekkili tarafından yapılan tüm ödemelerin ise 1.063,345TL olduğu, neticeten davacının müvekkilinden 76.932,76TL alacaklı olduğu tespitine yer verildiğini, davacının icra takibinde cari hesap alacağını değil, sadece üç adet faturadan kaynaklı bakiye alacağını takip ve sonrasında dava konusu yaptığını, davacının ticari defterlerine göre de hangi faturanın hangi iş için düzenlendiğinin belli olmadığını, kaldı ki zaten ikinci ek raporda fatura ve ödeme kayıtlarının tek bir hesap altında takip edildiğinden bahisle takip konusu faturalara ilişkin gerçek bir alacak ve borç durumu tespit edilemeyeceğinin de ifade edildiğini, bu şekilde davacının davasını ispat edememiş iken, zorlama yorumlarla bilirkişi raporları düzenlendiğini ve bu raporun hükme esas alındığını, dosyada alınan her raporda farklı çelişkiler ve maddi hatalar oluştuğunu, her seferinde hesaplama yönteminin değiştirildiğini, en son olarak davacı taleplerinin de ötesine geçecek şekilde takip ve dava konusu olmamasına rağmen taraflar arasındaki cari hesap ilişkisinin incelendiğini, diğer yandan müvekkili tarafından davacıya yapılan ve yargılama aşamasında sunulan 100.000,00TL çekle ödeme dekontunun ısrarla hesaplamaya dahil edilmediğini, müvekkilinin davacıya takip ve dava konusu faturalara ilişkin ya da cari hesaptan kaynaklanan herhangi bir borcunun bulunmadığını, yine 16.03.2015 tarihli 2. celsede davacı tarafa bilirkişi incelemesi için gider avansı yatırmak üzere iki haftalık kesin süre verilmiş olmasına ve tüm ihtaratlar yapılmış olmasına rağmen davacı tarafça verilen kesin sürede gider avansının yatırılmadığını, bir sonraki celse olan 15.06.2015 tarihli celsede bu hususta itirazda bulunmalarına rağmen mahkemece eksik gider avansı konusunda davacıya açık bir bildirimde ve ihtaratta bulunulmadığından bahisle itirazlarının reddedildiğini ve davacıya kanuna aykırı şekilde yeniden süre verildiğini, gerçekte davacının verilen kesin süre içinde bilirkişi ücret avansını yatırmadığından bilirkişi deliline dayanamaması gerektiğini belirterek mahkeme kararının kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava eser sözleşmesinden kaynaklanan itirazın iptali istemine ilişkin olup mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen karara karşı taraf vekillerince istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK)355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık … Büyükşehir Belediyesi….kapsamında bulunan … ….. yapılacak olan bitkisel örtünün temin, dikimi ve bakımı işinin yapımını konu alan eser sözleşmesinden kaynaklanmış olup, mahkemece, dosya kapsamındaki bilgi, belge ve toplanan deliller değerlendirilerek yasal düzenlemelere uygun ve isabetli karar verilmiş olduğu, ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı ve özellikle davacı tarafça dava dilekçesinde bildirmiş olduğu deliller, yargılama aşamasında vermiş olduğu beyan dilekçeleri ve ekinde olduğu bildirilen belgeler arasında takip öncesi davalıyı temerrüde düşürdüğüne ilişkin herhangi bir delilin sunulmamış bulunmasına, bu kapsamda istinaf aşamasında sunulan delilin dikkate alınmasının mümkün olmamasına göre mahkemece işlemiş faiz talebinin reddine ilişkin kararın dosya kapsamına uygun bulunmasına ve delil avansı yönünden mahkemenin 15.06.2015 tarihli ara kararında da belirtildiği üzere söz konusu avansın yatırılması hususunda kesin mehil içeren mahkemenin 16/03/2015 tarihli ara kararının usulüne uygun ihtaratı içermediğinden delil avansının ödenmesi hususunda yeniden kurulan ara kararında usul ve yasaya aykırılığın bulunmadığı anlaşılmakla taraf vekillerinin istinaf başvurularının HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Taraf vekillerinin istinaf başvurularının HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine,
2-Harçlar Kanunu gereğince davacıdan alınması gereken 59,30 TL istinaf karar harcından peşin alınan 44,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 14,90 TL harcın davacıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
3-Davalıdan alınması gereken 5.141,60 TL istinaf karar harcından peşin yatırılan (44,40TL+1.241,00TL) =1.285,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 3.856,20 TL harcın davalıdan alınarak Hazine’ye irat kaydına,
4-İstinaf başvurusunda bulunan davacı ile davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderleri ile ödedikleri başvurma harçlarının kendileri üzerinde bırakılmasına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 361. maddesi gereğince kararın taraflara tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içinde Yargıtay’da TEMYİZ yolu açık olmak üzere 28.10.2021 tarihinde oybirliği ile karar verildi.